Uluslararası Bülten
No : 2020-65
Tarih : 11 Haziran 2020
Konu : Uluslararası Mali / Vergisel Gelişmeler (Mayıs 2020)
Merhaba, değerli okurlarımız,
Sizlerle uluslararası maliye ve verginin önemine binaen birlikte çalıştığımız yurt dışı networklerden ve OECD ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlardan gelen bilgileri de süzerek uluslararası vergi ve mali politika alanındaki gelişmeler konusunda da bilgi ve değerlendirmelerimizi paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz.
Özellikle uluslararası kamu maliyesi literatüründe yer alan uluslararası kamusal mal tartışmaları içinde sağlık, hijyen, ulaşım, asgari yaşam gereklilikleri gibi konuların ulusal vergi ve kamu maliyelerini aşan boyutları ve küresel ölçekte alınacak önlemlerin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.
Covid-19 salgını sürecinde belirsizlikler devam ederken, en azından öngörülebilir gelecekte firmaları etkileyebilecek önemli vergisel ve mali konuları derlediğimiz bu bültenler aracılığıyla sizlerle paylaşıyoruz.
Bu vesile ile tüm dünyaya daha sağlıklı ve huzurlu günler dileriz.
Aşağıda detaylarını okurlarınıza sunmuş olduğumuz bültenimizin başlıklar halinde özeti şu şekildedir;
- 44 büyük ekonominin Covid-19 sürecinde almakta olduğu ekonomik ve mali tedbirler,
- OECD raporu çerçevesinde dünya ekonomilerinin ve Türkiye ekonomisinin Covid-19 sürecinde hangi oranda küçüldüğü ve ikinci bir dalga olması durumunda küçülmenin ne seviyede olacağı,
- OECD tarafından kamu maliyesi, finans, devletleştirme ve şirket kurtarmaları, inovasyon, istihdam politikaları gibi alanlarda yaptığı öneriler ve tavsiyeler,
- Avrupa Komisyonu’nun Finlandiya ve Lüksemburg’daki bazı vergi düzenlemelerine ilişkin itiraz ve eleştirileri,
- Türkiye’deki gelişmeler kapsamında;
- Türkiye ile Arjantin arasında imzalanan Çifte Vergileme Anlaşması,
- ABD’nin Türkiye dahil birçok ülkeye karşı başlattığı “dijital vergi uygulamasına” yönelik soruşturma ve incelemenin olası sonuçları,
- Yabancı ülkelerde yatırım yapan veya yapacak olan yatırımcılar için büyük önem taşıyan, “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları”nda son durum,
- Türkiye’nin de taraf olduğu “Çok Taraflı Uyum Anlaşması-MLI” nın yasalaşması amacıyla TBMM’ne yasa teklifi olarak sunulması,
- Türkiye’nin “İkili Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri” ve “Çifte Vergileme Önleme Anlaşmaları” na dair güncel bilgiler,
- Transfer Fiyatlandırması taslak tebliğ çerçevesinde yapılacak olan düzenlemeler kapsamında mükelleflerin hazırlayıp, sunması muhtemel olan bazı raporlar.
Bu kapsamda OECD tarafından yayımlanan Dünya Genel Ekonomik Durum Raporuna göre Türkiye ekonomisinin ikinci bir dalga gelirse %8,1, gelmezse %4,8 küçülmesi beklenmektedir.
ABD tarafından dijital vergiye yönelik açılan soruşturmanın ticaret savaşları ve uluslararası ilişkiler anlamında önemli etkileri olacaktır.
Şimdi önce ana başlıklar sonra da detayları ele alalım.
A. Covid-19 Salgını Sonrası Ülkelerde Alınan Tedbir ve Önlemler
Birlikte çalıştığımız üye ülke firmaları 44 büyük ekonomiye ilişkin kaynaklarını bir araya getirerek COVID-19 salgını sonrası ülkelerin almakta olduğu ekonomik ve mali tedbirleri özetleyen ve geleceğe yönelik öngörülerini paylaştıkları bir rapor hazırladılar. Dönemsel olarak güncellenen bu raporların yayımlanan son haline ve konsolide edilmiş versiyonuna aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.taxand.com/our-thinking/taxand-firms-respond-to-covid-19-outbreak/
Bu raporların özetinde; sınır ötesi mal ve insan hareketleri çok önemli oranda kısıtlandığı için, çok uluslu şirketlerin sınır ötesi operasyonlarının belirsiz bir süre için sekteye uğrayacağı ve buna bağlı olarak uluslararası vergilendirme konularında (Transfer Fiyatlaması, ülke bazında vergi raporlaması, ön fiyatlandırma anlaşmaları) koşulların gerektirdiği değişiklikler ortaya çıkabileceği, bu durumda şirketlerin mevcut vergiye uyum modellerinin de gözden geçirilmesi gerekeceği anlaşılıyor.
Ayrıca, Almanya, İtalya, İspanya, Kanada ve çoğu örnekte Merkez Bankaları ve ekonomi & maliye politikalarını şekillendiren kurumların açıklamış oldukları durgunluk karşıtı istikrar ve mali önlem paketleri de yapılan mücadelenin önemini ortaya koyuyor. Alınan tüm önlemlerin belli bir formatta izlendiği ülke raporlarına OECD web sayfasından ulaşabilirsiniz:
http://www.oecd.org/coronavirus/en/
OECD tarafından hazırlanan “Country Policy Tracker” sayfasında harita üzerinden ilgili ülkeyi seçmeniz yeterli, tüm ülkeleri alınan genel önlemler, maliye politikası araçları, parasal düzenlemeler, özel sektöre destekler ve diğer önlemler olarak sıralamaktadır.
Hangi Alanlarda Düzenlemeler Var? OECD web sayfasında ayrıca, uygulanan politika tedbirleri sektörler ve konular bazında da takip edilmektedir. İlginizi çekmesi açısından aşağıdaki öneri setlerinin hem hükümetler hem de sektör kuruluşları ve firmalar tarafından iyi takip edilmesi önerilmektedir:
http://www.oecd.org/coronavirus/en/#policy-responses
- Covid-19 Ardıl Şoklara Karşı Gelecek Tedbirleri
- İstihdam ve İşgücü Piyasaları
- Gıda ve Tarım Alanı ve Tedbirler
- Olası Devletleştirme ve Şirket Kurtarmalarının İyi Yönetimi
- Yatırım ve Doğrudan Sermaye Yatırımlarının Geleceği
- Vergi ve Kamu Maliyesi Alanında Tedbir Önerileri
- Finansal Piyasalar İçin Öncelikler
- Rekabetin Korunması Alanında Ülkelere Düşen Ödevler
- KOBİ Niteliğinde İşletmelerin Korunması
- Turizm Gibi Derin Etkilenen Sektörlere İlişkin Yapılanlar
- Sağlık Alanında Tedbirler (Afrika Gibi Özel Örnekler)
- Çevre ve İklim Konusunda Yapılanlar
- İnovasyon ve Açık Biliminin Faydaları Raporu
- Dijitalleşmenin Sürdürülmesi Çalışması
- Uzaktan Eğitim ve Okulların Tekrar Açılması
- Yönetişim Alanında İyi Örnekler
- Tedarik Zinciri Önlemleri ve Gidilen Yer
- Şehir ve Bölgelerin Aldığı Kentsel Önlemler
B. OECD tarafından Dünya Genel Ekonomik Durum Raporu yayımlanmıştır. Türkiye ekonomisinin ikinci bir dalga gelirse %8,1, gelmezse %4,8 küçülmesi beklenmektedir.
