Tax-IA Bülten

 No         : 2020-33

Tarih     : April, 2th 2020

Konu     : Önemli Mali/Vergisel Düzenlemeler (Mart Ayı Özet)

Merhaba, ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip korona virüs (Covid-19) çok hızlı bir küresel yayılım göstererek neredeyse tüm Dünya ülkelerini etkilemiş ve Dünya Sağlık Örgütü’nce salgın olarak tanımlanmıştır. Ülkemizde söz konusu virüse sahip ilk vaka da 11 Mart 2020 tarihinde görülmüştür. Bu kapsamda ülke bazında bu salgının yayılım hızını önlemek adına başta sağlık olmak üzere ekonomik, hukuksal ve sosyal olarak birçok tedbir ve önlem kararları alınmıştır. Mart ayı içerisinde gerçekleşen önemli mali konuları vergi, sosyal güvenlik ve diğer mevzuat değişmeleri başlıkları altında özet olarak sizlerin dikkatinize sunmak isteriz.

Bültenlerimizden faydalandığınızı ve keyif aldığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Sadece Türkçe/İngilizce aylık veya 10 günlük özetler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

VERGİ – Mevzuat Değişiklikleri

  • Sayın Cumhurbaşkanı Ekonomi Paketini açıklamıştır.
    •  Söz konusu paketin tüm ayrıntılarına Türkçe ve İngilizce olarak yayımladığımız 2020-23 sayılı bültenimizden ulaşabilirsiniz.
    • 100 milyar TL civarında olan bu paket ile istihdamın sürmesi ve ekonominin korunması amaçlanmaktadır.
      • İlk adım olarak, 22 Mart 2020 tarih ve 2278 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla havayolu ile yolcu taşımacılığı hizmetlerine Haziran 2020 sonuna kadar %18 yerine %1 KDV oranı uygulanacaktır. Uygulama 1 Nisan 2020 tarihinde başlayacaktır. Kargo taşımacılığı için genel oranda vergilendirme devam etmektedir. Dış hat uçuşlar için hali hazırda KDV uygulanmamaktadır.
    • Çeşitli beyannamelerin ertelenmesi, sektörel olarak sunulan destekler, KGF limitinin artırılması, turizm ve otelcilik sektörü için alınan önlemler, yaşlılar, emekliler ve ihtiyaç sahipleri için düşünülen tedbirler, ihracatçılar, işverenler, uzaktan çalışan, kısa çalışma ödeneğine ihtiyaç duyan sektörler için açıklamalar yapılmıştır.
    • Kısa Çalışma Ödeneği uygulaması 23 Mart 2020 tarihi itibariyle başlatılmış olup İŞKUR bu konuda yapılacak işlemleri çok ayrıntılı bir şekilde web sayfasından açıklamıştır.
    • Özetle, pakette geçen 19 adım için çalışmalar sürmekte ve ayrıntılar belli oldukça yayımlanmaktadır.
  • (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden etkilenen mükelleflerin vergi ödevlerinin yerine getirilmesi bakımından mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan çalışmalar kapsamında 518 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği hazırlanmış ve 24 Mart 2020 tarih ve 31078 Mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Konu ile alakalı detaylı bilgiyi 2020-28 nolu bültenimizde bulabilirsiniz.
  • Bazı mükellefiyetlere ilişkin tarihler ertelenmiş veya düzenlenmiştir.
    • Mücbir sebep kapsamında açıklanan sektörler için Muhtasar ve KDV (tevkifat dahil) ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemeleri 6’şar ay ertelenecektir.
    • Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi (GEKAP) uygulamasında beyanname dönemleri 2020 için 6’şar aylık, 2021 ve takip eden yıllar için 3’er aylık olarak yeniden düzenlenmiştir. Beyannamesini henüz vermemiş olan mükelleflerin ilk beyan ve ödeme dönemleri temmuz ayı sonuna kadar yapılabilecektir.
    • İcra İşleri Ertelenmiştir: 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İcra ve İflas Kanunu’nun 330 uncu maddesine dayanılarak yapılan düzenleme ile 30 Nisan 2020 tarihine kadar nafaka alacaklarına ilişkin olanlar hariç olmak üzere yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir.
      • Benzeri bir karar 6183 sayılı Kanun kapsamında amme alacakları için henüz alınmamış olup, vergi & sosyal güvenlik primleri dahil kamu borçlarının zamanında ödenmemesi durumunda takip işlemlerinin devam edeceğini hatırlatmak isteriz.
    • Bu açıdan bu tedbirleri yakından takip etmekte fayda vardır.
    • Uzaktan çalışma vb tedbirler nedeniyle, mükellefiyetlerin takibini yapan ekipler arasındaki koordinasyon çok önemli olmaktadır.
    • Her kurum kendi açıklamasını web sayfalarından yayımlamaktadır.
  • Şubat-2020 dönemine ilişkin Kdv Beyannamelerinin beyan ve ödemesi ile Ba-Bs Formları beyan süreleri ve Elektronik Defter Beratları” nın yüklenme süresi uzatılmıştır.
    • 23 Mart 2020 tarihli ve 126 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile;
    • 26 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 24 Nisan 2020 Cuma günü sonuna kadar,
    • 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2020/Şubat dönemine ilişkin “Form Ba” ve “Form Bs” bildirimlerinin verilme süresi 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar,
    • 31 Mart 2020 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresi 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
  • Turizm Sektörüne Yönelik Spesifik Ertelemeler yapılmıştır.
    • Nisan ayı başında yürürlüğe girecek olan konaklama vergisi Kasım 2020’ye kadar uygulanmayacaktır. Bu yıl başlaması planlanan değerli konut vergisi zaten 1 yıl ötelenmişti.
    • Kamu arazisi kullanan otellerde uygulanan irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemeleri Nisan, Mayıs ve haziran ayları için 6 ay süreyle ertelenmektedir.
  • TÜBİTAK tarafından ARDEB, TEYDEB ve BİDEB rapor gönderim tarihleri üç ay ertelenmiştir.
    • Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) ve Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından desteklenerek yürürlüğe giren projeler kapsamında 30 Haziran 2020 tarihine kadar gönderilmesi gereken Gelişme/Sonuç/Dönem Raporlarının son gönderim tarihleri, (COVID-19) salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında üç ay ertelenmiştir.
  • Bazı toplantıların ertelenmesine karar verilmiştir.
    • Cumhurbaşkanı Genelgesiyle Bilim Kurulunun tavsiyesiyle, ulusal ve uluslararası açık veya kapalı alanlarda düzenlenecek her türlü bilimsel, kültürel, sanatsal ve benzeri toplantıların veya aktivitelerin Nisan ayı sonuna kadar ertelenmesi uygun görülmüştür.
    • 2020/3 sayılı Genelge 20 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştır. Ayrıca 2020/4 sayılı Genelge ile de kamu çalışanlarına yönelik uzaktan & dönüşümlü çalışma ve idari izinli sayılma hususlarında bir düzenleme yapılmıştır.
    • Söz konusu Genelgeye dayalı olarak yapılamayan toplantılar, konferans, genel kurul, aktivite ve benzerleri için hak kaybı yaşamamak adına taraflar ve her bir olay kendi içinde değerlendirilerek gerekli önlemler alınmalı ve taraflarla yapılan yazışmalar dosyalanmalıdır.
  • Genel Kurullar Yapılacak mı?
    • Ticaret Bakanlığı’nın yayımladığı duyuru ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve şirket sözleşmesine uygun olarak yönetim organları tarafından daha önce toplantıya çağrılan anonim ve limited şirketlerin olağan genel kurullarının, erteleme kararı alınması amacıyla genel kurulun toplanması beklenmeksizin, yönetim organları tarafından alınacak bir kararla iptal edilmesi imkanı tanınmıştır.
    • Ticaret Bakanlığının web sayfasında yer alan açıklamaya göre şirket genel kurullarının yoğunlukla gerçekleştirildiği bu dönemde, söz konusu toplantılar için de bazı tedbirler alındığını belirten Ticaret Bakanı, “Anonim ve limitet şirketlerde yönetim organları tarafından çağrısı yapılan ancak henüz gerçekleştirilmeyen genel kurul toplantılarının, ileri bir tarihte yapılmak üzere iptal edilmesi imkânı tanınmıştır.” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca sayın Bakan Pekcan, şirket sözleşmelerinde hüküm bulunmasa dahi şirketlerin elektronik ortamda genel kurul veya yönetim/müdürler kurulu toplantısı gerçekleştirebilmelerine de olanak sağlandığını kaydetmiştir.
  • KGK (Kamu Gözetimi Kurumu) bazı bildirimlerin ertelenmesini uygun bulmuştur.
    • İmza/düzenlenme/gerçekleşme tarihine bağlı olarak bu tarihten itibaren belirli bir süre içerisinde yapılması gereken bildirimlerden (sözleşme bildirimi, mesleki sorumluluk sigortası bildirimi, sözleşme feshi bildirimi, daha önce yapılan bildirimlerde meydana gelen değişikliklerin bildirimi vb.) son bildirim tarihi 31.05.2020’den önceye denk gelen bildirimlerin 31.05.2020 tarihine kadar,
    • Zamanı kesin bir şekilde düzenlenen (gelir bildirimi, şeffaflık raporu bildirimi vb.) bildirimlerin ise 31.05.2020 tarihine kadar yapılması uygun görülmüştür.
  • Ticaret Bakanlığı (İhracat Genel Müdürlüğü) 31.12.2020’ye kadar ihracat, dahilde işleme ve istisnalı bazı işlemlere ilişkin mücbir sebep & ek süre kararı almıştır.
    • Buna göre; ilgili düzenlemelerde yer alan yetkilerin kullanımı ile Ticaret Bakanlığı 18.03.2020 tarih ve 53330175 sayılı Onayı ile 18 Mart’tan önce düzenlenmiş veya kullanılmış olan,
      • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olan dahilde işleme izin belgeleri ve izinlerine,
      • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olan vergi resim harç istisnası belgelerine ve belgesiz ihracat kredilerine,
      • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış durumda bulunan D3 kodlu dahilde işleme izin belgelerine,
      • Süre sonundan itibaren belirlenen sürelerde ilgili mercilere başvurulması ve taleplerin uygun görülmesi şartıyla 6 ila 12 aya kadar ek süre verilmesini uygun bulmuştur.
      • Bu onay tüm ilgili birimlere dağıtımlı yazı olarak gönderilmiştir.
      • Söz konusu Bakanlık Onayı ikinci bir işleme gerek kalmaksızın 2020 yıl sonu itibariyle yürürlükten kalkacaktır.
  • Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü YYS (Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü) kapsamında yapılması gereken bildirimler ile belge sunma sürelerinin durdurulmasına karar vermiştir.
    • YYS başvurularında kolaylık sağlanması amacıyla YYS sertifikası başvuru sürecinde bulunan veya sertifika sahibi firmalar tarafından yapılması gereken işlemlere ilişkin süreler 19 Mart 2020 tarihi itibariyle durdurulmuş olup bir hak kaybı yaşanmaması beklenmektedir.
  • Gelir Vergisi Mükellefleri İçin 2019 yılın ilişkin Beyanname Dönemi Başlamış olup farklı gelir unsurları için ayrıntılı açıklayıcı rehberler ve uyumlu mükellefler için %5 Uyum Rehberi Gelir İdaresi Başkanlığınca (GİB) yayımlanmıştır.
    • https://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/rehberler GİB web sayfasında ticari kazançlar, kira gelirleri, menkul sermaye iratları, hazır beyan sistemi, diğer kazanç ve iratlar, gayrimenkullerin elden çıkarılmasına ilişkin kazançlar ve serbest meslek kazançları ve GVK 67nci madde kapsamındaki kazanç ve iratlar için ayrıntılı broşür ve rehberler yayımlanmıştır.
    • Geliri sadece kira, ücret, menkul sermaye iradı veya diğer kazanç ve iratların biri veya birkaçından oluşan mükellefler Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerini Hazır Beyan Sistemi üzerinden kolayca gönderebilirler.
    • Ayrıca vergiye uyumlu gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine sağlanan %5 vergi indirimi uygulamasına ilişkin açıklamaların yer aldığı “Vergiye Uyumlu Mükelleflere %5 Vergi İndirimi” broşürü hazırlanmıştır.
    • Gelir Vergisi Beyanname verme ve ödeme süresi 1 ay uzatılmıştır.
      • 17 Mart 2020 tarihli ve 125 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2019 takvim yılına ait Yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
  • 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 25.03.2020 tarihinde TBMM Genel Kurul’unda kabul edilmiş olup, 26.03.2020 tarih 31080 mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Konu ile alakalı detaylı bilgiyi 2020-31 nolu sirkülerimizde bulabilirsiniz. Covid önlem paketi olarak görülen kanuna ilişkin önem arz eden maddeleri şöyledir:
    • Kanunun 29.Maddesi ile, 5510 sayılı Kanuna geçici 80 inci madde eklenerek; 2020 yılında da istihdamı desteklemek için işgücü maliyetlerini azaltmak üzere; 2020 yılının tamamında, sektör ayırımı yapılmaksızın, finansmanı İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak şekilde, işverenlere, ödeyecekleri sigorta priminden mahsup edilerek günlük 2,50 TL, aylık 75 TL asgari ücret desteği sağlanması amaçlanmaktadır.
    • 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile, Hazine ve Maliye Bakanına verilen Kredi Garanti Kurumlarına nakit kaynak aktarma veya özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi ihraç etme yetkisi artırılarak 25 milyar TL’den 50 Milyar TL’ye çıkarılmıştır.
    • Gelir Vergisi Kanunu’nun 75nci maddesinde değişiklik yapılarak yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemelerinin yatırıldığı yabancı para cinsinden kurulan emeklilik yatırım fonlarından elde edilen irat tutarının tespitinde kur farkının dikkate alınmaması sağlanmıştır.
    • 4857 sayılı Kanunun 64. maddesinde yapılan değişiklikle işçilerin ücret kaybının ve işletmelerin işgücü kaybının en aza indirilmesi ile işletmelerin değişen şartlara ve olağanüstü durumlara uyum yeteneğinin artırılması amacıyla, iki ay içinde yaptırılması gereken telafi çalışmasının dört ay içinde yaptırılabilmesine imkân sağlanmıştır. Cumhurbaşkanına bu süreyi iki katına kadar artırma konusunda yetki verilmiştir.
    • Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapılarak Kanunun Ek 19.maddesinde yapılan değişiklik ile ödenen en düşük maaşın 500TL’ye çıkarılması ve 46. Madde uyarınca 5510 sayılı kanunun ek 18. Maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile bayram ikramiyesinin ise ödemenin yapılacağı tarih yerine bayramın içinde bulunduğu aya göre ödenmesi şeklinde düzenlenmiştir
    • İşsizlik Sigortası Kanununda yapılan değişiklikle kısa çalışma ödeneğine ilişkin şartların hafifletilmesi, Konu ile alakalı detaylı bilgiyi 2020-24 nolu sirkülerimizde bulabilirsiniz.
      • 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici madde ile, 06.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, zorlayıcı sebep (yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını) gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesinde öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü;
        • Kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün (Önceki düzenlemede 120 gün)
        • Hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün (Önceki düzenlemede 600 gün)
    • 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun yürürlük maddesi olan 52. maddesinde değişiklik yapılarak 04.2020 olan konaklama vergisinin yürürlüğü 01.01.2021 tarihine ertelenmiştir.
    • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 398 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliğ ile turizm tesisleri yapılmak üzere adlarına kamu arazisi tahsis edilen Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden; 1/4/2020 tarihi ile 30/6/2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat paylarının ödeme sürelerinin başvuru şartı aranmaksızın altı ay ertelenmesi ve bu alacakların ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilmesi ve bu kapsamda ertelemeden yararlanma şartları, uygulama şekli ve yararlanamayacak olanlar belirlenmiştir
  • Yatırım Fonları ve Emeklilik Yatırım Fonları mevzuatında bazı değişiklikler yapılmıştır.
    • 4 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Tebliğ ve Yönetmelik değişiklikleriyle ihraççı tanımı güncellenmiş, fon portföy yatırımlarına ilişkin sınırlamalarda değişiklikler yapılmış, hisse senedi yoğun fonlar ve borsa yatırım fonlarına yapılan yatırımlarla ilgili açıklamalar yer almıştır. Söz konusu düzenlemeler yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    • Şirket ortaklarımızdan Şaban Küçük 2019’da Londra’da IFA tarafından düzenlenen 81. uluslararası kongreye (International Fiscal Association) Yatırım Fonlarına ilişkin Türkiye raportörü olarak tüm yatırım fon araçlarına ilişkin İngilizce bir tebliğ sunmuş olup bu konuda sorusu veya talebi olan müşterilerimize daha detaylı bilgi iletebiliriz.
  • Tahsilat Genel Tebliğinde değişiklik yapılarak vergi borcu (amme alacağı) ödenmeden ödeme yapamayacağı belirlenen kurum ve kuruluşlar için limit yeniden belirlenmiştir.
    • Buna göre söz konusu kurum ve kuruluşlar 2.000TL olan tutar yerine 5.000TL üzerinde olan ödemeler için vergi borcu olmadığına dair belge isteyecektir.
    • Bu kurum ve kuruluşlar Seri: A Sıra No: 1 (Tahsilat Genel Tebliğinin) V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ve İşlem Yapanların Sorumlulukları başlıklı bölümünde sayılmaktadır.
    • Tebliğde hangi kurumların bu uygulamaya tabi olduğu, hangi ödemeler için hak sahiplerine ödeme yapılamayacağı ve hangi ödeme türlerinin kapsam dışında olduğu çok ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.
    • Yeni rakam 3 Mart 2020 tarihinden itibaren yapılan ödemelerde uygulanmaya başlanmıştır.
  • Dijital Hizmet Vergisi Uygulama Genel Tebliği yayımlanmıştır.
  • Tebliğ 20 Mart 2020 Cuma günü Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
    • 7194 sayılı Kanunun 1 ila 7’nci maddelerinde düzenlenen dijital hizmet vergisinin uygulamasına ilişkin açıklamalar ile usul ve esasların belirlenmesine yönelik olarak çıkarılmıştır.
    • Tebliğ taslak olarak GİB web sayfasında görüş ve önerilere açık tutulmuş ve 28 Şubat 2020 tarihinde web sayfasında güncellenmiştir.
    • OECD ve benzeri iyi uygulamalar göz önünde bulundurularak düzenleyici kurumlar tarafından paylaşılan taslaklarla ilgili toplanan görüşler, yapılan değişiklikler ve dikkate alınamayan önerilerle ilgili bir raporun ilgili kurumların web sayfalarında yayımlanmasını önemsiyoruz.
  • KDV tevkifat oranlarına ilişkin yeni bir düzenleme yapılmıştır.
    • 3 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 31 Seri No.lu Tebliğ ile külçe metal, bakır, çinko, alüminyum ve kurşun ürünleri ile hurda ve atık teslimlerinde 1/2 olarak uygulanan tevkifat oranı 7/10 olarak değiştirilmiştir.
    • Yeni oran 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren yapılacak teslimlerde uygulanacaktır.
    • KDV tevkifatı, belli sektörlerde alıcı ve satıcı arasındaki mal teslim ve hizmet ifalarında öngörülen oranda KDV tutarının satıcı tarafından faturada gösterilmesine rağmen alıcı tarafından tutularak doğrudan vergi dairesine ödenmesi şeklinde çalışmaktadır.
    • Bu tevkifat tutarlarının belli şartlar dahilinde iadesi imkânı bulunmakta olup konu ile ilgili ilave bilgi alınması için dolaylı vergiler uzmanlarımıza danışabilirsiniz.
  • ÖTV teminat iadelerine ilişkin kolaylıklar sağlayan Özel Teminat Sertifikası (ÖTS) uygulanmasına ilişkin ÖTV Genel Tebliği yayımlanmıştır.
    • İmalatçı mükelleflerin ÖTV teminatlarından kaynaklı finansman yükünün azaltılması amacıyla, ithalat sırasında mükellefler tarafından gümrüğe verilen teminatların vergi dairelerince çözümünde ve nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde, mükellefiyet büyüklükleri ve diğer şartlar dahilinde risk taşımayan ve vergiye uyum düzeyi yüksek olan mükelleflere sertifika verilecektir. Böylece vergi incelemesi sonucu beklenilmeksizin ithalatta verilen teminatların sertifika türüne göre belirlenen kısmının hızlı çözümü ile nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde indirimli teminat verilebilmesine imkân sağlanmaktadır.
    • 3 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7 seri numaralı ÖTV uygulama genel tebliğiyle yapılan değişiklikler 1 Mayıs 2020 tarihinde yürürlüğe girecektir.
    • ÖTS kapsamına girebilecek olup önceden verilen teminatların aşan kısımları da gerekli şartları sağlaması halinde 2 ay içinde çözülecektir.
    • Tebliğ ile şartları sağlayan mükellefler ÖTV-A, B ve C sınıflarına dahil olacaklar ve azalan oranlı bir teminat sistemiyle, ÖTV’ye ilişkin iadelerini daha hızlı alabileceklerdir.
    • Bu teminatları alabilmek için öngörülen genel şartlar yanında her bir sertifika türü için belirlenen özel şartları da yerine getirmek gerekmektedir.
      • Genel şartlar, vergi borcunun olmaması, belli suçların işlenmemiş olması, KDV açısından özel esaslara tabi olmaması, riskli veya uyum düzeyi düşük mükellef kategorisinde olmaması, son beş yıl içinde defter ve belgelerini ibrazdan imtina etmemiş olması ve haklarında düzenlenen son 10 inceleme raporunun olumlu olması şartları aranır.
      • Özel şartlar olarak ise, aktif toplamı, maddi duran varlıklar, öz sermaye, çalışan sayısı ve net satış tutarlarının belli rakamların altında olmaması aranır.

