Bülten No : 2020-25
Tarih : 24 Mart 2020
Konu : Covid-19 Virüs Salgını Nedeniyle Sosyal Güvenlik Mevzuatı Önlemleri ve Prim Ödemelerinde Sağlanabilecek Kolaylıklar
Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu Covid-19 salgını nedeniyle alınan sosyal güvenlik, çalışma & iş mevzuatı kapsamındaki önlemleri, bu kapsamda yayımlanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi” ve “Mevcut Tecil & Terkin Düzenlemeleri” başlıkları altında toplamak mümkündür.
Bu salgın kapsamında iş hukuku ve çalışma hayatına ilişkin yapılan düzenlemeler ile SGK ödemelerinin belli süre ertelenmesi dışında zor durumdaki mükelleflere tanınan tecil ve taksitlendirme imkanıyla ilgili olarak bilgi vermek isteriz.
Salgının sosyal ve psikolojik etkilerinin yanı sıra üretim ve istihdama büyük etkileri bulunmakta olup, tüm devletlerin, bireylerin ve işletmelerin ekonomik kararlarını “salgın” ve salgın sonrası toparlanma dönemini de dikkate alarak planlamalarında fayda bulunmaktadır.
Çok klasik bir cümle olabilir ancak hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, bu kesin; herkes bu sınavdan geçiyor. İş modellerimizi, üretim, tüketim ve ekonomik tercihlerimizi değiştirmemiz gerektiği aşikâr. Bunun yanında yaşam alanlarımız, konutlar, çalışma saatleri, ulaşım, sosyal ve beşerî ilişkiler, iletişim gibi çok fazla sosyo-psikolojik dinamik bu konudan fazlasıyla etkilenecek.
Tüm dünyaya bir kez daha geçmiş olsun. Umarız bir an önce geçer.
Şimdi bültenimizin ayrıntılarına bakalım.
1-EKONOMİK İSTİKRAR KALKANI TEDBİR PAKETİ KAPSAMINDA İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA AÇIKLANAN TEDBİRLER
Covid-19 salgının etiklerinin azaltılması için 18/3/2020 tarihinde, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 19 maddelik “Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi” açıklanmıştır. Bu pakette işverenlere destek niteliğinde iş ve sosyal güvenlik alanında önemli maddeler yer almaktadır. Bunları sizin için özetliyoruz:
1.1-Bazı Sektörlerde Prim Ödemelerinin Ertelenmesi
Öncelikle belirtmek gerekir ki, prim ve diğer bildirimlerle ilgili herhangi bir erteleme getirilmemiştir. Dolayısıyla, aylık prim ve hizmet belgesi, işe giriş, işten çıkış, iş kazası ve meslek hastalıkları ve geçici iş göremezlik ödeneklerine ilişkin bildirimlerde herhangi bir erteleme söz konusu olmayıp, bu bildirimler 5510 sayılı Kanun ve alt mevzuat hükümleri çerçevesinde belirtilen sürelerde bildirilmeye devam edilecektir.
Yalnız genel olmamakla birlikte, 5510 sayılı Kanun’un 91’inci maddesi gereğince, mücbir sebep olarak sayılabilecek işveren ya da işveren vekilinin hastalığa (Covid-19 virüsüne) yakalanması durumunda, bu durumun belgelenmesi kaydıyla SGK bildirimleri, hastalık salah buluncaya kadar ertelenmiş olacaktır.
Perakende, AVM, demir-çelik, otomotiv, lojistik, ulaşım, sinema, tiyatro, konaklama, yiyecek-içecek, tekstil-konfeksiyon ve etkinlik-organizasyon sektörleri için SGK primlerinin nisan, mayıs ve haziran ödemeleri 6’şar aylık dönemlerle ertelenmiştir.
Bu çerçevede, yukarıda sayılan sektörlerde, nisan ayında ödenmesi gereken primler ekim ayında, mayıs ayında ödenmesi gereken primler kasım ayında, haziran döneminde ödenmesi gereken primler aralık ayında ödenecektir.