- OECD aşının bu yıl yaygın olarak bulunma olasılığı ve benzeri görülmemiş bir belirsizlikle karşı karşıya kalmasıyla, biri virüsün kontrol altına alındığı ve diğeri ikinci bir küresel salgının olduğu, eşit derecede olası iki senaryo sunmuştur.
- Eğer ikinci bir salgın meydana gelirse, dünya ekonomisinin 2021’de %2,8 büyümeye geçmesinden önce bu yıl için %7,6 daralacağı tahmin edilmektedir.
- İkinci bir enfeksiyon dalgasından kaçınılırsa, küresel ekonomik faaliyetin 2020’de %6 küçülmesi ve OECD işsizliğinin 2019’daki %5,4’ten %9,2’ye çıkması beklenmektedir.
- Avrupa’daki katı ve nispeten uzun sokağa çıkamamanın ekonomik etkisi özellikle sert olacaktır. Euro bölgesi milli geliri, ikinci bir dalga patlak verirse bu yıl %11½, ikinci bir dalgadan kaçınsa bile %9’un üzerinde daralması beklenirken, ABD’deki GSYİH bu anlamda sırasıyla %8.5 ve% 7.3 isabet alacak, ve Japonya%7.3 ve%6. Brezilya, Rusya ve Güney Afrika gibi gelişmekte olan ekonomiler, sağlık sistemlerinin zorluklarıyla karşılaşmakta, emtia fiyatlarındaki çöküşün neden olduğu zorluklarla ekonomilerinin sırasıyla %9.1, %10 ve %8.2 daralmasına neden olmaktadır.
- Türkiye’ye gelince, ikinci bir dalga gelirse ekonominin %8,1, gelmezse %4,8 küçüleceği tahmin edilmektedir.
Şimdi diğer detaylara bakalım:
Bu dönemde Türkiye’de ve dünyada gerçekleşen uluslararası vergilendirme, yatırımların korunması ve uluslararası sosyal güvenlik alanındaki önemli gelişmeleri de şu şekilde özetleyebiliriz:
C. Avrupa Komisyonu tarafından alınan kararlar
- AB Komisyonu Lüksemburg’un finansal sektörü ilgilendiren bazı vergi düzenlemelerine itiraz etmiştir
AB Komisyonu Lüksemburg devletinden yabancı menkul kıymet aracı şirketlerinin vergilendirilmesine ilişkin bazı düzenlemeler ile finansman şirketlerinin faiz giderlerinin vergi matrahından indirilmesini sınırlandıran (ATAD: “Anti-Tax Aviodance Directive” kapsamı içinde olan) düzenlemelerin AB mevzuatı gereği ayrımcılığa yol açacak (discriminatory) özellikte olduğunu ifade etti ve değiştirilmesini talep etti. Söz konusu karara ilişkin detaylar henüz yayımlanmadığı için Lüksemburg devletinin itiraz edip etmeyeceği henüz açıklanmadı ama tartışma konusu olan düzenlemeler Lüksemburg vergi uzmanları tarafından uygulama alanı çok geniş olmayan konular olduğu ve uygulamada bir çok zorluk ortaya çıkarabileceği ifade ediliyor.
- AB Komisyonu Finlandiya’nın sınır ötesi vergi zararlarının kullandırılmasını kısıtlayan düzenlemesini eleştirmiştir
AB’nin kuruluş prensipleri arasında yer alan “sermayenin serbest dolaşımı” ilkesi vergilendirme ile ilgili konularda sık sık referans alınıyor. En son yaşanan bir örnekte, AB Komisyonu Finlandiya merkezli şirketlerin Finlandiya dışındaki iştiraklerinden kaynaklanan vergi zararlarının kullanımına kısıtlama getiren düzenlemelerini AB mevzuatına aykırı bulduğunu açıkladı ve Finlandiya hükumetini bu kapsamda düzenleme yapmaya çağırdı. Sınır ötesi yatırımlar dolayısıyla bir ülkede ortaya çıkan zararın diğer ülkede vergi matrahından indirilmesine olanak sağlayan düzenlemeler AB içinde mevcut ancak Finlandiya gibi bir çok ülke bu durumda kendi ulusal vergi gelirlerini korumak için sınırlayıcı düzenlemeler getirmişti. Bu örnekte görüleceği gibi, AB Komisyonu sermayenin serbest dolaşımı ilkesi gereğince bu gibi kısıtlamaların geniş ölçekte uygulanmasına izin vermeyeceğini ifade etmiş oldu. Bu uygulama Türkiye’de mevcut olmadığı için bizim için uygulanabilir bir örnek olmasa da, halen tam üyelik görüşmeleri sürecinde olduğumuz AB içinde yer alan bazı vergisel konulardan ve tartışmalardan haberdar olmak için güzel bir örnek.
- DAC6 ve CRS bildirim sürelerinin uzatılması
8 Mayıs 2020’de Avrupa Komisyonu, COVID-19 salgını nedeniyle vergilendirme alanında bilgi dosyalama ve bilgi alışverişi için belirli tarihlerin ertelenmesi konusundaki acil ihtiyacı ele almak üzere AB İdari İşbirliği Direktifini değiştiren bir direktif önerisi yayınlamıştır. Teklif, vergi aracıları (DAC6) için geçerli olan zorunlu açıklama rejimi kapsamında bilgi raporlama ve bilgi alışverişi için 3 ay ve Ortak Raporlama Standartları (CRS) kapsamında bilgi alışverişi için 3 ay daha ilave süre vermektedir.
D. Türkiye’deki Gelişmeler
- Dijital Vergiye ABD Çelmesi: Türkiye’de dijital vergi uygulaması başlatılmış olmakla birlikte çoğunluğu ABD menşeili bu vergi mükelleflerinin haklarını korumak üzere ABD harekete geçmiştir.
- Dünyada hali hazırda bu vergiyi uygulamaya başlayan ülkelere yönelik olarak ayrımcılık gerekçesiyle ABD bir soruşturma başlatmıştır.
- Türkiye bu ülkeler arasında %7,5 oranı ile en yüksek vergiyi uygulayan ülke. %2-3 şeklinde oranlar ise ağırlıkta.
- Soruşturma kapsamına Türkiye ile birlikte Avusturya, İspanya, İtalya, Çekya, İngiltere, Brezilya, Hindistan ve Endonezya girmekte olup vergiyi uygulamaya başlayan Fransa’ya yönelik bir aksiyon alınmamıştır. Fransa bilindiği üzere vergiyi bir süre daha ertelemeye karar vermişti.
- Bu soruşturmanın gidişatını sizlerle ayrıca paylaşıyor olacağız.
- Şimdilik şunu söylemekle yetinelim, ABD diğer ülkelerin yasa uygulamalarına karışamıyor, yani her ülke kendi vergi uygulamalarını yapma hakkına sahip ve fakat ABD ticaret ve tarife savaşları ve görünmez engellerle “süper güç” olmanın avantajını her konuda sonuna kadar uyguluyor. Başkan Trump’ın başladığı işleri bitirme konusundaki yaklaşımı da zaten hepimizin malumu.
- Türkiye’nin imzalamış olduğu “Yatırımların Karşılıklı Teşviki Anlaşmaları”nın sayısı artmaktadır. En son Kırgızistan Anlaşmasının yürürlük tarihi 18 Mart 2020 olarak belirlenmiştir.