Sosyal Güvenlik

  • Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2020/5 sayılı Genelge ile Borcu Yoktur Yazısı uygulamasına ilişkin önemli açıklamalar yapmıştır.
    • İhaleye Giriş İçin Borcu Yoktur Uygulaması: 2 Mart 2020 tarihli Genelge ile kamu ihale mevzuatına göre verilmesi ve aranması gereken borcu yoktur belgelerine ilişkin olarak kapsama giren borç türleri ve tutarları, kapsama girmeyen borç türleri, borçların dönemi, ihaleye girecek kişinin türüne göre özellikli durumlar (iş ortaklıkları, konsorsiyumlar, ticaret şirketleri ve ortakları) açıklanmıştır.
      • 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “İhaleye Katılımda Yeterlilik Kuralları” başlıklı 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendinde, Türkiye’nin veya kendi ülkesinin mevzuat hükümleri uyarınca kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu bulunan isteklilerin ihale dışında bırakılacağı hükme bağlanmıştır.
      • Borcu yoktur belgesi düzenlenirken, işverenlerin dilekçelerinde beyan ettikleri ihale tarihi dikkate alınarak belge verilecektir.
      • İşverenlerin hak edişleri, SGK’ya idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir.
      • İhale tarihi itibariyle geçerli sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını, alt işvereni bulunan işyerlerinde alt işverenlerinin sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşan tutarı kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak kabul edilecektir.
    • İdarelerin Borç Sorgulaması: Ayrıca, hak ediş ödemeleri sırasında işverenlerin muaccel borçlarının idarelerce elektronik ortamda sorgulanması, sorgulama yetkisinin kapsamı, şifre verilmesi, borçların sorgulanması ve idarelerin sorumlulukları hakkında ayrıntılar yer almaktadır.
      • Borç sorgulama yetkisi sadece kamu idarelerine, döner sermayeli kuruluşlar, bankalara ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşlara verilebilir.
      • Bu sorgulama sadece işverenlere hak ediş ödemesi ve hak edişlerden borç mahsubunda kullanılacak olup teminat iadesi ve ihalelere katılabilmek için borcu yoktur belgesi alınmasında kullanılmayacaktır.
      • Bu kapsamda kurumlar geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce de borcu yoktur yazısı arayacaklardır.
      • Tecil ve taksitlendirmeye giren tutarlar, ertelemeye tabi tutulan prim borçları, dava aşamasında olduğu için takip ve tahsili duran tutarlar dikkate alınmayacaktır.
      • Gümrük mevzuatı kapsamında onaylanmış kişi statüsü belgesi alınması için de borcu yoktur yazısı ve çalıştırılan sigortalı sayısının belgelendirilmesi de bu Genelge dahilinde yapılmaktadır.
    • Devlet Destekleri: Bunun yanında, devlet yardımları, teşvik ve desteklerde borç sorguları, kapsama giren teşvik türleri, kapsama girmeyen teşvik ve destek türleri, yararlanma şartları ve borcu yoktur belgeleri ile ilgili ilave açıklamalar yer almaktadır.
      • Bu kapsamda yer alan teşvik ödemelerinde hak sahibinin brüt asgari ücret tutarından daha fazla borcunun bulunmaması gerekir.
      • Borcu yoktur belgesi teşviki veren kuruma (KOSGEB, KGF, TÜBİTAK) hitaben düzenlenmiş olmalıdır.
    • Mahsuben KDV İadesi: Son olarak Tebliğde kuruma olan prim borçlarının KDV iadesi mahsubuyla ödenmesine ilişkin bazı ilave düzenlemeler açıklanmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin onüçüncü fıkrasında “Prim borçları katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir

DİĞER MEVZUAT

  • İhracı kayda bağlı mallar listesi güncellenmiştir.
    • Konuya ilişkin 2020/5 numaralı Tebliğ 18 Mart 2020 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
    • İhracı Kayda Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ kapsamındaki malların ihracından önce gümrük beyannamelerinin İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince kayda alınması gerekir.
    • Aşağıda yer alan ürünlerin ihracatı kayda bağlanmıştır:
      • 35- Etil Alkol
      • 36- Kolonya
      • 37- Dezenfektan
      • 38- Hidrojen Peroksit
      • 39- Yalnız Meltblown Kumaş
  • Egzotik hayvanlar ile bazı hayvanların ticari veya yolcu beraberi ülkeye girişi geçici olarak yasaklanmıştır.
    • Bilim Kurulu kararları doğrultusunda; COVID-19 salgının kaynağı ve epidemiyolojisine ilişkin bilgiler netlik kazanıncaya kadar, başlamış işlem niteliğindekiler hariç olmak üzere hangi amaçla olursa olsun bütün yurt dışı ülkelerden gelen, egzotik hayvanlar ile omurgasızlar, amfibik hayvanlar, köpek, kedi, gelincik, süs balıkları, sürüngen, kemirgen, evcil tavşan ve tüm kuş türlerinin yolcu beraberinde veya ticari kapsamda ülkeye girişleri Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünce askıya alınmıştır.
  • Dahilde İşleme Rejimi ve İhracat sayılan satış ve teslimlerde izin, belge ve taahhütlerin kapatılmasıyla dahilde işleme izni verilmeyecek eşya listesi güncellenmiştir.
    • 6 Mart tarihli değişiklikler ile dahilde işleme izni verilmeyecek eşyalara ilişkin Ek-7, dahilde işleme izin belgelerinin kapatılması için gereken bilgi ve belgelerin yer aldığı Ek-3, dahilde işleme izninin kapatılması için gerekli bilgi ve belgelerin yer aldığı Ek-4 ile ihracat sayılan satış ve teslimler ile ilgili taahhütlerin kapatılması için gereken bilgi ve belgelerin yer aldığı Ek-4’de güncellemeler yapılmıştır.

(Ekler için https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/03/20200306-6-1.pdf)