1.2-Kısa Çalışma Ödeneği Şartlarının Kolaylaştırılması
Kısa çalışma ödeneği, ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki faaliyetlerin azalması veya durması durumunda, şartları taşıyan işçilere, çalışmadıkları süreler için verilen bir ödenektir. İşçilerin kısa çalışma ödeneği aldıkları dönemlerde işverenlerin bu işçilere ücret ödeme ve bu işçiler adına prim bildirme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Böylece faaliyetine ara veren ya da haftalık çalışma sürelerini azaltan işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verilirken, işverenlerin de maliyetleri de azaltılmış olmaktadır.
Kısa çalışma ödeneğinin verilmesi için oluşması gereken zorlayıcı sebepler arasında salgın hastalık da sayılmaktadır. Salgın hastalık nedeniyle iletilen kısa çalışma taleplerinin onaylanması için Yönetim Kurulu onayı aranmamaktadır.
Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan pakette, kısa çalışma ödeneğinden faydalanmak için gereken süreçlerin kolaylaştırılacağı veya hızlandırılacağı belirtilmektedir. Bu çerçevede ödenekten yararlanma şartları hafifletilebilir, mevcut durumda kâğıt ortamında alınan başvuralar elektronik ortamda alınabilir ve Müfettişler tarafından yerinde tespit yapılması uygulaması kaldırılarak onay süreci hızlandırılabilir. Bu konuda ilgili kurumların çalışmaları devam etmekte olup detaylı bilgiler İŞKUR’un web sayfasında yer almaktadır. Söz konusu başvurular 23 Mart 2020 tarihi itibarıyla başlamıştır. Konuyla ilgili tüm ayrıntılar 2020-24 sayılı sirkülerimizde yer almaktadır.
1.3-Telafi Çalışması Süresinin Uzatılması
İş Kanunu’na göre zorunlu nedenlerle işin durması, normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması, işyerinin tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işverenler 2 ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.
Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan paketle birlikte, telafi çalışması süresi 2 aydan 4 aya çıkarılacaktır. Böylece işçiler, salgın sürecinde çalışmadıkları süreleri 4 ay boyunca, günde 3 saati geçmemek üzere fazla çalışarak telafi edebilecektir. Bu konuda yasal düzenleme çalışması devam etmektedir.
1.4-Asgarî Ücret Desteği
Asgari ücret artışlarına bağlı olarak ortaya çıkan işgücü maliyetlerinin aşağıya çekilmesi amacıyla, 2016 yılından 2019 yılı sonuna kadar olan dönemde işverenlere belli şartlarla İşsizlik Sigortası Fonundan sağlanan asgari ücret desteği 2020 yılında da devam edecektir.
1.5-Esnek ve Uzaktan Çalışma Biçimlerinin Etkinleştirilmesi
İş Kanunu, kısmi süreli çalışma, çağrı üzerine çalışma ve uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimlerini düzenlemektedir. 5510 sayılı Kanun kısmi süreli çalışanların çalışmadıkları günleri isteğe bağlı sigorta ya da borçlanma yoluyla tamamlamalarına imkân sağlamaktadır.
Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan pakette, mevzuatımızdaki esnek ve uzaktan çalışma modellerinin daha etkin hâle getirilmesinin temin edileceği ifade edilmektedir.
Normal şartlarda işyerinde tam süreli çalışanların esnek çalışma biçimlerine geçiş yapması için yeni çalışma biçimine uygun sözleşme yapılması gerekmektedir. Paketle birlikte esnek çalışmaya geçiş kolaylaştırabilir ve esnek çalışmayı teşvik edici uygulamalar hayata geçirilebilir. Bu kapsamda ilgili kurumların çalışmaları devam etmektedir.
