Taxademy Bülten

 No         : 2020-46

Tarih     : 20 Nisan 2020

Konu     : Nisan Ayı İlk Yarı Özet Mali/Vergisel Düzenlemeler

Merhaba,

Çok yoğun ve belki de hayatımızda ilk defa bu kadar uzun bir süre evde geçirdiğimiz mart ayından sonra nisan ayı da baharın tüm renklerine rağmen “Evde Kal” çağrılarına uyulan bir ay olarak geçiyor.

Bu kapsamda ülke bazında bu salgının yayılım hızını önlemek adına başta sağlık olmak üzere ekonomik, hukuksal ve sosyal olarak birçok tedbir ve önlem kararları alınmıştır. Mart ayını sizler için özetlemiştik. Şimdi de nisan ayı içerisinde gerçekleşen önemli mali konuları vergi, sosyal güvenlik ve diğer mevzuat değişmeleri başlıkları altında özet olarak sizlerin dikkatinize sunmak isteriz.

Bunun yanında iş dünyasına, çalışanlara ve tüm kesimlere destek amacıyla elde ettiğimiz bilgileri spesifik konu bazında Covid-19 web sayfamızdan izleyebilirsiniz.

Bültenlerimizden faydalandığınızı ve keyif aldığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Ayrıca İngilizce aylık özet bültenler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

Şimdi ana konu başlıkları itibariyle bakalım:

Vergi ve SGK

  • Yeni Torba Kanun: Covid-19 Önlem Paketi 2 (Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun) 7244 sayılı Kanun olarak yasalaşmıştır.
    •  Söz konusu paketin tüm ayrıntılarına yayımladığımız 2020-43 sayılı bültenimizden ulaşabilirsiniz. Salgına ilişkin olarak ikinci önlem paketi olarak hazırlanan 15 maddelik Kanun Teklifi Meclise sevk edilmiş ve hızlıca kabul edilmiştir.
    • Bu Kanun da çeşitli kanunlarda sosyal izolasyonun sağlanması amacıyla alınan tedbirler, geçici istihdam güvencesi olarak ödenecek olan günlük 39,24TL ödenek verilmesi, yaşlı ve engelliler için aranan şartların azaltılarak yardımlar yapılması, çeşitli kanunlarda öngörülen bildirim, toplantı, genel kurul gibi mükellefiyetlerin ertelenmesi konusunda ilgili Bakanlıklara yetki verilmesi, Ar-Ge, tasarım merkezleri ve teknokentler için bu yerlere gelmeden çalışılan dönemlerde de teşviklerden yararlanılmaya devam edilmesi, elektrik borçları, kredi yurtlar ödemeleri, bazı aidatların ödemelerinin ertelenmesi, çeşitli kamu arazilerinin kullanımlarına ilişkin bedellerin faizsiz olarak ertelenebilmesi, sermaye şirketleri için 2019 yılı karlarının belli bir süre için dağıtılamaması gibi çok sayıda düzenleme yapılmaktadır.
    • Kanunla yapılan tüm düzenlemeleri 2020-45 sayılı sirkülerimizden inceleyebilirsiniz.
  • Transfer Fiyatlandırması Tebliğ Taslağı (Seri No:4) görüş ve öneriler için Gelir İdaresinin web sayfasında duyurulmuştur.
    • 18/11/2007 tarihli ve 26704 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 1 seri no.lu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğin ilgili bölümlerinde yapılan değişiklikler, bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.
    • Görüş ve önerilere açık olan taslakta yer alan konuların geliştirilmesi, değiştirilmesi veya katkıda bulunulması ile ilgili görüş ve önerilerinizi, 1 Mayıs 2020 tarihine kadar transferfiyatlandirmasi@gelirler.gov.tr e-posta adresine iletebilirsiniz.
    • Tebliğ taslağı büyük ölçüde 6728 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeler ile ayrıntılarına 2020-17 sayılı Transfer Fiyatlandırması Rehberinde yer verdiğimiz yeni raporlama standartlarına ilişkin 24 Şubat 2020 tarih ve 2151 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yapılan değişikliklere ilişkin usul ve esasların ayrıntılarını düzenlemektedir.
    • Tebliğ taslağında ayrıca yeni raporlama formatına uygun olarak aşağıda yer alan form ve rapor örneklerine de yer verilmiştir.
      • EK-5 Ülke Bazlı Raporlamaya İlişkin Bildirim Formu
      • EK-5 Ülke Bazlı Raporlamaya İlişkin Bildirim Formunun Doldurulmasına İlişkin Açıklamalar
      • EK-6 Ülke Bazlı Rapor
      • EK-6 Ülke Bazlı Raporun Doldurulmasına İlişkin Açıklamalar
  • Mücbir Sebep İtiraz Dilekçeleri: Mücbir sebep kapsamında vergi ertelemesi konusunda itirazı olan mükelleflere ilişkin dilekçe verme imkânı sağlanmıştır.
    • Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan çalışmalar kapsamında 518 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği hazırlanmış ve 24 Mart 2020 tarih ve 31078 Mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Konu ile alakalı detayları 2020-28 nolu bültenimizde açıklamıştık.
    • Buna göre sayılan ve salgından doğrudan etkilenen sektörler NACE kodlarına göre belirlenmeye başlanmıştır. Bu mükelleflerin mart, nisan ve mayıs ayları KDV ve muhtasar beyannamelerinin ertelenmesine karar verilmişti.
    • Bu kapsamda yer alması gerektiğini düşünen mükellefler için ise bir itiraz yolu açılmıştır. İtirazın kapsamı, yöntemi ve sonuçları hakkında detaylı bilgilere 2020-38 sayılı sirkülerimizden ulaşabilirsiniz. Ana faaliyet kodu değişikliği için; mükellefin esas alınmasını istediği ana faaliyet alanından (ana faaliyet kodu olarak kaydedilmesi gerektiğini iddia ettiği faaliyet kodundan) elde ettiği brüt hasılatın, diğer faaliyet kodlarından elde ettiği brüt hasılattan fazla olması şarttır.
  • Mücbir Sebep Kapsamında Yapılacak KDV Tevkifatı: Mücbir sebep kapsamında yer alan mükelleflerde KDV için kısmi tevkifat uygulanmayacaktır.
    •  Mücbir sebep hali kapsamında beyanname verme yükümlülükleri ileri tarihe ertelenen mükelleflerin, mücbir sebep halinde bulundukları 01.04.2020–30.06.2020 tarihleri arasında gerçekleşecek kısmi tevkifat kapsamındaki mal veya hizmet alımlarında tevkifat uygulanmayacaktır.
    • Buna göre, mücbir sebep kapsamında olan bir mükellef, belirtilen tarihler arasında, kısmi KDV tevkifatı kapsamında bir mal veya hizmet alımı yapıyorsa KDV tevkifatı yapmayacak, buna istinaden kendi adına satıcı tarafından düzenlenecek faturada KDV tevkifatı gösterilmeyecek ve faturada hesaplanacak KDV’nin tamamı satıcıya ödenecektir.
  •  2019 yılı Kurumlar vergisi beyannamesi ertelenmiştir.
    • 17 Nisan 2020 tarihli ve 127 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 30 Nisan 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2019 hesap dönemine ait Kurumlar Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 1 Haziran 2020 Pazartesi günü sonuna kadar uzatılmıştır.
    • Gelir İdaresi Başkanlığı çok detaylı bir rehberle Kurumlar Vergisi beyanname hazırlıkları için destek olmaktadır.
    • Türkiye’de Mart 2020 istatistiklerine göre 865.000 civarında kurumlar vergisi mükellefi bulunmakta olup, toplam vergi gelirlerinin %10’u kurumlar vergisinden oluşmaktadır. (Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı/istatistikler) Türkiye’nin 2020 yılı toplam vergi gelirlerinin vergi türleri itibariyle dağılımını ekteki tabloda görebilirsiniz.
      • Küçük bir istatistiki not olarak 2018 yılı vergilendirme dönemi için her bir mükellef kurum ortalama 548 bin 431 TL matrah beyanında bulunmuş ve bu matrah üzerinden ortalama 108 bin 524 TL kurumlar vergisi tahakkuk ettirilmişti. Bu yılki sonuçları da merakla bekliyoruz. Aynı istatistiklere göre 3 büyük ilde toplanan kurumlar vergisi toplamının %79 kalan 78 ilde toplanan kurumlar vergisinin ise %21 olduğu görülmektedir.
      • Geçen yılın Mart ayına göre Türkiye’de kurumlar vergisi mükellef sayısı %6 oranında artmıştır.
    •  1 yıllık faaliyet sonuçlarının Vergi İdaresine sunulduğu Kurumlar Vergisi Beyannamesi, ekinde yer alan gelir tablosu, bilanço, kar dağıtım tablosu, transfer fiyatlandırmasına ilişkin form ve belgelerle birlikte önemli sonuçlar doğurmaktadır.
    • Bu açıdan YMM tam tasdik hizmeti alınmasa bile, kurumlar vergisi beyanlarının mutlaka farklı bir gözle kontrol edilmesi ve yararlanılması muhtemel indirim, istisna, teşvikler konusunda dikkatli olunması gerekmektedir.
    • Özellikle zarar mahsubu, Ar-Ge indirimi, yıl içinde kesilen vergilerin doğru mahsubu ve iadesi, uyumlu vergi mükellefi indirimi (%5), nakit sermaye faiz indirimi gibi konular mutlaka irdelenmeli ve doğru şekilde beyan edilmelidir.
  • Bazı beyan ve bildirimlerle ilgili tarihler ertelenmiş veya düzenlenmiştir.
    • Mücbir sebep kapsamında açıklanan sektörler için Muhtasar ve KDV (tevkifat dahil) ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemeleri 6’şar ay ertelenmiş,
    • Şubat-2020 dönemine ilişkin Kdv Beyannamelerinin beyan ve ödemesi ile Ba-Bs Formları beyan süreleri ve Elektronik Defter Beratları” nın yüklenme süresi uzatılmış,
    • 26 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 24 Nisan 2020 Cuma günü sonuna kadar,
    • 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2020/Şubat dönemine ilişkin “Form Ba” ve “Form Bs” bildirimlerinin verilme süresi 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar,
    • 31 Mart 2020 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresi 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
    • 125 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2019 takvim yılına ait Yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
    • Tüm bu ertelemeler ve yeni beyan & ödeme süreleri ekte yer alan özet tabloda gösterilmektedir.
  • 7242 sayılı Kanun ile Vergide hürriyeti bağlayıcı cezalar konusunda da düzenleme yapılmıştır.
    • Bilinen adıyla Ceza İnfaz Kanunuyla bulaşma riskinin azaltılması anlamında ceza muhakemesi ve tevkif uygulamalarında bazı değişiklikler yapılmıştır.
    • Denetimli serbestlik sınırı 3 yıla çıkarıldığı için Vergi Usul Kanunu md. 359 (vergi kaçakçılığı suçları) gereğince infaz edilecek hürriyeti bağlayıcı cezalar (hapis cezaları) için de değişiklik öngörülmüştür.
    • Hali hazırda VUK’ta vergi kaçakçılığı, mükellefin özel işlerini yapma ve vergi mahremiyetini ihlal gibi fark bazı suç tipleri mevcuttur.
    • Bu düzenleme 30 Mart 2020 tarihine kadar işlenmiş suçları kapsamaktadır.
  • Çifte Vergileme Anlaşması: Türkiye ile Ukrayna arasında imza edilmiş olan Çifte Vergileme Anlaşmasını değiştiren Protokol uygun bulunmuştur.
    • 9 Ekim 2017 tarihinde Kiev’de imza edilen Protokolün onaylanmasının uygun bulunduğuna dair 7234 sayılı Kanun 14 Nisan 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
    • Protokolün yürürlüğü açısından özel bir prosedür bulunmaktadır. Bu prosedür sonucunda yürürlüğe girecektir.
    • Mevcut Anlaşma, 27.11.1996 tarihinde imza edilmiş olup 22 Nisan 1998 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmış ve 1999 yılından itibaren uygulanmaya başlanmıştı. Protokol bu anlaşmada yer alan vergiler, tanımlar, mukim, uluslararası taşımacılık, temettü, faiz, gayrimaddi hak bedelleri, bağımlı faaliyetler ve bilgi değişimi maddesinde tadiller yapmakta ve son yıllarda ayrıca genel uluslararası anlaşmalarla da düzenlenen vergi tahsilatında idareler arasındaki yardımlaşmayı da bir ilave madde ile düzenlemektedir.

Ar-Ge & İnovasyon

  • Yeni Ar-Ge Programları: Covid-19 kapsamında çok çeşitli ArGe programı açılmıştır. Konuya ilişkin kısa bir özeti aşağıda ve ayrıntılı açıklamalara ise 2020-39 sayılı sirkülerimizden ulaşabilirsiniz.
    • Dünyada ve ülkemizde yaşanan COVID-19 salgınını nedeni ile çok hızlı gelişen araştırma-ürün geliştirme, kapasite oluşturma ve olumsuz sosyal etkilenmenin azaltılması ihtiyaçlarına istinaden kamu müdahalesi kapsamında yeni destek alan tanımlamaları yapılmıştır. Bu kapsamda 1507-KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı, KOSGEB, ISTKA Programları ve TÜSEB Çağrılarıyla açılmıştır.
    • Özet olarak 2020-39 nolu sirkülerimizde Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde uzaktan çalışma, destek ve teşvikler ve kısa çalışma ödeneği konuları da incelenmiştir.

Sosyal Güvenlik

  • Moğolistan ve Kırgız Cumhuriyeti ile imzalanan Sosyal Güvenlik Anlaşmaları uygun bulunmuştur.
    • 14 Nisan 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7230 sayılı Kanun ile 9 Nisan 2018 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye ile Kırgız Cumhuriyeti Arasında Sosyal Güvenlik Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
    • İkinci olarak yine 14 Nisan 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7239 sayılı Kanun ile 7 Mart 2018 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye ile Moğolistan Arasında Sosyal Güvenlik Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
    • Sosyal güvenlik anlaşmalarının uygulama şekli ve bu konudaki hak ve yükümlülükleriniz için 2020-14 sayılı Rehberimize göz atabilirsiniz.
  • SGK Ödeme Ertelemesi: Mücbir sebep kapsamında vergi beyanları ertelenen mükellefler için SGK ödemeleri de ertelenmiştir. Ertelenen sadece ödeme olup, bildirgelerin zamanında verilmesi ve tahakkukların yapılması gerekir.
    • Bu kapsamda, 518 sıra No’lu Genel Tebliği uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığınca 1/4/2020 ile 30/6/2020 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında mücbir sebep halinde olduğu kabul edilen mükelleflerin,
      • 2020/Nisan ayı sonuna kadar ödenmesi gereken 2020/Mart ayına ait sigorta primlerinin ödeme süresi, 31/10/2020 tarihinin cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle 2/11/2020 tarihine,
      • 2020/Mayıs ayı sonuna kadar ödenmesi gereken 2020/Nisan ayına ait sigorta primlerinin ödeme süresi, 30/11/2020 tarihine,
      • 2020/Haziran ayı sonuna kadar ödenmesi gereken 2020/Mayıs ayına ait sigorta primlerinin ödeme süresi, 31/12/2020 tarihine ertelenmiştir.
  •  Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin birleştirilmesi projesi pilot 7 il dışında Temmuz 2020’ye ertelenmiştir.
    • 4 Nisan 2020 tarih ve 31089 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No:8) ile Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Genel Tebliği (Sıra No:1)’nin “Yürürlük” başlıklı 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan 1/3/2020 tarihi 1/7/2020 olarak değiştirilmiştir. Kısaca özetlemek gerekirse,
    • Daha önce 9 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7 numaralı Tebliğle Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin uygulandığı pilot il kapsamına Bursa, Eskişehir ve Konya eklenmiş ve diğer iller için uygulama Mart 2020’ye ertelenmişti.
    • Uygulamaya geçişin yaygınlaştırılması kapsamında; Kırşehir ilindeki mükellefler/işverenler için 1 Haziran 2017 tarihinde, Amasya, Bartın ve Çankırı illerindeki mükellefler/işverenler için 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren başlamış olan bu Tebliğin uygulanmasına Bursa, Eskişehir ve Konya illeri merkez ve ilçelerinde bulunan mükellefler/işverenler (281 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen bankalar hariç) için 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren başlanmıştı.
    • Bu kapsama giren mükelleflerce/işverenlerce sayılan iller dışındaki başka bir ilde istihdam edilmekle birlikte ücret ödemeleri veya tahakkuku bu illerde yapılan çalışanların ücret ödemeleri üzerinden tevkif edilen vergiler ile sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Amasya, Bartın, Bursa, Çankırı, Eskişehir, Kırşehir ve Konya illerindeki yetkili vergi dairelerine elektronik ortamda gönderilecektir.
    • Yukarıda sayılan 7 il dışında kalan vilayetlerde ise Temmuz 2020’ye kadar eski uygulama devam edecektir.

DİĞER ERTELEMELER

  • Devlet katkılı konut hesabı ödemelerinde kolaylık sağlanmıştır.
    • 3 Nisan 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 2346 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla değişen Konut Hesabı ve Devlet Katkısına Dair Yönetmelik ile, 30 Eylül 2020 tarihine kadar, düzenli ödeme yapamama imkânı, aylık ödeme planını seçen katılımcılar için bir dönem içerisinde en fazla 6 defa, üç aylık ödeme planının seçen katılımcılar için bir dönem içerisinden en fazla 2 defa uygulanır.
    • 2016/8559 sayılı söz konusu ana Yönetmelik ile belli şartları haiz konutlarda kendisine ait bir konutu olmayan Türk vatandaşları için ilk ve tek konut satın almaları için Devlet tarafından katkı verilmesine, ödeme planlarına ve bu hesabın açılışı, hesapların denetimi ve hesap sahiplerinin ödeme planlarına ilişkin düzenlemeler içermektedir.
  • Dernek beyan ve bildirimleri ertelenmiştir.
    • Derneklerin, idareye vermekle yükümlü oldukları beyanname ve bildirimlerinin hazırlanması ve bildirilmesi sürecinde mağdur olmalarını ve idari yaptırımlarla karşılaşmalarını önlemek maksadıyla; nisan ayı sonuna kadar verilmesi gereken dernek beyannameleri ile diğer bildirimlerin verilme süreleri İç İşleri Bakanlığı’nın 03.04.2020 tarihli Genelgesi ile 1 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
    • Normal şartlar altında derneklerin yıllık faaliyet sonuçlarını online olarak her yıl Nisan ayı içinde bir beyannameyle bildirmeleri gerekmektedir.
    • Türkiye’de bugün itibariye 119.707 dernek için bu imkân getirilmiş bulunmaktadır.
    • Dernek beyannameleri ve Dernekler Yönetmeliği gereği yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapılmamasının idari para cezası bulunmaktadır.
  • BDDK bazı bildirim ve beyanlar için süre ertelemesi yoluna gitmiştir.
    • Kurul tarafından alınan 2 Nisan tarihli 8976 sayılı Karar ile bankalar, bağımsız denetim kuruluşları, derecelendirme kuruluşları, varlık yönetim şirketleri, finansal kiralama, faktöring ve finansman şirketlerince BDDK’ya ve ilgili diğer mercilere gönderilmesi gereken 31.12.2019 yıl sonu ve 31.03.2020 ara döneme ilişkin finansal raporlamalar, bağımsız denetim raporlarıyla faaliyet raporları için belirlenmiş süreler ile 31.12.2020’ye kadar geçerli olmak üzere yönetmeliklerde düzenlenmiş muhtelif bildirimler için belirlenmiş olan sürelere 60 gün ilave edilmek suretiyle süre uzatımına gidilmesine karar verilmiştir.
    • Ayrıca Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte yukarıda verilen ilave süreden farklı olarak, bankaların kredi tahsislerinde meydana gelebilecek olan aksaklıkların giderilebilmesine yönelik olarak ilave süreler verilmiştir.
    • BDDK kurul kararlarının tamamı Resmî Gazetede yayımlanmadığı için BDDK web sayfası/mevzuat bölümünden takip edilmesi gerekmektedir.
  • Araç muayenelerinin yapılmasında ertelemeye gidilmiştir.
    • Muayene süresi gelen araçlarının muayenesini bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde gerçekleştiremeyen motorlu taşıt sahipleri, araç muayene işlemlerini bu sürenin bitiminden itibaren 45 gün içerisinde gerçekleştirebilirler. Bu süreler gerektiğinde Bakanlıkça uzatılabilir.
    • Buna ilişkin Yönetmelik değişikliği Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca hazırlanmış ve 3 Nisan 2020 Cuma günü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
  • EPDK süre ertelemesi: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bazı mükellefiyetlere ilişkin olarak erteleme kararını (2 Nisan 2020/9276 sayılı) duyurmuştur.
    • Buna göre sayılan yükümlülükler başka bir işleme gerek kalmaksızın 3 ay süreyle uzatılmıştır.
    • Söz konusu ertelemelerde ilgili ana hizmet dairesi yetkilidir.