    • 2020/3 nolu Tebliğ ile İhracat Sayılan Satış ve Teslimler Hakkında Tebliğde (2005/2) değişiklik yapılmıştır. Anılan Tebliğe göre ihracat sayılan satış ve teslimler iç piyasada satışı ihracat sayılan ve ithalatta gümrük muafiyetinden yararlandırılan satış ve teslimleri ifade etmektedir.
    • Tebliğ eki listelerde yapılan değişiklik ile; bundan böyle beyanname asıllarının yanı sıra, elektronik ortamda temin edilen gümrük beyannamesi bilgilerinin de belgelerin kapatılmasında kullanılabilmesi mümkün olacaktır.
    • Bunun yanında idare gerekli görürse ilave bilgi ve belgeler isteyebilir veya sayılan bilgi ve belgelerden bazılarını istemeyebilir.
    • Bu düzenlemeler Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülmekte olup, Resmî Gazetede yayım tarihi olan 6 Mart 2020 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.
  • E-İrsaliye Uygulama Kılavuzu Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanmıştır.
    • Bu kılavuzda teknik önemli konularda açıklamalar yer almaktadır. Geçiş zorunluluğu, başvuru, belge düzeni, düzenleme süresi, belgenin iptali, zincir teslim halleri, şubeler arası mal sevkiyatı, malın fiili sevkinden önce fatura düzenlemesi hali, ihracatta e-irsaliye uygulaması, e-irsaliyede GTİP numarası yazılma zorunluluğu, hava limanlarında gerçekleştirilen teslimatlar, boru hatları ile yapılan taşımalar, özel mevzuatına göre sevk irsaliyesi yerine geçen belgeler, malların fiyatına yer verilmesi, irsaliye ile gönderilen malların tam veya eksik olarak teslim alınması durumu, satışa konu olmayan tamir-bakım veya numune olarak yapılan gönderimlerde belge düzeni gibi konular ele alınmaktadır.
    • Bu konuda 509 nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapılan düzenlemelere göre aşağıda sayılan mükellefler e-irsaliye uygulamasına geçmek zorundadırlar.
      • e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve 2018 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler,
      • Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans (bayilik lisansı dahil) alan mükellefler,
      • Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malların imal, inşa, ithalini ve ana bayi/distribütör şeklinde pazarlamasını gerçekleştiren mükellefler.
      • 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında düzenlenen işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ve işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ile yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişi mükellefler,
      • 4634 sayılı Şeker Kanununun 2 nci maddesinin (e) bendinde tanımına yer verilen şekerin (beyaz şeker) imalini gerçekleştiren mükellefler,
      • e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükellefler,
      • Tarım ve Orman Bakanlığınca gübre üretim ve tüketiminin kayıt altına alınmasına yönelik oluşturulan Gübre Takip Sistemi’ne kayıtlı kullanıcılar, 1/7/2020 tarihine kadar,
      • 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler, 1/1/2020 tarihine kadar geçmek zorundadırlar.
  • Türkiye’ye getirilen işlenmemiş altın ile ilgili olarak mevzuatta değişiklik yapılmıştır.
    • Türk Parasının Kıymetini Korumaya ilişkin 3 Mart 2020 tarihinde 32 sayılı Kararda yapılan değişiklik ve ayrıca anılan karara ilişkin çıkarılan 2008-32/34 nolu Tebliğde değişiklik yapan 2020-32/57 nolu Tebliğ ile işlenmemiş altına ilişkin kurallar değiştirilmiştir.
    • Bu mevzuat ile işlenmemiş altına dair ayar, üretim ve üzerinde yer alması gereken bilgiler güncellenmiş, 5 kiloya kadar getirilen altın ve üzerinde yer alan altına ilişkin beyan, yapılacak işlemler, alınacak önlemler ve yetkili olacak gümrük idaresi ile Maliye ve Hazine Bakanlığına yapılan bildirim konusu düzenlenmiştir.
    • Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan ve yurda giriş tarihinde 18 yaşını doldurmuş olan yolcuların beraberlerinde bir takvim yılı içerisinde en fazla 5 kilogram ağırlığında kendilerine ait olan standart işlenmemiş altını yurda getirmeleri serbesttir.
    • Bu kapsamda yurda getirilen standart işlenmemiş altın Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan altın beyan formu ile yetkili gümrük idaresine beyan edilir.
    • Dahilde işleme rejimi kararı kapsamında yapılan kıymetli maden ithalatında 3 iş günü içinde kıymetli maden aracı kuruluşu tarafından Borsaya yazılı olarak bilgi verilir.
  • Fikir ve Sanat Eserlerinin çoğaltılmasına ve taşınmasına yarayan bazı taşıyıcı eşyanın imalat veya ithalatı için yapılacak kesinti oranları yeniden belirlenmiş ve kapsama telefon cihazları da dahil edilmiştir.
    • Söz konusu düzenleme 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 44 ncü maddesi gereğince 2187 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe girmiştir. Önceki düzenleme olan 2013/5260 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlükten kaldırılmıştır.
    • Karara göre her türlü boş CD, DVD, USB bellek gibi taşıyıcı materyal ile fikir ve sanat eserlerini çoğaltmaya yarayan teknik cihazların imalat veya ithalat bedelleri üzerinden yapılacak kesinti oranları, ekli listede yer alan ürünlerin eşya tanımı ve pozisyon numaraları birlikte değerlendirilerek %1, 2, 3 veya %0.5 oranında kesintiye tabi tutulacaktır.
    • Bu eşyalara video kayıt veya gösterme cihazları, telefon cihazları, sesleri ve diğer fenomenleri kaydetmeye yarayan diskler, ses kaydetme veya kaydedilen sesi tekrar vermeye mahsus cihazlar, depolama aygıtları, akıllı kartlar, radyo yayınlarını alıcı cihazlar, monitörler ve projektörler, baskı makineleri ve optik okuyucular dahildir.
    • Söz konusu eşyanın üretimini yapanlar, ihraç edilenler hariç olmak üzere, bir ay içinde sattıkları materyaller ve teknik cihazların imalat bedeli üzerinden, listede belirtilen oranlardaki tutarı, takip eden ayın en geç on beşinci gününe kadar beyan edip yatıracaklardır.
    • Bu kişiler aylık üretime ilişkin miktar ve bedelleri 3’er aylık dönemlerde bir liste ile Kültür ve Turizm Bakanlığına bildirmek zorundadırlar.
    • Kesintinin matrahı söz konusu eşyanın imalat veya ithalat bedeli olacaktır.
    • Bu eşyanın serbest dolaşıma girişini sağlayan gerçek ve tüzel kişiler ise gümrük kıymeti üzerinden, listede belirtilen oranlardaki tutarı, serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescilinden önce, Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek bir ulusal bankada Bakanlık adına açılan özel hesaba yatırmakla yükümlüdürler.
    • Kesintinin eksik yapılması veya yatırılması durumunda 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak ve gecikme zammı tatbik edilecektir.
    • Bu karar 19 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • Kredi Kapama: Ticari kredilerin tamamen veya kısmen erken kapanması halinde yapılacak indirimlerle ilgili TCMB tarafından Tebliğ yayımlanmıştır.
    • Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde (Sayı: 2020/4) değişiklik yapan 2020/8 sayılı Tebliğ ile ticari kredilerin tamamının veya bir kısmının erken ödenmesi durumunda yapılması gereken indirimlere ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme 11 Mart 2020 tarihinde yayımlanmış ve yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    • Yapılan düzenleme ile ticari müşterinin kredinin tamamı için erken ödeme talebinde bulunması halinde banka bu talebi kabul etmek zorundadır. Bu müşteriden Türk lirası krediler için alınabilecek erken ödeme ücreti, gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirimler yapılarak hesaplanan ve müşteri tarafından bankaya erken ödenen tutarın, kalan vadesi yirmi dört ayı aşmayan kredilerde yüzde birini (%1), kalan vadesi yirmi dört ayı aşan kredilerde ise yüzde ikisini (%2) geçemez. Döviz cinsi veya dövize endeksli kredilerde söz konusu azami ücretler bir puan artırımlı olarak uygulanır.”
  • Bankacılık İşlemlerinde Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlerde değişiklik yapılmış olup uygulamaya ilişkin 2020/7 sayılı Tebliğ TCMB tarafından yayımlanmıştır.
    • Bu Tebliğin amacı kuruluşlar tarafından finansal tüketicilere sunulan ürün veya hizmetlere ilişkin olarak faiz veya kâr payı dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usûl ve esasları belirlemektir.
    • Kuruluşlar tarafından ücretlendirilebilecek olan ürün veya hizmetler Tebliğe Ek-1’de sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmada yer almayan, yeni bir ürün veya hizmet grubunun belirlenmesi veya yeni bir ücret kaleminin oluşturulabilmesi için ilgili kuruluş tarafından Merkez Bankasından izin alınması zorunludur. Bu ürünler şunlardır:
      • Kredi kartları
        • Yıllık üyelik ücreti
        • Ek kart yıllık üyelik ücreti
        • Nakit avans çekim ücreti
      • Para ve Kıymetli Maden Transferleri
        • EFT / Kıymetli maden transferi ücreti
        • Havale ücreti
        • Uluslararası fon transferi ve mesajlaşma ücreti
      • Mevduat / Katılım Fonu
        • Para çekme ücreti
      • Bireysel Krediler
        • Tahsis ücreti
        • Ekspertiz ücreti
        • Taşınır ve taşınmaz rehin tesis ücreti
      • Diğer
        • Kiralık kasa ücreti
        • Kampanyalı ürün veya hizmetler ücreti
        • Aracılık hizmetleri ücreti
        • Arşiv-araştırma ücreti
        • Onaya bağlı bildirim ücreti
        • Başka kuruluş ATM’sinden yapılan işlem ücreti
    • Tebliğde, tüketiciler ile imzalanacak sözleşmelere ilişkin şartlar, ücretlerin TÜİK oranında artırılması, ücretlerin hangi durumlarda iade edileceği, bilgilendirme, tüketici ve konut finansmanı kredilerine ilişkin ücretler, banka ve kredi kartı ücretleri, EFT ücretleri, mevduat ve katılım fonu işlemleri, ATM kullanımı ve kiralık kasa hizmetleri ile kampanyalar ve özel hizmetler hakkında düzenlemeler yer almaktadır.
    • Kredi tahsis ücreti, kullandırılan kredi anaparasının binde beşini geçemez. Merkez Bankası, gerekli gördüğü hallerde bu sınırı artırmaya ve azaltmaya yetkilidir.
    • Daha önce de TCMB tarafından yayımlanan 2020/4 ve 2020/5 sayılı Tebliğler ile bu konuda düzenlemeler yapılmıştı. TCMB Tebliğinde, ücretlere ilişkin bilgilendirme esasları, ticari krediler, kredi tahsis ve kullandırımı, teminatlandırma ve kapama, dış ticaret ve nakit yönetimine ilişkin ücretler, her türlü para transferleri, kiralık kasa hizmetleri, ödeme sistemleri, ticari kartlar, üye işyeri ücretlerine ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yer almıştır.
    • Bu düzenlemeler 1 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • 29 Mart 2020 tarih 31083 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile Büyükşehir Belediyeleri, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlarının borçlarına karşılık genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılacak paylardan yapılacak kesintilere ilişkin esaslara aşağıdaki geçici madde eklenmiştir;
    • Bu esaslar uyarınca yapılacak kesinti oranları, 2020 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında genel bütçe vergi gelirlerinden ödenecek paylar için yüzde sıfır olarak uygulanır.
    • Belirtilen süre sonunda kesinti oranları, geçici 12. Maddede yer alan hükümler çerçevesinde uygulanmaya devam edilir.
  • 28 Mart 2020 tarih 31082 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan T.C. Merkez Bankası tarafından açıklanan tebliğ kapsamında;
    • 1 Nisan 2020 tarihinden geçerli olmak üzere,
      • Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 1,25, aylık azami gecikme faiz oranı yüzde 1,55,
      • Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 1,00; aylık azami gecikme faiz oranı yüzde 1,30 olarak belirlenmiştir.
      • Kredi kartı azami faiz oranları, bundan böyle, üçer aylık dönemler için ilan edilmeyecek, ilan edilen oranlar değişiklik yapılana kadar geçerli olacaktır.
  • Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanan banka kartları ve kredi kartları hakkında yönetmelik kapsamında;
    • Kredi kartlarında asgari tutar dönem borcunun yüzde yirmisi ile yüzde kırkı arasında olacak şekilde belirlemeye ve kredi kartı limitine ilişkin bu sınırlamaları değiştirmeye yetkili olduğuna ilişkin madde eklenmştir.
  • 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik ticari alacak sigortası sunulmasını içeren Devlet destekli sistem kapsamında, 01.04.2020-01.04.2021 tarihleri arasında akdedilen sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan, ancak reasürans ve retrosesyon yoluyla transferi yapılamayan risklerin hasar pirim oranı;
    • Olağandışı Riskler Yönetim Merkezinin üzerinde kalan ve teminat verilen riskin %50’lik kısmını oluşturan pay için %75 ve üzeri,
    • Teminat verilen riskin kalan %50’lik kısmını oluşturan pay içim %110 ve üzeri, için reasürans desteği taahhüt edilmiştir.
  • 30 Mart 2020 tarih ve 31084 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile kredi garanti kurumlarına sağlanan hazine desteğine ilişkin kararda değişiklik yapılmıştır.

 

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere aylık özet bültenler olarak göndermeye devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Tax-IA Bülten

 No     : 2020-32

Tarih : 2 Nisan 2020

Konu : (Covid-19) Kamu İhale Sözleşmelerine Etkisi

Tüm dünya olarak yaşanan salgının ekonomik hayata ve ticarete olan etkilerini gün geçtikçe daha fazla hissedilmektedir. Normal ticari işlemler, çekler, ödemeler, kamuyla olan iş ve işlemler, teslim ve hizmet süreleri, ayıba ilişkin haklar, alt tedarik, iş görme ve çok çeşitli özel hukuk sözleşmelerine olan etkisi aşikâr ve bu konuda tüm taraflarda tereddütler oluşmaktadır.

7226 sayılı Kanun ile çalışma mevzuatı, madencilik, turizm işletmeleri, finans, çek ve ödeme, usul ve yargılama hükümleri gibi konularda yasal düzenleme yapılmıştır.

Ülkemiz açısından önemli olan bir konu da kamunun satın alma ve satış ve diğer ihale süreçleriyle ilgilidir. Kamu ihale ve devlet ihale mevzuatına göre alım, satım, kiralama, yapım işleri ve hizmet sözleşmeleri uygulanmaya devam etmektedir.

Bu kapsamda olmak üzere 2 Nisan 2020 tarihinde Resmî Gazetede 2020/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle salgının kamu ihale sözleşmelerine etkisi konulu bir genelge yayımlanmıştır.

Özet olarak;

  • 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (istisnaları dahil) ile bu Kanundan istisna edilen düzenlemeler kapsamında gerçekleştirilen ihaleler sonucunda imzalanan sözleşmelerde, COVID-19 salgını nedeniyle sözleşme konusu işin yerine getirilmesinin geçici veya sürekli olarak, kısmen veya tamamen imkânsız hale geldiğine ilişkin başvurular, yükleniciler tarafından bu durumun belgelendirilmesi suretiyle sözleşmenin tarafı olan idareye yapılacaktır.
  • İdarelerce söz konusu başvurular 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 10’uncu maddesi ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde incelenecektir. Herhangi bir karar alınmadan önce idareler Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan konuyu değerlendirmesini
  • İdarelerce yapılan değerlendirme sonucunda, ortaya çıkan durumun yükleniciden kaynaklanan bir kusurdan ileri gelmemiş olması, yüklenicinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesine engel nitelikte olması ve yüklenicinin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemesi şartlarının birlikte gerçekleştiğinin tespit edilmesi üzerine
    • Süre uzatımı verilmesine veya
    • Sözleşmenin feshine karar verilmesi mümkündür.

Bu konuyla ilgili olarak sizleri ayrıntılı olarak ayrıca bilgilendireceğiz.