Paket Kapsamında Prim, Muhtasar ve KDV Ödemesi Ertelenen Sektörler
- Perakende Ticaret ve Alışveriş Merkezleri
Market, büfe, bakkal, şarküteri, manav, dondurmacı, tuhafiye, kasap, inşaat malzemeleri satışı, küçük ev eşyaları ile beyaz eşya satışı, mobilya satışı, ev tekstili, kitap ve kırtasiye, gazete ve dergi, ayakkabı ve giyim eşyası perakende satışı, oyuncakçı, tıbbi ve ortopedik ürünler, eczane, kuyumcu, çiçekçi, pazarcılar, balıkçılar, pastane ve fırınlar, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinin satışı vb. her türlü ürünün perakende olarak satışına yönelik faaliyetler ile alışveriş merkezleri ve buralarda perakende satış faaliyetinde bulunanlar
- Demir Çelik ve Metal Sanayii
Demir, çelik, alüminyum, bakır, kurşun, çinko, kalay imalatı ile bunların imalatçılar tarafından satışı
- Otomotiv
Otomobil, kamyon, kamyonet, otobüs, minibüs, midibüs, traktör, motosiklet, römork, karavan gibi tüm motorlu kara taşıtlarının imalatı ile toptan ve perakende satışı
- Lojistik-Ulaşım
Hava, kara, demiryolu, deniz ve her türlü suyolu ile yapılan her türlü şehir içi ve şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı, otoyol, tünel ve köprü işletmeciliği, depolama ve antrepoculuk faaliyetleri, havaalanı yer hizmetleri gibi her türlü lojistik ve ulaşım hizmetleri
- Sinema ve Tiyatro Faaliyetleri
Tiyatro, opera, bale, sinema, konser gibi her türlü sanatsal faaliyetler
- Konaklama
Otel, motel, pansiyon, tatil köyü gibi konaklama faaliyetleri, tur operatörü ve seyahat acenteliği faaliyetleri, rezervasyon hizmetleri gibi her türlü konaklama ve buna ilişkin faaliyetler
- Yiyecek ve İçecek Hizmetleri
Lokanta, kafe, kıraathane, kahvehane, çay ocakları, kantinler, ulaşım araçlarında bulunan büfeler gibi her türlü yiyecek ve içeceklerin sunumuna yönelik hizmetler
- Tekstil ve Konfeksiyon Faaliyetleri
Kumaş ve iplik imalatı, her türlü pamuktan, yünden, tiftikten, elyaftan ve kumaştan mamul ürünlerin imalatı ile giyim ve ev tekstili ürünlerinin imalatı ile satışı gibi her türlü tekstil ve konfeksiyon imalat ve satışı
- Etkinlik ve Organizasyon
Gösteri, kongre, konferans, ticari fuar ve etkinliklerin organizasyonu ile internet kafe, oyun, düğün ve nikâh salonu, spor merkezleri gibi yerlerde gerçekleştirilen her türlü etkinlik ve organizasyon faaliyetleri
2-MEVCUT SGK TECİL & TERKİN UYGULAMALARI
2.1-Terkin
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun “Yönetim Kurulunun görevleri” başlıklı 7 nci maddesinin (f) bendi uyarınca Yönetim Kurulu’nun “Kurum yararının bulunması halinde; yılı merkezî yönetim bütçe kanununda gösterilen miktara kadar olan hak ve alacakların terkinine karar verme” yetkisi bulunmaktadır.
Bu uygulamanın mantığı, yapılacak yazışmalar, posta masrafları da dikkate alınarak, tahsiline değmeyecek, yapılacak masrafı tahsil edilecek miktarı aşacak SGK alacaklarının, her yıl bütçe kanunu ile belirtilen miktara kadar olan kısmının silinmesi, yani tahsilinden vazgeçilmesidir. Bu alacaklar kapsamına sigorta primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı girmektedir.
SGK Yönetim Kurulu genelde her yıl belirli miktarın altında kalan SGK alacaklarının terkini yani silinmesi yetkisini Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri’ne vermekte, bu miktarları zaman zaman yayımladığı genelge veya genel yazılarla duyurmaktadır.
Buna göre;
- İlgili yıl merkezi yönetim bütçe kanununda gösterilen miktara kadar olan, zamanaşımına uğramış veya tahsili imkansız hale gelmiş sigorta primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve bunların tahsili için yapılan masraflar toplamından oluşan, zamanaşımına uğramamış olmakla birlikte tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla olduğu anlaşılan sigorta primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı toplamı 20 TL’ye (20 TL dahil) kadar olan, SGK alacaklarının terkini yani silinmesi il müdürlüklerinin yetkisinde olacaktır. Dolayısıyla 20 TL ve altındaki Kurum alacakları, yukarıda belirtilen şartların varlığı halinde Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri tarafından terkin edilebilecek, yani borç silinerek tahsilinden vazgeçilecektir.