FİNANS

  • BDDK türev işlemler limitini değiştirmiştir.
    •  12 Nisan 2020 tarihli basın açıklamasına göre BDDK, para swapı, forward, opsiyon ve diğer türev işlemlerde daha önce belirlenmiş öz kaynağa olan %10’luk oranı düşürmüştür.
    • Bu karar (12 Nisan tarih ve 8989 sayılı) vadede TL satım yönünde yapılan işlemlerde kalan vadeye göre artan oranlı, vadede TL alım yönlü işlemlerde ise %1 olarak uygulanacaktır.
    • Bu karar küresel piyasalardaki dengesizlikler ve risklerin artmış olması nedeniyle, söz konusu risklerin yönetilmesi ve finansal istikrarın korunmasına yönelik olarak atılan adımların ve alınan tedbirlerin etkinliğini artırmak bakımından yapılan değerlendirme sonucunda alınmış bir karardır.
  • BDDK, kredi imkanlarının genişletilmesi için Bankalara duyuru yapmıştır.
    • (Covid-19) salgını nedeniyle yaşanılan sürecin ekonomiye, piyasaya, üretime ve istihdama olumsuz etkisinin mümkün olan en az seviyeye indirmek ve bankaların ellerinde bulundurduğu kaynakların en etkin şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla bazı düzenlemelere gidildiği belirtilmiştir.
    • 18 Nisan 2020 tarih ve 9000 sayılı Kurul Kararıyla 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 93üncü maddesi ile 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bankaların, 01.05.2020’den başlamak üzere, haftalık bazda uygulanan Aktif Rasyosunu (AR) kullanmalarına karar verilmiştir.
    • Rasyoda pay ve paydada yer alan tanımlar yeni haliyle dikkate alınacaktır.
    • Ayrıca AR’nin her ay sonu itibariyle, o aya ilişkin aylık ortalamasının mevduat bankaları için %100’ün, katılım bankaları için %80’in altına düşmemesine, Kanunun 148 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca baz alınacak aykırılık oluşturan aşım tutarının, ilgili ay sonu itibariyle AR değeri %100’ün altında olan bankalar ve %80’in altında olan katılım bankaları için, rasyoyu sırasıyla %100 ve %80 düzeyine getirecek paydaki değişim tutarı olarak hesaplanmasına karar verilmiştir.
  • Bankalar Birliği yurt dışına yapılan para transferleriyle ilgili bilgi notu yayımlamıştır.
    • Bankalar nezdinde gerçekleştirecek işlemler normal akış süreci içerisinde devam edecek olup, herhangi bir kısıtlama ya da işlemlerin durdurulması söz konusu değildir. FATF’nin tavsiyesi kapsamında sadece gerçek kişi müşterilerin 1 milyon TL ve muadili döviz ve üzerindeki yurt dışına para transferlerinin Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı’na yapılmakta olan olağan bildirimleri bir gün öncesine çekilmiştir.
  • Bankalar Birliği: Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanuna eklenen geçici maddeye ilişkin bilgi notu yayımlanmıştır.
    • Bilgilendirme Notu 15 Nisan 2020 tarihli olup yapılması gereken işlemler çok ayrıntılı bir şekilde Risk Merkezi sayfasında yer almaktadır.
    • Risk Merkezi üyesi banka ve finansal kuruluşların müşterilerinin risk bilgilerini toplamak ve söz konusu bilgileri bu kuruluşlar ve müşterileri ile veya onay vermeleri koşuluyla 3. kişilerle paylaşılmasını sağlamak üzere Türkiye Bankalar Birliği nezdinde kurulmuş bir kuruluştur.
    • Gerçek ve tüzel kişilerin karşılıksız çek, protestolu senet, bireysel ve ticari nitelikli kredi kartı dahil tüm kredi borçlarını kapsamaktadır. Borçların vadesinin (son ödeme tarihinin) 24 Mart 2020 tarihinden önce olması ve 24 Mart 2020 tarihi itibariyle kısmen veya tamamen ödenmemiş olması gerekmektedir.

DİĞER MEVZUAT

  • OSB Mevzuatı: Organize Sanayi Bölgeleri Mevzuatında değişiklikler yapılmış ve uzun yıllardır konuşulan yurt dışında organize sanayi bölgesi kurulması ve işletilmesi konusunda Cumhurbaşkanı kararı yayımlanmıştır.
    • Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasında Dair Yönetmelik 16 Nisan 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
    • Anılan Yönetmelikle, genel kurul ve yönetim kurulunun yetkilerinde yapılan bazı değişiklikler, OSB tür değişikliği, OSB doluluk oranının takibi ve Bakanlığa bildirimi, genel kurulda oy kullanmada oy hakkı, bağış yapılmasına karar verilmesi, eskiden yapılmış bağışların da bu kapsamda değerlendirilmesi, yönetim kurulunda yedek üyeler, denetim kurulunun genel kurulu olağanüstü toplantıya çağıramaması, ödenen huzur hakları, OSB’lerde imar planı yapımı, bölgelerde yer alan arsaların tevhid veya ifrazı, katılımcıya ait destek ünitelerinin yapılabileceği yerler, tutulması gereken ticari defterler, OSB’lerde kurulamayacak tesisler, arsa tahsis sözleşmesinin şekli, arsa tahsis iptalinin hangi hallerde yapılabileceği, arsa tahsisinin iptalinde geri ödenecek bedelin hesabı, katılımcının kendi tesisini başka kiracıya kiralama şartları, genel kurul çağrısında kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılabilmesi ve alınacak güvenlik hizmetine ilişkin esaslı düzenleme ve değişiklikler yapılmıştır.
    • Bu Yönetmelik yayım tarihi olan 16 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • Yurt Dışında OSB Kurulabilmesi
    • 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun ek 4 ncü maddesine göre “OSB tüzel kişiliklerinin veya Türkiye’de yerleşik şirketlerin yetkili organlarınca karar alınması hâlinde yurtdışında OSB kurulmasına, kurulmuş olanlara ortak olunmasına ve bu OSB’lerin işletilmesine Cumhurbaşkanınca izin verilebilir.”
    • Yurt dışında OSB kurulması konusunda 14 Nisan 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 2404 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla yurt dışında OSB kurulması, işletilmesi ve bunlara yönelik desteklere ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
    • Bu kapsamda olmak üzere, ülkemizin kamu politika belgelerinde yer alan hedef ve stratejilere uygun olması, dış ticaretine katkı sağlaması, yatırım ortamını iyileştirmesi, uluslararası düzeyde marka değerini artırması, ülkemiz OSB uygulama deneyiminin yaygınlaştırılması ve ülkemizdeki yatırımların katma değerinin artıracak nitelikte olması şartları aranmaktadır.
    • Anılan kararnamede, maddeler olarak dayanak, tanımlar, ilkeler, kuruluş ve işletme, verilen devlet yardımları, tahkim anlaşmaları ve TİKA ve diğer kurum ve kuruluşlar ile birlikte yapılacak işler ve protokoller açıklanmıştır.
  • Kamu ihalelerinde fesih ve süre tanınması imkânı esnetilmiştir.
    •  Kamu ihale sözleşmesi kapsamında yapılan işlerde mücbir sebeple süre uzatımı verilmesine veya sözleşmenin feshine karar verilmesi mümkündür.
    • Bu kapsamda olmak üzere 2 Nisan 2020 tarihinde Resmî Gazetede 2020/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle salgının kamu ihale sözleşmelerine etkisi konulu bir genelge yayımlanmıştır.
    • Bu kapsamda başvurular idareye yapılacak ve Hazine ve Maliye Bakanlığından bir değerlendirme yapması istenecektir. Yapılan değerlendirme sonucunda, ortaya çıkan durumun yükleniciden kaynaklanan bir kusurdan ileri gelmemiş olması, yüklenicinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesine engel nitelikte olması ve yüklenicinin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekir.
  •  Kamu Teşkilatında Değişiklikler: 58 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Bakanlıklara bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar ile diğer kurum ve kuruluşların teşkilat yapılarında önemli değişiklikler yapılmıştır.
    • 8 Nisan 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Kararname ile önemli değişiklikler yapılmıştır.
      • Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, (Merkez ve enstitüler, KOSGEB Genel Kurul, İcra Komitesi) Türkiye Su Enstitüsü, Koordinatörlükler (Politika geliştirme), TÜİK, TRT, İstatistik Konseyi, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Enerji Bakanlığı (Maden ve Petrol İşleri)
      • Kararnameye göre TÜİK Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlıdır.
      • Yukarıda özet olarak verdiğimiz bu değişiklikler yayım tarihi olan 8 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    • 14 Nisan 2020 tarihinde yapılan ikinci bir Teşkilat Değişikliği Kararnamesi ile de Sanayi Bakanlığının teşkilatında çok önemli değişiklikler yapılmıştır.
      • Bu kararname ile şu maddelerde değişiklikler yapılmış veya yeni madde olarak eklenmiştir. (52, 279, 287/B, 288, 290, 385, 387, 388,388/A, 388/B, 389, 390, 391, 392, 393, 394, 395, 395/B, 396, 398, 399, 402, 409/A, 527/B)
      • Bu Kararname ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının görevleri yeniden kaleme alınmış ve tüm teşkilat reorganize edilmiş ve yeni Genel Müdürlükler ihdas edilmiş veya yeniden yapılandırılmıştır.
      • Bakanlığın yeni teşkilat yapısında hizmet birimleri şunlardır:
        • a) Sanayi Genel Müdürlüğü,
        • b) Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü,
        • c) Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü,
        • ç) Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü,
        • d) Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü,
        • e) Metroloji ve Sanayi Ürünleri Güvenliği Genel Müdürlüğü,
        • f) Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü,
        • g) Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü,
        • ğ) Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü,
        • h) Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü,
        • ı) Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü,
        • i) Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı,
        • j) Strateji Geliştirme Başkanlığı,
        • k) Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı,
        • l) Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği,
        • m) Özel Kalem Müdürlüğü.
    • 18 Nisan 2020 tarihinde yapılan üçüncü bir Teşkilat Değişikliği Kararnamesi ile de Hazine ve Maliye Bakanlığı teşkilatında bazı değişiklikler yapılmıştır.
      • 60 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde değişiklikler yapılmıştır.
      • Buna göre Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde yeni bir birim olarak “Risk Analizi Genel Müdürlüğü” kurulmuş, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının teşkilat yapısında değişikliğe gidilerek mevcut denetim grupları yerine denetim daireleri kurulmuş aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde “Mükellef Hakları Kurulu” ihdas edilmiş ve son olarak Gelir İdaresi Başkanlığı teşkilatına “Gelir Bütçesi Daire Başkanlığı” adı altında yeni bir daire başkanlığı eklenmiştir.

Bilgi Kutusu: Yeni Hükümet Sisteminde Çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri:

Yeni hükümet sistemi çerçevesinde bakanlıklar ve tüm kamu kurum ve kuruluşları yeni kamu yönetimi sistemi dahilinde yeniden tanımlanmış ve tek bir Kararname ile düzenlenmişti. (4 Sayılı Kararname 15/7/2018 – 30479 tarihli Resmî Gazete)

1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ise Cumhurbaşkanlığı teşkilatını düzenlemektedir. (1 Sayılı Kararname 10/7/2018-30474 tarihli Resmî Gazete)

2 sayılı Kararname ise kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadro ve pozisyonların ihdası, iptali ve kullanılmasına dair esas ve usulleri düzenler. (2 Sayılı Kararname 10/7/2018-30474 tarihli Resmî Gazete)

Üst kademe kamu yöneticileri ile ilgili usûl ve esaslar ile kamu kurum ve kuruluşlarında atama usûl ve esasları ise 3 sayılı Kararname ile belirlenmektedir. (3 Sayılı Kararname 10/7/2018 – 30474 tarihli Resmî Gazete)

  •  Turizm tesislerinin niteliklerinde bazı düzenlemeler yapılmıştır.
    • Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelikte yapılan değişiklikler 4 Nisan 2020 tarih ve 31089 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
    • Yönetmelik ile gastronomi tesisleri, kampingler ve konaklama amaçlı mesire yerlerinde aranan şartlar ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
  •  Ticaret Bakanlığı, Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliğini yayımlamıştır.
    • Yönetmelikte, 4703 sayılı Kanuna uygun olarak yürütülen piyasa gözetim ve denetim işlemlerinin usul ve esasları, duyusal incelemeler, düzeltici faaliyetler, numune alma ve denetimin şekli ile tutanak ve kayıt işlemleri ile, aykırılık halinde alınacak önlemler ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
    • Üretici ve dağıtıcının teknik düzenlemeye aykırılık, güvensizlik ve bunun sonucunda güvensiz ürünlere ilişkin ilan, gönüllü geri çağırma, izlenebilirliği kurma gibi vazife ve yükümlülükleri bulunmaktadır.
    • 2014 tarihli eski Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
    • Belge düzeni, KDV, imha edilecek emtia, gider boyutuyla üretim ve dağıtım firmalarının dikkatle incelemesi ve uygulaması gereken bir düzenlemedir.
  •  Covid 19 kapsamına giren bazı mevzuat değişiklikleri yapılmıştır.
    • Salgın kapsamında yapılan düzenlemeler ile aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır:
      • Tıbbi tanı kitlerinin ithalinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun uygunluk yazısının aranması (2020-19 İthalat Tebliği)
      • Limon ihracatında Tarım ve Orman Bakanlığı ön izin şartı getirilmesi (İhracat 2020-7 Tebliğ)
      • Pandemi bakım hizmetleriyle ilgili sağlık hizmetleri fiyatlandırma komisyon kararı uygulaması (SGK-2020-3)
      • 13 Nisan 2020 tarih ve 2399 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla muafiyet sağlanması (Pandemi kapsamında temin edilerek dağıtımı yapılacak her türlü kişisel koruyucu ekipman, testler, kitler ve ilaçlar muafiyet kapsamına alınmıştır. Bu karar 1 Mart itibariyle geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.)
      • Millî Eğitim Bakanlığına bağlı yönetici ve öğretmenlerin ek ders ücretinden yararlanması ve telafi ve uzaktan eğitim faaliyetleri için ilave ödeme yapılmaması (2347 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı)
  • Eximbank yönetim yapısında değişiklik yapılmıştır.
    • 3 Nisan tarih ve 2366 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, 3332 sayılı Kanuna dayanılarak bankanın ilgili olduğu Bakanlık, Genel Müdürün atanması ve Yüksek Danışma ve Kredileri Yönlendirme Kurulunun yapısında değişiklikler yapılmıştır.
    • Bu düzenlemeler 4 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Şaban Küçük

Tax-IA Bulletin

 No      : 2020-45

Tarih : 17 Nisan 2020

Konu : (Covid-19) 7244 sayılı Kanun (İkinci Torba Kanun) Yürürlüğe Girdi

Merhaba,

COVID-19 salgınının önlenmesi ve etkilerinin azaltılması amacıyla ülkemizde ve dünya genelinde sosyal ve ekonomik hayata ilişkin birtakım tedbirler alınmaktadır.

14 Nisan 2020 tarihinde 2020-43 sayılı sirkülerimizde detaylarını sizlere sunmuş olduğumuz ikinci önlem paketi olarak hazırlanan ve Meclise sunulan 15 maddelik kanun teklifi 16 Nisan 2020 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek “7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adıyla yasalaşmış ve 17 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Kanunda yer alan düzenlemeleri Plan ve Bütçe Komisyonu ve Genel Kurul aşamaları dahil yapılan ilave değişikliklerle beraber özet olarak aşağıda bilgilerinize sunarız.

          A. Bazı Alacakların Ertelenmesi, Alınmaması veya Yapılandırılması

Aşağıda bulunan maddeler kapsamında 3 aylık dönem içerisinde tahsil edilmesi gereken alacaklar, başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süreyle ertelenebilecektir. Ayrıca, ilgili Bakanlıkların yetkileri kapsamında bu süreler 3 aya kadar uzatılabilecektir.

  • Hazine taşınmazlarına ilişkin olarak sözleşmeye istinaden ödenmesi gereken bedeller ile ecrimisil bedellerinden 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren,
  • Turizm tesisi maksadıyla verilen hariç olmak üzere 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince Devlet ormanlarında gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına verilen izinler ile Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereğince kiraya verilen mesire yerleri ve taşınmazlardan 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren,
  • 2873 sayılı Mili Parklar Kanununa tabi yerlerde 2886 sayılı Kanun hükümlerince yapılan kiralamalardan 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren,
  • Büyükşehir belediyeleri, belediyeler, il özel idareleri ve bağlı kuruluşları ile bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinin mülkiyetinde veya tasarrufunda olan taşınmazlara ilişkin olarak ilgili mevzuatınca yapılan satış, ecrimisil ve kiralamadan kaynaklanan bedellerin veya tutarların, 19 Mart 2020 tarihinden itibaren,
    • Bu madde özelinde “İl Özel İdareleri” teklifte bulunmamakla beraber komisyon ve genel kurul görüşmeleri sırasında eklenmiştir.
  • Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarının gelir vergisi tevkifatı beyan ve ödeme süreleri, tüm sosyal sigorta prim ödemeleri ile 1053 sayılı Belediye Teşkilâtı Olan Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun 4’üncü maddesi uyarınca Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne yaptığı yıllık taksit ödemelerinden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren,
    • Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne yapılan ödemeler komisyon ve genel kurul görüşmeleri sırasında eklenmiştir.
  • Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarının konutlara ve faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işyerlerine ilişkin su tüketimine bağlı alacakları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren,
  • 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanununun 16’ncı maddesi kapsamındaki kredi borçları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren,
  • Faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunmayan işletmelerin yıllık ilan ve reklam vergileri ile yıllık çevre temizlik vergilerinin faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunulmayan döneme isabet eden kısmı alınmayacaktır.