Ayrıca Kamu İhale Kurumu tereddütlü konularla ilgili çok sayıda tedbir almış ve tavsiye niteliğinde bazı kararları duyurmuştur. Özet olarak bu kararlar şu şekildedir:

  • İhalelerin öncelikle, tekliflerin sunulması ve değerlendirilmesi işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği e-ihale yöntemi kullanılarak yapılması,
  • Açık ihale usulü ve Kamu İhale Kanunu’nun 21. maddesinin (b), (c) ve (f) bentlerine göre pazarlık usulünün kullanılacağı mal ve hizmet alımı ile yapım işi ihaleleri herhangi bir parasal sınır olmadan elektronik ihale (e-ihale) yöntemi ile yapılabildiğinden, yeni yapılacak ihalelerde (iptal edilen ihaleler dahil) elektronik ihalenin (e-ihale) kullanılması,
  • Elektronik ortamda gerçekleştirilmeyen ihalelerde, gereken bilgi ve belgelerin tevsikinde kolaylık sağlanması,
  • Bu tür ihalelerde tekliflerin posta/kargo yoluyla gönderilmesi ve ayrıca ihale işlemlerini kendi adlarına takip etmek üzere vekil/vekiller atayabilmeleri,
  • Acil olmayan işler dışında, idarece öngörülen hallerde zeyilname düzenlenerek, son teklif verme süresinin uzatılabilmesi,
  • Kanun uyarınca, tekliflerin alınması ve açılması işlemlerinin kişiler arası temasın azaltılması ve sosyal mesafenin korunması amacıyla, ihale komisyonunun işlemlerinin, elektronik ortamdan veya isteklilerin idarede bulunan ayrı bir odadan takip edecekleri şekilde canlı yayınlanması suretiyle gerçekleştirilebileceği ya da gerekli tedbirleri almak şartıyla büyük bir salonda ilgililerin katılımı ile yürütülebilmesi,
  • 4734 sayılı Kanunun 42 ve 44. maddesinde öngörülen sürelerin gözetilmesi kaydıyla ve hukuki güvenliğin sağlanması konusundaki sorumluluğun taraflara ait olduğu dikkate alınarak, sözleşme imzalama işlemlerinin de posta/kargo yoluyla yapılabilmesi,
  • Acil olmayan işler dışında, ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibinin mücbir sebep haline bağlı olarak sözleşmeye davet süresinin uzatılmasını talep etmesi ve bu husustaki belgelendirmeleri de yapması kaydıyla, idarece sözleşmeye davet süresinin uzatılabilmesi.

Saygılarımızla.

Şaban Küçük, Partner

COVID-19 Tedarik Zincirlerini Nasıl Etkileyecek?

Şu an için COVID-19 virüsünün dünyaya ne gibi maliyeti olacak – insan hayatı ve kaybedilecek değerler açısından – henüz net olarak cevabını vermek çok zor.

Ama şu kesin, bu virüs bundan önceki global sağlık tehditlerine göre çok daha hızlı yayılıyor ve dünyadaki tüm sektörlerdeki üreticilerin tedarik zinciri açısından zorluklarla karşılaşmalarına sebep veriyor.

Bu satırların yazıldığı sırada COVID-19 patlak vermiş durumda – öyle ki Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 26 Mart 2020 itibariyle dünyada 416bin üzerinde COVID-19 vakası olduğunu ve bunlardan 18bin kadarının vefat ettiğini bize raporluyor – gerçekten şok edici. Bu sebepten çok değil bir iki hafta daha önce duymadığımız ‘sosyal mesafe’ adında bir kavram hayatımıza bir anda girip global ekonomiyi alt üst ediverdi. Genel soğuk algınlığına yol açan virüs türlerinden biri bu bizi şu anda tehdit eden ‘Korona Virüsü’.

John Hopkins üniversitesinin raporuna göre COVID-19 virüsü ismini şu şekilde almış:

  •  COVI – Korona-virüsü
  •   D – Disease (Hastalık)
  •   19 – Tespit edildiği yıl

Bu virüse yakalananların semptomları kuru öksürük, yüksek ateş ve nefes darlığı. Zaten ölen hastaların önemli bir kısmı nefes darlığı ile acı şekilde can veriyormuş. Virüsün ilk olarak Çin’in Wuhan şehrinde Aralık 2019’da hayvanlardan insanlara geçtiği düşünülüyor. Bu virüs özellikle 65 yaş üstü hastalarda ciddi komplikasyon ve ölüme sebep veriyor fakat genç pek çok hasta da bu virüsten zarar görmeye devam ediyor.

 

Üretici Firmaları Ne Bekliyor?

Amerikan Perakende Pazar Liderleri (APPLD) Derneği bu durumun uzun vadeli (3 yıl) etkileri üzerine tahminde bulundu. Buna göre ham madde ve ara ürün kıtlığı, limanların geçici kapanması, Çin’deki fabrikaların durması ve pek çok tedarikçinin iflas etmesi sonucunda üreticilerin kendilerine yeni üretim tedarik kaynakları bulmaya yönelecekleri ön görülüyor.

Tüketici taleplerinde ciddi farklı trendler de ortaya çıkacaktır. Daha şimdiden Çin’deki tüketiciler alışverişte ciddi kısıntıya gitmiş durumdalar ve lüks ürün satışları nerdeyse sıfırlanmış diyebiliriz. Bunun yanında hijyen ürünlerinde %150 bir artış söz konusu. Bulunduğunuz sektöre göre az veya çok risk altında olabilirsiniz ama her sektör bu durumdan nasibini mutlaka alacak. Nitekim Goldman Sachs Amerikan ekonomisinin ikinci çeyrekte %24 daralacağı tahmininde bulunmuş.

COVID-19 acil durumunun ne kadar daha süreceği konusundaki belirsizlik pek çok şirketi sözleşmelerindeki ‘mücbir sebep’ maddelerini hayata geçiriyor ki – daha sonra sözleşmelerinden kaynaklanan performans hedeflerini kaçırmayla ilgili (SLA) ciddi yaptırım ve ödemelere maruz kalmasınlar.

 

 

Şirketler Tedarik Zinciriyle İlgili Riskleri Nasıl Daha İyi Yönetebilir?

APPLD riskleri bertaraf etmek için bazı stratejik öneriler de bulundu. Bunları şu şekilde özetleyebiliriz:

1.       Ellerinizi Yıkayın! – Bu çok duyduğunuz bir şey olacak belki ama böyle bir global krizin ilk adımı kendinizi ve ekibinizi korumanız olacaktır. O yüzden şirketinizde hijyen imkanlarını derhal arttırın.

2.       Satın Alma ekiplerinizle koordinasyonda olun – Durumu en iyi onlar değerlendirebileceklerdir.

3.       Tedarik Zinciri Ağınızın Haritasını Çıkartın – Bu sayede ürünlerinizi ortaya çıkarmak için hangi ülke ve tedarikçiden ne alıyorsunuz – hatta tedarikçileriniz de alt hammaddeleri nerelerden temin ediyorlar bunu belirleyin. Bu atmanız gereken adımlar konusunda size önemli ışık tutacaktır. Bu analiz ile yeni ve alternatif üreticilere yönelmeniz gerekebilecektir.

4.       Tedarikçileriniz ile İrtibata Geçin – COVID-19 krizinin onları nasıl etkilediğini direkt onlardan öğrenerek size olan etkilerini daha iyi değerlendirebilirsiniz

5.       Talep Karşılama ve Tahmin Süreçlerinizde Yaratıcı Olun – COVID-19’un talebe olan etkisi artık devamlı hareket eden bir yapıda. Bu sebepten standart tahmin metotlarının dışına çıkmak için doğru zaman şimdi olacaktır. Her ayın tahmini bir sonrakinden farklı olabilir.

6.       Risk Yönetimi Süreçlerinizi Tedarik Zinciri Operasyonlarınızla Entegre Edin – Genel olarak finansal sorunlara yoğunlaşan Risk Yönetiminin artık Tedarik Zinciri için de geçerli olacağı bu pandeminin şirketlere olan en büyük etkilerinden birisi olacağı sanırız aşikardır.

Pek çok uzman, COVID-19’un geçek etkisinin mart sonunda ciddi anlamda hissedileceğini söylese de tüm dünyada gerçek etkinin ortaya çıkması için aylar geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu durum belirsizliğini koruyor iken şirket içinde tedarik zinciri uygulamalarınız gözden geçirmek için bir fırsat olabilir. Tedarikçilerinizle olan yazılım entegrasyonu, kaynak optimizasyon çalışmaları ve ürün geliştirme (alternatif tedarikçi veya ham maddelerle) yapmak için tam zamanı!

 

Son Söz: Tedarik zincirinizdeki risk noktalarını düzenli takip edip buna göre çevik bir organizasyon yapısı ve sistem kurmak her zaman için en iyi çözüm olduğunu bir kere daha yaşıyoruz.  Şu belki bir umut olabilir:

  • Goldman Sachs Amerikan ekonomisindeki toparlanmanın hızlı olacağını tahmin ediyor.
  • Hatta üçüncü çeyrekte Amerikan ekonomisinin %13 büyüyeceğini tahmin ediyor.
  • Yani tünelin sonu henüz net değil ama sonunda ışık olduğu mutlak!

 

Teşekkürler, Hakan Aytekin, Şaban Küçük

 

 

 Bulletin nr: 2020-29

To       : The clients and company web site

From   : Independent Advisors / Legal & Tax

Date     : March, 26th 2020

Subject: Covid-19 Özel Hukuk Açısından Mücbir Sebep

 

Corona Virüs Salgınının

Mücbir Sebep Kavramı Açısından Değerlendirilmesi

2019 yılının sonlarında Çin’in Wuhan Eyaletinde ilk ortaya çıkan ve yakın zaman öncesinde ülkemizde de görülen ve hızla yayılan Covid-19 Corona Virüs (“Corona”) salgını ticaret hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Sözleşmelerin ifası sırasında yaşanacak zorluklar ve imkansızlıklar, hukuk sistemlerinde yer alan mücbir sebep kavramını gündeme getirmiş olup, Corona salgınının bu kapsamda değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve mevcut sözleşmelerin ifasını ne şekilde etkileyeceği tartışılmaktadır.

Bu kısa not, anılan Corona salgınının mücbir sebep kavramı açısından olası hukuki etkilerine ilişkin kısa değerlendirmeler içermektedir.

  • Mücbir Sebep Nedir

Mücbir sebep, bir ticari ilişkide tarafların üstlendikleri edimlerin ifasının, tarafların kontrolleri dışında ve mutlak öngörülemez sebeplerle objektif bir biçimde imkânsız hale gelmesidir. Yargıtay ise, vermiş olduğu kararlarda mücbir sebebi “sorumlu veya borçlunun faaliyet veya borcun ihlaline mutlak ve kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü olay” olarak tanımlamıştır. Buna göre, her ne kadar mücbir sebep kavramı Türk Hukuku açısından kanunlarda tanımlanmamış olsa da gerek öğreti gerek Yargıtay kararları açısından mücbir sebebin tanımı ve koşulları konusunda herhangi tartışma bulunmamaktadır.

  • Corona Salgını ve Nitelendirilmesi

İlk ortaya çıktığı tarihten bu yana hızlı bir şekilde yayılan Corona, 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” ilan edilmiştir. Corona salgını öyle bir küresel kriz yaratmıştır ki, bazı Avrupalı liderler Corona salgınını 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük kriz olarak ifade etmektedirler.

Ülkemizde de, görüldüğü günden bu yana yayılmasını sürdüren salgına karşı her gün çeşitli nitelikteki işyerlerinin kapatılması, 65 yaş üstündeki kimseler açısından sokağa çıkma yasağı getirilmesi gibi yeni tedbirler alınmaktadır. Bu çerçeveden bakıldığı vakit, Corona salgını Yargıtay kararlarında geçen olağanüstü olay olarak kabul edilmelidir.

 Corona Salgınının Sözleşmelere Etkisi

Corona salgınının varlığı, her sözleşme açısından mücbir sebep hükümlerinin uygulanması için yeterli olmayacaktır. Salgın dolayısıyla mücbir sebebin ileri sürülebilmesi için, borcun yerine getirilmemesi ile salgın arasında bir neden-sonuç ilişkisinin olması gerekmektedir. Kanımızca, sözleşmeden doğan taahhüdün yerine getirilmesi imkanını ortadan kaldıran niteliği tespit edilebilen sözleşme ilişkilerinde mücbir sebep uygulanabilecektir. Bu da, ancak her bir sözleşme konusu olay özelinde bir inceleme yapılmasıyla mümkün hale gelecektir.

Taraflar arasındaki sözleşmede açık ve detaylı bir mücbir sebep hükmünün varlığı, bundan etkilenen taraf açısından faydalı ve süreci kolaylaştırıcı bir etkiye sahip olacaktır. Ancak, önemle belirtmek isteriz ki, mücbir sebep ileri sürmek için taraflar arasındaki sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunması şart değildir. Diğer yandan taraflar arasındaki sözleşmede mücbir sebep (force majeure) hükmünün bulunması halinde ise, taraflar Sözleşmenin ilgili maddesi kapsamında, örneğin mücbir sebebin karşı tarafa bildirimi, süre tanınması gibi düzenlemelere öncelikli olarak dikkat ve riayet etmelidirler.

Ticari nitelikteki sözleşmelere ilişkin olarak, tarafların edimlerini yerine getirememeleri halinde duruma göre, Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) m. 136’da yer alan “ifa imkansızlığı” yahut TBK m. 138’de yer alan “aşırı ifa güçlüğü” uygulama alanı bulabilecektir.

Söz konusu hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanacaksa hangi hükmün uygulama alanı bulacağının tespiti, her sözleşme özelinde sözleşmenin tarafları, sözleşmenin yapılma zamanı, varsa yabancılık unsuru, edimlerin niteliği, uygulanacak hukuk, ifa yeri ve Corona salgınının tarafların edimleri üzerindeki etkileri ve bu etkilerin süresi gibi unsurlar ele alınarak ayrı ayrı yapılmalı ve ona göre bir sonuca varılmalıdır. Buna göre,

  1. edimin yerine getirilmesinin imkânsız hale gelmesi halinde, tarafların borcu ifa imkansızlığına dayanarak sona erebilecektir.
  2. mevcut durum itibariyle borcun yerine getirilmesinin dürüstlük kuralı uyarınca borçludan beklenemeyecek olması halinde aşırı ifa güçlüğü hükmüne dayanarak ilgili tarafça uyarlama talep edilmesi söz konusu olabilecektir. Burada, edimin ifası imkânsız değildir; ancak borcunu yerine getirmesi halinde borçlu çok büyük zorluk yaşayacaktır.

Her iki hükmün uygulanması açısından, meydana gelen olağanüstü hükmün taraflar açısından öngörülemez nitelikte olması gerektiği için, Corona salgını çıktıktan ve malum olduktan sonra yapılan sözleşmeler açısından bu hükümler uygulanamayacaktır.