- Müzakereleri “Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü” tarafından yürütülen, 108 ülkeyle imzalamış olduğumuz “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) Anlaşması” bulunmaktadır.
- Yabancı bir ülkede yatırım yapan yatırımcılar için büyük önem taşıyan; yatırımcıya ev sahibi ülke tarafından uygulanacak muamelenin sınırlarının belirlenmesi, yatırım yaptıkları ülkelerdeki temel hak ve menfaatlerinin uluslararası hukuk temelinde korunması, kar transferlerinin güvence altına alınması, ev sahibi devletçe yapılması muhtemel kamulaştırma işlemlerinin şartlarının belirlenmesi ve uyuşmazlık halinde uluslararası tahkime başvurulması gibi “olmazsa olmaz” hükümler içeren temel nitelikte anlaşmalardır.[1]
- Genel olarak YKTK Anlaşmaları, yabancı yatırımcılara milli muamele ve en çok gözetilen ulus (MFN) prensipleri çerçevesinde muamele edilmesini, kamulaştırma veya devletleştirme halinde yatırımın gerçek bedelinin gecikmeksizin ödenmesi ve transferini, transferlerin gecikmeksizin yapılmasını, savaş veya iç karışıklık hallerinde milli muamele ilkesi çerçevesinde zarar gören yatırımcılara tazminat ödenebilmesini ve yatırımcılarla devlet arasında herhangi bir uyuşmazlığın ortaya çıkması halinde yabancı yatırımcıların daha objektif ve hızlı işlediği gerekçesiyle tercih ettiği uluslararası tahkim imkanının tanınmasını garanti altına almaktadır.
- En son Mart ve Nisan aylarında Cibuti, Karadağ, Özbekistan ve Zambiya ile bu anlaşmaların onaylanması hakkında Kararnameler yayımlanmıştı. 8 Mayıs 2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararıyla da Kırgızistan ile olan Anlaşma’nın yürürlüğe girdiği tarih belirlenmiştir. 9 Nisan 2018 tarihinde Ankara’da imza edilen bu Anlaşmanın yürürlük tarihi 18 Mart 2020 olacaktır.
- Bu anlaşmaların tamamı ve Covid-19 sürecinde önemine ilişkin bir Rehberi yakında sizlerin istifadenize sunuyor olacağız.
- MLI-Çok Taraflı Vergi Anlaşmalarının Uyumu: Türkiye’nin de taraf olduğu Uluslararası Vergi Anlaşmalarının otomatik uyum mekanizmasını öngören çok taraflı uyum anlaşması (MLI-Multilateral Legal Instrument) yasalaşması için TBMM’ye yasa teklifi olarak sunulmuştur.
- Teklif (2/2935 sayılı) ile; taraf ülkeler bakımından çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının özüne dokunmadan bu anlaşmalarda Hazine gelirlerinin azalmasına neden olmayacak değişikliklerin yapılmasını ve söz konusu anlaşmaların uluslararası standartlara uyumlu hâle getirilmesini amaçlayan Sözleşme’nin bildirim ve çekincelerle birlikte onaylanmasının uygun bulunması öngörülmektedir.
- Konuyla ilgili olarak şirket ortağımız sayın Şaban Küçük tarafından hazırlanan ve Lebib Yalkın Mevzuat Dergisinin 170 numaralı Şubat 2018 sayısında yayımlanan “Çok Taraflı Enstrüman (MLI): Uluslararası Vergi Anlaşmalarının Uygulanmasında Yeni Bir Yöntem Yeni Bir Dönem” başlıklı makalesine linkten ulaşabilirsiniz.
- Anlaşmanın etkileri ve Türkiye’de iş yapan yatırımcı ve vergi mükellefleri için sonuçlarını takip edip ayrı bir bilgi notu ile sizlere iletiyor olacağız.
- Türkiye’nin ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinin sayısı 32’yi bulmuştur.
- En son Moğolistan ve Kırgız Cumhuriyeti ile imzalanan Sosyal Güvenlik Anlaşmaları Nisan 2020 için uygun bulunmuştu.
- Moldova ile Türkiye arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Anlaşmasının uygulanmasına ilişkin idari anlaşmanın onaylanmasına dair 2472 sayılı Karar 22 Nisan 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştı.
- Bu anlaşmalar taraf ülke vatandaşlarının eşit işlem görmesi, sigortalılık birleştirmesi, sağlık, aile, yaşlılık, ölüm vb. yardımlarından yararlanma, uygulanacak sigorta kolları, aylıkların hesaplanması, hizmet birleştirmesi, anlaşmazlıkların çözümü gibi sigortalıları ilgilendiren çok önemli konuları düzenlemektedir.
- Sosyal güvenlik anlaşmalarının uygulama şekli ve bu konudaki hak ve yükümlülükleriniz için 2020-14 sayılı Rehberimize göz atabilirsiniz.
- Türkiye’nin çifte vergileme önleme anlaşmalarının sayısı artmaktadır. En son Arjantin ile imzalanan Anlaşma 16 Mayıs 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 2546 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla onaylanmıştır.
- Türkiye’nin imzaladığı 93 anlaşmadan 86 tanesi yürürlüktedir. Bu anlaşmalardan 27 tanesi AB üyesi ülkelerle imzalanmıştır. Ayrıca, Lüxemburg, Singapur, Malezya, Güney Afrika ve Belçika ile imzalanmış mevcut anlaşmaları tadil eden protokoller mevcuttur.
- Diğer 5 ülkeyle ise; ya ikinci revize edilmiş anlaşma yapılmış ya da yeniden bir anlaşma imzalanmıştır. Ayrıca Türkiye’nin çok taraflı bilgi değişimi sözleşmelerine ve mevcut anlaşmalarda yer alan bilgi değişimi maddelerine ek olarak, Jersey, Guernsey, Man Adası, Bermuda ve Cebelitarık ile imzalanmış bilgi değişim anlaşmaları bulunmaktadır.
- Müzakereleri Devam Eden Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları: Hollanda, İsveç ve Lüksemburg ile mevcut anlaşmaların revize edilmesi, Afganistan, Gana, Kamerun, Küba, Libya, Mali, Mozambik, Nijerya, Sri Lanka ve Tanzanya ile ÇVÖA imzalanması için müzakereler ise devam etmektedir.
- En son Arjantin ile yapılan Anlaşma’nın yürürlüğe girmesine ilişkin 28 nci maddesine göre Anlaşma; her iki devletin söz konusu anlaşmanın yürürlüğe girmesi için öngörülen kendi iç yasal işlemlerinin tamamlandığını birbirlerine diplomatik yollarla bildirildikleri son yazılı bildirimin alındığı tarihte yürürlüğe girecektir.
- Transfer Fiyatlandırması Taslak Tebliği Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından görüş ve önerilere açılmış ve son olarak Tebliğ Taslağı GİB sayfasından kaldırılmış olup yakında yayımlanması beklenmektedir.
- Özet olarak;
- 25 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 2151 sayılı “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile transfer fiyatlandırması mevzuatında çeşitli değişiklikler yapılmıştı.
- Buna göre, Kararname’de belirlenen hadleri aşan şirketler genel rapor (masterfile), yıllık transfer fiyatlandırması raporu (local file) ve ülke bazlı raporlama (Country-by-Country Reporting) şeklindeki üçlü dokümantasyon yükümlülüklerine tabi olacaktır.
- Yapılan düzenlemede ilişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması şartı aranacağı belirtilmektedir.