        B.  Süre Uzatımı, Toplantı Erteleme ve Uzaktan Çalışma

       Yeni koronavirüs (Covid-19) salgını kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle;

  • 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında verilmiş olup 2020 yılı içinde geçerlilik süresi dolacak olan lisansların geçerlilik süresi bir yıl uzatılmıştır.
  • 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun kapsamında ticaret gemilerine düzenlenen ve 11 Mart 2020 ile 31 Temmuz 2020 tarihi aralığında süresi dolan veya dolacak denize elverişlilik belgelerinin süresi, 1 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
  • 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun kapsamında yapılacak denetlemelerin 1 Ağustos 2020 tarihine kadar ertelenmesi sağlanmıştır.
  • Dernekler tarafından verilecek bildirim ve beyannameler ile dernek genel kurul toplantıları 31 Temmuz 2020 tarihinde kadar ertelenmektedir.
    • Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılır.
    • Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları ise erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder.
  • 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında 2020 yılı mayıs ayında yapılması gereken Birlik Genel Kurulu bir sonraki yıl genel kuruluyla birlikte yapılacaktır.
  • 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamındaki yetki tespitlerinin verilmesi, toplu iş sözleşmelerinin yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta ilişkin süreler bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle uzatılmıştır. Cumhurbaşkanı, bu bentte yer alan üç aylık süreyi bitiminden itibaren üç aya kadar uzatmaya yetkilidir.
    • Teklifte “grev ve lokavta ilişkin sürelerin durdurulması” ifadesinin yerine komisyon ve genel kurul görüşmeleri sırasında “üç ay süreyle uzatılması” şeklinde değiştirilmesi tercih edilmiştir.
  • Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin Ar-Ge ve tasarım merkezleri dışında da yapılabilmesine ve Teknoloji Bölge sınırlarının içinde yürütülen faaliyetlerin Bölge dışında da yürütülmesine 11 Mart 2020 tarihinden itibaren 4 ay süreyle Sanayi ve Teknoloji Bakanı tarafından izin verilebilecektir.
    • Sanayi ve Teknoloji Bakanı, sözü edilen 4 aylık süreyi 3 aya kadar uzatabilecektir.
    • İznin verilmesi durumunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bilgilendirilmesi kaydıyla, 5746 sayılı Kanun ile 4691 sayılı Kanun kapsamındaki indirim, istisna, destek ve teşviklerden yararlanmaya devam edilebilecektir.

           C.  Çalışma Mevzuatına Dair Düzenlemeler

  • 4857 sayılı İş Kanunu’nun geçici 10. maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayacak olan işçiler ile 15 Mart 2020 tarihinden sonra 4447 sayılı Kanunun 51. maddesi kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçiler için ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan günlük 39,24 TL tutarında nakdi ücret desteği verilecektir.
    • Yapılacak ödemelerden damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmayacaktır.
    • Ücretsiz izne ayrılarak nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde işverene, bu şekilde çalıştırılan her işçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere idari para cezası uygulanır ve ödenen nakdi ücret desteği ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
    • Nakdi ücret desteğinden yararlananlardan 5510 sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına girmeyenler, genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve genel sağlık sigortasına ilişkin primleri Fondan karşılanır.
  • 4857 sayılı İş Kanununa eklenen geçici madde 25 ile Yeni koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilir. İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ve yersiz ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
  • 4857 sayılı İş Kanununa eklenen geçici madde 10 ile bu Kanunun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından
    • Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç aylık süreyi geçmemek üzere işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedene dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez.
    • Cumhurbaşkanı yukarıda yer alan üç aylık süreleri altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.
  • Kar Dağıtımının Sınırlandırılması: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen geçici madde 13 uyarınca;
    • Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait fonların, doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olduğu şirketler hariç olmak üzere, sermaye şirketlerinde, 30 Eylül 2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde yirmi beşine kadarının dağıtımına karar verilebilir.
    • Geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemez, genel kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemez.
    • Genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kâr payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, 2019 yılı net dönem kârının yüzde yirmi beşini aşan kısma ilişkin ödemeler 30 Eylül 2020 tarihine kadar ertelenir.
    • Bu maddenin kapsamına giren sermaye şirketlerine ilişkin istisnalar ile uygulamaya dair usul ve esasları belirlemeye, Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşünü almak suretiyle Ticaret Bakanlığı yetkilidir.”

           D.  Yasalaşma Sürecinde Kanun Teklifine Eklenen Fahiş Fiyat Artışı ve Stokçulukla İlgili Düzenlemeler

  •  6585 Sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında kapsamında diğer kanunlara göre daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde,
    • Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fahiş artış yapanlara 10 bin liradan 100 bin liraya kadar;
    • Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunanlara 50 bin liradan 500 bin liraya kadar idari para cezası verilecektir.
    • Bu maddede öngörülen diğer idari para cezalarını uygulama yetkisi ise Ticaret Bakanlığına aittir. Bakanlığa ait olan idari para cezası uygulama yetkisi taşra birimlerine devredilebilir.
  •  6585 Sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a, “Fahiş fiyat artışı, stokçuluk ve Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu” başlığıyla eklenen ek madde gereğince;
    • Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fahiş artış yapılamaz.
    • Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulamaz.
    • Üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapmak, gerektiğinde denetim ve incelemelerde bulunarak idari para cezası uygulamak ve her türlü tedbiri almak amacıyla Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturulur. Başkanlığı, İç Ticaret Genel Müdürü tarafından yürütülen Kurul;
      • Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü,
      • Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürü,
      • Adalet Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından görevlendirilen birer Genel Müdür,
      • İlgili İç Ticaret Genel Müdür Yardımcısı,
      • Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu tarafından görevlendirilen birer üye,
      • Üretici ve tüketici örgütleri ile perakende sektörünü temsilen birer üye, olmak üzere 13 üyeden oluşacaktır.
    • Kurul, ihtiyaç halinde başkanın çağrısı üzerine, başkan dahil en az 7 üye ile toplanacak ve toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karar alınacaktır.
    • Oyların eşit olması halinde başkanın oy kullandığı tarafın çoğunluğu sağladığı kabul edilecek olup Kurulun kararları Ticaret Bakanlığınca uygulamaya konulacaktır.
    • Kurulun, sekretarya hizmetleri İç Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilecektir.

 

  Bültenlerimizden faydalandığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Sadece Türkçe/İngilizce aylık veya 10 günlük özetler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

Söz konusu Kanunla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin

 No : 2020-44

Tarih : 17 Nisan 2020

Konu : (COVİD-19) İle Mücadele Kapsamında Hazine Taşınmazlarına İlişkin Olarak Yapılan Düzenlemeler

Malum süreç içinde yapılan düzenlemeleri Covid 19 sayfamızda sizinle paylaşıyoruz. Öncelikle Devlet tarafından alınan mali tedbirler, KDV, muhtasar ve SGK ertelemeleri, diğer ekonomik ve mali erteleme ve sağlanan kolaylıklar, kamu kurum ve kuruluşlarının aldıkları önlemler, tedarik zinciri, bilgi teknolojileri, kamu ihale süreçleri, özel hukukta mücbir sebebin etkileri gibi konuları etraflıca ele alıp size bilgi olarak sunmuştuk. Tüm bu çalışmalarımızı Covid Tax Force olarak linkimizde bulabilirsiniz. “Bilgi paylaştıkça değerleneceği için” çalışma sonuçlarımızı tüm toplumun faydasına olması amacıyla ücretsiz olarak web sayfamızda ve sosyal medya hesaplarımızda yayımlıyoruz.

Bu yazımızda ise kamunun sahip olduğu taşınmaz mallarla ilgili olarak alınan bazı tedbirleri size konunun uzmanlarıyla birlikte hazırladığımız bilgi sirkülerini iletmek istiyoruz. Salgının ülkemizde yayılımının en aza indirilmesi ve ticari hayata etkilerinin minimize edilmesi amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü* tarafından Hazine Taşınmazlarına ilişkin çeşitli düzenlemeler yapılmıştır.

*Bilindiği üzere, Türkiye’de kamu taşınmazlarının idaresi konusunda çok geniş bir milli emlak mevzuatı bulunmakta ve yakın zaman kadar Maliye Bakanlığı tarafından idare edilen bu işler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yönetilmektedir.

Bu kapsamda önce başlıklara sonra ayrıntılara bakalım;

1 – Milli Emlak İhaleleri İptal Edilmiştir

Hazine taşınmazlarının satışı, kiralanması, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ihaleleri istisnai haller dışında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 36’ncı maddesine göre “Kapalı Teklif Usulü” veya aynı Kanun’un 45’inci maddesine göre “Açık Teklif Usulü” ile yapılmaktadır. Komisyon huzurunda katılımcılarla birlikte yapılan bu ihalelerde ortaya çıkacak etkileşimlerin oluşturduğu riski ortadan kaldırmak amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 81 İl Valiliğine yönelik 23/03/2020 tarih ve 75140 sayılı genel yazısıyla; kapalı ya da açık teklif usulü ile yapılacak olan ihalelerden, ilanı yapılmış olanların iptal edilmesi, henüz ilanı yapılmamış olanlar hakkında ise bu aşamada Nisan ayı sonuna kadar herhangi bir işlem tesis edilmemesi uygun görülmüştür.


ETKİSİ: Söz konusu iptal kararlarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı virüs salgınıyla mücadele için ciddi oranda gelirden vazgeçmiş veya tahsilini ertelemiştir. 2019 yılında Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından 11 bin 990 adet satış amaçlı açık arttırma ihalesi yapıldığı, bu ihalelerde toplam değeri 1 milyar 257 milyon olan, 17.3 milyon m² yüzölçümlü 6 bin 662 adet taşınmazın satıldığı, 2020 yılı bütçesinde taşınmaz satışından (lojman ve sosyal tesisler dahil) beklenen gelirin de yaklaşık 3 milyar 597 milyon TL olduğu göz önüne alındığında söz konusu ihale iptallerinin boyutu daha iyi anlaşılacaktır.


2 – Bazı İşletmelerin Kira Bedelleri Dondurulmuştur

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 81 İl Valiliğine yönelik 20/03/2020 tarih ve 73426 sayılı genel yazısıyla; Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 67 ve 70. maddelerine göre kiraya verilen büfe, kantin, kafeterya, çay ocağı gibi tahsisli taşınmazlardaki ticari amaçla kullanılan yerler ile İçişleri Bakanlığınca 16/03/2020 tarihi itibariyle faaliyet göstermemesine karar verilen yerlere ait kira bedellerine ilişkin olarak, kiracıları tarafından talep edilmesi halinde;

-Herhangi bir kira ünitesinde İçişleri Bakanlığınca 16/03/2020 tarihi itibariyle alınan kararlar nedeniyle faaliyet tamamen durmuş ise 16/03/2020 tarihinden itibaren kira bedeli tahsil edilmemesi,

-Tahsisli taşınmazlardaki ticari amaçla kullanılan yerlerden faaliyetine devam edenler için personel sayısı ve faaliyet sürelerindeki değişiklikler dikkate alınarak kira bedellerinin yeniden belirlenmesi uygun görülmüştür.


ETKİSİ: Çevre ve Şehircilik Bakanlığının faaliyetleri duran veya azalan işletmeler için öngördüğü kira bedeli düzenlemeleri bu işletmelere önemli bir katkılar sağlayacaktır.  2019 yılında Hazine taşınmazlarının kiraya verilmesi sonucu elde edilen gelirin yaklaşık 1 milyar 550 milyon TL, 2020 yılı bütçesinde beklenen gelir ise yaklaşık 1.874 milyon TL olduğu düşünüldüğünde Hazine taşınmazı kiralayan işletmeler için verilen bu desteğin boyutu daha iyi anlaşılacaktır.


3- Tarımsal Kira ve Ecrimisil Bedelleri Ertelenmiştir

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 81 İl Valiliğine yönelik 31/03/2020 tarih ve 79800 sayılı genel yazısıyla; Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 13 ‘üncü maddesi ile 336 ve 387 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğleri çerçevesinde;

-Hazineye ait tarım arazilerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ayına isabet eden kira ödemelerinin altı ay süreyle ertelenmesi

– Hazineye ait tarım arazilerine ilişkin ecrimisil işlemlerinin, hasat dönemi dikkate alınmak suretiyle yürütülmesi uygun görülmüştür.


ETKİSİ: Söz konusu kira ertelemesinden yaklaşık 600 milyon m2 yüzölçümündeki Hazine arazisini kiralayan 51 bin çiftçi ailesi yararlanacaktır.  


4 – Turizm yatırımlarında ecrimisil ve irtifak hakkı bedelleri ertelenmiştir

31.03.2020 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 398 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinde yer alan şartları taşıyan Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turizm yatırımcı ve işletmecilerinden 1/4/2020 ile 30/6/2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları; altı ay süreyle ertelenmiştir.  Ertelenen alacaklar, erteleme süresi içerisinde herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilecektir.

Yine belgeli turizm tesislerinin yatırımcıları ve işletmecilerinden bu faaliyetleri dolayısıyla Hazine taşınmazlarını geçmişe yönelik olanlar dahil izinsiz kullanımlarından dolayı 1/4/2020 tarihi ile 30/6/2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin tahsili altı ay süreyle ertelenmiştir.


ETKİSİ: Bu kapsamda 564 otel, tatil köyü, günübirlik tesis, golf tesisi ve benzeri turizm tesisinden tahsil edilecek 300 milyon liralık gelir 6 ay süreyle ertelenerek sektöre önemli bir katkı sağlanmıştır.


5 – Hazine Taşınmazlarına İlişkin Borçlar Ertelenmektedir. (Kanun Teklifi)

Bugün yayımlanan “7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”  ile;

01.04.2020 tarihinden itibaren üç aylık süre içinde Hazine taşınmazlarına ilişkin olarak sözleşmeye istinaden ödenmesi gereken bedeller ve ecrimisil borçları başvuru şartı aranmaksızın Çevre Şehircilik Bakanlığınca ertelenebilecektir.  Bu süre Bakanlıkça üç ay daha uzatılması öngörülmektedir. Bu bedeller erteleme süresi sonunda herhangi bir gecikme zammı veya faiz uygulanmadan tahsil edilecektir


ETKİSİ: 2019 yılında Hazine taşınmazlarının satışı, kiralanması, irtifak hakkı ve kullanma izni verilmesi işlemlerinden toplam 5.702.135.000 TL gelir elde edilmiştir. 2020 yılı bütçesinde 7.250.430.000 TL olması beklenen bu gelirlerin 3’er aylık süreyle ertelenmesi virüs salgını nedeniyle zor günler geçiren ekonomik aktörlere önemli bir katkı sağlayacaktır. 


Benzer hükümler orman, milli park ve belediyelere ait taşınmazlar için de geçerli olacaktır.  Orman ve milli parklar tarafında yapılacak ertelemelerde Tarım ve Orman Bakanı, büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinin mülkiyetinde veya tasarrufunda olan taşınmazlarda ise meclis veya ilgili karar organı yetkili olacaktır.

Belediye tarafında ise faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerin faaliyette bulunmadığı döneme ilişkin olarak kira bedelleri tahsil edilmez. Bu hüküm milli parklar, orman ve hazine taşınmazları için değil sadece büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinin mülkiyetinde veya tasarrufunda olan taşınmazlar için geçerlidir.

Son olarak doğrudan hazine arazisi konusunu ilgilendirmemekle birlikte sosyal izolasyon açısından yapılan otopark düzenlemesi ile bitirelim. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan Otopark Yönetmeliği’nin yürürlük tarihi, Koronavirüs tedbirleri kapsamında 30 Haziran 2020 tarihine ertelenmiştir.

Bakanlıkça hazırlanan değişiklik, Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. “Otopark Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yapı ruhsatı işlemlerinin yürütülmesi esnasında ilgili idarelerde yoğunluk oluşmaması ve vatandaşların mağduriyet yaşamaması için yönetmeliğin 31 Mart 2020 olan yürürlük tarihi 30 Haziran 2020 olarak değiştirilmiştir.

Bültenlerimizden faydalandığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Sadece Türkçe/İngilizce aylık veya 10 günlük özetler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

Söz konusu Kanun düzenlemesiyle ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin

 No             : 2020-43

Tarih         : 14 Nisan 2020

Konu         : (Covid 19) Yeni 15 Maddelik Kanun Teklifi

Merhaba öncelikle sağlıklı günler, aylar ve yıllar dileriz.

COVID-19 salgınının önlenmesi ve etkilerinin azaltılması amacıyla ülkemizde ve dünya genelinde sosyal ve ekonomik hayata ilişkin birtakım tedbirler alınmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 18.03.2020 tarihinde salgına karşı (Korona virüs) açıklanan ekonomi paketinin özetini 2020-23 nolu sirkülerimiz ile sizlerle paylaşmıştık. Bu pakete dair önemli mali ve hukuksal düzenlemeleri de içeren 7226 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle ilgili olarak da 2020-31 sayılı bültenimiz ile Türkçe ve İngilizce olarak sizlere bilgi sunmuştuk.

Bu defa 10 Nisan 2020 tarihinde 2020-41 sayılı sirkülerimizde detaylarını sizlere sunmuş olduğumuz ikinci önlem paketi olarak hazırlanan 62 maddelik kanun taslağı ve yapılan birtakım düzenleme ve değişiklikler sonucunda hazırlanan ve Meclise sunulan 15 maddelik kanun teklifinin detaylarını, bir önceki Kanun Taslağı ile arasındaki farkları da belirterek siz okurlarımızın dikkatine sunuyoruz. Ayrıca yeni eklenen maddeleri, değişiklik yapılan ilgili kanunları, olası yürürlük ve geçerlilik tarihlerini içeren özet bir tabloyu da paylaşmak isteriz.

Kanunun ruhuna ve genel gerekçesine baktığımızda göze çarpan hususları ise şu şekilde özetleyebiliriz.

  • Ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan veya işten çıkarıldığında işsizlik ödeneğine hak kazanamayan işçilerimize nakdi ücret desteği sağlanması,
  • Her türlü iş sözleşmesinin, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık halleri dışında, 3 ay süreyle işveren tarafından feshedilememesi,
  • Yaşlılar ile engellilere yapılan yardımların üç ay süreyle gelir ölçütleri ile ağır engellilik şartı aranmadan yapılması,
  • Faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerin yıllık ilan ve reklam vergileri ile yıllık çevre temizlik vergilerinin, faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunulamayan dönemlere isabet eden kısımlarının alınmaması,
  • Hazine ve belediye taşınmazları ile milli parklar ve Orman Genel Müdürlüğü taşınmazlarına ve izinlerine ait borçlar, KYK kredi borçları ile belediyelerin gelir vergisi tevkifatı ödemeleri, sosyal sigorta prim ödemelerinin 3 ay süreyle ertelenmesi ve belediyelerce toplu taşıma faaliyetlerinin 3 ay süreyle desteklenebilmesi,
  • Konutlara ve faaliyetleri durdurulan işyerlerine ilişkin su faturası borçlarının belediyeler tarafından 3 ay süreyle ertelenebilmesi,
  • Kaçakçılıkla mücadelede el konulan bulaşıcı salgın hastalıkla mücadelede doğrudan ilgili tıbbi cihaz ve malzemelerin bekletilmeyerek ilgili kamu kurumuna tahsisi,
  • Tarım satış kooperatifleri birliklerinin Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kaynaklı kredi borçlarının 2020 yılına ait taksit ödemesinin 2021 yılına ertelenmesi,
  • Seyahat Acentaları Birliğine üye seyahat acentalarının ödemesi gereken yıllık aidatın 2020 yılında alınmaması ve seyehat acentalarına ait işletme belgelerinin acenta unvanından bağımsız olarak devredilebilmesi,
  • TEDAŞ’ın elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarının yapılandırılması,
  • TOBB, kooperatifler, dernekler ve tarımsal üretici birlikleri gibi çeşitli kuruluşların genel kurul toplantılarının ertelenmesi ve bu süre içerisinde mevcut organların görev, yetki ve sorumluluklarının devamının sağlanması,
  • Boşalan muhtarlıklara ilişkin 2020 yılında yapılması gereken seçimlerin ertelenmesi,
  • Ticaret gemilerine düzenlenen denize elverişlilik belgelerinin süreleri ile denetlemelerin 1 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatılması,
  • Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında verilen lisansların geçerlilik süresinin bir yıl uzatılması,
  • Ar-Ge ve tasarım merkezleri ile teknoloji geliştirme bölgelerinde yürütülen faaliyetlerin geçici süreyle bölge dışından da yürütülmesine izin verilebilmesi,
  • Mücbir sebep hallerinde; Hazine ve Maliye Bakanlığına ilişkin bilgi ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazına ilişkin yöntemlerin Bakanlıkça belirlenmesi,
  • Devlete ait üniversitelerin tıp fakülteleri ve diş hekimliği fakülteleri ile bunlara bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitülerin döner sermaye işletmesi birimlerine Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden kaynak aktarılabilmesi sağlanmıştır.