  • Bazı Sözleşme Türleri ve Edimler Açısından Konunun Ele Alınması

Her bir sözleşmenin kendi özelinde incelenip değerlendirilmesi gerektiğini tekrar belirtmekle beraber, bu başlık altında satım, kira, hizmet ve iş sözleşmeleri kapsamında bazı örnekler[1] verilecektir:

  • Bir tedarik sözleşmesinde ilgili ürünün yurtdışından ithal ediliyor olması varsayımında, ithalatın yapılacağı ülkeden sevkiyatın yasaklanması halinde, bu durum bir mücbir sebep sayılacak ve ifa imkansızlığına dayanılabilecektir.
  • Yurtdışına medikal maske satılmasına ilişkin bir sözleşmede, yakın zaman önce alınan idari bir kararla maske satımının ön izne tabi tutulması yüzünden, izin alınamaması durumunda yine ifa imkansızlığına dayanılabilecektir.
  • Bir eser sözleşmesinde, imal edilecek ürünün hammaddesinin yurtdışından gelecek olması varsayımında, ilgili ülkeden sevkiyatın yasaklanması halinde, bu durum bir mücbir sebep sayılacak ve ifa imkansızlığına dayanılabilecektir.
  • Bir satım sözleşmesinde alıcı konumunda olan ve ürünü teslim almış olan para ödeme yükümlüsü olan kimse, paranın her zaman ödenebilir olması niteliği sebebiyle, ifa imkansızlığı veya aşırı ifa güçlüğü hükümlerine dayanamayacaktır.
  • Corona salgını yüzünden, pek az insanın evlerinden çıkması nedeniyle satışlarında büyük kayıp yaşayan dükkân kiracısının kirasını ödemekte çektiği güçlük, aşırı ifa güçlüğü olarak değerlendirilebilir. Bu durumda kiracı, ilgili dönem süresince geçerli olacak şekilde, kira bedelinin uyarlanmasını talep edebilir. Söz konusu dükkânın bir AVM’de yer alması ve alınacak idari tedbirler kapsamında AVM’lerin kapatılması halinde artık ilgili döneme ilişkin bir ifa imkansızlığının mevcut olduğu ileri sürülebileceği değerlendirilmektedir.
  • Mağaza ve dükkanların İdarenin tavsiye kararlarına dayanarak yahut Corona salgını sebebiyle işyeri sahiplerinin inisiyatifleriyle geçici olarak kapatmaları halinde, işyerlerinin kapalı olduğu günler için kira ödeme borcu aynı şekilde devam edecektir. Bu durumda da halin icabına göre, aşırı ifa güçlüğü hükümlerinin uygulanması söz konusu olabilir.
  • Mağaza ve dükkanların İdarenin aldığı karar ile geçici olarak kapatılması halinde, bu durum hem kiralayan hem de kiracı bakımından ifa imkânsızlığı oluşturacaktır. Böyle bir durumda, ilgili dönem boyunca kiracının kira ödeme yükümlülüğünün devam etmeyeceği söylenebilir.
  • İşyerlerinin İdarenin aldığı zorunlu bir karara dayanarak geçici olarak kapatılması halinde, İş Kanunu’nda yer alan madde 40 uygulanabilecektir. Buna göre, Corona salgını dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir. Çalışılmayan sürenin bir haftayı aşması halinde, İş Kanunu ilgili maddeleri uygulama alanı bulabilecek ve tarafların iş sözleşmelerini ilgili maddelerdeki usul ve esaslar etrafında haklı nedenle feshetme hakları söz konusu olabilecektir.
  • İşyerlerinin İdarenin tavsiye kararlarına dayanarak yahut Corona salgını sebebiyle işyeri sahiplerinin inisiyatifleriyle işyerlerini geçici olarak kapatmaları halinde, işverenin çalışanlarına ücret ödeme borcu kural olarak aynı şekilde devam etmektedir.
  • Corona salgını nedeniyle işyerlerinin bazı tedbirler alması söz konusu olabilir. Çalışanları ücretli izne çıkartmak, onayları alınmak kaydıyla çalışanları ücretsiz izne çıkarmak, yine onayları alınmak kaydıyla evden çalışma uygulamasına geçmek bunlar arasında sayılabilir.
  • Corona salgını nedeniyle, kanunda aranan koşulları sağlayan işyerlerinin kısa çalışma ilan etmesi de söz konusu olabilir. Türkiye İş Kurumu internet sitesinde 22 Mart 2020 tarihinde yapılan bir duyuru ile, Corona salgını nedeniyle dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvurularının yapılabilmesi için karar alındığı açıklanmıştır. Kısa çalışma uygulaması, zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde uygulanabilir. Yapılan başvurunun Kurum tarafından kabul edilmesi halinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için İşsizlik Sigortası Fonundan kısa çalışma ödeneği ödenebilir. 26 Mart 2020 tarih ve mükerrer 31080 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Kanun ile işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanacaktır.

 

Bu salgınının en az can kaybıyla ve en kısa sürede sona ermesini umar, sağlıklı günler dileriz.

Bu bültende* geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

———————————————————————————-

Teşekkürler sevgili Burak Ongan, teşekkürler sevgili Ceyda Tabak,

Tabak & Ongan Hukuk Bürosu

info@tabakongan.com

Saygılarımızla,

 

 

*Burada yazılı hususlar, genel olarak bilgi verme amaçlı olup nihai işlemler gerçekleştirilmeden evvel tarafımızdan görüş ve destek alınmasını tavsiye ederiz. Aksi takdirde, burada yer verilen açıklamalar temel alınarak yapılacak işlemler ve bunların sonuçlarıyla ilgili olarak Büromuz sorumlu tutulamaz.

[1] Somut olayın özellikleri itibariyle, benzer durumların başka hukuki sonuçlara tabi olması mümkündür.

Bülten No: 2020-28

Tarih: 25 Mart 2020

Konu: COVID-19 Vergisel Açıdan Mücbir Sebep İlanı (Hazine ve Maliye Bakanlığı)

 

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinde ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılan Koronavirüs (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden etkilenen mükelleflerin vergi ödevlerinin yerine getirilmesi bakımından mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan çalışmalar kapsamında 518 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği hazırlanmış ve 24 Mart 2020 tarih ve 31078 Mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Ayrıca, Gelir İdaresi Başkanlığının web sayfasında yapılan duyuru ile hangi sektörlerin mücbir sebep kapsamında olduğu daha ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Söz konusu duyurudan 18 Mart tarihinde sayın Cumhurbaşkanı tarafından kapsama alınacağı açıklanan sektörlere bazı ilaveler olduğu görülmektedir.

Tebliğe ulaşmak için lütfen tıklayınız…

Söz konusu Tebliğ Vergi Usul Kanunu’nun 15 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılmıştır. Tebliğde yapılan düzenlemeye ilişkin tarafımızca yapılan yorum ve açıklamalar koyu, italik veya renklendirilmiş olarak gösterilmiştir. Okuma kolaylığı açısından soru cevap olarak ilerleyelim.

1) Öncelikle kimler mücbir sebep kapsamına girmektedir?

  • A. Bu Tebliğ ile salgından doğrudan etkilenen ve ana faaliyetleri itibariyle, alışveriş merkezleri dahil perakende ticaret, demir çelik ve metal sanayii, otomotiv imalatı ve ticareti ile otomotiv sanayii için parça ve aksesuar imalatı, depolama faaliyetleri dahil lojistik ve ulaşım, sinema ve tiyatro gibi sanatsal hizmetler, tur operatörleri ve seyahat acenteleri dahil konaklama faaliyetleri, lokanta, kıraathane dahil yiyecek ve içecek hizmetleri, tekstil ve konfeksiyon imalatı ve ticareti ile etkinlik ve organizasyon hizmetlerinin yanı sıra sağlık hizmetleri, mobilya imalatı, madencilik ve taş ocakçılığı, bina inşaatı ve özel inşaat faaliyetleri, endüstriyel mutfak imalatı, araç kiralama ile matbaacılık dahil kitap, gazete, dergi ve benzeri basılı ürünlerin yayımcılık faaliyetleri sektörlerinde faaliyette bulunan mükelleflerin mücbir sebep halinde olduğu kabul edilmiştir.
  • B. Bununla birlikte İçişleri Bakanlığı tarafından alınan tedbirler kapsamında faaliyetleri geçici süre ile durdurulan yüzme havuzu, hamam, kaplıca, spor, oyun ve düğün salonu, berber ve kuaför gibi işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyet gösteren mükellefler de bu süre boyunca mücbir sebep hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
  •  C. Bahse konu mükelleflere ilave olarak çiftçi, terzi, manav, avukat, mali müşavir, mimar, mühendis, eczacı, doktor, dişçi, veteriner, fizyoterapist, yazılımcı, sanatçı gibi mükellefler de dahil olmak üzere bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutanlar ile serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükellefi olan yaklaşık 1.9 milyon vatandaş da mücbir sebep hali kapsamında değerlendirilmiştir.

Yukarıda sayılan 3 grup mükellefin 1 Nisan 2020 ila 30 Haziran 2020 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında mücbir sebep halinde olduğunun kabul edilmesi uygun bulunmuştur.

Yukarıda geçen ana faaliyet alanlarının tespit edilmesinde bu Tebliğin yayımı tarihi olan 24 Mart 2020 günü itibarıyla vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu dikkate alınır.

Bu kapsamda mükellefin vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu itibarıyla yukarıda sayılan sektörler arasında bulunmamasına rağmen ana faaliyet alanı olarak bu sektörlerden herhangi birisinde fiilen iştigal ettiğini ispat ve tevsik etmesi halinde, mükellefin mücbir sebep kapsamında olup olmadığının tespitinde ana faaliyet kodu yerine fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanı dikkate alınır.

2) Peki kapsama girmeyenler kimler, yani vergi ertelemesi olmadan vergilerini zamanında yatırması gereken mükellefler kimler?

Her ne kadar Gelir İdaresi’nin web sayfasında yer alan açıklamada vatandaş denilmiş olsa da Türk vatandaşı olmasa da Türkiye’de vergi mükellefi olan tüm yerleşik gerçek kişiler söz konusu erteleme imkanından faydalanabilecektir.

Teknik olarak bakınca defter tutan tüm gelir vergisi mükellefleri bu kapsama alınmış olup, sadece faiz (menkul sermaye iradı) sadece kira (gayrimenkul sermaye iradı) veya sadece diğer kazanç ve irat sahibi mükellefler veya kazancı bunlardan birinden oluşanlar ve sadece stopaj yoluyla vergilendirilen ücret, zirai kazanç, vergiden muaf esnaf gibi deftere tabi olmayan mükellefler mücbir sebep kapsamına girmemektedir. Bu kişilerin hali hazırda aylık muhtasar & KDV konusuna giren ticari, zirai veya mesleki bir faaliyetleri bulunmadığı için ödevlerinin ertelenmesi gereken bir durumları bulunmamaktadır.

Ayrıca açıklanan sektörler arasında olmayan veya İçişleri Bakanlığı tarafından geçici süre faaliyetlerine ara verilmemiş olan mükellefler mücbir sebep kapsamında değillerdir.

3) Hangi beyannameler uzatılmıştır veya başka bir deyişle ve yeni beyan ve ödeme tarihleri nedir?

Bakanlık tarafından hazırlanan Genel Tebliğ’de yukarıda yer verilen tüm mükelleflerin Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında vermeleri gereken muhtasar ve katma değer vergisi beyannamelerinin verilme süresi 27 Temmuz 2020 günü sonuna kadar uzatılmıştır.

Söz konusu 3 aya ait beyannamenin tek beyanname olarak değil 3 ayrı aylık beyanname olarak verileceği anlaşılmaktadır. Teknik imkanlar ve yazılımlar nedeniyle bu şekilde olacağı beklenmektedir.

Aylık olarak verilen KDV 1 ve KDV 2 yanında muhtasar beyannameler bu kapsama girmektedir. Muhtasar ve hizmet prim bildirgesi uygulamasına geçen 7 pilot ilde muhtasar beyannamelerin SGK bildirgesini de kapsadığı mütalaa edilmektedir. Diğer illerde muhtasar ve hizmet prim beyannamesinin de uygulamaya başlaması gerekmektedir.

  Söz konusu beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri ise altışar ay uzatılarak ödemelerin Ekim, Kasım ve Aralık aylarının son haftası içerisinde yapılabilmesi sağlanmıştır.

4) Uzatılan beyanname ve ödeme takvimi tablosu

Aşağıdaki tabloda yeni KDV ve muhtasar beyanname ve ödeme süreleri yer almaktadır. Ayrıca, Form Ba-Bs bildirimleri ile elektronik defter beratlarının yükleme süreleri de 27 Temmuz 2020’ye kadar uzatılmıştır.

Beyanname Dönemi Normal Beyanname Tarihi Yeni Beyanname Tarihi Normal Ödeme Süresi Yeni Ödeme Süresi
Mart 2020 27 Nisan 2020 27 Temmuz 2020 27 Nisan 2020 27 Ekim 2020
Nisan 2020 26 Mayıs 2020 27 Temmuz 2020 26 Mayıs 2020 27 Kasım 2020
Mayıs 2020 26 Haziran 2020 27 Temmuz 2020 26 Haziran 2020 28 Aralık 2020

 

  •   D. Sokağa Çıkma Yasağı Olanlar: Diğer taraftan Tebliğin 5 inci maddesiyle İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler uyarınca 65 yaş ve üstünde olması veya kronik rahatsızlığı bulunması nedeniyle sokağa çıkma yasağı kapsamına giren mükellefler ve meslek mensupları ile bu Tebliğin yayımlandığı tarih itibarıyla geçerli olan “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” uyarınca beyanname/bildirimleri bu meslek mensuplarınca verilenlerin 22/3/2020 ila sokağa çıkma yasağının sona ereceği tarih (bu tarihler dâhil) arasında mücbir sebep halinde olduğunun kabul edilmesi uygun bulunmuştur.

Sokağa çıkma yasağı nedeniyle mücbir sebep dönemine ilişkin verilemeyen beyanname/bildirimlerin verilme süreleri ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin son gününün, sokağa çıkma yasağının sona ereceği günü takip eden 15 inci günün sonuna kadar uzatılması uygun bulunmuştur. Görüldüğü gibi yukarıda yer alan ilk 3 kategori mükellef için 3 aylık bir mücbir sebep belirlenmişken sokağa çıkma yasağı kapsamında olanlar için yasağın sonundan itibaren 15 günlük bir ilave süre öngörülmüştür.

5) Sokağa Çıkamayanlar Bu Durumlarını Nasıl Belgelendirecektir?

65 yaş ve üstünde olunması nedeniyle beyanname/bildirim verme ve ödeme sürelerinin uzatılması, vergi dairelerince yapılacak tespitlere istinaden resen gerçekleştirilecek olup bu kapsamdaki süre uzatımına ilişkin herhangi bir başvuru alınmayacaktır.

Kronik rahatsızlık nedeniyle beyanname/bildirim verme ve ödeme sürelerinin uzatılması için bu rahatsızlığın sağlık kuruluşlarından alınacak muteber belgelerle ispat ve tevsik edilmesi şarttır. Bu kapsamdaki süre uzatımı işlemi, mükellefin kronik rahatsızlığı bulunduğuna dair beyanını içeren İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden vereceği yazılı başvurusuna istinaden yapılacak olup sağlık kuruluşundan alınan belgelerin sokağa çıkma yasağının sona ereceği günü takip eden 30 gün içerisinde bağlı olunan vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

6) Peki SGK Primleri de Uzuyor mu?

Sosyal güvenlik mevzuatı gereğince sigortalıların mücbir sebep dönemine ilişkin prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile bildirilmesinin zorunlu olması durumunda mücbir sebep, bu beyannamelerin vergi kesintilerine ilişkin kısmının beyan ve ödeme sürelerinin ertelenmesi için geçerli olacaktır.

Diğerleri için SGK tarafından bir açıklama yapması beklenmektedir.

7) İlk Yayımlanan Listede Yer Almayan Sektörler Ne Yapacak?