- Yeni düzenleme ile transfer fiyatlandırması belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getiren mükellefler için %50 oranında indirimli vergi ziyaı cezası uygulaması öngörülmüştür. Böylece, ödevlerini tam ve zamanında yerine getiren mükellefler ile hiç yerine getirmeyen ya da eksik yerine getiren mükellefler arasında bir ayrım yapılması söz konusu olmuştur. Bu konuda Taslak Tebliğde çeşitli örnekler yer almaktadır.
- Kararname’de belirlenen hadleri aşan şirketlerin genel rapor (masterfile), yıllık transfer fiyatlandırması raporu (local file) ve ülke bazlı raporlama (Country-by-Country Reporting) şeklindeki üçlü dokümantasyon yükümlülükleri olup olmadığını sıkı bir şekilde takip ve tespit etmelerini tavsiye etmekteyiz.
- Bunun yanında, toplam konsolide grup geliri 750 Milyon Avro ve üzerinde olan çok uluslu Türk şirket gruplarının ülke bazlı raporlama ile Türk Mali İdaresi ile paylaşacakları bilgiler uluslararası anlaşmalar dahilinde diğer ülkeler ile de paylaşılacak; aynı zamanda diğer ülkeler de Türkiye ile bu bilgileri karşılıklı olarak paylaşacaklardır. O nedenle, ülke bazlı raporlamanın Türk şirket grubuna etkisinin de ayrıca değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.
- 2151 sayılı “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile ilgili mükellefin yükümlülüklerine bağlı olarak aşağıdaki belgelerden birinin, bir kaçının ya da tamamının hazırlanması gerekebilir.
- Genel Rapor (Masterfile),
- Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu (Local File)
- Ülke Bazlı Raporlama (Country-by-Country Reporting)
Her ay yayımlamış olduğumuz uluslararası mali bültenler ile sizlere vergi, finans, uluslararası kamu maliyesi, sosyal güvenlik ve yatırımların korunması ve teşviki alanında yapılan tüm çalışmaları duyurmaya devam ediyor olacağız. Bu bültende yer alan herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
[1] https://tuys.sanayi.gov.tr/anlasmalar/yktk
Yatırım Teşvik Belgesi İşlemlerinin Elektronik Ortamda Yürütülmesi
2020tr, MemorandumlarYatırım Teşvik Belgesi İşlemlerinin Elektronik Ortamda Yürütülmesine İlişkin Yetkilendirme Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
16 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Yatırım Teşvik Belgesi İşlemlerinin Elektronik Ortamda Yürütülmesine İlişkin Yetkilendirme Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yayımlanmıştır.
Bu Tebliğ ile ile yatırımcıların KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) hesabı temin etmeleri ve bu hesapları üzerinden kendileri adına E-TUYS vasıtasıyla işlem yapacak kişilerin kullanıcı olarak yetkilendirilmesi için aşağıda yer alan bilgi belgeler Genel Müdürlük KEP adresine gönderilmesi zorunlu hale getirilmiştir.
a) Yatırımcıyı temsile yetkili kişi veya kişilerce hazırlanmış müracaat dilekçesi,
b) Yatırımcıyı temsile yetkili kişi veya kişiler için düzenlenmiş imza sirküleri veya noter onaylı örneği,
c) Yatırımcıyı temsile yetkili kişi veya kişilerce imzalanarak Bakanlık internet sayfasında yer alan örneğe uygun olmalıdır. Türkçe olarak her bir kullanıcı için noterde düzenlenmiş taahhütname (Yurt dışında düzenlenmesi halinde taahhütnamenin, ilgili Türk Konsolosluğunca veya Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre tasdik edilmiş olması gerekir).
Kamu kurum ve kuruluşları (genel ve özel bütçeli kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri, belediyeler ve kamu iktisadi teşebbüsleri) için taahhütnamenin noterde düzenlenmiş olması şartı aranmaz.
ç) Bakanlık internet sayfasında yer alan örneğe uygun ve yatırımcıyı temsile yetkili kişi veya kişilerce imzalanmış Kullanıcı Yetkilendirme Formu.”
Konuyla ilgili dafa fazla bilgi için lütfen temasa geçiniz.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/10/20201016-6.htm
H.İbrahim Torun
KEP Uygulama Zorunluluğu ve E-TUYS İşlemleri
2020tr, MemorandumlarKEP Uygulama Zorunluluğu ve E-TUYS İşlemleri
16 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlanmıştır.
Yönetmelik neler getiriyor?
Bu yönetmelik ile kullanıcıların KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) hesabı temin etmeleri ve bu hesapları üzerinden kendileri adına E-TUYS vasıtasıyla işlem yapacak kişilerin kullanıcı olarak yetkilendirilmesi için aşağıda yer alan bilgi belgeler Genel Müdürlük KEP adresine gönderilmesi zorunlu hale getirilmiştir.
Hangi belgeleri teslim etmeliyim?
a) Kanun kapsamındaki şirket ve şubeleri temsile yetkili kişi veya kişilerce hazırlanmış müracaat dilekçesi,
b) Kanun kapsamındaki şirket ve şubeleri temsile yetkili kişi veya kişiler için düzenlenmiş imza sirküleri veya noter onaylı örneği,
c) Kanun kapsamındaki şirket ve şubeleri temsile yetkili kişi veya kişilerce imzalanarak Bakanlık internet sayfasında yer alan örneğe uygun ve Türkçe olarak her bir kullanıcı için noterde düzenlenmiş taahhütname (Yurt dışında düzenlenmesi halinde taahhütnamenin, ilgili Türk Konsolosluğunca veya Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre tasdik edilmiş olması gerekir).
ç) Bakanlık internet sayfasında yer alan örneğe uygun ve Kanun kapsamındaki şirket ve şubeleri temsile yetkili kişi veya kişilerce imzalanmış Kullanıcı Yetkilendirme Formu.
E- TUYS taahhütnamesi birden fazla kişi için verilebilir mi?
Yetkilendirme başvurusu bir veya birden fazla kişi için aynı zamanda yapılabilir. Bu durumda, E- TUYS taahhütnamesi ve kullanıcı yetkilendirme formu yetkilendirilecek her bir kişi için ayrı ayrı düzenlenir. Taahhütnamenin geçerli olacağı süre, taahhütnamede belirtilir.
İstisnalar
Kanun kapsamındaki şirket ve şubeler için sonradan yapılacak kullanıcı yetkilendirme başvurularında, birinci fıkrada sayılan ve geçerliliği devam eden imza sirküleri tekrar aranmaz.
Kullanıcıların sertifikalarını ve Kanun kapsamındaki şirket ve şubelerin KEP hesaplarını yenilemesi veya başka bir nitelikli elektronik sertifika veya KEP hesabı temin edilmesi durumlarında yeniden yetkilendirme başvurusu yapılması gerekmez.
Belgeleri ne kadar süre ile muhafaza etmeliyim?
Kanun kapsamındaki şirket ve şubeler başvuru için gerekli olan bilgi ve belgeleri tam ve doğru olarak göndermek ve ilgili evrakların asıllarını 10 yıl süre ile muhafaza etmekle yükümlüdürler.”
Konuyla ilgili dafa fazla bilgi için lütfen temasa geçiniz.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/10/20201016-4.htm
H.İbrahim Torun
İşsizlik Sigortası ve İlave İstihdam Tedbirleri ile ilgili Neler Bekliyoruz?
2020tr, MemorandumlarTBMM’ne sunulmuş Kanun Teklifinden İşsizlik Sigortası ve İlave İstihdam Tedbirleri ile ilgili Neler Bekliyoruz?