 

Bültenlerimizden faydalandığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Sadece Türkçe/İngilizce aylık veya 10 günlük özetler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

Söz konusu Kanun Teklifiyle ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Kanun Madde
No
Bent Değiştirilen İlgili Kanun Eklenen / Değiştirilen
Madde
Değişikliğin Konusu & Kapsamı & Getiriliş Amacı 62 Maddelik Taslakta var mıydı?
Revizyon yapılmış mı?
Yürürlük Tarihi Geçerlik Tarihi
MADDE-1
Bazı alacakların ertelenmesi, alınmaması veya yapılandırılması
a Covid-19 Covid-19 Hazine taşınmazlarına ilişkin olarak sözleşmeye istinaden ödenmesi gereken bedeller ile ecrimisil bedellerinden 1/4/2020 tarihinden itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gerekenleri başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süreyle ertelemeye Çevre ve Şehircilik Bakanı yetkilidir. Bu süreler, bitiminden itibaren Çevre ve Şehircilik Bakanı tarafından 3 aya kadar uzatılabilir. Bu alacaklar ertelenen süre sonunda ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Madde-8

Bir miktar revize edilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
b Covid-19 Covid-19 Turizm tesisi maksadıyla verilen izinler hariç olmak üzere 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince Devlet ormanlarında gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına verilen izinler ile Orman Genel Müdürlüğü tarafından 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereğince kiraya verilen mesire yerleri ve taşınmazlardan 1/4/2020 tarihinden itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gereken bedeller başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süreyle ertelenir. Bu süreleri bitiminden itibaren 3 aya kadar uzatmaya Tarım ve Orman Bakanı yetkilidir. Bu alacaklar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Ayrıca verilen izinlerin erteleme dönemi içerisinde tahakkuk eden ilk yıl bedellerine karşılık banka teminat mektubu alınarak yer teslimi yapılabilir Madde-33 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
MADDDE-1
Bazı alacakların ertelenmesi, alınmaması veya yapılandırılması
c Covid-19 Covid-19 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Millî Parklar Kanununa tabi yerlerde 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kiralamalardan 1/4/2020 tarihinden itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gereken bedeller başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süreyle ertelenir. Bu süreleri bitiminden itibaren 3 aya kadar uzatmaya Tarım ve Orman Bakanı yetkilidir.  Bu alacaklar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Madde-33 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
ç Covid-19 Covid-19 Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinin mülkiyetinde veya tasarrufunda olan taşınmazlara ilişkin olarak ilgili mevzuatınca yapılan satış, ecrimisil ve kiralamadan kaynaklanan bedellerin veya tutarların, 19/3/2020 tarihinden itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gereken kısımlarının 3 ay ertelenmesine büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve birliklerde meclis; bağlı kuruluşlarda ise yetkili karar organı yetkilidir. Bu süreler, bitiminden itibaren Çevre ve Şehircilik Bakanı tarafından 3 aya kadar uzatılabilir. Söz konusu alacaklar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerin faaliyette bulunmadığı döneme ilişkin olarak kira bedelleri tahsil edilmez. Madde-9

Bir miktar revize edilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
d Covid-19 Covid-19 Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarının gelir vergisi tevkifatı beyan ve ödeme süreleri, tüm sosyal sigorta prim ödemelerinden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gerekenler 3 ay ertelenir. Bu süreler, bitiminden itibaren 3 aya kadar Cumhurbaşkanı tarafından uzatılabilir.  Bunlar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Erteleme süresince 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan tarh ve ceza kesme zamanaşımı süreleri işlemez ve zamanaşımı işlemeyen süreler kadar uzar. Madde-9 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
MADDDE-1
Bazı alacakların ertelenmesi, alınmaması veya yapılandırılması
e Covid-19 Covid-19 Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarının konutlara ve faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işyerlerine ilişkin su tüketimine bağlı alacakları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gerekenlerle sınırlı olmak üzere belediye meclisi tarafından 3 ay ertelenebilir. Bu süreler, bitiminden itibaren 3 aya kadar belediye meclisince uzatılabilir.  Bu alacaklar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Madde-9 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
f Covid-19 Covid-19 Büyükşehir belediyeleri ile belediyeler, kendisinden izin veya ruhsat almak ya da hat kiralamak suretiyle çalışan gerçek ve tüzel kişilere, toplu taşıma hizmetinin kesintisiz olarak yürütülebilmesiyle sınırlı olacak şekilde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 aylık süreyle sınırlı olmak üzere meclis kararıyla; gelir desteği ödemesi yapabilir, belirlenen döneme tekabül eden ruhsat, izin, hat kirası borçlarını faizsiz olarak 3 ay erteleyebilir. Çevre ve Şehircilik Bakanı bu süreleri, bitiminden itibaren 3 aya kadar uzatmaya yetkilidir. Ruhsat, izin, hat kirası borçları ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Madde-9 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
g Covid-19 Covid-19 Faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerin yıllık ilan ve reklam vergileri ile yıllık çevre temizlik vergilerinin, faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunulamayan dönemlere isabet eden kısmı alınmaz. Madde-9 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
ğ Covid-19 Covid-19 16/8/1961 tarihli ve 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanununun  16 ncı maddesi kapsamındaki kredi borçları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gerekenlerle sınırlı olmak üzere, başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süreyle ertelenir. Bu süreler, bitiminden itibaren Gençlik ve Spor Bakanı tarafından 3 aya kadar uzatılabilir. Söz konusu borçlar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı, faiz veya Yİ-ÜFE uygulanmadan tahsil edilir. Madde-13

Bir miktar revize edilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
MADDDE-1
Bazı alacakların ertelenmesi, alınmaması veya yapılandırılması
h Covid-19 Covid-19 Tarım satış kooperatifleri birliklerinin 1/6/2000 tarihli ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunun geçici 4 üncü maddesi uyarınca yeniden yapılandırılan ve yılda bir taksit olmak üzere ödenen Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kaynaklı kredi borçlarının 2020 yılına ait borç taksit ödemesi, faizsiz olarak 2021 yılına ertelenmiş, 2021 yılı dahil daha sonraki yıllarda ödenecek taksit tutarları da faizsiz olarak birer yıl ertelenmiştir. Madde-35 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
ı Covid-19 Covid-19 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununun 35 inci maddesinde düzenlenen yıllık aidat 2020 yılında alınmaz. Madde-27

Doğrudan alınmaması şeklinde revize edilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
i Covid-19 Covid-19 Vatandaşların TEDAŞ’a olan geçmiş dönem elektrik tüketiminden kaynaklanan borçlarına ilişkin yapılandırma imkanı sağlanarak tarımsal, ticari ve sınai faaliyetlerin canlandırılması hedeflenmektedir. Madde-12 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
MADDE-2
Süre uzatımı, toplantı erteleme ve uzaktan çalışma
a Covid-19 Covid-19 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında verilmiş olup 2020 yılı içinde geçerlilik süresi dolacak olan lisansların geçerlilik süresi bir yıl uzatılmıştır. Madde-36 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
b Covid-19 Covid-19 10/6/1946 tarihli ve 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun kapsamında ticaret gemilerine düzenlenen ve 11/3/2020 tarihi ile 31/7/2020 tarihi aralığında süresi dolan veya dolacak denize elverişlilik belgelerinin süresi, 1/8/2020 tarihine kadar uzatılır. Bu süreyi, bitiminden itibaren 3 aya kadar uzatmaya Ulaştırma ve Altyapı Bakanı yetkilidir. Madde-52 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
c Covid-19 Covid-19 4922 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında yapılacak denetlemeler 1/8/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süreyi 3 aya kadar uzatmaya Ulaştırma ve Altyapı Bakanı yetkilidir. YENİ Yayım Tarihi Yayım Tarihi
MADDE-2
Süre uzatımı, toplantı erteleme ve uzaktan çalışma
ç Covid-19 Covid-19 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre dernekler tarafından verilecek bildirim ve beyannameler ile dernek genel kurul toplantıları 31/7/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süre, 3 aya kadar İçişleri Bakanınca uzatılabilir. Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılır. Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder. Madde-24

Mevcut organların hukuki durumları da açıklanmıştır.

Yayım Tarihi 10 Mart 2020
d Covid-19 Covid-19 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamındaki genel kurul toplantıları 31/7/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süre, ilgili Bakan tarafından 3 aya kadar uzatılabilir.  Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılır. Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder. Madde-34

Mevcut organların hukuki durumları da açıklanmıştır.

Yayım Tarihi 10 Mart 2020
e Covid-19 Covid-19 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile 29/6/2004 tarihli ve 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu kapsamındaki genel kurul toplantıları 31/7/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süre, Tarım ve Orman Bakanınca 3 aya kadar uzatılabilir.  Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılır. Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder. Madde-32

Mevcut organların hukuki durumları da açıklanmıştır.

Yayım Tarihi 10 Mart 2020
f Covid-19 Covid-19 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 61 inci maddesi uyarınca 2020 yılı Mayıs ayı içinde yapılması gereken Birlik Genel Kurulu, bir sonraki yıl Genel Kurulu ile birlikte yapılır. YENİ Yayım Tarihi Yayım Tarihi
g Covid-19 Covid-19 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 33 üncü maddesine göre yapılması gereken seçimler 2020 yılında yapılmaz. YENİ Yayım Tarihi 10 Mart 2020
MADDE-2
Süre uzatımı, toplantı erteleme ve uzaktan çalışma
ğ Covid-19 Covid-19 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin Ar-Ge ve tasarım merkezleri dışında da yapılmasına; 26/06/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında Bölge sınırları içinde yürütülen faaliyetlerin Bölge dışında da yürütülmesine 11/3/2020 tarihinden itibaren 4 ay süreyle sınırlı olmak üzere, Sanayi ve Teknoloji Bakanı tarafından izin verilebilir. Bu süre, bitiminden itibaren Sanayi ve Teknoloji Bakanınca 3 aya kadar uzatılabilir. İzin verilmesi durumunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bilgilendirilmesi kaydıyla, 5746 sayılı Kanun ile 4691 sayılı Kanun kapsamındaki indirim, istisna, destek ve teşviklerden yararlanmaya devam edilir. Madde-30/31

Madde birleştirilmiş ve ana kanunlarda değişiklik yerine bu Kanunda düzenlenmesi tercih edilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
h Covid-19 Covid-19 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde öngörülen tespit 2020 yılı için 15 Temmuz 2020 tarihi esas alınarak gerçekleştirilir ve en geç 31 Temmuz 2020 tarihine kadar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına gönderilir. Aynı fıkranın (b) bendi uyarınca yapılacak tespit ise 15 Temmuz 2020 tarihi esas alınarak yapılır ve Eylül ayının ilk haftasında Resmi Gazetede yayımlanır. Bu süreleri 15 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. Madde-1 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
ı Covid-19 Covid-19 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle, anılan Kanun kapsamındaki toplu iş sözleşmesinin yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta ilişkin süreçler durdurulmuştur. Durdurulan süreçlere ilişkin anılan Kanunda yer alan süreler birinci cümledeki üç aylık durdurma süresi boyunca işlemez. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Cumhurbaşkanı, bu bentte yer alan üç aylık süreyi bitiminden itibaren üç aya kadar uzatmaya yetkilidir. YENİ Yayım Tarihi Yayım Tarihi
i Covid-19 Covid-19 Yapılacak satış, kira, trampa ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi işlemlerine ilişkin ihalelerin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ve bu ihalelere ilişkin dosyaların hazırlanması ve verilmesi, ilanı,  katılıma ilişkin belgelerin sunulması, tekliflerin hazırlanması, sunulması ve değerlendirilmesi, ihalenin karara bağlanması ve onaylanması, kesinleşen ihale kararlarının bildirilmesi ve sözleşmenin imzalanması gibi hususlarda sosyal izolasyona ve teknolojiye uygun düzenlemeler yapılması. Madde-10 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-3 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununu 4.Madde “İşletme belgesi bir işletmeye mahsus olmak üzere tüzel kişilere verilir. Bakanlıktan izin almak kaydıyla işletme belgesi acenta unvanından bağımsız olarak başka bir tüzel kişiliğe devredilebilir ve devir Bakanlık siciline işlendiği tarihte hüküm ifade eder. Devredilen işletme belgesinde yer alan acenta unvanı veya iltibasa yol açacak unvan on yıl içerisinde hiç bir seyahat acentasına kullandırılmaz. İşletme belgesini devreden tüzel kişiliğe üç yıl içerisinde yeniden işletme belgesi verilmez. Belge devrine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.” Madde-26 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-4 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu Ek Madde-45 Devlete ait üniversitelerin tıp fakülteleri ve diş hekimliği fakülteleri ile bunlara bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitülerin döner sermaye işletmesi birimlerinden, borç karşılama yüzdeleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek oranın altında kalanlara Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden kaynak aktarılabilir. YENİ Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-5 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu Geçici Madde-18 Yeni koronavirüs (Covid-19) salgını kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle;
a) Bakım merkezlerinde bakım hizmeti sunulabilmesi için ek 7 nci maddenin birinci fıkrasında yer alan gelir ölçütü ve ağır engellilik şartları,
b) Hizmet alımıyla bakım hizmeti sunulabilmesi için ek 10 uncu maddenin birinci fıkrasında yer alan gelir ölçütü şartı,
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle aranmaz. Cumhurbaşkanı bu süreyi bir yıla kadar uzatmaya yetkilidir.”
Madde-2 ve 3 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-6 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanu Geçici Madde-24 Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte iş sözleşmesi bulunmakla birlikte 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile 15/3/2020 tarihinden sonra 51 inci madde kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve bu Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilere, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamak kaydıyla ve 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere, bu süre içinde ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar, Fondan günlük 39,24 Türk Lirası nakdi ücret desteği verilir. Yapılan ödemelerden damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılamaz.
Birinci fıkra kapsamında ücretsiz izne ayrılarak nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde işverene, bu şekilde çalıştırılan her işçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere fiilin işlendiği tarihteki 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesince belirlenen aylık brüt asgari ücret tutarında Sosyal Güvenlik Kurumunca idari para cezası uygulanır ve ödenen nakdi ücret desteği ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
Bu madde kapsamında nakdi ücret desteğinden yararlananlardan 5510 sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına girmeyenler, aynı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve genel sağlık sigortasına ilişkin primleri Fondan karşılanır.
Bakanlık, nakdi ücret desteğine ilişkin ödeme usul ve esaslarını belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye yetkilidir.”
Madde-4

• Yanlış bilgi verenlerin cezası asgari ücrete endekslendi.
• Nakdi ücret desteğinin kimlere verileceğine ilişkin tanım netleştirildi.
• Bu desteği alanların genel sağlık sigortasının devam ettirileceği ve primlerin Fondan karşılanacağı hükmü eklendi.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-7 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanu Geçici Madde-25 Yeni koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilir. İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ve yersiz ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.” YENİ

• Kısa çalışma başvurularında uygunluk değerlendirmesine bakılmaksızın işveren beyanına göre ödemeler başlayacaktır.

Yayım Tarihi 29 Şubat 2020
Madde-8 4857 sayılı İş Kanunu Geçici Madde-10 Bu Kanunun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez.  Birinci fıkrada yer alan üç aylık süre içerisinde işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye geçerli sebebe dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez.  Bu madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilir.
Cumhurbaşkanı birinci fıkrada yer alan üç aylık süreyi altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.
Madde-5

• 3 aylık süre içerisinde tamemen veya kısmen ücretsiz izne çıkarılabileceği ve işçinin rızasının aranmayacağı hususu bu durumun işçiye gerçerli feshi sebebi vermeyeceği söylenerek zımnen maddeye eklendi.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-9 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu Ek Madde-7 Mücbir Sebep Deprem, yangın, sel gibi doğal afetler ile salgın hastalık veya Hazine ve Maliye Bakanlığı bilişim sistemlerinin herhangi bir nedenle çalışmaması gibi mücbir sebep hallerinde; veri, bilgi ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazına ilişkin yöntemler Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.
Mücbir sebep hallerinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı bilişim sistemleri üzerinden yürütülen işlemlerde yaşanabilecek gecikme nedeniyle ilgililere, gecikme faizi, gecikme zammı ve ceza gibi yaptırımlar uygulanmaz.”
YENİ Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-10 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Geçici Madde-12 30/9/2020 tarihine kadar bu Kanun kapsamında el konulan ve bulaşıcı salgın hastalıkla mücadele ile doğrudan ilgili tıbbi cihaz ve malzemeler, test materyali, plazma, etil alkol, izopropil alkol, gliserol, maske, eldiven, tulum, galoş, kolonya, dezenfektan, dezenfeksiyon cihazları, solunum cihazı, yoğun bakım malzemesi, ilaç, aşı, ilk yardım araç-gereçleri ve bunların üretiminde kullanılan cihaz ve malzemeler, delil olarak saklanmasına gerek bulunmaması halinde yeteri kadar numune alındıktan, bunun mümkün olmaması halinde her türlü ayırt edici özelliği tespit edildikten sonra, el koyan idare veya ilgili kamu kurumu tarafından soruşturma evresinde hâkim veya kovuşturma evresinde mahkemeden tahsisi talep edilebilir. Talep üzerine verilen kararlara karşı itiraz edilebilir. Hakim veya mahkemece tahsisi uygun bulunan eşyanın soruşturma veya kovuşturma sonunda iadesine karar verildiği takdirde eşyanın rayiç değerinden varsa gümrük vergileri ve para cezaları ayrıldıktan sonra kalan tutar, tahsis yapılan kurum tarafından eşya sahibine ödenir.
(2) Cumhurbaşkanı birinci fıkrada yer alan süreyi 3 aya kadar uzatmaya yetkilidir.”
Madde-41

El konulan ürünler tek tek sayılma yoluna gidilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-11 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici Madde-13 (1) Sermaye şirketlerinde, 30/9/2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde yirmibeşinin dağıtımına karar verilebilir, geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemez, genel kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemez. Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait fonların, doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olduğu şirketler hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz. Bu fıkrada belirtilen süreleri üç ay uzatmaya ve kısaltmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.
(2) Genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kâr payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, 2019 yılı net dönem kârının yüzde yirmibeşini aşan kısma ilişkin ödemeler birinci fıkrada belirtilen sürenin sonuna kadar ertelenir.”
Madde-47 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-12 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 6.Madde Türkiye Varlık Fonu’nun konsolide mali tablolarının hazırlanaması esnasında özellikle Fon’a devredilen Şirketlerin yurtdışı iştiraklerinin raporlarının yurtdışından gelişlerinin  Ağustos başını bulabilmektedir. Bu da denetim raporunun gecikmesine sebep olmaktadır. Devlet Denetleme Kurumundan da gelen talep neticesinde Türkiye Varlık Fonu Türkiye Varlık Fonu Yönetim A.Ş. ve Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler ile alt Fonlarının sağlıklı bir biçimde denetlenmesinin sağlanabilmesi için tarihin Eylül olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Madde-20 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-13 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 8.Madde “Türkiye Varlık Fonunun, Şirketin, alt fonların ve Şirketin kurduğu şirketlerin, diğer şirketler üzerinde üçüncü kişilerle birlikte veya tek başlarına kontrolünü sağlayacak işlemlerinde, işlemlerin tarafları, onların doğrudan ve dolaylı ortakları, iştirakleri, bağlı ortaklıkları ile kontrol sağlanan şirketlere de bu işlemlerle sınırlı olmak üzere 6362 sayılı Kanunun 23 ilâ 27 nci maddeleri ile bu Kanun kapsamında yürürlüğe konan ilgili ikincil mevzuat uygulanmaz. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 202 nci maddesi; Türkiye Varlık Fonu, Şirket ile alt fonlar ve Şirketin kurduğu diğer şirketlere,  tek başlarına veya üçüncü kişilerle birlikte doğrudan ya da dolaylı olarak bunlar lehine üzerinde hakimiyet tesis edilen şirketlere ve bu hakimiyetin tesisine ilişkin işlemlerle sınırlı olmak üzere bu işlemlerin taraflarına, onların doğrudan ya da dolaylı ortaklarına, iştiraklerine ve bağlı ortaklıklarına uygulanmaz.” Madde-21 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-14 Yürürlük a) 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç), (d), (e) ve (ğ) bentleri 10/3/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) 7 nci maddesi 29/2/2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
c) Diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-15 Yürütme Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür. Yayım Tarihi Yayım Tarihi

 

Tax-IA Bulletin

No              : 2020-42

Tarih         : 13 Nisan 2020

Konu         : Vergide Hangi Süreler Durdu? Gecikme Zammı İşliyor mu?