Aşağıda sayın Cumhurbaşkanı tarafından ana hatları açıklanan ve daha sonra Gelir İdaresi Başkanlığının web sayfasında duyuru olarak yayımlanan 9 sektör aynı isim ve numarayla gösterilmiştir. İlave olarak eklenen sektörler ise 10-17 nci sıralarda gösterilmektedir.

İlave olarak ilk açıklanan liste ile yeni açıklanan liste arasındaki farklılıklar karşılaştırma amacıyla renkli olarak tabloda yer almaktadır.

Çoğu ülkede, mücbir sebebe ilişkin sektör belirleme yerine önceki döneme nazaran %15-20 ciro azalışı yeterli sayılmıştır. TOBB ve çeşitli kuruluşlar tarafından talep edilen kolay yöntem de buydu.

 

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

 TABLO: KARŞILAŞTIRMA TABLOSU – ERTELEMEYE TABİ SEKTÖRLER

Ilk Metin Ikinci Metin Temel Farklar
1. Perakende Ticaret ve Alışveriş Merkezleri

Market, büfe, bakkal, şarküteri, manav, dondurmacı, tuhafiye, kasap, inşaat malzemeleri satışı, küçük ev eşyaları ile beyaz eşya satışı, mobilya satışı, ev tekstili, kitap ve kırtasiye, gazete ve dergi, ayakkabı ve giyim eşyası perakende satışı, oyuncakçı, tıbbi ve ortopedik ürünler, eczane, kuyumcu, çiçekçi, pazarcılar, balıkçılar, pastane ve fırınlar, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinin satışı vb. her türlü ürünün perakende olarak satışına yönelik faaliyetler ile alışveriş merkezleri ve buralarda perakende satış faaliyetinde bulunanlar

1. Perakende Ticaret ve Alışveriş Merkezleri

Market, büfe, bakkal, şarküteri, manav, dondurmacı, tuhafiye, kasap, inşaat malzemeleri satışı, küçük ev eşyaları ile beyaz eşya satışı, mobilya satışı, ev tekstili, kitap ve kırtasiye, gazete ve dergi, ayakkabı ve giyim eşyası perakende satışı, oyuncakçı, tıbbi ve ortopedik ürünler, eczane, kuyumcu, çiçekçi, pazarcılar, balıkçılar, pastane ve fırınlar, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinin satışı vb. her türlü ürünün perakende olarak satışına yönelik faaliyetler ile alışveriş merkezleri ve buralarda perakende satış faaliyetinde bulunanlar

 

 

Dondurmacılar hem burada sayılmış hem de yeni listede 7nci sırada tekrar sayılmıştır.

 

2. Demir Çelik ve Metal Sanayii

Demir, çelik, alüminyum, bakır, kurşun, çinko, kalay imalatı ile bunların imalatçılar tarafından satışı

 

2. Demir Çelik ve Metal Sanayii

Demir veya çelik granül ve demir tozu üretilmesi, çelikten/demirden yapılmış tüp, boru, içi boş profiller ve ilgili bağlantı parçalarının imalatı (sıcak çekilmiş veya sıcak haddelenmiş),çelik barların ve içi dolu profillerin soğuk çekme yöntemiyle imalatı, açık profillerin, nervürlü levhaların ve sandviç panellerin soğuk şekillendirme veya katlama yöntemiyle imalatı, çelik tellerin soğuk çekme yöntemiyle imalatı, alüminyum folyo imalatı (alaşımdan olanlar dahil),alüminyum imalatı (işlenmemiş halde), kurşun tabaka, levha, şerit, folyo, kurşun tozu ve pulu imalatı (alaşımdan olanlar dahil), kalay imalatı (işlenmemiş halde), çinko imalatı (işlenmemiş halde) gibi demir, çelik, alüminyum, bakır, kurşun, çinko, kalay imalatı ile bunların imalatçılar tarafından satışı

 

 

Kapsam genişletilmiştir.

3. Otomotiv

Otomobil, kamyon, kamyonet, otobüs, minibüs, midibüs, traktör, motosiklet, römork, karavan gibi tüm motorlu kara taşıtlarının imalatı ile toptan ve perakende satışı

 

3. Otomotiv

Otomobil, kamyon, kamyonet, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı otobüs, minibüs, midibüs, traktör, motosiklet, römork, karavan gibi tüm motorlu kara taşıtlarının imalatı, toptan ve perakende satışı ile otomotiv yan sanayii

 

En önemlisi Türkiye açısından can damarı olan yan Sanayi de eklenmiştir.

4. Lojistik-Ulaşım

Hava, kara, demiryolu, deniz ve her türlü suyolu ile yapılan her türlü şehir içi ve şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı, otoyol, tünel ve köprü işletmeciliği, depolama ve antrepoculuk faaliyetleri, havaalanı yer hizmetleri gibi her türlü lojistik ve ulaşım hizmetleri

 

4. Lojistik-Ulaşım

Hava, kara, demiryolu, deniz ve her türlü suyolu ile yapılan her türlü şehir içi ve şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı, otoyol, tünel ve köprü işletmeciliği, depolama ve antrepoculuk faaliyetleri, havaalanı yer hizmetleri, havaalanı işletmeciliği, hava, kara, deniz ve demiryolu taşımacılığıyla ilgili kargo ve bagaj yükleme boşaltma hizmetleri gibi her türlü lojistik ve ulaşım hizmetleri

 

Daha önce olmayan havaalanı işletmeciliği, hava, kara, deniz ve demiryolu taşımacılığıyla ilgili kargo ve bagaj yükleme boşaltma hizmetleri dahil edilmiştir.

5. Sinema ve Tiyatro Faaliyetleri

Tiyatro, opera, bale, sinema, konser gibi her türlü sanatsal faaliyetler

5. Sinema ve Tiyatro Faaliyetleri

Tiyatro, opera, bale, sinema, konser gibi her türlü sanatsal faaliyetler

Bire bir aynıdır.
6. Konaklama

Otel, motel, pansiyon, tatil köyü gibi konaklama faaliyetleri, tur operatörü ve seyahat acenteliği faaliyetleri, rezervasyon hizmetleri gibi her türlü konaklama ve buna ilişkin faaliyetler

 

6. Konaklama

Otel, motel, pansiyon, tatil köyü gibi konaklama faaliyetleri, tur operatörü ve seyahat acenteliği faaliyetleri, rezervasyon hizmetleri, kaplıca, ilıca, içmeler, spa merkezleri, vb. yerlerin faaliyetleri gibi her türlü konaklama ve buna ilişkin faaliyetler

 

Kaplıca, ilıca, içmeler, spa merkezleri, vb. yerlerin faaliyetleri eklenmiştir.

7. Yiyecek ve İçecek Hizmetleri

Lokanta, kafe, kıraathane, kahvehane, çay ocakları, kantinler, ulaşım araçlarında bulunan büfeler gibi her türlü yiyecek ve içeceklerin sunumuna yönelik hizmetler

7. Yiyecek ve İçecek Hizmetleri

Lokanta, kafe, kıraathane, kahvehane, çay ocakları, kantinler, ulaşım araçlarında bulunan büfeler gibi her türlü yiyecek ve içeceklerin sunumuna yönelik hizmetler, dönerci, pizzacı, dondurmacı, çorbacı vb.

 

Dönerci ve pizzacılar ismen tekrar sayılmış dondurmacı ve çorbacılar da dahil edilmiştir.

8. Tekstil ve Konfeksiyon Faaliyetleri

Kumaş ve iplik imalatı, her türlü pamuktan, yünden, tiftikten, elyaftan ve kumaştan mamul ürünlerin imalatı ile giyim ve ev tekstili ürünlerinin imalatı ile satışı gibi her türlü tekstil ve konfeksiyon imalat ve satışı

 

8. Tekstil ve Konfeksiyon Faaliyetleri

Doğal pamuk elyafının imalatı, doğal yün ve tiftik elyafının imalatı,  suni ve sentetik elyafların bükülmesi ve iplik haline getirilmesi, kot kumaşı imalatı, pamuklu dokuma kumaş imalatı, keten, rami, kenevir, jüt elyafları ile diğer bitkisel tekstil elyaflarından dokuma kumaş imalatı,  havlı, şönil, havlu, pelüş, tırtıl ve benzeri ilmeği kesilmemiş dokuma kumaşlar ile tafting kumaş imalatı gibi kumaş ve iplik imalatı, her türlü pamuktan, yünden, tiftikten, elyaftan ve kumaştan mamul ürünlerin imalatı ile giyim ve ev tekstili ürünlerinin imalatı ile satışı gibi her türlü tekstil ve konfeksiyon imalatı ve satışı

Kumaş ve iplik imalatı özellikle ayrıntılı bir şekilde tanımlanmıştır.

 

9. Etkinlik ve Organizasyon

Gösteri, kongre, konferans, ticari fuar ve etkinliklerin organizasyonu ile internet kafe, oyun, düğün ve nikâh salonu, spor merkezleri gibi yerlerde gerçekleştirilen her türlü etkinlik ve organizasyon faaliyetleri

9. Etkinlik ve Organizasyon

Gösteri, kongre, konferans, ticari fuar ve etkinliklerin organizasyonu ile internet kafe, oyun, düğün ve nikâh salonu, spor merkezleri gibi yerlerde gerçekleştirilen her türlü etkinlik ve organizasyon faaliyetleri ile halkla ilişkiler ve iletişim faaliyetleri

 

İlk açıklamada olmayan halkla ilişkiler ve iletişim faaliyetleri de kapsama dahil edilmiştir.

  10. Sağlık Hizmetleri

İnsan sağlığına yönelik hastane hizmetleri, diyaliz merkezleri, özel hekimlik faaliyetleri, diş hekimliği faaliyetleri, yatılı bakım faaliyetleri, tıbbi laboratuvar hizmetleri gibi sağlık faaliyetleri

 

Listeye ilk defa girmişlerdir.

  11. Mobilya İmalatı

Sandalye, koltuk, kanepe, çekyat, divan, vb.’leri ile iskeletlerinin imalatı, büro ve mutfak mobilyaları imalatı, yatak imalatı, yatak odası, yemek odası, banyo dolabı, genç ve çocuk odası takımı, gardırop, vestiyer gibi mobilyaların imalatı

 

Listeye ilk defa girmişlerdir.

  12. Madencilik ve Taş Ocakçılığı

Taş kömürü, linyit, uranyum, krom, nikel, alüminyum gibi madenlere yönelik faaliyetler ile mermer, granit ve taş ocakçılığı gibi madenciliğe yönelik faaliyetler

 

Listeye ilk defa girmişlerdir.

  13. İnşaat

Bina projelerinin geliştirilmesi, ikamet amaçlı binalar ile ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı, binaların yeniden düzenlenmesi ve yenilenmesi faaliyetleri, yıkım işleri, sıtma, havalandırma, soğutma ve iklimlendirme sistemlerinin kurulumu, binaların iç ve dış boyama ve işleri, duvar ve yer kaplama gibi bina inşaatı ile özel inşaat faaliyetleri

 

Listeye ilk defa girmişlerdir.

  14. Endüstriyel Mutfak Ekipmanları

Demir, çelik, alüminyum ve bakırdan sofra ve mutfak eşyalarının imalatı gibi endüstriyel mutfak ekipmanlarının imalatı

 

Listeye ilk defa girmişlerdir.

  15. Araç Kiralama

Motorlu kara taşıtlarının ve arabaların kiralanması

 

Listeye ilk defa girmişlerdir.

  16. Basılı Yayın ve Matbaacılık

Ders ve çocuk kitaplarının, gazetelerin, dergi ve süreli yayınların yayımı gibi basılı yayın hizmetleri, gazetelerin, dergilerin ve süreli yayınların basım hizmetleri ve ciltçilik gibi hizmetler

 

Listeye ilk defa girmişlerdir.

  17. Gelir Vergisi Mükelleflerinin Tamamı

Çiftçi, terzi, manav, avukat, mali müşavir, mimar, mühendis, eczacı, doktor, dişçi, veteriner, fizyoterapist, yazılımcı, sanatçı gibi mükellefler de dahil olmak üzere bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutan ticari ve zirai kazanç elde eden mükellefler ile serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükelleflerinin tamamı

 

Listeye ilk defa girmişlerdir.

Ilk listedeki sektörler arasında olanlar zaten kapsamdaydı. 

  18- İçişleri Bakanlığı Tarafından Alınan Tedbirler Kapsamında Faaliyetleri Geçici Süre İle Durdurulanlar:

Bununla birlikte İçişleri Bakanlığı tarafından alınan tedbirler kapsamında faaliyetleri geçici süre ile durdurulan yüzme havuzu, hamam, kaplıca, spor, oyun ve düğün salonu, berber ve kuaför gibi işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyet gösteren mükellefler de bu süre boyunca mücbir sebep hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

 

 

 

 

 

 

 

Bu işletmeleri işletenler gerçek kişiler ise bunlar zaten mücbir sebep halindedir. Ancak bu yerleri işletenler kurumlar vergisi mükellefi iseler bunlar da bu kapsama girmektedir.

  19- Sokağa Çıkma Yasağı Olanlar:

Diğer taraftan İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelge uyarınca 65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlarımız için getirilen sokağa çıkma yasağı uygulaması çerçevesinde, 65 yaşın üzerinde olması ya da kronik rahatsızlığı bulunması nedeniyle sokağa çıkamayacak olan vergi mükellefleri ile meslek mensupları açısından sokağa çıkma yasağının başladığı tarih ile sona ereceği tarih arasındaki dönemin mücbir sebep hali olarak kabul edilmesi ve bu döneme ilişkin olarak verilmesi gereken beyannameler ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme süresi yasağın kalktığı tarihi takip eden 15’inci günün sonuna kadar uzatılması Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygun bulunmuştur.

 

Sokağa çıkma yasağı belli şartları taşıyan gerçek kişilere uygulandığı için bu kişilerin sahibi, ortağı, kilit yöneticisi, avukatı ve YK başkanı veya üyesi olduğu şirketler eğer yukarıda sayılan mücbir sebep kapsamındaki sektörlere girmiyorsa bu tür şirketlerin mali mükellefiyetlerini zamanında yerine getirmeleri gerekmektedir.

Eğer mükelleflerin tebliğin yayım tarihi itibariyle aracılık sözleşmesiyle beyannamelerini gönderen meslek mensupları sokağa çıkma yasağı kapsamındaysa hem bu meslek mensupları hem de bu meslek mensuplarının hizmet verdiği mükellefler mücbir sebep kapsamında değerlendirilecektir.  

 

Bülten No: 2020-27

Tarih         : March, 25th 2020

Konu    : (Covid-19) Ertelenen veya Kolaylaştırılan Mali & Vergisel Düzenlemeler

 

Başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Ticaret ve Sanayi Bakanlıkları, KGK ve TÜBİTAK gibi kurumlar ile kamu bankaları, İŞKUR ve Merkez Bankası salgın nedeniyle önemli bazı mali mükellefiyetlere ilişkin ertelemeler yapmışlar ve kolaylıklar sağlamışlardır.