İşsizlik Sigortası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılması Hakkında Kanun Teklifi, 16.10.2020 tarihinde TBMM Başkanlığına sunuldu.
Neler bekliyoruz?
Kısaca;
İstihdam teşviki uygulama süresini uzatma yetkisi
4447 sayılı Kanunun Geçici 10 uncu Maddesi (06111 kanun numaralı teşvik) ve 19.Maddesi kapsamında (17103 Kanun numaralı teşvik) uygulanan ilave istihdam teşvikinin uygulama süresini, 31 Aralık 2020 tarihinden 31 Aralık 2023 tarihine kadar uzatmak için Cumhurbaşkanına yetki verilecektir.
Kısa çalışma ödeneği başvuru ve uygulama sürelerinin uzatılma yetkisi
Cumhurbaşkanına, kısa çalışma ödeneğine başvuru tarihini ve uygulama süresini, 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatma yetkisi verilecektir.
Normalleşme kapsamındaki prim teşvik süresi uzuyor
Kısa çalışma veya nakdi ücret desteğinden yararlanan sigortalıların normalleşme çerçevesinde, 7252 sayılı Kanun kapsamında sağlanan prim desteğinden yararlanma sürelerini 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatmak için Cumhurbaşkanına yetki verilecektir.
İşsizlik Sigortası Kanunu’ndaki değişiklikler
Esnaf Ahilik Sandığı uygulaması erteleniyor
Esnaf Ahilik Sandığı uygulamasının yürürlük tarihi 31 Aralık 2023 tarihine ertelenecektir.
Bilgilerinize Sunulur.
Saygılarımızla,
Döviz Cinsinden veya Dövize Endeksli Sözleşme Bedelleri
2020tr, MemorandumlarT.C. HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI Döviz Cinsinden veya Dövize Endeksli Sözleşme Bedelleri
Duyurusunda, bilindiği üzere, 12.09.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 85 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da değişiklikler yapılarak Türkiye’de yerleşik kişilerin bazı istisnalar dışında birbirleriyle döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren sözleşmeler yapmamaları hususunda ve mevcut sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk lirasına çevrilmesi yönünde düzenlemeler yapılmıştır.
Söz konusu düzenlemeler sonrasında Bakanlığımızca belirlenen istisnalar ise Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğ’de düzenlenmiştir. Bahse konu düzenlemelerde sözleşme taraflarının Türk lirasına dönüşte mutabakata varamamaları halinde bedellerin Türk lirasına çevrilme usulü ile konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde Türk lirası olarak belirlenen bedellere iki yıllık geçiş sürecinde uygulanacak artış oranlarına ilişkin esaslar belirlenmiştir.
İki yıllık sürenin sona ermesiyle geçiş süreci sona erecek ve taraflar Türk lirası tutarlara uygulanacak artış oranında yine mutabakata varamazlarsa 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 344 üncü maddesi hükmünde yer alan sınırlara tabi olacaklardır. Geçiş süreci için öngörülen iki yıllık sürenin sona ermesinden sonra bahse konu sözleşmelerde yer alan bedellerin tekrar döviz cinsinden veya dövize endeksli uygulanmaya başlanması ya da yeniden döviz cinsinden veya dövize endeksli belirlenmesi mümkün bulunmamaktadır.
Aksi uygulamaların tespiti durumunda kambiyo mevzuatı uyarınca gerekli yaptırımlar uygulanacağı belirtilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 344. Maddesi Kira bedelinin belirlenmesi olup, madde metni aşağıda verilmiştir.
‘Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır.
Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.
Amir hükmüne istinaden, tarafların kira bedeli üzerinde TL cinsinden anlaşmaları ya da anlaşamamaları halinde ise bir önceki kira yılının TÜFE endeksindeki 12 aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından belirleneceği hüküm altına alındığından tarafların en fazla son 12 aylık TÜFE oranı üzerinden anlaşmaları ve hukuki ihtilafa düşmeden kira sözleşmelerini devam ettirmeleri kanaatimizce uygun olacaktır.
Kaynak: https://www.hmb.gov.tr/duyuru/doviz-cinsinden-veya-dovize-endeksli-sozlesme-bedellerine-iliskin-duyuru-2
Halil İbrahim Torun
Stopaj ve KDV Oran İndirimlerinin 31 Temmuz Günü Yürürlüğe Girmesi Kaosu!
2020tr, MemorandumlarOran indirimlerine sevinmek adeta kursağımızda kaldı çünkü, burada bir yürürlük tarihi atlaması var. Bu tür kararlar genellikle izleyen aybaşından itibaren yürürlüğe girer.
Bu Kararların 31 Temmuz’da yürürlüğe girmesi, ayın son günlerine denk gelen faturalaşma veya ödemelerde tartışmaları da beraberinde getirdi. Bilindiği gibi, kiralar nakden veya hesaben ödendiğinde stopaj yükümlülüğü doğmaktadır. Temmuz ayının 1’inde kirayı ödeyen % 20 oranında, Temmuz ayının sonunda ödeyen % 10 oranında mı stopaj yapacak? Gelir İdaresi’nin açıkladığı bir görüşü henüz yok. Ödeme ne zaman yapılırsa yapılsın Temmuz ayının tamamı için % 10’mu % 20 oranında mı stopaj yapılacak? Yada ilk 30 günü için % 20, kalan 1 gün için %10 mu? Ayrıca % 10’a düşmesi, işyeri sahibinin beyanı sırasında mahsup edeceği ve beraberinde % 10 stopaj yapılması nedeniyle iade alacağı tutarda azalma olması yada vergi ödemesi çıkacak olması ihtilaflara sebep olabilecektir. Bizim görüşümüz, Temmuz ayı kira ödemesi üzerinden yüzde 20 oranında stopaj yapılması ve Ağustos ayından itibaren % 10 stopaj oranınında stopaj yapılması yönündedir
Aynı durum, KDV oranı yüzde 18’den yüzde 8’e indirilen iş yeri kiralamaları için de geçerli. Bu kiralamalarda da, Temmuz ayı için hangi oranda KDV uygulanacak belli değil! Yürürlük tarihine göre Temmuz ayı sadece bir gün için %8 uygulanabilir olduğu için, farklı görüşleri bir yana bırakıp risk almamak için Temmuz ayını %18 veya veya sadece bir günü %8 olarak fatura düzenlenmesi gerektiği görüşündeyiz.
Peki ama Gelir İdaresinin bu konudaki görüşü ne? Gelir İdaresi’nin uygulamaya yönelik tartışmaları ortadan kaldıracak açıklama yapmasını bekliyoruz.
İşverenlere Yeni Yükümlülükler
2020tr, Memorandumlar30.06.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun hükmüne göre, 01.07.2020 tarihinden itibaren Az Tehlikeli Sınıfta yer alan bütün iş yerlerinde iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi çalıştırmak veya bunlarda hizmet almak zorunluluğu başlayacaktır. Bu düzenlemeye göre, 50’den az işçi çalıştırılan az tehlikeli sınıfta bulunan bütün iş yerleri bu kapsamda değerlendirilecek ve bu zorunluluğa uymayan işverenlere oldukça ağır cezalar verilecektir.
01.07.2020 tarihinden itibaren bir kişinin dahi çalıştığı her türlü büro ve ofis iş yerleri, (mali müşavirlik, avukatlık, mimarlık, mühendislik vb.) apartman ve site yönetimi (kapıcı) bakkal, manav, terzi, berber, vb. gibi iş yerleri de dahil olmak üzere tüm iş yerleri için bir iş güvenliği uzmanı ile bir iş yeri hekimi çalıştırmak, veya onlardan hizmet almak zorunluluğu getirilmiştir.