 

Merhaba, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 18.03.2020 tarihinde salgına karşı (Korona virüs) açıklanan ekonomi paketinin özetini 2020-23 nolu sirkülerimiz ile sizlerle paylaşmıştık. Bunun dışında KDV, muhtasar ve SGK ertelemeleri, diğer ekonomik ve mali erteleme ve sağlanan kolaylıklar, kamu kurum ve kuruluşlarının aldıkları önlemler, tedarik zinciri, bilgi teknolojileri, kamu ihale süreçleri, özel hukukta mücbir sebebin etkileri gibi konuları etraflıca ele alıp size bilgi olarak sunmuştuk. Tüm bu çalışmalarımızı Covid Tax Force olarak linkimizde bulabilirsiniz. “Bilgi paylaştıkça değerleneceği için” çalışma sonuçlarımızı tüm toplumun faydasına olması amacıyla ücretsiz olarak web sayfamızda ve sosyal medya hesaplarımızda yayımlıyoruz.

Bu yazımızda ise bahsi geçen mali ertelemeler dışında vergiye ilişkin olarak özellikle devam eden vergi incelemeleri, uzlaşma işlemleri, rapor değerlendirme komisyonlarında devam eden süreçler, bu yıl uygulamaya yeni başlayan kanun yolundan vaz geçme, vergi ve cezaya karşı dava açma, pişmanlık başvurusu, izaha davet, ödeme, zamanaşımı, cebri tahsil konularına olan etkilerini soru & cevap şeklinde ele aldık.

En kısa süre içinde yüz yüze ve eskiden bildiğimiz şekilde gerçekten bir arada olduğumuz şekilde tekrar bir araya gelebilmek dileğiyle.

DETAYLAR

Şimdi ayrıntılara geçelim.

İlk olarak piyasada panik havası oluşmaması ve yargıda hak kayıpları oluşmaması için Cumhurbaşkanlığı Kararıyla icra işleri ertelenmiştir: 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İcra ve İflas Kanunu’nun 330 uncu maddesine dayanılarak yapılan düzenleme ile 30 Nisan 2020 tarihine kadar nafaka alacaklarına ilişkin olanlar hariç olmak üzere yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmişti.

Benzeri bir karar 6183 sayılı Kanun kapsamında amme alacakları için henüz alınmamış olup, vergi & sosyal güvenlik primleri dahil kamu borçlarının zamanında ödenmemesi durumunda takip işlemleri devam edecek, zamanında ödenmeyen vergiler için gecikme zammı tahakkuk edecektir.

Daha sonra ise 7226 sayılı Torba kanunla salgına karşı açıklanan çok önemli mali ve hukuksal düzenlemeler yapılmış ve 25.03.2020 tarihinde TBMM Genel Kurul’unda kabul edilen Kanun, 26.03.2020 tarih 31080 mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Kanununun geçici 1nci maddesinde yine yargı alanında hak kayıplarının önlenmesi için usul ve yargılama hukuku anlamında bazı düzenlemeler yapılmıştır.

        1. Bu konuda yapılan yasal düzenleme nedir? Ayrıntılarına bakabilir miyiz?

Yapılan yasal düzenlemeye göre maddede sayılan istisnalar hariç olmak üzere salgın hastalığın ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;

a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13 Mart 2020’den (bu tarih dâhil) itibaren 30 Nisan 2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durmuştur.

b) İkinci olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22 Mart 2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30 Nisan 2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durmuştur.

        2. Durma ne anlama geliyor, nasıl bir işlem yapılacak durduktan sonra?

Yukarıdaki hükmün devamına bakarsak, bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Fakat durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Tekrar etmek gerekirse bu süreler, dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreleri ifade etmektedir.

         3. Salgının devam etmesi halinde ne olacak, bu süreler kendiliğinden uzar mı?

Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazetede yayımlanacağı için tüm taraflar haberdar olacaktır.

         4. Peki bu durum vergi açısından nasıl bir hüküm ifade ediyor?

Vergi açısından baktığımızda hem 6183 sayılı Kanun ve hem de 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan cezada indirim talep etme, uzlaşma başvurusu, kanun yolundan vazgeçme süreleri ve dava açma süreleri gibi bir hakkın doğumu, kullanımı ve sona ermesine ilişkin sürelerin 30 Nisan 2020 tarihine kadar durduğunu görüyoruz. Fakat, yoklama, vergi incelemesi, rapor değerlendirme komisyonu işlemleri, ikmalen veya resen vergi tarhiyatı, ceza kesme, izaha davet açısından işlemler kendi hızında devam etmektedir. Ayrıca, mükelleflerin belli mücbir sebep halleri dışında bildirimler, beyanname verme, belge düzeni, defter tutma, değerleme, muhafaza ve ibraz, amortisman, ödeme vb ödev ve mükellefiyetleri devam etmektedir.

Keza, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında ise işlemler ve süreler 30 Nisan 2020 tarihine kadar durmuş bulunmaktadır. Bu konuya ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tüm teşkilatına 2020-2 sayılı Uygulama İç Genelgesiyle duyuru yapılmıştır.

        5. Ödenemeyen vergi borçları için cebri icra devam ediyor mu? Zamanında ödeyemediğimiz vergi borçlarımız için gecikme zammı ve ceza devam ediyor mu?

Bilindiği üzere 6183 sayılı Kanunun 51nci maddesine göre ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı (1947 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla değişen ibare) %1,6 oranında gecikme zammı tatbik olunur.

Gecikme zammı; Vergi Usul Kanununa göre uygulanan vergi ziyaı cezalarında bu madde uyarınca belirlenen oranda, mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan amme alacaklarında ise bu oranın yarısı ölçüsünde uygulanır. Bunların dışındaki ceza mahiyetinde olan amme alacaklarına gecikme zammı tatbik edilmez.

Yaptığımız duyuru, bülten ve bilgilendirme çalışmalarından faydalandığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. İçinden geçilen salgın süreci boyunca merak edilen konuları bizlere iletirseniz araştırıp bilgi notu, sirküler, bülten şeklinde size sunmaya devam etmek istiyoruz.

Salgının vergi borçları ve ödevler ile süreler ve yargısal hak karşısındaki durumuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Tax-IA Bülten

Bülten no : 2020-39

Tarih : 9 Nisan 2020

Konu : COVID-19 Salgınının Ar-Ge Sektörüne Etkileri ve Açıklanan Destek Programları

Merhaba,

Dünyada ve ülkemizde yaşanan COVID-19 salgınını nedeni ile çok hızlı gelişen araştırma-ürün geliştirme, kapasite oluşturma ve olumsuz sosyal etkilenmenin azaltılması ihtiyaçlarına istinaden kamu müdahalesi kapsamında yeni destek alan tanımlamaları yapılmıştır. Farklı kurumların açtığı destek programlarına olan etkilerini incelediğimiz bu bültenimizde sizlere konuyla ilgili detaylı bilgiler sunuyor olacağız.

COVID-19’un etkilerini belli konular çerçevesinde aşağıdaki başlıklarla inceledik.

  • Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde Uzaktan Çalışma, Destek ve Teşvikler
  • Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde Kısa Çalışma Ödeneği
  • Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin Kısa Çalışma Ödeneği Süresince Durumu
  • 1507-KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı COVID-19 İle Mücadele Çağrısı
  • ISTKA- COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı
  • Salgından Korunmak Üzere Alınan Tedbirler Kapsamında Üretilecek Ürünlere KOSGEB Desteği
  • Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Proje Çağrısı
  1. Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde Uzaktan Çalışma, Destek ve Teşvikler

 Daha önce 2020-27 sirkülerimizde değindiğimiz Teknokent ve Ar-Ge & Tasarım Merkezi personeline Yönelik Kolaylaştırma: Evden çalışma imkânı getirilen teşvikli personel hakkında daha önce yapılan duyuru ile Teknoparklarda, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde çalışanlar için Nisan 2020 sonuna kadar bu merkezlere gelmeksizin yaptıkları çalışmalar için de teşviklerden yararlanma imkânı TBMM’ne sunulan Torba Kanun Tasarısı ile yıl sonuna kadar uzatılma imkanı bulmaktadır.

3 Bakanlık tarafından yapılan ortak duyuru ile bu şekilde evde çalışması uygun görülen personelin Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bildirilmesi yeterli görülmüş olup, bu çalışanlar 5746 ve 4691 sayılı Kanunlarla öngörülen teşviklerden yararlanmaya devam edeceklerdir.

Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin[1] Desteklenmesi kapsamında TBMM’de halihazırda görüşülmekte olan “Torba Kanun Tasarısı” nın 30 ve 31’inci maddeleri aşağıda belirtilmiştir.

[1] Türkiye’de mevcut Ar-Ge ve Tasarım merkezi sayıları Ar-Ge Merkezi : 1239 , Tasarım Merkezi : 371 adettir.

          MADDE 30- 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 ncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

 “(13) Ülkede meydana gelen deprem, sel, doğal afet, salgın hastalık gibi mücbir sebep sayılabilecek hallerin ortaya çıkması durumunda, bu Kanun çerçevesinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri dışında da yapılmasına Cumhurbaşkanı tarafından izin verilebilir. Bu süreçte Kanun çerçevesinde tanınan indirim, istisna, destek ve teşviklerin uygulanmasına devam edilir. Bakanlık uygulamaya ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir. Bu kapsamda teşvikten yararlanılması için Bakanlığın bilgilendirilmesi zorunludur.”

           MADDE 31- 26/06/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu geçici 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere, aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

 “Ülkede meydana gelen deprem, sel, doğal afet, salgın hastalık gibi mücbir sebep sayılabilecek hallerin ortaya çıkması durumunda, bu Kanun çerçevesinde bölge sınırları içinde yapılması zorunlu olan faaliyetlerin bölge dışında da yapılmasına Cumhurbaşkanı tarafından izin verilebilir. Bu süreçte Kanun çerçevesinde tanınan indirim, istisna, destek ve teşviklerin uygulanmasına devam edilir. Bakanlık uygulamaya ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir. Bu kapsamda teşvikten yararlanılması için Bakanlığın bilgilendirilmesi zorunludur.”

  1. Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde Kısa Çalışma Ödeneği Uygulaması

COVID-19 salgını ile ilgili İŞKUR firmalara kısa çalışma ödeneği başvurusu yapmalarının önünü açmıştır.

Fakat Ar-Ge ve Tasarım Merkezinde çalışan personel için Kısa Çalışma Ödeneğine başvurulduğu takdirde, İŞKUR tarafından yapılan “Kısa Çalışma Ödeneğine” ait sürelerin SGK bildiriminde, eksik gün sebebi olarak “18-Kısa çalışma ödeneği” seçildiğinden, Ar-Ge Merkezleri için 15, Tasarım Merkezleri içinse 10 olarak belirlenen asgari tam zaman eşdeğer personel sayısı koşulunun sağlanamaması durumu ile karşılaşmanız muhtemeldir.

Kısa çalışma ödeneğinden faydalanacak Ar-Ge ve Tasarım merkezleri asgari Tam zaman eşdeğer sayısının altına düşmeleri durumunda şartın tekrar sağlandığı aya kadar 5746 teşviklerinden faydalanmaması gerekir.

Ayrıca kısa çalışma ödeneğinden faydalanacağınız personel ve tarihler için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü’ne dilekçe ile bildiri yapmanız gerekmektedir. Aynı zamanda tam zamanlı çalışma düzenine geçildiğinde faaliyetlerinize devam edeceğinizi de dilekçe ile bildirmeniz gerekmektedir.
Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin Kısa Çalışma Ödeneğine başvuru sırasında bu hususu dikkate almanız yararınıza olacaktır.

  1. ISTKA- COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı

İstanbul Kalkınma Ajansı, COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı için ilana çıkmış bulunmaktadır. İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı için tahsis edilen kaynak ve son başvuru tarihi aşağıda yer almaktadır.

PROGRAMIN GENEL HEDEFİ

COVID-19 salgın riski ile mücadeleye katkı sağlayacak ve salgının etkilerinin azaltılmasına yönelik acil çözüm sunan projelerin desteklenmesi

PROGRAMIN ÖNCELİKLERİ

 Öncelik 1: Virüsün yayılımının önlenmesi ve kontrol altına alınması :

Başta en yüksek risk grubunda sayılan yaşlılar, kronik rahatsızlığı olanlar, bakıma muhtaç bireyler ve engelliler gibi salgından korunması gereken toplumsal kesimler olmak üzere, COVID-19 virüsünün yayılımının önlenmesine yönelik kritik öneme sahip “sosyal mesafeyi koruma” ve “evde kalma” tedbirlerinin sürdürülebilir bir şekilde uygulanmasının sağlanması; sosyal izolasyona bağlı olarak yaşanabilecek sorunlara yönelik psiko-sosyal destek sağlanması ile salgın hakkında bilgilendirici, farkındalık artırıcı, yönlendirici ve bilgi kirliliğini önleyici faaliyetler içeren projeler desteklenecektir.

Öncelik 2: Halk sağlığı için acil hazırlık ve müdahale çalışmaları :

COVID-19 salgınına karşı önleyici ve koruyucu tedbirler kapsamında acil ihtiyaç duyulan ürün, hizmet ve organizasyonların geliştirilerek uygulanması desteklenecektir.

Öncelik 3: Salgının ülke ve bölge ekonomisine negatif etkilerinin azaltılmasına yönelik yenilikçi uygulamalar geliştirilmesi :

Salgın nedeniyle ekonomik faaliyetlerin yürütülmesinde hâlihazırda yaşanan ve önümüzdeki dönemde ortaya çıkabilecek aksaklıkların giderilmesine yönelik çözümler sunan projeler desteklenecektir.

PROGRAMIN TOPLAM BÜTÇESİ

51.000.000 TL

PROJELERE SAĞLANACAK ASGARİ VE AZAMİ DESTEK MİKTARI

Asgari Tutar: 200.000 TL

Azami Tutar: 2.000.000 TL

Kâr Amacı Gütmeyen Kurum/Kuruluşlar için destek, projenin toplam uygun maliyetinin %25’inden az olamaz ve %100’ünü aşamaz. Kâr Amacı Güden İşletmeler için destek, projenin toplam uygun maliyetinin %25’inden az ve %50’sinden fazla olamaz.

PROJE SÜRESİ

Asgari 1 ay, azami 3 aydır

Söz konusu programın başvuru detaylarına ilişkin bilgiye aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Programın Adı COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı
Program Referans No TR10/20/COVID
Programın Toplam Bütçesi 51.000.000 TL
Proje Başına Asgari-Azami Destek Tutarları Asgari Tutar:  200.000 TL

Azami Tutar: 2.000.000 TL

Azami Destek Oranı Kâr Amacı Gütmeyen Kurum/Kuruluşlar için: %100

Kâr Amacı Güden İşletmeler için: %50

Asgari-Azami Proje Uygulama Süresi 1 ay -3 ay
Son Başvuru Tarihi ve Saati* 30/04/2020 17:00

* Son başvuru tarihi 30/04/2020 olarak belirlenmiş olmakla birlikte Başvuru Sahipleri son başvuru tarihini beklemeden Ajansa proje başvurusunda bulunabilir. Proje başvurusunun KAYS üzerinden yapılmasından itibaren en geç 5 iş günü içerisinde (saat 17:00) KAYS tarafından üretilen taahhütnamenin e-imza ile imzalanması veya ıslak imzalı çıktısının taranarak covid@istka.org.tr e-posta adresine iletilerek en geç 5 iş günü içerisinde posta yolu ile Ajansa ulaştırılması gerekmektedir.

Başvuru Rehberi İçin Tıklayınız :  İSTKA/2020/COVID

  1. Koronavirüs (COVİD-19) Salgınından Korunmak Üzere Alınan Tedbirler Kapsamında Üretilecek Ürünlere KOSGEB Desteği

KOBİ Teknoyatırım Destek Programı kapsamında aşağıdaki listenin Uygulama Esaslarında düzenlenen Cari İşlemler Hesabına Katkı Sağlayacak Ürünler Listesine eklenmesi ve listede yer alan ürünler ve HS6/GTİP Kodu bilgilerine göre  destek başvurusu yapılmasına imkan verilmektedir.

Orta – yüksek ve yüksek teknoloji alanında yer alan ve cari işlemler hesabına katkı sağlayacak ürünlerin yerli sanayi tarafından üretimini ve ticarileştirilmesini sağlamak amacıyla yapılan başvurularda desteklerin üst limiti geri ödemeli 4.200.000 (dörtmilyonikiyüzbin) TL ve geri ödemesiz 1.800.000 (birmilyonsekizyüzbin) TL olmak üzere toplam 6.000.000 (altımilyon) TL’dir.

