Tax-IA Bulletin

 No             : 2020-43

Tarih         : 14 Nisan 2020

Konu         : (Covid 19) Yeni 15 Maddelik Kanun Teklifi

Merhaba öncelikle sağlıklı günler, aylar ve yıllar dileriz.

COVID-19 salgınının önlenmesi ve etkilerinin azaltılması amacıyla ülkemizde ve dünya genelinde sosyal ve ekonomik hayata ilişkin birtakım tedbirler alınmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 18.03.2020 tarihinde salgına karşı (Korona virüs) açıklanan ekonomi paketinin özetini 2020-23 nolu sirkülerimiz ile sizlerle paylaşmıştık. Bu pakete dair önemli mali ve hukuksal düzenlemeleri de içeren 7226 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle ilgili olarak da 2020-31 sayılı bültenimiz ile Türkçe ve İngilizce olarak sizlere bilgi sunmuştuk.

Bu defa 10 Nisan 2020 tarihinde 2020-41 sayılı sirkülerimizde detaylarını sizlere sunmuş olduğumuz ikinci önlem paketi olarak hazırlanan 62 maddelik kanun taslağı ve yapılan birtakım düzenleme ve değişiklikler sonucunda hazırlanan ve Meclise sunulan 15 maddelik kanun teklifinin detaylarını, bir önceki Kanun Taslağı ile arasındaki farkları da belirterek siz okurlarımızın dikkatine sunuyoruz. Ayrıca yeni eklenen maddeleri, değişiklik yapılan ilgili kanunları, olası yürürlük ve geçerlilik tarihlerini içeren özet bir tabloyu da paylaşmak isteriz.

Kanunun ruhuna ve genel gerekçesine baktığımızda göze çarpan hususları ise şu şekilde özetleyebiliriz.

  • Ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan veya işten çıkarıldığında işsizlik ödeneğine hak kazanamayan işçilerimize nakdi ücret desteği sağlanması,
  • Her türlü iş sözleşmesinin, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık halleri dışında, 3 ay süreyle işveren tarafından feshedilememesi,
  • Yaşlılar ile engellilere yapılan yardımların üç ay süreyle gelir ölçütleri ile ağır engellilik şartı aranmadan yapılması,
  • Faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerin yıllık ilan ve reklam vergileri ile yıllık çevre temizlik vergilerinin, faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunulamayan dönemlere isabet eden kısımlarının alınmaması,
  • Hazine ve belediye taşınmazları ile milli parklar ve Orman Genel Müdürlüğü taşınmazlarına ve izinlerine ait borçlar, KYK kredi borçları ile belediyelerin gelir vergisi tevkifatı ödemeleri, sosyal sigorta prim ödemelerinin 3 ay süreyle ertelenmesi ve belediyelerce toplu taşıma faaliyetlerinin 3 ay süreyle desteklenebilmesi,
  • Konutlara ve faaliyetleri durdurulan işyerlerine ilişkin su faturası borçlarının belediyeler tarafından 3 ay süreyle ertelenebilmesi,
  • Kaçakçılıkla mücadelede el konulan bulaşıcı salgın hastalıkla mücadelede doğrudan ilgili tıbbi cihaz ve malzemelerin bekletilmeyerek ilgili kamu kurumuna tahsisi,
  • Tarım satış kooperatifleri birliklerinin Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kaynaklı kredi borçlarının 2020 yılına ait taksit ödemesinin 2021 yılına ertelenmesi,
  • Seyahat Acentaları Birliğine üye seyahat acentalarının ödemesi gereken yıllık aidatın 2020 yılında alınmaması ve seyehat acentalarına ait işletme belgelerinin acenta unvanından bağımsız olarak devredilebilmesi,
  • TEDAŞ’ın elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarının yapılandırılması,
  • TOBB, kooperatifler, dernekler ve tarımsal üretici birlikleri gibi çeşitli kuruluşların genel kurul toplantılarının ertelenmesi ve bu süre içerisinde mevcut organların görev, yetki ve sorumluluklarının devamının sağlanması,
  • Boşalan muhtarlıklara ilişkin 2020 yılında yapılması gereken seçimlerin ertelenmesi,
  • Ticaret gemilerine düzenlenen denize elverişlilik belgelerinin süreleri ile denetlemelerin 1 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatılması,
  • Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında verilen lisansların geçerlilik süresinin bir yıl uzatılması,
  • Ar-Ge ve tasarım merkezleri ile teknoloji geliştirme bölgelerinde yürütülen faaliyetlerin geçici süreyle bölge dışından da yürütülmesine izin verilebilmesi,
  • Mücbir sebep hallerinde; Hazine ve Maliye Bakanlığına ilişkin bilgi ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazına ilişkin yöntemlerin Bakanlıkça belirlenmesi,
  • Devlete ait üniversitelerin tıp fakülteleri ve diş hekimliği fakülteleri ile bunlara bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitülerin döner sermaye işletmesi birimlerine Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden kaynak aktarılabilmesi sağlanmıştır.