Buna göre, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 26/1-b maddesi gereğince, 01.07.2020 tarihinden itibaren iş güvenliği uzmanı görevlendirmeyen işverenlere, her bir işçi ve çalıştırılmadığı her ay için 6.511,00 TL, iş yeri hekimi görevlendirmeyen işverenlere, keza her bir işçi ve çalıştırılmadığı her ay için 6.511,00 TL olmak üzere aylık 13.022 TL idari para cezası uygulanacaktır.
İşverenin sorumlulukları; İş yerinde risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak, acil durum planı yapmak, çalışanlara iş sağlığı ve iş güvenliği eğitimi vermek ve daha bir çok zorunluluğu bulunmaktadır.
İşveren, iş yerinde çalışanlar arasından iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi varsa bunları bu hizmetleri vermek üzere görevlendirebilir. Bu durumda işveren ile çalışan arasında bu görevi de kapsayan yeni bir iş sözleşmesi imzalanması gerekmektedir. Çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması halinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden (OSGB) hizmet alarak yerine getirebilir. Ancak işverenin, iş güvenliği uzmanı veya iş yeri hekimi sertifikasına sahip olması hâlinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak, bu hizmetin yerine getirilmesini kendisi de üstlenebilir.
1 ila 9 çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yeri işverenleri veya işveren vekili tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca ilan edilen eğitimleri tamamlamak şartıyla, işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebileceklerdir.
Ayrıca, Türkiye genelinde 10 kişiden az çalışanın bulunduğu, çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan özel sektör iş yerlerinde; iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için yapılacak masraflar, Bakanlık tarafından karşılanacaktır.
Her türlü büro ve ofis iş yerleri, (mali müşavirlik, avukatlık, mimarlık, mühendislik vb.) apartman ve site yönetimi (kapıcı) bakkal, manav, terzi vb. gibi iş yerleri az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri olup, en az bir işçinin çalıştığı bu tür küçük iş yerleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilmiş Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) den bir iş güvenliği uzmanı ile bir iş yeri hekimi görevlendirmek suretiyle zorunlu olan bu hizmetleri dışarıdan almaları mümkündür ve gereklidir.
OSGB tarafından, iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi görevlendirmesi sistem üzerinden yapıldıktan sonra, iş yeri için SGK’dan e-Bildirge şifresi alan kişi tarafından e-devlet şifresi ile http://isgkatip.csgb.gov.tr adresinden İSG-KATİP sistemine giriş yapılarak, görevlendirilecek iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimini sistem havuzundan seçerek girilmiş olan sözleşmelerini onaylaması gerekmektedir.
İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk Ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi gereğince, iş güvenliği uzmanları, atandıkları iş yerlerinde yapacakları çalışma süreleri şöyledir:
İlgili yönetmelik hükmü gereğince, iş yeri hekimleri, atandıkları iş yerlerinde yapacakları çalışma süreleri ise şöyledir:
İşveren, iş yerinde iş güvenliği belgesine sahip bir uzman görevlendirmek zorundadır.
İş güvenliği uzmanlarından;
Birden fazla iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi gereken iş yerlerinde, sadece tam süreli olarak görevlendirilen iş güvenliği uzmanının, iş yerinin tehlike sınıfına uygun belgeye sahip olması yeterlidir.
Bilgilerinize,
Haftalık Özet Mali/Vergisel Düzenlemeler (Haziran-2.Hafta)
2020tr, MemorandumlarNo : 2020-66
Tarih : 15 Haziran 2020
Konu : Haftalık Özet Mali/Vergisel Düzenlemeler (Haziran-2.Hafta)
Haziran ayının ikinci haftası içinde gerçekleşen önemli mali konuları vergi, sosyal güvenlik ve diğer mevzuat değişikliklerini başlıklar altında özet olarak sizlerin dikkatinize sunmak isteriz.
Salgının durgunlaşma aşamasında iş dünyasına, çalışanlara ve tüm kesimlere destek amacıyla elde ettiğimiz bilgileri spesifik konu bazında Covid-19 web sayfamızdan izleyebilirsiniz.
Bu kapsamda güncel gelişmeleri konusunun birebir uzmanlarıyla beraber ayrı birer bülten olarak sizlerin bilgisine sunmaya gayret ediyoruz.
Bültenlerimizden faydalandığınızı ve keyif aldığınızı umuyor saygılar sunuyoruz.
Şimdi haziran ayının ikinci haftasının gelişmelerine ana konu başlıkları itibariyle bakalım:
Vergi ve SGK
Teşvik & Ar-Ge
Yasal Dayanak:
Kararnamenin 444/2.nci maddesine göre “kalkınma planı ve programlarına uygun olarak ihracatın teşviki ve döviz gelirlerinin artırılması maksadıyla ihracatın kalkınma planı ve yıllık programlar dairesinde geliştirilmesi ve düzenlenmesi için alınması gerekli tedbirler Cumhurbaşkanınca belirlenir.”
Dayanak madde olan Kararname 450.nci madde ise Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğünün görev ve yetkilerini saymaktadır.
Dayanak olan diğer Kanun ise 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanundur. Dış ticaretin, ülke ekonomisinin yararına düzenlenmesini sağlamak amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlüler dışında ek mali yükümlülükler konulması ve kaldırılması, bu yükümlülüklere ilişkin esasların tespit edilmesi ve oluşan fonların kullanılması bu Kanun hükümlerine göre yürütülür.
Serbest Bölgelerin Avantajları:
Yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, uluslararası ticareti geliştirmek amacıyla kurulmuş, ülkenin siyasi sınırları içerisinde olmakla beraber, gümrük sınırları dışında konumlandırılan, vergi, tarife, kota gibi olağan ticaret engellerinin ortadan kaldırıldığı, bürokratik şartların azaltıldığı, sınai ve ticari faaliyetler için geniş teşvik ve avantajların sunulduğu özel ekonomi bölgesidir.
Türkiye’ de kurulu 19 serbest bölgede; doğrudan 65.000 kişi, dolaylı olarak da 150.000 kişinin üzerinde istihdam sağlanmaktadır.