BAŞVURU ŞARTLARI:

Koronavirüs (COVİD-19) Salgınından Korunmak Üzere Alınan Tedbirler Kapsamında Üretilecek Ürünler için;

  1. a) Yatırım projesi bütçesinin 10.000.000 (on milyon) TL’yi geçmemesi,
  2. b) Başvuru sahibi işletmenin paydaş ile başvuruda bulunması,
  3. c) Listede yer alan ürünler Koronavirüs (COVİD-19) salgınından korunmak üzere alınan tedbirler kapsamında üretilmek üzere projelendirilmesi esastır.

DESTEKLENECEK PROJE GİDERLERİ VE DESTEK ORANLARI:

Bu destek programı kapsamında uygulanacak destek oranı %60 olup; destek tutarının %70’i geri ödemeli ve %30’u geri ödemesiz olarak verilir.

Destek Kalemleri Destek Oranları
a)Makine-teçhizat desteği* %30 Geri ödemesiz + %70 Geri Ödemeli
b)Üretim hattı tasarım giderleri desteği %30 Geri ödemesiz + %70 Geri Ödemeli
c)Yazılım giderleri desteği* %30 Geri ödemesiz + %70 Geri Ödemeli
ç)Personel gideri desteği %100 Geri ödemesiz
d)Eğitim ve danışmanlık desteği %30 Geri ödemesiz + %70 Geri Ödemeli
e)Tanıtım ve pazarlama giderleri desteği %30 Geri ödemesiz + %70 Geri Ödemeli

*Yerli malı belgesi kapsamında alınması durumunda geri ödemesiz destek oranına  %15 ilave edilerek %45 olarak uygulanır. Geri ödemeli destek oranından aynı oran azaltılarak %55 olarak uygulanır.

Koronavirüs (COVİD-19) salgınından korunmak üzere alınan tedbirler kapsamında üretilecek ürünler;

Ürünler* HS6/GTİP Kodu HS6/GTİP Tanımı
Dezenfektanlar

 

290512 Propan1ol (propil alkol) ve propan2ol (izopropil alkol)
340290 Diğer yıkama, temizleme müstahzarları
380894 Dezenfekte ediciler
Kolonya 303300900011 Kolonyolar
Koruyucu Elbise

 

 

 

621132 Erkek/erkek çocuk için diğer giyim eşyası; pamuktan
621133 Erkek/erkek çocuk için diğer giyim eşyası; sentetik/suni lifden
621142 Kadın/kız çocuk için diğer giyim eşyası; pamuktan
621143 Kadın/kız çocuk için diğer giyim eşyası; sentetik/suni lifden
621149 Kadın/kız çocuk için diğer giyim eşyası; dokunabilir diğer  maddeden
Koruyucu Gözlük 900490 Diğer gözlükler
Maske 630790981011 Tıbbi maskeler (bir kullanımlık); dokunmamış mensucattan; örme veya kroşe
HARİÇ
Eldiven 401511000000 Cerrahide kullanılan eldiven (sertleştirilmemiş vulkanize kauçuktan)
Ventilatör** 901920 Ozonoterapi, oksijenoterapi, /diğer terapi cihazları ve aksam, parçaları

* Listede yer alan ürünler Koronavirüs (COVİD-19) salgınından korunmak üzere alınan tedbirler kapsamında üretilmek üzere projelendirilmelidir.

**Cari İşlemler Hesabına Katkı Sağlayacak Ürün Listesinde yer alan Tıbbı Cihaz Ürün Listesi kapsamında projelendirilebilir.

Not: Koronavirüs (Covid-19) salgını etkilerinin ortadan kalktığına ilişkin ilgili merci tarafından yapılacak kamuoyu duyurusuna kadar desteklenecektir.

  1. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) proje çağrısı

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Mart ayında 4 farklı başlıkta proje çağrısı yayınlamıştır.

Çağrı konu ve amaçları aşağıdaki gibi olup çağrı detaylarına linkten ulaşabilirsiniz. (https://tbys.tuseb.gov.tr/#/aktifcagrilistesidispanel)

A. İLAÇ GELİŞTİRME ALANINDA UYGULAMALI PROJE İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

Proje Başvuru Başlangıç/Bitiş  Tarihi : 13.03.2020 /17.04.2020

Çağrı Amacı : Türkiye ilaç harcamalarının önemli bir kısmını teşkil eden ve önümüzdeki yıllarda payının gittikçe artması beklenen peptit/protein, füzyon proteini, monoklonal antikor, antikor-ilaç konjugatları gibi farklı yapılarda geliştirilen, üretilen ve ticarileştirilecek olan biyoteknolojik moleküllerin; terapötik ajanlar, biyobenzerler, gen terapileri ve immunoterapötiklerin (İmmunoterapi ilaçları) Türkiye’de dünya standartlarında ve kalitesinde geliştirilip üretilmesi ve böylece bu alanda Ar-Ge kapsamında teknolojik birikim yaratılması ve yenilikçi ürünlerle ülke ekonomisine katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Bu çağrıya sunulacak aday ilaçların öncelikli olarak ülkenin ihtiyaçlarına göre hazırlanması ve ülkenin dışa bağımlılığını azaltması beklenmektedir.

B. TANI KİTİ ALANINDA UYGULAMALI PROJE İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

Proje Başvuru Başlangıç/Bitiş  Tarihi : 18.03.2020 /21.04.2020

Çağrı Amacı : Bu çağrı kapsamında, başvuru sahibi kurum/kuruluş ile TÜSEB arasında gerçekleştirilecek işbirlikleri ile uluslararası pazarda rekabet edebilecek ihraç edilebilir ürünlerin elde edilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması amaçlanmaktadır. Bu çağrı programının amacı, hastalıkların risk tahmini, erken teşhisi, tanısı, seyrinin takibi, tedavi seçimi, hastalık oluşumuna dair sebep-sonuç ilişkisi vb. süreçlerde kullanılmak üzere tanı kitleri geliştirilmesine ve üretilmesine yönelik yenilikçi çözüm ve teknolojik ürün (ürünle bağlantılı yazılım ve programlama) sunan işbirliklerini desteklemektir. Hedeflenen ürünlerin tıbbi laboratuvarlarda ve araştırma merkezlerinde uygulamaya yönelik, doğruluğu ve duyarlılığı kanıtlanmış, maliyet-etkin ve kısa sürede sonuç verebilen, uluslararası standartlara uygun, verimliliği yüksek, kullanıcı dostu ve sağlık alanı bakımından yüksek katma değer kazandıran özellikte olması ve Teknoloji Hazırlık Seviyesinin en az 3 olması beklenmektedir.

C. TIBBİ CİHAZ VE BİYOMALZEME ALANINDA UYGULAMALI PROJE İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

Proje Başvuru Başlangıç/Bitiş  Tarihi : 20.03.2020 /24.04.2020

Çağrı Amacı : Bu çağrının amacı hastalıkların önlenmesi, erken tanı ve tedavisi, destek ve izlemesinde kullanılabilecek ve hastaların mağduriyetini azaltacak her türlü tıbbi cihaz ve biyo malzemenin geliştirilmesine yönelik projelerin desteklenmesidir.

D. AŞI GELİŞTİRME ALANINDA UYGULAMALI PROJE İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

Proje Başvuru Başlangıç/Bitiş  Tarihi : 20.03.2020 /24.04.2020

Çağrı Amacı : Mevcut çağrı programı ile Türkiye’de aşı çalışmalarının Ar-Ge aşamasından üretim aşamasına getirilerek tedavi ve korunma için kullanılabilecek ürüne dönüştürülmesi ve bu alanda ülkemizin ve bulunduğu bölgenin ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, nitelikli araştırmacılarla işbirliği oluşturulması planlanmaktadır.

Ayrıca Desteklenecek proje limitleri için: https://www.tuseb.gov.tr/sayfa/2020-yili-proje-ust-limitleri

 Programların başvuru zamanlarını özetleme gerekirse:

Tüm bu çağrı programlarında sürenin ortalama 1 ay ile kısıtlı olması nedeni ile, uygun olan programlarda ortaklık oluşturma, proje kurgulama, proforma toplama ve proje yazımı süreçleri için önemli bir zaman kıstı olacaktır. Planlamaların buna göre yapılmasını önemli olduğunu hatırlatır, bilgi için her zaman yardımcı olacağımızı belirtmek isteriz.

ahmet.feyzioglu@ia.com.tr

saban.kucuk@ia.com.tr

 Saygılarımızla,

Tax-IA Bülten

No     : 2020-38

Tarih : 8 Nisan 2020

Konu : (Covid-19) Mücbir Sebep Kapsamına Alınmayan Mükelleflere İtiraz Yolu

 

A. Mücbir Sebep İlanı (Covid-19)

Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan çalışmalar kapsamında 518 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği hazırlanmış ve 24 Mart 2020 tarih ve 31078 Mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İlgili genel tebliğ ile alakalı detaylı bilgiyi daha önce yayımladığımız 2020-28 nolu sirkülerimizde bulabilirsiniz.

Ayrıca, Gelir İdaresi Başkanlığının web sayfasında yapılan duyuru ile hangi sektörlerin mücbir sebep kapsamında olduğu daha ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.

B. Mükellef Olarak Mücbir Sebep Kapsamına Girebiliyor muyum?

Mücbir sebep ilanı ile birlikte mükelleflerin aklına gelen ilk soru da mücbir sebep kapsamında olup olmadıkları oldu. Bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan bir düzenleme ile interaktif vergi dairesi sisteminde “BİLGİLERİM” bölümünün altına “518 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği Kapsamında Mücbir Sebep Durum Sorgusu” ekranı aktifleştirerek, mükellef bazlı sorgu ile kimlerin kapsama dahil edildiği net bir şekilde belirlenmiştir. Ancak idarenin bu sorgulamada veri olarak aldığı kıstas ise mükelleflerin vergi dairelerinde kayıtlı olan “NACE Kodları” oldu.

  • NACE Kodu Nedir?

Avrupa Birliği’nde Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması anlamına gelen NACE kodu, iş yerlerinin çalıştıkları alanlara göre istatistiksel anlamda kullanılmak üzere sistemin oluşturduğu altı haneli bir koddur. Bu sebeple altılı faaliyet kodu olarak da bilinir. Yeni işyeri açacak kişilerin Ticaret Odası’na kayıt yaptırmadan önce mutlaka NACE kodlarını bilmesi gerekir.

Ayrıca 02.04.2020 tarihinde SGK tarafından yayımlanan genel yazıda erteleme kapsamındaki işyeri listeleri  https://uyg.sgk.gov.tr/IsverenSistemi üzerinden yayımlanacağı ve işyerlerinin listede yer alıp almadıklarını buradan kontrol edebileceklerini belirmiştir. İş yeri tescil bilgilerinin NACE REV 2 kodunun ilgili sektörlerde olmasına rağmen is yerlerinin listede olmadığını iddia eden işverenler Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne /Sosyal Güvenlik Merkezine başvurabileceklerdir.

Ancak, erteleme kapsamında olan sektörlerde faaliyet göstermesine rağmen is yeri tescil bilgilerinde sektörel NACE REV 2 kodunun yanlış olduğunu iddia eden işverenler NACE REV 2 kodunun düzeltilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili taşra birimine başvuruda bulunacaklardır. Buradan da anlaşılacağı üzere SGK tarafında da mücbir sebep koşullarından yararlanıp yararlanılmayacağı Gelir İdaresi’nin vereceği karar ile paralel kapsamdadır.

Bu kapsamda mükelleflerin faaliyet belgelerinde birden fazla NACE kodlarının bulunabilmesi, güncel NACE kodlarının vergi dairesinde kayıtlı bulunan NACE kodları ile aynı olmaması veya gelir bildirimlerini mücbir sebep kapsamında bulunan faaliyetlere ilişkin NACE kodları üzerinden bildirmemeleri gibi tereddütlü konular ortaya çıkmıştır. Ayrıca mükellefin ana faaliyet kodunun doğru olması ve gerçeği yansıtmasına ve söz konusu ana faaliyetin 518 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği kapsamında olmasına rağmen, bu faaliyet kodundaki mükelleflerin tamamen mücbir sebep dışında bırakılmış olması gibi durumlar da söz konusudur. Örnek vermek gerekirse alışveriş merkezlerine özel bir ana faaliyet (NACE) kodu yoktur.

Bu tür sorunlarla karşılaşan mükellefler, yapmış oldukları faaliyetler ve sektör itibari ile açıklanan mücbir sebep olanaklarından faydalanacaklarını düşünürken, vergi dairesi sorgulamalarında “yararlanamamaktasınız” sonucunu almışlardır.

3/4/2020 tarihli ve 2020/3 sayılı Uygulama İç Genelgesi, yukarıda belirtmiş olduğumuz sorunların çözümüne yönelik çıkarılmış olup, vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu doğru olmasına rağmen 518 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğine göre mücbir sebep kapsamında olması gerektiğini düşünen mükelleflerin başvurularında nasıl bir yol izleneceğine yanıt vermemektedir.

Bu kapsamda yapılması gerekenleri itiraz sürecini sizlere kısaca özetleyeceğiz.

C. Mücbir Sebepten Yararlanabilmek için Vergi Dairesine Başvuru

Gelir İdaresi Başkanlığı 03.04.2020 tarih ve 2020/3 sayılı uygulama iç genelgesi ile yukarıda bahsedilen problemleri yaşayan ve mücbir sebep kapsamında açıklanan faaliyetlerle fiili iştigal ettiklerini ispat ve tevsik etmek isteyen mükellefler için bir başvuru mekanizması oluşturmuştur.

Bu kapsamda 518 sıra nolu genelge ile açıklanan sektörler arasında bulunmamasına rağmen ana faaliyet alanı olarak bu sektörlerden herhangi birisinde fiilen iştigal ettiğini ispat ve tevsik etmesi halinde, mükellefin mücbir sebep kapsamında olup olmadığının tespitinde ana faaliyet kodu yerine fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanı dikkate alınır ve sicil kayıtlarındaki ana faaliyet kodu yeni duruma göre düzeltilir.

  • Başvuru şekli:
    • Bu kapsamdaki başvurular, fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanını ispat etmeye matuf tüm belgelerin ekinde yer aldığı “Ana Faaliyet Kodu Değişikliği Raporu” (Rapor) eklenmek suretiyle İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden yapılır.
    • İnteraktif vergi dairesinde “bilgilerim” kısmının altında bulunan sorgu sayfası “518 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği Kapsamında Mücbir Sebep Durum Sorgusu ve Dilekçeler” olarak güncellenmiş ve sorgu sayfasının altına “Ana faaliyet koduna ilişkin itiraz dilekçesi vermek istiyorum” linki eklenmiştir.
    • Ana faaliyet kodu değişikliği için; mükellefin esas alınmasını istediği ana faaliyet alanından (ana faaliyet kodu olarak kaydedilmesi gerektiğini iddia ettiği faaliyet kodundan) elde ettiği brüt hasılatın, diğer faaliyet kodlarından elde ettiği brüt hasılattan fazla olması şarttır.
    • Brüt hasılatın tespitinde 2019 hesap dönemi veya 2019 IV. geçici vergi dönemi, özel hesap dönemine tabi mükelleflerde 2019 yılında sonuçlanan özel hesap dönemi, bir yıldan kısa süredir faaliyette bulunulması durumunda faaliyette bulunulan dönem sonuçları dikkate alınır.
  • Sunulacak Raporda hasılat tespitine yönelik olarak;
    • Mükellefin son dört geçici vergi dönemine ilişkin verdiği beyannameleri ekinde yer alan ve en yüksek hasılatı elde ettiğini bildirdiği meslek kodlarına ilişkin bilgiler,
    • Ayrıntılı gelir tablosu bilgileri,
    • Form Ba-Bs bildirimlerine ilişkin değerlendirmeler ile benzeri bilgi, belge, veri ve değerlendirmelere yer verilerek mükellefin hakikatte kayıtlı olması gereken ana faaliyet kodu ortaya konulur ve ana faaliyet kodu değişikliği işleminin gerçekleştirilmesi yönünde talepte bulunulur.

Mükellefin ana faaliyet kodunun değiştirilmesi işlemleri, anılan iç genelgede açıklanan komisyonun olumlu mütalaası ve vergi dairesi başkanının veya görevlendireceği grup müdürünün onayıyla gerçekleştirilir.

Onay işleminden sonra, alınan karar bir üst yazı ekinde ilgili vergi dairesine gönderilir. Faaliyet kodunun değiştirilmesine karar verilen mükelleflerin sicil kayıtlarındaki ana faaliyet kodu yeni duruma göre düzeltildikten sonra anılan mükelleflerin mücbir sebep kapsamına alınabilmesi için sistemde tanımlanan ekranlara bilgi girişi yapılır.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

TAXİA – Uluslararası Vergi Bülteni

 No       : 2020-37

Tarih   : 7 Nisan 2020

Konu  : Dünya’da Önemli Mali / Vergisel Gelişmeler

Değerli okurlarımız,

Sizlerle uluslararası verginin önemine binaen birlikte çalıştığımız yurt dışı networklerden gelen bilgileri de süzerek uluslararası vergi ve mali politikalar konusundaki gelişmeler konusunda da bilgi ve değerlendirmelerimizi paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz.

COVID-19 salgını sonrası belirsizlikler devam ederken, en azından öngörülebilir gelecekte bizleri etkileyebilecek bazı önemli vergisel ve mali konuları derlediğimiz bültenler aracılığıyla sizlerle paylaşmak isteriz.

Bu vesile ile hepimize daha sağlıklı ve huzurlu günler dileriz ve bu konuda bize ve yakın çevremize düşen tedbirleri almanın önemini de tekrar hatırlatmak isteriz.

 Covid-19 Salgını sonrası ülkelerde alınan tedbir ve önlemler

Birlikte çalıştığımız üye ülke firmaları kaynaklarını bir araya getirerek COVID-19 salgını sonrası ülkelerin almakta olduğu ekonomik ve mali tedbirleri özetleyen ve geleceğe yönelik öngörülerini paylaştıkları bir rapor hazırladırlar. Dönemsel olarak güncellenen bu raporların yayımlanan son haline aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.taxand.com/our-thinking/taxand-firms-respond-to-covid-19-outbreak/

Bu raporların özetinde; sınır ötesi mal ve insan hareketleri çok önemli oranda kısıtlandığı için, çok uluslu şirketlerin sınır ötesi operasyonlarının belirsiz bir süre için sekteye uğrayacağı ve buna bağlı olarak uluslararası vergilendirme konularında (Transfer Fiyatlaması, ülke bazında vergi raporlaması, ön fiyatlandırma anlaşmaları) koşulların gerektirdiği değişiklikler ortaya çıkabileceği, bu durumda şirketlerin mevcut vergiye uyum modellerinin de gözden geçirilmesi gerekeceği anlaşılıyor.

Ayrıca, Almanya, İtalya, İspanya, Kanada ve çoğu örnekte Merkez Bankaları ve ekonomi & maliye politikalarını şekillendiren kurumların açıklamış oldukları durgunluk karşıtı istikrar ve mali önlem paketleri de yapılan mücadelenin önemini ortaya koyuyor.