- Diğer taraftan, 6260 sayılı 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun “Çeşitli Kanunlara Göre Bütçe Kanununda Gösterilmesi Gereken Parasal Sınırlara Ait Cetvel” bölümünün (ğ) bendinde; 5502 sayılı Kanun’un 7’nci maddesinin birinci fıkrasına göre SGK’nın hak ve alacaklarının terkin tutarı 330,00 TL olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla söz konusu Kararın (1) numaralı maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 2012 yılı içinde 330,00 TL, takip eden yıllarda ise anılan cetvelde ilgili yıllar için belirlenmiş olan tutar esas alınacak, yani şartların varlığı halinde belirtilen miktarda SGK alacağı Yönetim Kurulu tarafından terkin edilebilecektir.
- Ayrıca; 6111 sayılı Kanun’un 17’nci maddesinin beşinci fıkrasında, “5510 sayılı Kanun kapsamından çıkarılan işyerlerine ilişkin olup işyerine ait borcun tamamının ödeme süresi 31/12/2010 veya önceki bir tarihe ilişkin olduğu halde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 50 lirayı aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’ilerinin ve aslı ödenmiş olan fer’i alacaklardan tutarı 100 lirayı aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu hüküm uyarınca, Yönetim Kurulu Kararı’yla belirlenen miktarlardaki SGK alacakları terkin edilebilecektir.
2.2-Tecil-Taksitlendirme veya Zor Durum
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca, SGK’ya ait prim, gecikme cezası, gecikme zammı ve benzeri tüm borçlarının takip ve tahsili 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca yapılmaktadır. Kişileri borçlarını süresinde ödememesi durumunca cebren tahsil yöntemi ile borçlarını tahsil etme imkânı bulunmakta ise de, 6183 sayılı Kanun uyarınca borcun tahsili, haczin tahsili ya da haczedilen malların satılması kişiyi çok zor duruma düşürecekse, borcun tecil ve taksitlendirilmesi mümkün olmaktadır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88 inci maddesinde: “Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır” hükmü yer almaktadır.
Dolayısıyla SGK’nın sigorta primi, idari para cezası, gecikme zammı, gecikme cezası ve diğer tüm alacakları, gecikme zammı, tahsil zamanaşımı ve terkin açısından 5510 sayılı Kanun, diğer tüm hükümler açısından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca takip ve tahsil edilmektedir.
6183 sayılı Kanun’un 48 inci maddesine göre, yetkili kılınan makamlarca; alacağın 36 ayı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunabileceği belirtilmiş olup, burada borçlunun hangi durumda zor duruma düşeceğinin belirlenmesi önem arz etmektedir. Buna göre SGK borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haciz olunmuş malların paraya çevrilmesi borçluyu çok zor duruma düşürecekse, tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilmektedir.
Likidite Oranı
Borçlunun zor durumunun tespiti ise finansal tablolarının analizi ile mümkün olmaktadır. Başvuruda bulunan firmanın durumu; “Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar” oranının yani Likidite Oranının belirlenmesi sonucu bulunan rasyonun değerine göre;
- Likidite oranının 2’den büyük olması durumu,
- Likidite oranının 2’den küçük olması durumu dikkate alınarak,
Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar formülü sonucu bulunan likidite oranının 2’den büyük olması durumunda hiçbir türlü tecil ve taksitlendirme yapılmayacak, yapılan başvurular reddedilecek,
Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar formülü sonucu bulunan Likidite Oranının “2” ve altında olması durumunda, bu durum borçlu açısından “çok zor durum” hali olarak kabul edilecek ve şirketlerin tecil ve taksitlendirme başvuruları kabul edilecektir.
Rasyonun; “1,5” ve altında olması halinde tecil ve taksitlendirme işleminin azami 36 aya kadar, “1,51” ila “2,00” aralığında olması halinde tecil ve taksitlendirme işleminin azami 30 aya kadar eşit taksitler halinde ödenmesini sağlayacak şekilde söz konusu borçlar idarece ödeme planına bağlanabilecektir. Belirtilen bu süreler azami tecil ve taksitlendirme süreleri olup, tecil ve taksitlendirmeye yetkili makamlarca daha az süreli tecil ve taksitlendirme yapılabilecektir.