Serbest bölgelerde hali hazırda yararlanılabilen destekler şunlardır:
Finans & Para
Ertelemeler ve Kolaylaştırıcı Mevzuat
Covid-19 kapsamında yükümlülük ve ödevlerle ilgili kolaylaştırıcı ve düzenleyici önlemler aşağıda özetlenmiştir:
Dış Ticaret & Gümrük
Diğer Mevzuat
Yasal Dayanak
Yüksek Öğretim Kanunu Ek Madde 42 – (Ek:15/4/2020-7243/17 md.) Vakıf yükseköğretim kurumları, her yıl, öğrenci gelirleri toplamının %2’sini bir kamu bankasında kendi adına açılan vadeli bir hesaba söz konusu vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izninin geçici olarak durdurulması veya kaldırılması halinde öğrencilerinin eğitimlerinin tamamlatılması amacıyla teminat kaynağı olarak aktarır. Düzenli olarak aktarılacak ödemelerin toplamı, ilgili vakıf yükseköğretim kurumunda kayıtlı tüm öğrencilerin mezun olabilmeleri için gerekli eğitim ücretine ulaştığında aktarım durdurulur. Bu hesap, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından izlenir ve ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izninin geçici olarak durdurulması veya kaldırılması halinde hesapta biriken tutar, öğrencilerin eğitimlerinin tamamlatılması dışındaki başkaca amaçlar için kullanılamaz. Faaliyet izni geçici olarak durdurulan veya kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumları ve alacaklılar, söz konusu hesapta biriken kaynak üzerinde hiçbir hak talep edemez. Teminat kaynağı olarak yatırılan bu hesabın işleyişine dair usul ve esaslar ile uygulaması, izlenmesi ve diğer hususları Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
Haziran ayının ilk yarısı ile ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
İlker Ersoy & Bulut Bellet & Bahar Uçar
Uluslararası Mali / Vergisel Gelişmeler (Mayıs 2020)
2020tr, MemorandumlarUluslararası Bülten
No : 2020-65
Tarih : 11 Haziran 2020
Konu : Uluslararası Mali / Vergisel Gelişmeler (Mayıs 2020)
Merhaba, değerli okurlarımız,
Sizlerle uluslararası maliye ve verginin önemine binaen birlikte çalıştığımız yurt dışı networklerden ve OECD ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlardan gelen bilgileri de süzerek uluslararası vergi ve mali politika alanındaki gelişmeler konusunda da bilgi ve değerlendirmelerimizi paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz.
Özellikle uluslararası kamu maliyesi literatüründe yer alan uluslararası kamusal mal tartışmaları içinde sağlık, hijyen, ulaşım, asgari yaşam gereklilikleri gibi konuların ulusal vergi ve kamu maliyelerini aşan boyutları ve küresel ölçekte alınacak önlemlerin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.
Covid-19 salgını sürecinde belirsizlikler devam ederken, en azından öngörülebilir gelecekte firmaları etkileyebilecek önemli vergisel ve mali konuları derlediğimiz bu bültenler aracılığıyla sizlerle paylaşıyoruz.
Bu vesile ile tüm dünyaya daha sağlıklı ve huzurlu günler dileriz.
Aşağıda detaylarını okurlarınıza sunmuş olduğumuz bültenimizin başlıklar halinde özeti şu şekildedir;
Bu kapsamda OECD tarafından yayımlanan Dünya Genel Ekonomik Durum Raporuna göre Türkiye ekonomisinin ikinci bir dalga gelirse %8,1, gelmezse %4,8 küçülmesi beklenmektedir.
ABD tarafından dijital vergiye yönelik açılan soruşturmanın ticaret savaşları ve uluslararası ilişkiler anlamında önemli etkileri olacaktır.
Şimdi önce ana başlıklar sonra da detayları ele alalım.
A. Covid-19 Salgını Sonrası Ülkelerde Alınan Tedbir ve Önlemler
Birlikte çalıştığımız üye ülke firmaları 44 büyük ekonomiye ilişkin kaynaklarını bir araya getirerek COVID-19 salgını sonrası ülkelerin almakta olduğu ekonomik ve mali tedbirleri özetleyen ve geleceğe yönelik öngörülerini paylaştıkları bir rapor hazırladılar. Dönemsel olarak güncellenen bu raporların yayımlanan son haline ve konsolide edilmiş versiyonuna aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.taxand.com/our-thinking/taxand-firms-respond-to-covid-19-outbreak/
Bu raporların özetinde; sınır ötesi mal ve insan hareketleri çok önemli oranda kısıtlandığı için, çok uluslu şirketlerin sınır ötesi operasyonlarının belirsiz bir süre için sekteye uğrayacağı ve buna bağlı olarak uluslararası vergilendirme konularında (Transfer Fiyatlaması, ülke bazında vergi raporlaması, ön fiyatlandırma anlaşmaları) koşulların gerektirdiği değişiklikler ortaya çıkabileceği, bu durumda şirketlerin mevcut vergiye uyum modellerinin de gözden geçirilmesi gerekeceği anlaşılıyor.
Ayrıca, Almanya, İtalya, İspanya, Kanada ve çoğu örnekte Merkez Bankaları ve ekonomi & maliye politikalarını şekillendiren kurumların açıklamış oldukları durgunluk karşıtı istikrar ve mali önlem paketleri de yapılan mücadelenin önemini ortaya koyuyor. Alınan tüm önlemlerin belli bir formatta izlendiği ülke raporlarına OECD web sayfasından ulaşabilirsiniz:
http://www.oecd.org/coronavirus/en/
OECD tarafından hazırlanan “Country Policy Tracker” sayfasında harita üzerinden ilgili ülkeyi seçmeniz yeterli, tüm ülkeleri alınan genel önlemler, maliye politikası araçları, parasal düzenlemeler, özel sektöre destekler ve diğer önlemler olarak sıralamaktadır.
Hangi Alanlarda Düzenlemeler Var? OECD web sayfasında ayrıca, uygulanan politika tedbirleri sektörler ve konular bazında da takip edilmektedir. İlginizi çekmesi açısından aşağıdaki öneri setlerinin hem hükümetler hem de sektör kuruluşları ve firmalar tarafından iyi takip edilmesi önerilmektedir:
http://www.oecd.org/coronavirus/en/#policy-responses
B. OECD tarafından Dünya Genel Ekonomik Durum Raporu yayımlanmıştır. Türkiye ekonomisinin ikinci bir dalga gelirse %8,1, gelmezse %4,8 küçülmesi beklenmektedir.
Şimdi diğer detaylara bakalım:
Bu dönemde Türkiye’de ve dünyada gerçekleşen uluslararası vergilendirme, yatırımların korunması ve uluslararası sosyal güvenlik alanındaki önemli gelişmeleri de şu şekilde özetleyebiliriz:
C. Avrupa Komisyonu tarafından alınan kararlar
AB Komisyonu Lüksemburg devletinden yabancı menkul kıymet aracı şirketlerinin vergilendirilmesine ilişkin bazı düzenlemeler ile finansman şirketlerinin faiz giderlerinin vergi matrahından indirilmesini sınırlandıran (ATAD: “Anti-Tax Aviodance Directive” kapsamı içinde olan) düzenlemelerin AB mevzuatı gereği ayrımcılığa yol açacak (discriminatory) özellikte olduğunu ifade etti ve değiştirilmesini talep etti. Söz konusu karara ilişkin detaylar henüz yayımlanmadığı için Lüksemburg devletinin itiraz edip etmeyeceği henüz açıklanmadı ama tartışma konusu olan düzenlemeler Lüksemburg vergi uzmanları tarafından uygulama alanı çok geniş olmayan konular olduğu ve uygulamada bir çok zorluk ortaya çıkarabileceği ifade ediliyor.
AB’nin kuruluş prensipleri arasında yer alan “sermayenin serbest dolaşımı” ilkesi vergilendirme ile ilgili konularda sık sık referans alınıyor. En son yaşanan bir örnekte, AB Komisyonu Finlandiya merkezli şirketlerin Finlandiya dışındaki iştiraklerinden kaynaklanan vergi zararlarının kullanımına kısıtlama getiren düzenlemelerini AB mevzuatına aykırı bulduğunu açıkladı ve Finlandiya hükumetini bu kapsamda düzenleme yapmaya çağırdı. Sınır ötesi yatırımlar dolayısıyla bir ülkede ortaya çıkan zararın diğer ülkede vergi matrahından indirilmesine olanak sağlayan düzenlemeler AB içinde mevcut ancak Finlandiya gibi bir çok ülke bu durumda kendi ulusal vergi gelirlerini korumak için sınırlayıcı düzenlemeler getirmişti. Bu örnekte görüleceği gibi, AB Komisyonu sermayenin serbest dolaşımı ilkesi gereğince bu gibi kısıtlamaların geniş ölçekte uygulanmasına izin vermeyeceğini ifade etmiş oldu. Bu uygulama Türkiye’de mevcut olmadığı için bizim için uygulanabilir bir örnek olmasa da, halen tam üyelik görüşmeleri sürecinde olduğumuz AB içinde yer alan bazı vergisel konulardan ve tartışmalardan haberdar olmak için güzel bir örnek.