Hangi ülkede vergi ve finansal ertelemelerin nasıl yapıldığına ilişkin özet bir tabloyu da linkte bulabilirsiniz. https://www.taxand.com/wp-content/uploads/2020/04/Copy-of-Taxand-Update-COVID-19-Version-April-3-2020.pdf

  • Hangi Tür Teşvikler Yapılıyor? Benzer şekilde Avrupa Birliği, ABD ve Avrupa ülkeleri geniş çaplı istikrar ve destek paketleri açıklamaktalar. Dünya ekonomisinin motoru olan ve herkesin gözünün üzerinde olduğu ABD faiz indirimleri yanında 2 trilyon dolarlık ve Almanya 500 milyar avroya yakın bir bütçe ayırmıştır. Almanya’nın iyi bir iletişim stratejisi ile yıllardır biriktirdiği cari fazlayı bu iş için harcayacağını deklare etmesi dünya ekonomisi açısından da özel bir anlama sahiptir.
  • IMF, OECD vb kuruluşların da benzeri çalışmaları ve söylemleri olduğu bilinmektedir. İtalya, Kanada, Fransa ve İngiltere’de etkilenen tüm kesimler için çok geniş vergisel ve finansal kolaylıklar gündemdedir. Tüm dünya ekonomilerinin birbirine bağlılığı düşünüldüğünde özellikle durgunluk, işsizlik ve daralmanın minimum seviyede hareket edebilmesi için ülkeler arası eşgüdüm her zamankinden daha önemli bir hale gelmektedir.
  • İtalya: Örnek olarak İtalya’da 11 maddede, gelir türleri ve eşikler itibariyle ertelenen vergiler ve beyannameler, taksitlendirme ve tecil tercihleri, sağlık ve temizlik giderlerinin vergi kredisi olarak kullanılması, bağışların vergiden indirimine ilişkin yeni düzenlemeler, genel kurulların uzatılması, belli gelir ve kazancın altındaki kişilere verilecek 100Euro harçlığın vergi dışı bırakılması, her türlü dava vb işlerin ertelenmesi vb kararların alındığı Cura İtalia paketi açıklanmıştır.

Şimdi diğer detaylara bakalım:

 Hindistan şirketlerine dolaylı olarak yatırım yapan yabancı yatırımcıların değer artış kazancı vergilemesi konusunda önemli bir yüksek mahkeme kararı yayımlandı:

Hindistan’da kurulu şirketler yüksek ekonomik büyüme potansiyelleri ile birlikte kısa sürede yatırımcılarına önemli kazançlar sağlayabiliyorlar. Hindistan’daki bir şirkete yabancı bir holding şirketi aracılığıyla (dolaylı yoldan) yatırım yapan yabancı yatırımcıların bu yatırımlarını elden çıkartmaları halinde Hindistan’da vergiye tabi olup olmayacağı ve bu konuda çifte vergilendirme anlaşmalarının (ÇVÖ) uygulanır olup olmadığı Hindistan’da çok uzun zamandır bir sorun olmaya teşkil ediyor. Bu konu ayrıca ÇVÖ anlaşmalarının sınırlandırılması etkisi sebebiyle birçok yabancı ülke ve yatırımcı tarafından yakından takip ediliyor. Bu konuda yakın zaman yayımlanan bir yargı kararına ilişkin yayımlanan bültene aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.taxand.com/our-thinking/india-the-itat-rules-in-favour-of-the-double-taxation-avoidance-agreement-between-india-and-belgium/

Söz konusu mahkeme kararında, Hindistan’daki yüksek mahkeme Belçika menşeli bir şirketin Hindistan’daki iştirakinin elden çıkartılması sonucu elde çıkartılan değer artış kazancının, Hindistan-Belçika ÇVÖ anlaşması hükümleri gereğince Hindistan’da vergilendirilmemesi gerektiğini teyit etti. Bu mahkeme kararı, Hindistan vergi idaresi ve daha önce verilen bazı mahkeme kararlarının aksi yönde, yerel vergi düzenlemelerinin ÇVÖ hükümlerinin avantajlarını ortadan kaldıracak şekilde uygulanamayacağını ifade ederek, yatırımcılar yönünden daha olumlu bir örnek teşkil etti.

 OECD tarafından finansal işlemlere uygulanabilecek Transfer Fiyatlaması prensiplerine ilişkin son rapor yayımlandı

OECD tarafından ortaya konulan ve global ölçekte vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele için geliştirilen aksiyon planlarına özet olarak BEPS (Base Erosion and Profit Shifting) denilmektedir. BEPS kapsamında en önemli aksiyon planlarından birisi olan Transfer Fiyatlaması konusunda düzenlemeler devam etmektedir. Son olarak, finansal işlemlere uygulanabilecek Transfer Fiyatlaması prensipleri konusunda üye ülkelere rehber olacak rapor OECD tarafından yayımlanmıştır. Konuya ilişkin değerlendirme ve değişikliklerin Finlandiya örneğinde ortaya çıkabilecek sonuçlarını özetleyen Taxand üye firması bültenine aşağıdaki linkten ulaşılabilir:

https://www.taxand.com/our-thinking/finland-effects-of-the-oecds-new-transfer-pricing-guidelines/

Burada ortaya konulan değerlendirmeler içinde, finansal işlemlerin ilişkili taraf (related party) firmalar ile yürütülmesi halinde finansal koşulların yeniden belirlenmesi ve çok uluslu bir grup içinde yer alan şirketlerin kredi derecelendirmelerinin grup koşulları dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi önemli konu başlıkları olarak dikkatimizi çekiyor.

 Bu dönemde Türkiye’de gerçekleşen uluslararası vergilendirme konusundaki önemli gelişmeleri de şu şekilde özetleyebiliriz: 

  • Türkiye’nin ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinin sayısı 32’yi bulmuştur.
    • Bu anlaşmalar taraf ülke vatandaşlarının eşit işlem görmesi, sigortalılık birleştirmesi, sağlık, aile, yaşlılık, ölüm vb yardımlarından yararlanma, uygulanacak sigorta kolları, aylıkların hesaplanması, hizmet birleştirmesi, anlaşmazlıkların çözümü gibi sigortalıları ilgilendiren çok önemli konuları düzenlemektedir.
  • Türkiye’nin çifte vergileme anlaşmalarının sayısı artmaktadır.
    • Türkiye’nin imzaladığı 93 anlaşmadan 86 tanesi yürürlüktedir. Bu anlaşmalardan 27 tanesi AB üyesi ülkelerle imzalanmıştır. Ayrıca, Lüxemburg, Singapur, Malezya, Güney Afrika ve Belçika ile imzalanmış mevcut anlaşmaları tadil eden protokoller mevcuttur. En son 27 Mart 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2314 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Özbekistan ile imzalanmış olan anlaşmanın tadiline ilişkin protokolün onaylanmasına karar verilmiştir. Ayrıca, 5 Mart 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2258 sayılı Karar (Milletlerarası Anlaşma) ile Türkiye ile Somali arasında imzalanmış olan anlaşmanın onaylanmasına karar verilmiştir.
    • 5 ülkeyle ise ya ikinci revize edilmiş anlaşma yapılmış ya da yeniden bir anlaşma imzalanmıştır. Ayrıca Türkiye’nin çok taraflı bilgi değişimi sözleşmelerine ve mevcut anlaşmalarda yer alan bilgi değişimi maddelerine ek olarak, Jersey, Guernsey, Man Adası, Bermuda ve Cebelitarık ile imzalanmış bilgi değişim anlaşmaları bulunmaktadır.
    • Müzakereleri Devam Etmekte Olan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları: Hollanda, İsveç ve Lüksemburg ile mevcut Anlaşmaların revize edilmesi, Afganistan, Gana, Kamerun, Küba, Libya, Mali, Mozambik, Nijerya, Sri Lanka ve Tanzanya ile bir ÇVÖA imzalanması için müzakereler devam etmektedir.
  • Türkiye’de yıllardır beklenen Transfer Fiyatlandırması düzenlemesi yapılmıştır.
    • 25 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 2151 sayılı “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile transfer fiyatlandırması mevzuatında çeşitli değişiklikler yapılmıştır.
    • Bu değişikliklerden en önemlisi transfer fiyatlandırması belgelendirme düzeninde yapılan değişiklilerdir. Buna göre, Kararname’de belirlenen hadleri aşan şirketler genel rapor (masterfile), yıllık transfer fiyatlandırması raporu (local file) ve ülke bazlı raporlama (Country-by-Country Reporting) şeklindeki üçlü dokümantasyon yükümlülüklerine tabi olacaktır.
    • Yapılan düzenlemede ilişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması şartı aranacağı belirtilmektedir.
    • Kurumlar Vergisi Kanununun 13. Maddesine göre, ilgili belgelendirme türünün kapsamına giren mükellefler, ilişkili kişileriyle bir takvim yılı içinde yaptıkları işlemler için belgelendirme yapmaları gerekmektedir.
    • Yeni düzenleme ile transfer fiyatlandırması belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getiren mükellefler için %50 oranında indirimli vergi ziyaı cezası uygulaması öngörülmüştür. Böylece, ödevlerini tam ve zamanında yerine getiren mükellefler ile hiç yerine getirmeyen ya da eksik yerine getiren mükellefler arasında bir ayrım yapılması söz konusu olmuştur.
    • Buna göre, Kararname’de belirlenen hadleri aşan şirketlerin genel rapor (masterfile), yıllık transfer fiyatlandırması raporu (local file) ve ülke bazlı raporlama (Country-by-Country Reporting) şeklindeki üçlü dokümantasyon yükümlülükleri olup olmadığını öncelikle tespit etmelerini tavsiye etmekteyiz.
    • Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi sonrasında transfer fiyatlandırması tebliğinde konuya ilişkin detaylı açıklamalara yer verilmesi beklenmektedir. Özellikle uygulamaya yönelik detay açıklamaların yer alacağı tebliğe göre hareket edilmesi yerinde olacaktır.
    • Bunun yanında, toplam konsolide grup geliri 750 Milyon Avro ve üzerinde olan çok uluslu Türk şirket gruplarının ülke bazlı raporlama ile Türk Mali İdaresi ile paylaşacakları bilgiler uluslararası anlaşmalar dahilinde diğer ülkeler ile de paylaşılacak; aynı zamanda diğer ülkeler de Türkiye ile bu bilgileri karşılıklı olarak paylaşacaklardır. O nedenle, ülke bazlı raporlamanın Türk şirket grubuna etkisinin de ayrıca değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.
    • 2151 sayılı “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile ilgili mükellefin yükümlülüklerine bağlı olarak aşağıdaki belgelerden birinin, bir kaçının ya da tamamının hazırlanması gerekebilir.
      • Genel Rapor (Masterfile),
      • Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu (Local File)
      • Ülke Bazlı Raporlama (Country-by-Country Reporting)

 

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin

 No       : 2020-35

Tarih  : 5 Nisan 2020

Konu  : COVID-19 Bilgi Teknolojilerinde Riskler & Fırsatlar

 

Corona Virüs Salgınının BT Riskleri ve Fırsatları Açısından Değerlendirilmesi

COVID 19 virüsünün sebep olduğu salgın, iş yapış şekillerimizi hiç beklemediğimiz bir anda ve çok kısa bir sürede değiştirdi. Daha öncesinde- en azından 3. Sanayi devrimi kabul edilen 1960-70’lerden bu yana- benzer bir krizle karşılaşılmamış olması içinde bulunduğumuz durumu özel kılıyor. Bu yazıda BT uzmanı sayın Önder Devrim Erol ile soru cevaplı bir şekilde Covid 19 dünyasında bilgi teknolojilerinde riskleri ve fırsatları konuştuk. Keyifli okumalar dileriz hepinize.

 

1.      Mevcut Durumun Farkı Nedir?

 Mevcut durum, daha çok siber güvenlik saldırıları, deprem, su baskını gibi olumsuzlardan kaynaklı iş süreklilik planları ve güvenlik politikaları olan kurumların pek de hazırlıklı olmadıkları bir süreç.

Burada hazırlıklı olmamak, daha çok ne ile karşı karşıya kalındığının net olmamasından kaynaklanıyor. Örneğin bir siber saldırı kaynaklı kesinti ya da aksama olması durumunda neler yapılacağı biliniyor. Kurumunuzda bu konuda yetkin çalışan olmasa da piyasada bu alanda yetişmiş pek çok kişi ve kurum var, gerektiğinde bunlardan destek almanız mümkün. Oysa virüs salgını nedeniyle kriz yönetimi tecrübesine sahip kişilere rastlamak kolay değil.

İkinci ayırt edici durum ise yaygınlık. Belli bir firma, sektör ya da coğrafi alan değil, tüm dünya aynı sorunla karşı karşıya. Dünyanın her ülkesinde bankacılıktan havacılığa tüm sektörler daha önce karşılaşmadıkları bir riskle aynı anda karşı karşıyalar. Dolayısıyla sağlık sektöründeki kaynak kıtlığı ve talep fazlalığı aslında bilişim sektörü için de geçerli.

Bu kısa değerlendirmemizde bilgi sistemleri açısından içinde bulunduğumuz durumun risklerini, yapabileceklerimizi ve son olarak da olası fırsatları değerlendirmeye aldık.

 

2.   Corona Salgınının BT Açısından Riskleri Nelerdir ve Önlemleri Nasıl Olmalı?

a.       İş sürekliliğinin sağlanması: Tüm alanlarda olduğu gibi bilgi sistemleri özelinde de en önemli konu iş sürekliliğinin devam ettirilmesidir. Bunu sağlayabilmek için en başta çalışan sürekliliğinin sağlanması geliyor. Bu da çalışanların sağlığının korunması ile mümkün. Bu konuda her kurum kendi çalışanları için önlemler alıyor. Ancak, bunun nasıl olması gerektiği bu yazımızın konusu değil. Bu nedenle bizim için yapılacaklar listesinin başında, iş süreklilik planlarının hazır ve uygulanabilir olması bulunuyor. Bilgi sistemleri anahtar personelinin ve bu kişilerin yedeklerinin atanmış olması önemli. Olağanüstü şartlarda geçici de olsa olağanüstü yetkilendirmeler ya da yetki çatışmaları ile karşılaşmak mümkün. Bu tip durumlarda yetkilendirmelerin kayıtlı olması ve şartlar iyileştiğinde en kısa sürede eski duruma dönülmesinin atlanmaması gerekiyor.

b.      Üçüncü taraflardan alınan BT hizmetlerinde aksama: Firmaların kendi bünyeleri dışından sağladıkları BT hizmetlerine ilişkin risklerin değerlendirilmesi ve alınan hizmetlerin alternatiflerinin göz önünde bulundurulması da dikkat edilmesi gereken bir diğer husus. Alınan hizmetin ne kadar hayati olduğu ile ilgili olarak, yaşanacak aksamanın kurumun sürekliliğine etkisinin değerlendirilmesi ve aksiyonların buna göre belirlenmesi önem arz ediyor. Bu konuya ek olarak, kuruma erişim sağlayan üçüncü tarafların izlenmesi ihmal edilmemeli. Kendi kurumumuzda ortaya çıkan alternatif kaynak ihtiyacı (personel, donanım, yazılım, vb.) aynı şekilde hizmet aldığımız firmalarda da ortaya çıkabilir. Bizim kurumumuza her zaman erişim sağlayan kişilerden başka kişiler ya da uygulamalar ile ya da alt yükleniciler tarafından erişim sağlanması söz konusu olabilir. Bu durumların da göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır.

c.       (Evde Kal Dünya) Uzaktan çalışmanın getirdiği riskler: Çalışanların enfeksiyon riskini azaltmak için pek çok kurum bu dönemde uzaktan çalışma yöntemini uygulamaya başladı. Aslında uzun süredir mevcut olan bu uygulama, dünya genelinde hiç olmadığı kadar yaygınlaştı demek daha doğru olur. Çalışanlara uzaktan erişim verilirken, erişime açılacak ortamların gözden geçirilmesi faydalı olacaktır. Her türlü uzaktan erişim mutlaka loglanmalı, mesai saatleri dışında sağlanan erişimlere ayrıca dikkat edilmelidir.

Uzaktan erişimlerde dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise rol ve kimlik yönetimi. Özellikle kişisel veriler ya da müşteri bilgileri gibi daha hassas alanlara erişimlerin kısıtlanması, gerekli yerlerde ikinci bir doğrulama (otantikasyon) istenmesi seçeneği göz önünde bulundurulmalı.

d.      BT kaynaklarının yönetimi de bu hassas donemde önem kazanıyor. Uzaktan erişime geçişle birlikte kurum kaynaklarının önemli bir kısmının bu alana aktarılması, kurumda normal şartlarda yapılması gereken zaruri işlemleri aksatabilecektir. Örneğin gerekli yamaların geçilmesinin ertelenmesi ya da güncellemelerin geciktirilmesi gibi.

Benzer şekilde BT yardım masası çalışanlarının da ağırlıklı olarak uzaktan erişim sağlayan personele destek vermeleri durumunda diğer alanlardan gelen taleplerin yerine getirilmelerinde aksamalar yaşanabilecektir. Kurumun bilgi sistemlerindeki insan kaynağı da dahil tüm kaynaklarının ne yöne kanalize edileceğinin kurum tarafından önceliklendirilmesi bu noktada çok önemli hale gelmektedir. Çünkü kurumların bilgi sistemleri, kurumun hedeflerine ulaşmada ona destek olan en önemli varlıklarındandır. Bu noktada bilgi işlem bölümlerinin tek başına inisiyatif almalarını gerektirmeyecek şekilde üst yönetim tarafından gerekli yönlendirmeler yerine getirilmelidir.

e.       Fiziksel güvenlik: Yukarıda sayılanlara ek olarak uzaktan erişimlerde fiziksel güvenliğin gözetilmesi gereklidir. Örneğin erişim sağlanan cihazlarda verilerin şifreli saklanması kayıp ya da çalıntı durumlarında verinin kötü niyetli kişilerin eline geçmesini engelleyecektir.

Bağlanılan ağların herkese açık olmaması ve mutlaka VPN kullanılması ihmal edilmemesi gereken hususlardır. Aksi durumda, kurumla iletişiminizde araya girilebilir (Man in the Middle), kimliğiniz ve verileriniz ele geçirilebilir, kurumunuza erişim sağlanabilir, sonuç olarak kurumunuz ve siz zarar görebilirsiniz.

Nitekim COVID 19 salgını sonrası “Corona” kelimesi içeren binlerce alan adına kayıt işlemi gerçekleştirildiği ve bu web sitelerinin önemli bir kısmının zararlı içerik barındırdığı ortaya çıkmıştır (https://www.domaintools.com). Salgından çıkar elde edebilmek için çalışanlara coronavirüs ile ilgili bilgi veriyormuş gibi görünen oltalama (phishing) e-postaları göndererek kimlik bilgileri istenmekte, eposta içeriğindeki bağlantılar ya da ekteki dosyalar yoluyla sistemlere zararlı yazılımlar bulaştırabilmektedirler. Bu olumsuzlukların önüne geçmek için çalışanlara temel bir siber farkındalık eğitimi verilmesi faydalı olacaktır. Bu şekilde zararlı e-postalar fark edilerek kurumsal ve kişisel verilerin güvenliği artırılabilir. Artık biri ya da birkaçı hemen her kurumda olan anti virüs, firewall, WAF, vb. güvenlik önlemlerine tek başına güvenmek çalışanların bilinçli olmadığı durumda, üstelik mevcut şartlarda maalesef geçerli bir anlayış değil (https://siberbulten.com).

Daha nitelikli saldırılarda ise sizin bağlantılı olduğunuz ya da çalıştığınız firmadan geliyormuş gibi size özel e-posta ya da uzaktan bağlantı talebi gelmesi durumu söz konusu olabilmektedir.