 

Bu uygulama ve kolaylıkları aşağıda 10 başlık halinde sizlerin dikkatinize sunmak isteriz.

 1) Bazı mükellefiyetlere ilişkin tarihler ertelenmiş veya düzenlenmiştir.

  • Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan sektörler için Muhtasar ve KDV (tevkifat dahil) ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemeleri 6’şar ay ertelenecektir. Bu sektörler Perakende Ticaret, AVM, Demir-Çelik ve Metal Sanayi, Otomotiv, Lojistik-Ulaşım, Sinema-Tiyatro Faaliyetleri, Konaklama, Yiyecek-İçecek Hizmetleri, Tekstil-Konfeksiyon Faaliyetleri ile Etkinlik-Organizasyon sektörleridir.
  • Bu sektörlere 24 Mart günü itibariyle sağlık hizmetleri, inşaat, madencilik ve taş ocakçılığı, mobilya imalatı, endüstriyel mutfak ekipmanları, araç kiralama, basılı yayın ve matbaacılık ve defter tutan tüm gelir vergisi mükellefleri eklenmiştir.
  • Daha detaylı bilgilere Gelir İdaresi Başkanlığının web sayfasından ulaşılabilir.
  • Bu konuda ayrıca SGK tarafından bir düzenleme yapılması beklenmektedir.
  • Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi (GEKAP) uygulamasında beyanname dönemleri 2020 için 6’şar aylık, 2021 ve takip eden yıllar için 3’er aylık olarak yeniden düzenlenmiştir. Beyannamesini henüz vermemiş olan mükelleflerin ilk beyan ve ödeme dönemleri temmuz ayı sonuna kadar yapılabilecektir.
  • İcra İşleri Ertelenmiştir: 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İcra ve İflas Kanunu’nun 330 uncu maddesine dayanılarak yapılan düzenleme ile 30 Nisan 2020 tarihine kadar nafaka alacaklarına ilişkin olanlar hariç olmak üzere yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir.
  • Benzeri bir karar 6183 sayılı Kanun kapsamında amme alacakları için henüz alınmamış olup, vergi & sosyal güvenlik primleri dahil kamu borçlarının zamanında ödenmemesi durumunda takip işlemlerinin devam edeceğini hatırlatmak isteriz.
  • Bu açılan bu tedbirleri yakından takip etmekte fayda vardır.
  • Uzaktan çalışma vb tedbirler nedeniyle, mükellefiyetlerin takibini yapan ekipler arasındaki koordinasyon çok önemli olmaktadır.
  • Her kurum kendi açıklamasını web sayfalarından yayımlamaktadır.

 2) Gelir Vergisi Beyanname verme ve ödeme süresi 1 ay uzatılmıştır.

  • 17 Mart 2020 tarihli ve 125 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2019 takvim yılına ait Yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.

 3) Şubat-2020 dönemine ilişkin Kdv Beyannamelerinin beyan ve ödemesi ile Ba-Bs Formları beyan süreleri ve Elektronik Defter Beratları” nın yüklenme süresi uzatılmıştır.

  • 23 Mart 2020 tarihli ve 126 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile;
  • 26 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 24 Nisan 2020 Cuma günü sonuna kadar,
  • 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2020/Şubat dönemine ilişkin “Form Ba” ve “Form Bs” bildirimlerinin verilme süresi 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar,
  • 31 Mart 2020 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresi 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.

 4) Turizm Sektörüne Yönelik Spesifik Ertelemeler yapılmıştır.

  • Nisan ayı başında yürürlüğe girecek olan konaklama vergisi Kasım 2020’ye kadar uygulanmayacaktır. Bu yıl başlaması planlanan değerli konut vergisi zaten 1 yıl ötelenmişti.
  • Kamu arazisi kullanan otellerde uygulanan irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemeleri Nisan, Mayıs ve haziran ayları için 6 ay süreyle ertelenmektedir.

 5) TÜBİTAK tarafından ARDEB, TEYDEB ve BİDEB rapor gönderim tarihleri üç ay ertelenmiştir.

  • Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) ve Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından desteklenerek yürürlüğe giren projeler kapsamında 30 Haziran 2020 tarihine kadar gönderilmesi gereken Gelişme/Sonuç/Dönem Raporlarının son gönderim tarihleri, (COVID-19) salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında üç ay ertelenmiştir.

 6) Bazı toplantıların ertelenmesine karar verilmiştir.

  • 2020/3 sayılı Genelge 20 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştır. Ayrıca 2020/4 sayılı Genelge ile de kamu çalışanlarına yönelik uzaktan & dönüşümlü çalışma ve idari izinli sayılma hususlarında bir düzenleme yapılmıştır.
  • Söz konusu Genelgeye dayalı olarak yapılamayan toplantılar, konferans, genel kurul, aktivite ve benzerleri için hak kaybı yaşamamak adına taraflar ve her bir olay kendi içinde değerlendirilerek gerekli önlemler alınmalı ve taraflarla yapılan yazışmalar dosyalanmalıdır.
  • Genel Kurullar Yapılacak mı?
  • Ticaret Kanunu gereğince yapılan genel kurullar ile ilgili olarak ise bağlı olunan Ticaret Odaları ile iletişim içinde olunması gerekmektedir. Bu konuda alınmış genel bir karar bulunmamaktadır.
  • Ticaret Bakanlığının web sayfasında yer alan açıklamaya göre şirket genel kurullarının yoğunlukla gerçekleştirildiği bu dönemde, söz konusu toplantılar için de bazı tedbirler alındığını belirten Ticaret Bakanı, “Anonim ve limitet şirketlerde yönetim organları tarafından çağrısı yapılan ancak henüz gerçekleştirilmeyen genel kurul toplantılarının, ileri bir tarihte yapılmak üzere iptal edilmesi imkânı tanınmıştır.” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca sayın Bakan Pekcan, şirket sözleşmelerinde hüküm bulunmasa dahi şirketlerin elektronik ortamda genel kurul veya yönetim/müdürler kurulu toplantısı gerçekleştirebilmelerine de olanak sağlandığını kaydetmiştir.

7) KGK (Kamu Gözetimi Kurumu) bazı bildirimlerin ertelenmesini uygun bulmuştur.

  • İmza/düzenlenme/gerçekleşme tarihine bağlı olarak bu tarihten itibaren belirli bir süre içerisinde yapılması gereken bildirimlerden (sözleşme bildirimi, mesleki sorumluluk sigortası bildirimi, sözleşme feshi bildirimi, daha önce yapılan bildirimlerde meydana gelen değişikliklerin bildirimi vb.) son bildirim tarihi 31.05.2020’den önceye denk gelen bildirimlerin 31.05.2020 tarihine kadar,
  • Zamanı kesin bir şekilde düzenlenen (gelir bildirimi, şeffaflık raporu bildirimi vb.) bildirimlerin ise 31.05.2020 tarihine kadar yapılması uygun görülmüştür.

8) Ticaret Bakanlığı (İhracat Genel Müdürlüğü) 31.12.2020’ye kadar ihracat, dahilde işleme ve istisnalı bazı işlemlere ilişkin mücbir sebep & ek süre kararı almıştır.

  • Buna göre; ilgili düzenlemelerde yer alan yetkilerin kullanımı ile Ticaret Bakanlığı 18.03.2020 tarih ve 53330175 sayılı Onayı ile 18 Mart’tan önce düzenlenmiş veya kullanılmış olan,
  • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olan dahilde işleme izin belgeleri ve izinlerine,
  • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olan vergi resim harç istisnası belgelerine ve belgesiz ihracat kredilerine,
  • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış durumda bulunan D3 kodlu dahilde işleme izin belgelerine,
  • Süre sonundan itibaren belirlenen sürelerde ilgili mercilere başvurulması ve taleplerin uygun görülmesi şartıyla 6 ila 12 aya kadar ek süre verilmesini uygun bulmuştur.
  • Bu onay tüm ilgili birimlere dağıtımlı yazı olarak gönderilmiştir.
  • Söz konusu Bakanlık Onayı ikinci bir işleme gerek kalmaksızın 2020 yıl sonu itibariyle yürürlükten kalkacaktır.

 9) Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü YYS (Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü) kapsamında yapılması gereken bildirimler ile belge sunma sürelerinin durdurulmasına karar vermiştir.

  • YYS başvurularında kolaylık sağlanması amacıyla YYS sertifikası başvuru sürecinde bulunan veya sertifika sahibi firmalar tarafından yapılması gereken işlemlere ilişkin süreler 19 Mart 2020 tarihi itibariyle durdurulmuş olup bir hak kaybı yaşanmaması beklenmektedir.

10) Teknokent ve Ar-Ge & Tasarım Merkezi personeline Yönelik Kolaylaştırma: Evden çalışma imkânı getirilen teşvikli personel hakkında duyuru yapılmıştır.

  • Teknoparklarda, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde çalışanlar için Nisan 2020 sonuna kadar bu merkezlere gelmeksizin yaptıkları çalışmalar için de teşviklerden yararlanma imkânı getirilmiştir.
  • 3 Bakanlık tarafından yapılan ortak duyuru ile bu şekilde evde çalışması uygun görülen personelin Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bildirilmesi yeterli görülmüş olup, bu çalışanlar 5746 ve 4691 sayılı Kanunlarla öngörülen teşviklerden yararlanmaya devam edeceklerdir.

 

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Bülten No        :  2020-25

Tarih              :  24 Mart 2020

Konu              : Covid-19 Virüs Salgını Nedeniyle Sosyal Güvenlik Mevzuatı Önlemleri ve Prim Ödemelerinde Sağlanabilecek Kolaylıklar

 

Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu Covid-19 salgını nedeniyle alınan sosyal güvenlik, çalışma & iş mevzuatı kapsamındaki önlemleri, bu kapsamda yayımlanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi” ve “Mevcut Tecil & Terkin Düzenlemeleri” başlıkları altında toplamak mümkündür.

Bu salgın kapsamında iş hukuku ve çalışma hayatına ilişkin yapılan düzenlemeler ile SGK ödemelerinin belli süre ertelenmesi dışında zor durumdaki mükelleflere tanınan tecil ve taksitlendirme imkanıyla ilgili olarak bilgi vermek isteriz.

Salgının sosyal ve psikolojik etkilerinin yanı sıra üretim ve istihdama büyük etkileri bulunmakta olup, tüm devletlerin, bireylerin ve işletmelerin ekonomik kararlarını “salgın” ve salgın sonrası toparlanma dönemini de dikkate alarak planlamalarında fayda bulunmaktadır.

Çok klasik bir cümle olabilir ancak hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, bu kesin; herkes bu sınavdan geçiyor. İş modellerimizi, üretim, tüketim ve ekonomik tercihlerimizi değiştirmemiz gerektiği aşikâr. Bunun yanında yaşam alanlarımız, konutlar, çalışma saatleri, ulaşım, sosyal ve beşerî ilişkiler, iletişim gibi çok fazla sosyo-psikolojik dinamik bu konudan fazlasıyla etkilenecek.

Tüm dünyaya bir kez daha geçmiş olsun. Umarız bir an önce geçer.

Şimdi bültenimizin ayrıntılarına bakalım.

1-EKONOMİK İSTİKRAR KALKANI TEDBİR PAKETİ KAPSAMINDA İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA AÇIKLANAN TEDBİRLER

Covid-19 salgının etiklerinin azaltılması için 18/3/2020 tarihinde, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 19 maddelik “Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi” açıklanmıştır. Bu pakette işverenlere destek niteliğinde iş ve sosyal güvenlik alanında önemli maddeler yer almaktadır. Bunları sizin için özetliyoruz:

 1.1-Bazı Sektörlerde Prim Ödemelerinin Ertelenmesi

Öncelikle belirtmek gerekir ki, prim ve diğer bildirimlerle ilgili herhangi bir erteleme getirilmemiştir. Dolayısıyla, aylık prim ve hizmet belgesi, işe giriş, işten çıkış, iş kazası ve meslek hastalıkları ve geçici iş göremezlik ödeneklerine ilişkin bildirimlerde herhangi bir erteleme söz konusu olmayıp, bu bildirimler 5510 sayılı Kanun ve alt mevzuat hükümleri çerçevesinde belirtilen sürelerde bildirilmeye devam edilecektir.

Yalnız genel olmamakla birlikte, 5510 sayılı Kanun’un 91’inci maddesi gereğince, mücbir sebep olarak sayılabilecek işveren ya da işveren vekilinin hastalığa (Covid-19 virüsüne) yakalanması durumunda, bu durumun belgelenmesi kaydıyla SGK bildirimleri, hastalık salah buluncaya kadar ertelenmiş olacaktır.

Perakende, AVM, demir-çelik, otomotiv, lojistik, ulaşım, sinema, tiyatro, konaklama, yiyecek-içecek, tekstil-konfeksiyon ve etkinlik-organizasyon sektörleri için SGK primlerinin nisan, mayıs ve haziran ödemeleri 6’şar aylık dönemlerle ertelenmiştir.

Bu çerçevede, yukarıda sayılan sektörlerde, nisan ayında ödenmesi gereken primler ekim ayında, mayıs ayında ödenmesi gereken primler kasım ayında, haziran döneminde ödenmesi gereken primler aralık ayında ödenecektir.

 1.2-Kısa Çalışma Ödeneği Şartlarının Kolaylaştırılması

Kısa çalışma ödeneği, ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki faaliyetlerin azalması veya durması durumunda, şartları taşıyan işçilere, çalışmadıkları süreler için verilen bir ödenektir. İşçilerin kısa çalışma ödeneği aldıkları dönemlerde işverenlerin bu işçilere ücret ödeme ve bu işçiler adına prim bildirme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Böylece faaliyetine ara veren ya da haftalık çalışma sürelerini azaltan işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verilirken, işverenlerin de maliyetleri de azaltılmış olmaktadır.

Kısa çalışma ödeneğinin verilmesi için oluşması gereken zorlayıcı sebepler arasında salgın hastalık da sayılmaktadır. Salgın hastalık nedeniyle iletilen kısa çalışma taleplerinin onaylanması için Yönetim Kurulu onayı aranmamaktadır.

Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan pakette, kısa çalışma ödeneğinden faydalanmak için gereken süreçlerin kolaylaştırılacağı veya hızlandırılacağı belirtilmektedir. Bu çerçevede ödenekten yararlanma şartları hafifletilebilir, mevcut durumda kâğıt ortamında alınan başvuralar elektronik ortamda alınabilir ve Müfettişler tarafından yerinde tespit yapılması uygulaması kaldırılarak onay süreci hızlandırılabilir. Bu konuda ilgili kurumların çalışmaları devam etmekte olup detaylı bilgiler İŞKUR’un web sayfasında yer almaktadır. Söz konusu başvurular 23 Mart 2020 tarihi itibarıyla başlamıştır. Konuyla ilgili tüm ayrıntılar 2020-24 sayılı sirkülerimizde yer almaktadır.

1.3-Telafi Çalışması Süresinin Uzatılması

İş Kanunu’na göre zorunlu nedenlerle işin durması, normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması, işyerinin tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işverenler 2 ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.

Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan paketle birlikte, telafi çalışması süresi 2 aydan 4 aya çıkarılacaktır. Böylece işçiler, salgın sürecinde çalışmadıkları süreleri 4 ay boyunca, günde 3 saati geçmemek üzere fazla çalışarak telafi edebilecektir. Bu konuda yasal düzenleme çalışması devam etmektedir.

1.4-Asgarî Ücret Desteği

Asgari ücret artışlarına bağlı olarak ortaya çıkan işgücü maliyetlerinin aşağıya çekilmesi amacıyla, 2016 yılından 2019 yılı sonuna kadar olan dönemde işverenlere belli şartlarla İşsizlik Sigortası Fonundan sağlanan asgari ücret desteği 2020 yılında da devam edecektir.

 1.5-Esnek ve Uzaktan Çalışma Biçimlerinin Etkinleştirilmesi

İş Kanunu, kısmi süreli çalışma, çağrı üzerine çalışma ve uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimlerini düzenlemektedir. 5510 sayılı Kanun kısmi süreli çalışanların çalışmadıkları günleri isteğe bağlı sigorta ya da borçlanma yoluyla tamamlamalarına imkân sağlamaktadır.

Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan pakette, mevzuatımızdaki esnek ve uzaktan çalışma modellerinin daha etkin hâle getirilmesinin temin edileceği ifade edilmektedir.

Normal şartlarda işyerinde tam süreli çalışanların esnek çalışma biçimlerine geçiş yapması için yeni çalışma biçimine uygun sözleşme yapılması gerekmektedir. Paketle birlikte esnek çalışmaya geçiş kolaylaştırabilir ve esnek çalışmayı teşvik edici uygulamalar hayata geçirilebilir. Bu kapsamda ilgili kurumların çalışmaları devam etmektedir.

 Paket Kapsamında Prim, Muhtasar ve KDV Ödemesi Ertelenen Sektörler

  1. Perakende Ticaret ve Alışveriş Merkezleri

Market, büfe, bakkal, şarküteri, manav, dondurmacı, tuhafiye, kasap, inşaat malzemeleri satışı, küçük ev eşyaları ile beyaz eşya satışı, mobilya satışı, ev tekstili, kitap ve kırtasiye, gazete ve dergi, ayakkabı ve giyim eşyası perakende satışı, oyuncakçı, tıbbi ve ortopedik ürünler, eczane, kuyumcu, çiçekçi, pazarcılar, balıkçılar, pastane ve fırınlar, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinin satışı vb. her türlü ürünün perakende olarak satışına yönelik faaliyetler ile alışveriş merkezleri ve buralarda perakende satış faaliyetinde bulunanlar

  1. Demir Çelik ve Metal Sanayii

Demir, çelik, alüminyum, bakır, kurşun, çinko, kalay imalatı ile bunların imalatçılar tarafından satışı

  1. Otomotiv

Otomobil, kamyon, kamyonet, otobüs, minibüs, midibüs, traktör, motosiklet, römork, karavan gibi tüm motorlu kara taşıtlarının imalatı ile toptan ve perakende satışı

  1. Lojistik-Ulaşım

Hava, kara, demiryolu, deniz ve her türlü suyolu ile yapılan her türlü şehir içi ve şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı, otoyol, tünel ve köprü işletmeciliği, depolama ve antrepoculuk faaliyetleri, havaalanı yer hizmetleri gibi her türlü lojistik ve ulaşım hizmetleri

  1. Sinema ve Tiyatro Faaliyetleri

Tiyatro, opera, bale, sinema, konser gibi her türlü sanatsal faaliyetler

  1. Konaklama

Otel, motel, pansiyon, tatil köyü gibi konaklama faaliyetleri, tur operatörü ve seyahat acenteliği faaliyetleri, rezervasyon hizmetleri gibi her türlü konaklama ve buna ilişkin faaliyetler

  1. Yiyecek ve İçecek Hizmetleri

Lokanta, kafe, kıraathane, kahvehane, çay ocakları, kantinler, ulaşım araçlarında bulunan büfeler gibi her türlü yiyecek ve içeceklerin sunumuna yönelik hizmetler

  1. Tekstil ve Konfeksiyon Faaliyetleri

Kumaş ve iplik imalatı, her türlü pamuktan, yünden, tiftikten, elyaftan ve kumaştan mamul ürünlerin imalatı ile giyim ve ev tekstili ürünlerinin imalatı ile satışı gibi her türlü tekstil ve konfeksiyon imalat ve satışı

  1. Etkinlik ve Organizasyon

Gösteri, kongre, konferans, ticari fuar ve etkinliklerin organizasyonu ile internet kafe, oyun, düğün ve nikâh salonu, spor merkezleri gibi yerlerde gerçekleştirilen her türlü etkinlik ve organizasyon faaliyetleri

2-MEVCUT SGK TECİL & TERKİN UYGULAMALARI

 2.1-Terkin

5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun “Yönetim Kurulunun görevleri” başlıklı 7 nci maddesinin (f) bendi uyarınca Yönetim Kurulu’nun “Kurum yararının bulunması halinde; yılı merkezî yönetim bütçe kanununda gösterilen miktara kadar olan hak ve alacakların terkinine karar verme” yetkisi bulunmaktadır.

Bu uygulamanın mantığı, yapılacak yazışmalar, posta masrafları da dikkate alınarak, tahsiline değmeyecek, yapılacak masrafı tahsil edilecek miktarı aşacak SGK alacaklarının, her yıl bütçe kanunu ile belirtilen miktara kadar olan kısmının silinmesi, yani tahsilinden vazgeçilmesidir. Bu alacaklar kapsamına sigorta primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı girmektedir.

SGK Yönetim Kurulu genelde her yıl belirli miktarın altında kalan SGK alacaklarının terkini yani silinmesi yetkisini Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri’ne vermekte, bu miktarları zaman zaman yayımladığı genelge veya genel yazılarla duyurmaktadır.

Buna göre;

  • İlgili yıl merkezi yönetim bütçe kanununda gösterilen miktara kadar olan, zamanaşımına uğramış veya tahsili imkansız hale gelmiş sigorta primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve bunların tahsili için yapılan masraflar toplamından oluşan, zamanaşımına uğramamış olmakla birlikte tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla olduğu anlaşılan sigorta primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı toplamı 20 TL’ye (20 TL dahil) kadar olan, SGK alacaklarının terkini yani silinmesi il müdürlüklerinin yetkisinde olacaktır. Dolayısıyla 20 TL ve altındaki Kurum alacakları, yukarıda belirtilen şartların varlığı halinde Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri tarafından terkin edilebilecek, yani borç silinerek tahsilinden vazgeçilecektir.
  • Diğer taraftan, 6260 sayılı 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun “Çeşitli Kanunlara Göre Bütçe Kanununda Gösterilmesi Gereken Parasal Sınırlara Ait Cetvel” bölümünün (ğ) bendinde; 5502 sayılı Kanun’un 7’nci maddesinin birinci fıkrasına göre SGK’nın hak ve alacaklarının terkin tutarı 330,00 TL olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla söz konusu Kararın (1) numaralı maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 2012 yılı içinde 330,00 TL, takip eden yıllarda ise anılan cetvelde ilgili yıllar için belirlenmiş olan tutar esas alınacak, yani şartların varlığı halinde belirtilen miktarda SGK alacağı Yönetim Kurulu tarafından terkin edilebilecektir.
  • Ayrıca; 6111 sayılı Kanun’un 17’nci maddesinin beşinci fıkrasında, “5510 sayılı Kanun kapsamından çıkarılan işyerlerine ilişkin olup işyerine ait borcun tamamının ödeme süresi 31/12/2010 veya önceki bir tarihe ilişkin olduğu halde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 50 lirayı aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’ilerinin ve aslı ödenmiş olan fer’i alacaklardan tutarı 100 lirayı aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu hüküm uyarınca, Yönetim Kurulu Kararı’yla belirlenen miktarlardaki SGK alacakları terkin edilebilecektir.

2.2-Tecil-Taksitlendirme veya Zor Durum

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca, SGK’ya ait prim, gecikme cezası, gecikme zammı ve benzeri tüm borçlarının takip ve tahsili 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca yapılmaktadır. Kişileri borçlarını süresinde ödememesi durumunca cebren tahsil yöntemi ile borçlarını tahsil etme imkânı bulunmakta ise de, 6183 sayılı Kanun uyarınca borcun tahsili, haczin tahsili ya da haczedilen malların satılması kişiyi çok zor duruma düşürecekse, borcun tecil ve taksitlendirilmesi mümkün olmaktadır.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88 inci maddesinde: “Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır” hükmü yer almaktadır.

Dolayısıyla SGK’nın sigorta primi, idari para cezası, gecikme zammı, gecikme cezası ve diğer tüm alacakları, gecikme zammı, tahsil zamanaşımı ve terkin açısından 5510 sayılı Kanun, diğer tüm hükümler açısından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca takip ve tahsil edilmektedir.

6183 sayılı Kanun’un 48 inci maddesine göre, yetkili kılınan makamlarca; alacağın 36 ayı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunabileceği belirtilmiş olup, burada borçlunun hangi durumda zor duruma düşeceğinin belirlenmesi önem arz etmektedir. Buna göre SGK borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haciz olunmuş malların paraya çevrilmesi borçluyu çok zor duruma düşürecekse, tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilmektedir.

 Likidite Oranı

Borçlunun zor durumunun tespiti ise finansal tablolarının analizi ile mümkün olmaktadır. Başvuruda bulunan firmanın durumu; “Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar” oranının yani Likidite Oranının belirlenmesi sonucu bulunan rasyonun değerine göre;

  • Likidite oranının 2’den büyük olması durumu,
  • Likidite oranının 2’den küçük olması durumu dikkate alınarak,

Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar formülü sonucu bulunan likidite oranının 2’den büyük olması durumunda hiçbir türlü tecil ve taksitlendirme yapılmayacak, yapılan başvurular reddedilecek,

Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar formülü sonucu bulunan Likidite Oranının “2” ve altında olması durumunda, bu durum borçlu açısından “çok zor durum” hali olarak kabul edilecek ve şirketlerin tecil ve taksitlendirme başvuruları kabul edilecektir.

Rasyonun; “1,5” ve altında olması halinde tecil ve taksitlendirme işleminin azami 36 aya kadar,  “1,51” ila “2,00” aralığında olması halinde tecil ve taksitlendirme işleminin azami 30 aya kadar eşit taksitler halinde ödenmesini sağlayacak şekilde söz konusu borçlar idarece ödeme planına bağlanabilecektir. Belirtilen bu süreler azami tecil ve taksitlendirme süreleri olup, tecil ve taksitlendirmeye yetkili makamlarca daha az süreli tecil ve taksitlendirme yapılabilecektir.

Borçların Taksitlendirilmesi

“Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar/Kısa Vadeli Borçlar” formülü sonucu bulunan likidite oranına göre firmanın “çok zor durum” hali tespit edilecektir. Borçlunun “çok zor durum” halinin tespiti, tecile konu borç toplamı, borç türü bazında 100.000 TL ve altında olan borçlular ile borç miktarı üzerinde durulmaksızın kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler (şirketleri hariç) için “çok zor durum” halinin tespitinde, “Mali Durum Bildirim Formu” ile beyan edecekleri bilgiler esas alınarak SGK tarafından yapılacaktır. Tecil ve taksitlendirme başvurusunda bulunan borçluların herhangi bir borç türü bazında tecile konu borçları toplamının 100.000 TL üzerinde olması durumunda, “çok zor durum” halinin tespiti, şirketin halka açık olup olmamasına göre farklılık gösterecektir. Borçların tecil ve taksitlendirilmesinde borcun eşit taksitlerle ödenmesi esastır. Ancak, borçlularca kademeli ödeme planında ısrar edilmesi ve ünitece borçlunun taksitlerini eşit olarak ödeyemeyecek durumda olduğuna kanaat getirilmesi halinde, en fazla ilk altı taksit, eşit taksitlere bölünmüş ödeme planındaki taksit tutarının % 50 sinden az olmamak kaydıyla kademeli olarak tecil ve taksitlendirilebilecektir.

Tecil ve taksitlendirmelerde SGK’ca yetki sınırlamasına gidilmiş olup, her bir birim kendi yetkisi kapsamında olan miktara göre tecil ve taksitlendirme başvurularını sonuçlandırmaktadır. Söz konusu yetkilerin kullanılmasında borçlunun tahsilatla görevli o ünitede (sosyal güvenlik il müdürlüğü ya da sosyal güvenlik merkezi bazında) işlem gören tüm işyerlerinden kaynaklanan borçlarının, borç türü (sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası vb.) bazında ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Borç miktarlarını, tecil ve taksitlendirmelerde yetkili organları gösteren tablo aşağıdaki gibidir.

 

MİKTAR (TL) YETKİLİ BİRİM
0-1.000.000 Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü
1.000.001-2.000.000 Sosyal Güvenlik İl Müdürü
2.000.001-3.000.000 İhtilaflı Prim İşleri ve İcra Daire Başkanı
3.000.001-4.000.000 Sosyal Sigortalar Genel Müdürü
4.000.001-5.000.000 Kurum Başkanı
5.000.001 ve üzeri Yönetim Kurulu

Tablo: SGK Yetki Tablosu

Ayrıca, bünyesinde icra takip, haciz ve satış işlemlerinin yürütüldüğü Sosyal Güvenlik Merkezi kurulmayan Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri’nde 2.000.000 TL’ye kadar olan borçların tecil ve taksitlendirme yetkisini İl Müdürleri kullanmaya devam edecektir.

Sonuç olarak, SGK’nın sigorta primi, idari para cezası, gecikme zammı, gecikme cezası ve diğer tüm alacakları, borçlu şirketin likidite oranının “2” den az olması şartı ile tecil ve taksitlendirilebilmektedir. Likidite oranı 1.5’dan az ise 36 aya kadar, 1.5-2 arasında 30 aya kadar taksitlendirme yapılabilmektedir. Likidite oranı “Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar/Kısa Vadeli Borçlar” formülüne göre tespit edilmektedir. Tecil ve taksitlendirme yetkisi, diğer şartların da sağlanması şartı ile borç türü bazında ayrı ayrı değerlendirilerek, 1.000.000 TL limitler halinde artarak, Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü’nden başlayarak Yönetim Kurulu’na kadar uzanmaktadır. Bu hususun işverene diğer önemli katkısı, borcun tecil ve taksitlendirilmesi sonrası işveren 5510 sayılı Kanun’da öngörülen 5 puanlık işveren hissesi teşvik ve diğer teşviklerden de yararlanmaya başlayacak olmasıdır.

HemEkonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi” hem de SGK’nın mevcut terkin & tecil gibi uygulamaları çerçevesinde bundan sonra ilgili kurumlar tarafından yapılacak düzenlemeler ve hayata geçirilen uygulamalar konusunda gerekli bilgilendirme tarafımızca yapılacaktır.

 

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,