8 Mayıs 2020’de Avrupa Komisyonu, COVID-19 salgını nedeniyle vergilendirme alanında bilgi dosyalama ve bilgi alışverişi için belirli tarihlerin ertelenmesi konusundaki acil ihtiyacı ele almak üzere AB İdari İşbirliği Direktifini değiştiren bir direktif önerisi yayınlamıştır. Teklif, vergi aracıları (DAC6) için geçerli olan zorunlu açıklama rejimi kapsamında bilgi raporlama ve bilgi alışverişi için 3 ay ve Ortak Raporlama Standartları (CRS) kapsamında bilgi alışverişi için 3 ay daha ilave süre vermektedir.
D. Türkiye’deki Gelişmeler
Her ay yayımlamış olduğumuz uluslararası mali bültenler ile sizlere vergi, finans, uluslararası kamu maliyesi, sosyal güvenlik ve yatırımların korunması ve teşviki alanında yapılan tüm çalışmaları duyurmaya devam ediyor olacağız. Bu bültende yer alan herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
[1] https://tuys.sanayi.gov.tr/anlasmalar/yktk
2020 Haziran Ayı Haftalık Özet Mali/Vergisel Düzenlemeler
2020tr, MemorandumlarNo : 2020-64
Tarih : 8 Haziran 2020
Konu : Haziran Ayı Haftalık Özet Mali/Vergisel Düzenlemeler
Haziran ayı ilk haftası içinde gerçekleşen önemli mali konuları vergi, sosyal güvenlik ve diğer mevzuat değişikliklerini başlıklar altında özet olarak sizlerin dikkatinize sunmak isteriz.
İş dünyasına, çalışanlara ve tüm kesimlere destek amacıyla elde ettiğimiz bilgileri spesifik konu bazında Covid-19 web sayfamızdan izleyebilirsiniz.
Bu kapsamda olmak üzere güncel gelişmeleri konusunun birebir uzmanlarıyla beraber ayrı birer bülten olarak sizlerin bilgisine sunmaya gayret edeceğiz.
Bültenlerimizden faydalandığınızı ve keyif aldığınızı umuyor saygılar sunuyoruz.
Şimdi haziran ayı ilk haftanın gelişmelerine ana konu başlıkları itibariyle bakalım:
Vergi ve SGK
FİNANS
DİĞER MEVZUAT
Haziran ayının ilk yarısı ile ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
İlker Ersoy & Bulut Bellet & Bahar Uçar
2020 Mayıs Ayı Özet Mali/Vergisel Düzenlemeler
2020tr, covidtr, MemorandumlarNo : 2020-62
Tarih : 31 Mayıs 2020
Konu : Mayıs Ayı Özet Mali/Vergisel Düzenlemeler
Çok yoğun ve belki de hayatımızda ilk defa bu kadar uzun bir süre evde geçirdiğimiz Mart ve Nisan ayından sonra mayıs ayı da baharın tüm renklerine rağmen “Evde Kal” çağrılarına uyulan bir ay olarak geçti. Üstüne bir de havaların ısınması ve Ramazan Bayramı ile birlikte ülke olarak önemli bir ekonomik sınavdan geçiyoruz. Bu arada bazı kısıtlamaların kaldırıldığını ve ekonominin kısmi olarak işlemeye başladığını da görüyoruz.
UNDP tarafından ölçülen insani gelişme endeksinin 1990’dan bu yana ilk kez bu yıl gerileme eşiğinde olduğu belirtiliyor. Yani, sadece bir ekonomik kriz değil çok ciddi bir beşerî krizle karşı karşıyayız.
Tüm toplum bazında bu salgının yayılım hızını önlemek adına başta sağlık olmak üzere ekonomik, hukuksal ve sosyal olarak birçok tedbir ve önlem kararları alınıyor. En son Nisan ayı gelişmelerini sizler için özetlemiştik. Şimdi de Mayıs ayı içerisinde gerçekleşen önemli mali konuları vergi, sosyal güvenlik ve diğer mevzuat değişmeleri başlıkları altında özet olarak sizlerin dikkatinize sunmak isteriz.
Bunun yanında iş dünyasına, çalışanlara ve tüm kesimlere destek amacıyla elde ettiğimiz bilgileri spesifik konu bazında Covid-19 web sayfamızdan izleyebilirsiniz.
Bu kapsamda olmak üzere güncel gelişmeleri konusunun birebir uzmanlarıyla beraber ayrı birer bülten olarak sizlerin bilgisine sunduk.
Bültenlerimizden faydalandığınızı ve keyif aldığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. Siz değerli okurlarımızın incelenmesini ve analiz edilmesini istediğiniz konuları da gündemimize almak istiyoruz. Örneğin salgının vergi adaleti ve vergi yüküne olası etkilerini, özellikle sağlık çalışanlarının vergilendirme rejimini, sağlık sisteminde mali ve vergisel alanda yapılabilecek kolaylıkları, bu dönemde uygulanması gereken yaratıcı maliye politika önerilerini ve vergisel politika tedbirlerini, şirketlerin tedarikçileri ve ekosistemleri için yaptıkları iyi uygulama örnekleri bu kapsamda ele alınabilecek önerilerden bazıları. Sizlerden de konu önerisi yanında yapmış olduğunuz bu tür uzmanlık çalışmalarınız varsa daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaştırmak üzere bizlerle paylaşmanızı rica ederiz.
Ayrıca, üniversitede okuyan gençler için bir yarışma düzenledik. Covid-19 kapsamında yapılabilecek vergi politikası ve kamu maliye politikası önerilerini alıyoruz. Jüri tarafından değerlendirilen en iyi çalışmayı sizlerle de paylaşacağız. Öğrencilerimiz için sürprizlerimiz de olacak. Başvuru tarihini 15 Haziran 2020’ye kadar uzatıyoruz.
Şimdi ülkemizde mayıs ayı gelişmelerine ana konu başlıkları itibariyle bakalım. Mayıs ayı içinde uluslararası alanda yaşanan mali & vergisel konuları da ayrı bir seri bülten olarak sizlere sunuyor olacağız.
A. VERGİ ve SGK DÜZENLEMELERİ
VERGİ KONUSUNDA YAYIMLANAN ÖNEMLİ TEBLİĞLER
VERGİ KONUSUNDA YAYIMI BEKLEYEN TEBLİĞ TASLAKLARI
Sosyal Güvenlik Mevzuatı
B. Ar-Ge & İnovasyon & Teşvikler Konusu
C. DİĞER ERTELEMELER
D. FİNANS & BANKACILIK
E. DIŞ TİCARET VE GÜMRÜK SAHASI
F. DİĞER MEVZUAT ALANI
Haziran ayına ilişkin gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız. Ayrıca Mayıs ayı gelişmelerini İngilizce olarak da sizlerle paylaşıyor olacağız.
Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
Katkıları için teşekkürler sayın Dr. Ahmet Feyzioğlu & Yasemin Gündoğdu
İlker Ersoy & Bulut Bellet & Bahar Uçar