 

 

3.      Corona Salgınının Ortaya Çıkardığı Fırsatlar Var mıdır?

Risklere ve alınabilecek önlemlere kısaca değindikten sonra bu durumun getirdiği fırsatlara da yer vermek istiyoruz.

a.        Bulut hizmetlerinin ön plana çıkması: Dünyada tedarik zincirlerine bağlı üretim sekteye uğrarken, bulut esaslı yazılım hizmetlerinde artış görülüyor. Her şeyden önce, kurumların uzaktan erişimle iş yapmaya ağırlık vermesi, bulut bilişim tarafında hiç olmadığı kadar talep artışı hatta patlaması yaratmış durumda. Örneğin Microsoft bulut hizmetlerinde salgın ortaya çıktıktan sonra %775 artış yaşanmış (https://azure.microsoft.com). Benzer şekilde, Zoom, Slack, Microsoft Office365, Atlassian gibi uygulamalar da uzaktan erişim talebinin artması neticesinde talep artışı yaşayan firmalar. Nitekim önümüzdeki birkaç yıllık dönemde de bulut bilişim ve iletişim yazılımları, bilişim tarafında yatırım çekecek alanlar olarak görülüyor (https://go.forrester.com/).

b.      Afet durumları için özel uygulamalar: Virüs ile enfekte olmuş kişilerin konumlarını paylaşan, bu şekilde diğer insanları uyarmayı amaçlayan yazılımlar, salgın durumlarda kullanılmaya başlandı. Kişilerin konum bilgilerinin kullanılarak hem önleyici hem de tespit edici faaliyetler için bu bilginin kullanım imkanının doğması, bu alandaki uygulamalar için yeni faaliyet alanları anlamına geliyor. Hükümetler de bu tür uygulamalara imkân tanıyacak düzenlemeleri yapmaya başladılar (https://www.news18.com/). Ülkemizde de 26.3.2020 tarihinde yayımlanan 7226 sayılı Kanun (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/03/20200326M1-1.htm) ile afet ve acil durum halleri ile 112 çağrı merkezine yapılan aramalarda abone ve konum bilgilerinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından karşılanacağı hususu düzenlendi. Kişisel verilerin paylaşımı ile bu uygulamaların faaliyetlerine imkân tanımak da kişisel verinin kapsamı ve kullanımı için yeni tartışmalar getiriyor.

Sonuçta, geçirmekte olduğumuz kriz sonrasındaki toparlanma dönemi kriz döneminden muhtemelen daha uzun süreceği için, iyi yönetilmiş bir krizden çıkarılan dersler ve kriz esnasında kurulan ilişkiler, toparlanma döneminde ve olası yeni bir krizde de işletmeye paha biçilmez değer katacaktır.

Saygılarımızla.

 

 

Tax-IA Bülten

 No     : 2020-34

Tarih : 2 Nisan 2020

Konu : Koronavirüs ve Küresel Ekonomiye Etkileri

Merhaba, ben Bulut Bellet, vergi danışmanıyım ama son bir aydır şirketlerimizin ihtiyacı olan her türlü mali & ticari & ekonomik konuyla da ilgileniyorum. 01.04.2020’de Zoom üzerinden gerçekleştirilen DEİK – Prof. Gökhan Hotamışlıgil ve Prof. Daron Acemoğlu’nun Katılımlarıyla “Koronavirüs ve Küresel Ekonomiye Etkileri” Online Semineri’nde Focus Global Project Managing Partner’ı Sayın Kerem Kapancı tarafından alınan notlar çerçevesinde hazırlanan yararlı görüşleri sizlerle paylaşmak istiyoruz.

  • Nail Olpak:
    • Önümüzdeki dönemde alışkanlıklarımız değişecek.
    • Bunları uygulayıp uygulamamakta keyfi davranabilecek miyiz?
    • Yatırım alanlarımız da değişecek.
    • Sabit getirilerin hesaplandığı bir sistemden, faiz/kur/emtia/altın fiyatlarının birbirine girdiği bir dönemde, enflasyonun eskisine göre daha az önemli olduğu bir döneme mi giriyoruz? E-ticaretin ve lojistiğin öneminin giderek artacağı bir döneme giriyoruz.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Coronavirüs salgını, 100 yılda bir görülen bir salgın.
    • Dünya neden bu kadar aciz kaldı? Tanıdığımız bir virüs ailesinin tanımadığımız bir üyesi.
    • 4 ana kategoride düşünebiliriz:
      • Virüse bağlı sebepler:
        • Birincisi yeni bir virüs
        • İkincisi bulaşma profili çok etkin olan bir virüs
        • Elimizde bir ilaç yok
        • Kullanılabilecek bir aşı yok
      • Dünyaya bağlı sebepler:
        • Dünyanın birbirine çok bağlantılı olması
        • Gelişmiş olan dünyanın problemli olan bir dönemine rastladı (Brexit, USA’de büyük yönetim problemi, dezenformasyon, bilim erozyonu, yetkinlik & kurumsal erozyonlar, vs.)
      • Pandemi
        • Çözümü kolay olan bir şey değil.
        • Pandemi, pek çok belirsizliklerle beraber geliyor.
      • İnsan faktörü
        • Rakamların ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz, çünkü test rakamları net değil.
        • Corona’nın bulaşıcılığı, kızamığa göre daha düşük. (Bir kişiden 2 ya da 3 kişiye bulaşabileceği düşünülüyor.)
        • Ancak Corona’nın öldürücülüğü, kızamığa göre daha yüksek.
      • Bundan sonra neler olabilir?
        • Yetkinliğin önemi ortaya çıktı. Bu da bilimin öneminin ortaya çıkması ile beraber geliyor.
        • Hazırlık: Acze düşmemizin en önemli sebeplerinden bir tanesi, hazırlık eksikliği. Bu durum ortaya çıkmadan önce bu hazırlıklar bir zaman ve maliyet kaybı gibi görülüyor.
        • Uzakta duran tehlikeleri bugünkü önlemlerle karşılamak ve oraya yatırım yapmak, bugünkü devlet yönetiminde anlamlı değil. (Örnek: İklim değişikliği). Ama sars gibi konuların günlük hayatımızın içine yerleşmesi gerekiyor.
        • “Problem global, çözümler yerel” deniyor. Ama gerçek olan “problem de küresel, çözüm de küresel” olmak zorunda. Bu nedenle önümüzdeki dönemde global iş birliğinin artmasını bekliyorum.
        • Ancak insanların unutma sürecinin çok hızlı olduğunu da göz önüne almalıyız. Umarım bu şekilde olmaz.
        • Elbette ekonomik baskı, reformun hangi şiddette belirleyeceğini belirlemede önemli rol oynayacak.
        • Halk sağlığı konusu ihmal edilen bir bölümdü. Bundan sonra patlama yapacağını düşünüyorum. (Emerging epidemics, emerging diseases)
        • Askeri cihazdan tıbbı cihaza yatırıma dönüşüm olabilir. Bir virüsün askeri savaş araçlarından çok daha etkili olduğunu bütün dünyaya gösterdi, ama tabii kötü niyetli insanlara da gösterdi.
      • Daron Acemoğlu:
        • Çok kritik bir dönemden geçiyoruz.
        • Bunun sağlık, ekonomik, sosyal ve politik nedenleri var.
        • Bunları anlamak için önce salgının kontrol altına alınıp alınmayacağını anlamak lazım.
        • Önce Ekonomiyi anlamak lazım.
          • Bu salgının ekonomi üzerindeki etkisi çok derin olacak.
            • Virüse yakalanan kişi sayısı 1 milyona yaklaştı.
            • Bunun ekonomiye ve sağlık sisteme etkisi büyük.
            • Ekonomiyi yavaşlatma, sosyal izolasyon gibi önlemler alınıyor.
            • Bunun çok direkt bir etkisi var. Şu anda ABD’de artık %50 insan, ekonomiye artık katkıda bulunmuyor.
            • Bu da ABD ekonomisinin %30 azalması anlamına geliyor.
            • Bunun talep azalmasına etkisi var.
            • Belirsizliğin de talebe olumsuz etkisi var.
            • Dördüncüsü ise iş dünyasına büyük etkisi var. Normal resesyonlarda %3 firma batıyor. Ama pandemi durumlarında bu tüm iş dünyasına yayılabilir.
          • Bulaşma:
            • Ekonomik ve sosyal önlemler alarak hızlı bir düşüş sağlayabilir miyiz? (Çin, Güney Kore ve Tayvan’da olduğu gibi) Bunları yapabilirsek, ekonominin geri dönme sürecini rahatlatabiliriz.
          • Zor bir dönemden geçiyoruz, ama umut var.
            • Epidemiyolojik olarak umut var.
            • Sosyal olarak umut var.
            • Politik olarak umut var.
          • Ama bunlar kolay değil.
          • Bunlara ikinci kısımda geri döneceğim.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Modellerin kısa ve uzun vadedeki etkilerine bakmak lazım.
    • Kontrolü altına almış ülkelere bakarsak, ikinci, üçüncü, dördüncü dalgaların ilk dalgadan daha şiddetli gelebileceğine dair modeller de var, daha kontrollü şekilde daha az şiddetli geri gelebileceğini gösteren modeller de var.
    • Dolayısı ile bu iş bir tek seferde bitmeyecek.
    • Amerikan sağlık sisteminin bu salgın öncesinde de ciddi sıkıntıları vardı:
      • En önemli sorun, maliyetlerin yüksek olması idi.
      • Bu da kapasite kullanımının çok yüksek olmasını beraberinde getiriyor. (Örneğin hastanelerin kapasite kullanım oranı Boston’da %95.)
      • Kişi başına düşen doktor sayısı ve yatak sayısı düşük.
      • Sistemin içinde muazzam bir eşitsizlik var.
      • Bundan dolayı da etkinlik problemi ortaya çıkıyor.
      • Bunlar, bilinen sıkıntılar.
      • Elbette bu sıkıntıların yansıması, bu salgın sırasında görüldü.
    • Bu pandemi sonrasında Amerikan sağlık sisteminde bir reforma gidilip gidilmeyeceğini ben bilmiyorum.
    • Mesela İtalya’da daha sosyal bir sağlık sistemi var, daha fazla doktor, daha fazla yatak var. Ama İtalya’nın durumu ortada.
    • Ama bu konunun şiddetle gündeme geleceğini düşünüyorum. Zaten önümüzdeki dönemde Amerika’da seçimler var. Seçim çalışmalarında da bu konu gündemde olacak.
    • Kişisel kanaatim, bu sistemin sürdürülebilir olmadığı ve mutlaka değişmesi gerektiği yönünde.
    • Ben Harvard’da profesörüm, ama eldiven & maske ihtiyacım olsa, şu anda yok. Çin’den öğrencilerim bana bir paket yollamışlar ve maske & eldiven göndermişler. Bu, Amerika’nın Çin karşısındaki durumunu gösteriyor.
    • Aşı:
      • Aşı çok önemli, çünkü buradan nasıl çıkacağız konusuna geliyoruz.
      • Aşı niye zor?
        • Bu, tanımadığımız bir virüs.
        • Bilmemenin getirdiği birtakım sınırlamalar var.
          • Aşının hangi yöntemle üretilebileceği bilinmiyor.
          • Şu anda virüsün hangi parçalarını tanıtıp sonuç alacağımızı dahi bilmiyoruz.
        • Güvenlik çalışmasının insanlarda yapılması gerekiyor. Bu yapılmadan aşının büyük kitlelere verilmemesi gerekiyor, yoksa
        • Arkasından da etkinlik çalışmalarının yapılması gerekiyor.
        • Son olarak da koruyuculuk çalışmalarının yapılması gerekiyor.
      • Ama iyimser olduğum konular da var:
        • Üretilen bilginin hızı muazzam. Virüsün genetik haritası, genetik haritası rekor bir zamanda çıkarıldı. Bu, 30 yıllık akademik hayatımda gördüğüm en yüksek hız.
        • Bu, RNA’ya dayalı bir virüs. Dolayısı ile daha önceden yapılan aşı üretme teknolojilerine ek olarak, çok daha hızlı aşı üretme teknolojileri var. Bununla da ilgilenen çok sayıda şirket var.
        • Çok fazla sayıda hasta var. “Bunun nesi iyimserlik” diyebilirsiniz, ama değişik derecelerde dünyanın her yerinde çok sayıda hasta olması, klinik testlerin hızla yapılması anlamına geliyor.
      • Ama sadece aşıya dayanarak tedbirlerimizi alamayız. HIV virüsü onlarca senedir ortada ve hala bir aşısı yok. Bazen mümkün de olmayabiliyor.
      • Ama rekor sayıda şirket, aşıya yatırım yapmış durumda. (Hem eski hem de yeni ve yenilikçi şirketler)
        • Pfizer
        • Sanofi
        • Eli Lilly
      • Daron Acemoğlu:
        • Dünya sosyal, küresel ve politik sistemin bir açıdan değişmemesi mümkün değil.
        • Farkına varıyoruz ki, şu andaki devlet kurumları yeterince iyi çalışmıyorlar. Devletin ekonomi ve sosyal hayattaki rolü çok artmış vaziyette.
        • Küreselleşme konusunda büyük soru işaretleri olacak. Eğer bu kadar küreselleşmiş olmasaydık, bu virüs Çin’den Amerika’ya 1.5 ayda gidemezdi.
        • Hayek, kitabında devletin ekonomideki gücünü arttırsa, demokrasinin zayıflayacağını iddia etmişti.
          • Ancak Hayek’in yanlış olduğu ortaya çıktı. Örnek: İsveç.
        • Çin, bunu çok hızlı bir şekilde, ama tepeden yaptı. Birçok hatalarla olsa da…
        • Taiwan ve Güney Kore: En iyi hazırlıklı olan ülkeler. Devlet ve sivil toplum arasında yeni teknolojilerle yaptılar.
        • Zor bir dönemden geçiyoruz, ama bu dönemi nasıl kullanacağımız bizim elimizde.
        • Bu dönemi doğru bir şekilde değerlendirmemiz lazım, devletin kuvvetlenmesi lazım. Çok daha iyi bir refah devleti kurmamız, çok daha iyi bir sağlık sistemi kurmamız mümkün. Kolay mı? Hayır değil. Ama umut var mı? Evet var.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Önümüzde 4 tane senaryo var.
      • Olasılık: Bir zincirin kuvveti, en zayıf halkası ile ölçülüyor. Burada zincir, bütün dünya. Ütopik olarak, bütün dünyanın aynı tedbirleri aldığını kabul edersek, en iyimser çözüm bu. Ama bunu pratikte uygulamak çok zor, çünkü ülkelerin farklı gerçeklikleri var.
      • Olasılık: Sürü bağışıklığı: Bunun kabul edilebilir bir strateji olmadığını düşünüyorum. Bu kadar ölüm oranı olan bir virüs için bunun kabul edilebilir olmadığını düşünüyorum. Ama bunu uygulayan ülkeler de var. Örneğin İsveç şu anda, adını koymadan bunu yapıyor. Dünyada hiçbir ülkede bu kadar güçlü bir sağlık sistemi olduğunu düşünmüyorum.
      • Olasılık: Daha gerçekçi olan bu senaryoda amaç birinci dalgayı baskılamak. Ama pandemi var diye kalp krizleri, kanserler durmuyor.
      • Olasılık: Virüs kaçacak, biz kovalayacağız.
    • Bu süreci ne kadar etkin kontrol edebilirsek, ilerleyen süreçlerde bu kadar radikal önlemler almak gerekmeyecek. (Örnek: Bütün bir şehri ya da ülkeyi kapatmamız gerekmeyecek, belki sadece bir mahalleyi, semti kapatacağız.)
    • Bu sürecin 1-1,5 sene süreceğini öngörüyorum.
    • Bu süreci tamamen değiştirecek şey, ilaç ya da aşının geliştirilmesi.
    • Selolojik testler çok önemli:
      • Yani hastalığı geçirmiş ve atlatmış olan insanların tanınması.
      • Hiçbir ülkede yaygın tarama yapılamıyor.
      • Selolojik test yapılabilse, her toplamda belki %20 – %30 bağışıklık kazanmış bir kitle olacak.
  • Daron Acemoğlu:
    • Hükümet harcama tablosu, kriz sonrası bizi daha çok etkileyecek.
    • FED’in kararları, kriz öncesinde başlamış olan politikaların devamı.
    • Şu anda 2 trilyon USD’lik bütçe var ve bunun üzerine gelecek bütçeler de olacaktır.
    • Bunu kısa vadeli değil, orta vadeli olarak düşünmemiz lazım.
    • Para politikaları dinamik olarak değişmek durumunda.
    • Tedarik zincirinin çok kuvvetli bir şekilde desteklenmesi lazım.
    • Şirketlerin vergi vermemeleri, ücretlerin yavaş yavaş devlete geçmesi başlayacak.
    • Sosyal mesafe politikaları, önlemleri en azından 1-2 sene daha alınmaya devam edilmeli. Bir gün işe dönsek bile, uzunca bir süre lokantalara vs. dönmeyeceğiz.
    • Kısa ve orta vadede küreselleşme üzerine etkileri ciddi olacak.
    • Salgın Afrika’ya ve başka bölgelerine daha yeni yeni geçiyor. Amerika’da ve Avrupa’da şu anda durdurabilsek bile, Afrika ve başka yerlerden ikinci bir dalga olarak yeniden geri gelebilir.
    • Dolayısı ile insanların bir yerden bir yere gitmesi, ciddi şekilde yavaşlayacak.
    • Devlet ve ekonomi arasındaki ilişkiler değişmeye başlayacak.
    • Virüs, expertiz’in, yetkinliğin ortadan kalktığını bize gösterdi.
    • Şu anda FED, hızlı ve doğru bir şekilde cevap verdiyse, bunun sebebi FED’in Trump’ın en az etkilediği kurumlardan birisi olması. Bunların artık yavaş yavaş farkına varmamız lazım.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Türkiye’de salgın çok hızlı bir şekilde artıyor.
    • Bu nedenle Türkiye’de acil olarak yapılması gerekenler:
      • Can kaybının kontrolü
      • Bunun için de sağlık kapasitesinin arttırılması ve doktorların korunması lazım.
      • Hatta sıra dışı yöntemlerle kapasite arttırılabilir.
      • İzolasyonun sosyalden zorunluya kayması gerektiğini düşünüyorum.
      • Daha etkin önlemlerin gündeme gelmesi lazım.
      • Test sayısının arttırılması lazım.
      • Sahadan dönüşüm almak lazım.
      • Selolojik testin Türkiye için çok büyük önemi var. Türkiye’de bunu yapabilecek onlarca Üniversite, laboratuvar var. İlla Roche yapsın, Pfizer yapsın diye beklemeye gerek yok.
      • Türkiye’nin bilime ve yetkinliğe yaptığı yatırımı çok üst seviyeye çıkarması gerekiyor.
      • Salgın hastalıklarla mücadele edecek merkezlerin kurulması, personellerin yetiştirilmesi gerekiyor.
      • Dünya haritasındaki yerimiz çok daha küçük iken bile bugünden daha büyük başarılar elde etmişiz. Bugün bunları elde etmememiz söz konusu bile değil.
    • Daron Acemoğlu:
      • Türkiye’nin yapması gerekenler:
        • Sağlık sistemini güçlendirmek
        • İnsan hayatını kurtarmak
        • İş gücünün üzerine gelen baskıları azaltmak.
        • Ekspertizi, doğru politikaları hem sağlık hem de ekonomi açısından hayata geçirmek.

 

Saygılarımızla. Tekrar teşekkürler sayın Kerem Kapancı,

Şaban Küçük