Borçların Taksitlendirilmesi
“Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar/Kısa Vadeli Borçlar” formülü sonucu bulunan likidite oranına göre firmanın “çok zor durum” hali tespit edilecektir. Borçlunun “çok zor durum” halinin tespiti, tecile konu borç toplamı, borç türü bazında 100.000 TL ve altında olan borçlular ile borç miktarı üzerinde durulmaksızın kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler (şirketleri hariç) için “çok zor durum” halinin tespitinde, “Mali Durum Bildirim Formu” ile beyan edecekleri bilgiler esas alınarak SGK tarafından yapılacaktır. Tecil ve taksitlendirme başvurusunda bulunan borçluların herhangi bir borç türü bazında tecile konu borçları toplamının 100.000 TL üzerinde olması durumunda, “çok zor durum” halinin tespiti, şirketin halka açık olup olmamasına göre farklılık gösterecektir. Borçların tecil ve taksitlendirilmesinde borcun eşit taksitlerle ödenmesi esastır. Ancak, borçlularca kademeli ödeme planında ısrar edilmesi ve ünitece borçlunun taksitlerini eşit olarak ödeyemeyecek durumda olduğuna kanaat getirilmesi halinde, en fazla ilk altı taksit, eşit taksitlere bölünmüş ödeme planındaki taksit tutarının % 50 sinden az olmamak kaydıyla kademeli olarak tecil ve taksitlendirilebilecektir.
Tecil ve taksitlendirmelerde SGK’ca yetki sınırlamasına gidilmiş olup, her bir birim kendi yetkisi kapsamında olan miktara göre tecil ve taksitlendirme başvurularını sonuçlandırmaktadır. Söz konusu yetkilerin kullanılmasında borçlunun tahsilatla görevli o ünitede (sosyal güvenlik il müdürlüğü ya da sosyal güvenlik merkezi bazında) işlem gören tüm işyerlerinden kaynaklanan borçlarının, borç türü (sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası vb.) bazında ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Borç miktarlarını, tecil ve taksitlendirmelerde yetkili organları gösteren tablo aşağıdaki gibidir.
MİKTAR (TL) |
YETKİLİ BİRİM |
0-1.000.000 |
Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü |
1.000.001-2.000.000 |
Sosyal Güvenlik İl Müdürü |
2.000.001-3.000.000 |
İhtilaflı Prim İşleri ve İcra Daire Başkanı |
3.000.001-4.000.000 |
Sosyal Sigortalar Genel Müdürü |
4.000.001-5.000.000 |
Kurum Başkanı |
5.000.001 ve üzeri |
Yönetim Kurulu |
Tablo: SGK Yetki Tablosu
Ayrıca, bünyesinde icra takip, haciz ve satış işlemlerinin yürütüldüğü Sosyal Güvenlik Merkezi kurulmayan Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri’nde 2.000.000 TL’ye kadar olan borçların tecil ve taksitlendirme yetkisini İl Müdürleri kullanmaya devam edecektir.
Sonuç olarak, SGK’nın sigorta primi, idari para cezası, gecikme zammı, gecikme cezası ve diğer tüm alacakları, borçlu şirketin likidite oranının “2” den az olması şartı ile tecil ve taksitlendirilebilmektedir. Likidite oranı 1.5’dan az ise 36 aya kadar, 1.5-2 arasında 30 aya kadar taksitlendirme yapılabilmektedir. Likidite oranı “Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar/Kısa Vadeli Borçlar” formülüne göre tespit edilmektedir. Tecil ve taksitlendirme yetkisi, diğer şartların da sağlanması şartı ile borç türü bazında ayrı ayrı değerlendirilerek, 1.000.000 TL limitler halinde artarak, Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü’nden başlayarak Yönetim Kurulu’na kadar uzanmaktadır. Bu hususun işverene diğer önemli katkısı, borcun tecil ve taksitlendirilmesi sonrası işveren 5510 sayılı Kanun’da öngörülen 5 puanlık işveren hissesi teşvik ve diğer teşviklerden de yararlanmaya başlayacak olmasıdır.
Hem “Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi” hem de SGK’nın mevcut terkin & tecil gibi uygulamaları çerçevesinde bundan sonra ilgili kurumlar tarafından yapılacak düzenlemeler ve hayata geçirilen uygulamalar konusunda gerekli bilgilendirme tarafımızca yapılacaktır.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,