 

Bültenlerimizden faydalandığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Sadece Türkçe/İngilizce aylık veya 10 günlük özetler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

Söz konusu Kanun Teklifiyle ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Kanun Madde
No
Bent Değiştirilen İlgili Kanun Eklenen / Değiştirilen
Madde
Değişikliğin Konusu & Kapsamı & Getiriliş Amacı 62 Maddelik Taslakta var mıydı?
Revizyon yapılmış mı?
Yürürlük Tarihi Geçerlik Tarihi
MADDE-1
Bazı alacakların ertelenmesi, alınmaması veya yapılandırılması
a Covid-19 Covid-19 Hazine taşınmazlarına ilişkin olarak sözleşmeye istinaden ödenmesi gereken bedeller ile ecrimisil bedellerinden 1/4/2020 tarihinden itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gerekenleri başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süreyle ertelemeye Çevre ve Şehircilik Bakanı yetkilidir. Bu süreler, bitiminden itibaren Çevre ve Şehircilik Bakanı tarafından 3 aya kadar uzatılabilir. Bu alacaklar ertelenen süre sonunda ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Madde-8

Bir miktar revize edilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
b Covid-19 Covid-19 Turizm tesisi maksadıyla verilen izinler hariç olmak üzere 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince Devlet ormanlarında gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına verilen izinler ile Orman Genel Müdürlüğü tarafından 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereğince kiraya verilen mesire yerleri ve taşınmazlardan 1/4/2020 tarihinden itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gereken bedeller başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süreyle ertelenir. Bu süreleri bitiminden itibaren 3 aya kadar uzatmaya Tarım ve Orman Bakanı yetkilidir. Bu alacaklar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Ayrıca verilen izinlerin erteleme dönemi içerisinde tahakkuk eden ilk yıl bedellerine karşılık banka teminat mektubu alınarak yer teslimi yapılabilir Madde-33 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
MADDDE-1
Bazı alacakların ertelenmesi, alınmaması veya yapılandırılması
c Covid-19 Covid-19 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Millî Parklar Kanununa tabi yerlerde 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kiralamalardan 1/4/2020 tarihinden itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gereken bedeller başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süreyle ertelenir. Bu süreleri bitiminden itibaren 3 aya kadar uzatmaya Tarım ve Orman Bakanı yetkilidir.  Bu alacaklar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Madde-33 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
ç Covid-19 Covid-19 Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinin mülkiyetinde veya tasarrufunda olan taşınmazlara ilişkin olarak ilgili mevzuatınca yapılan satış, ecrimisil ve kiralamadan kaynaklanan bedellerin veya tutarların, 19/3/2020 tarihinden itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gereken kısımlarının 3 ay ertelenmesine büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve birliklerde meclis; bağlı kuruluşlarda ise yetkili karar organı yetkilidir. Bu süreler, bitiminden itibaren Çevre ve Şehircilik Bakanı tarafından 3 aya kadar uzatılabilir. Söz konusu alacaklar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerin faaliyette bulunmadığı döneme ilişkin olarak kira bedelleri tahsil edilmez. Madde-9

Bir miktar revize edilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
d Covid-19 Covid-19 Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarının gelir vergisi tevkifatı beyan ve ödeme süreleri, tüm sosyal sigorta prim ödemelerinden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gerekenler 3 ay ertelenir. Bu süreler, bitiminden itibaren 3 aya kadar Cumhurbaşkanı tarafından uzatılabilir.  Bunlar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Erteleme süresince 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan tarh ve ceza kesme zamanaşımı süreleri işlemez ve zamanaşımı işlemeyen süreler kadar uzar. Madde-9 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
MADDDE-1
Bazı alacakların ertelenmesi, alınmaması veya yapılandırılması
e Covid-19 Covid-19 Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarının konutlara ve faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işyerlerine ilişkin su tüketimine bağlı alacakları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gerekenlerle sınırlı olmak üzere belediye meclisi tarafından 3 ay ertelenebilir. Bu süreler, bitiminden itibaren 3 aya kadar belediye meclisince uzatılabilir.  Bu alacaklar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Madde-9 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
f Covid-19 Covid-19 Büyükşehir belediyeleri ile belediyeler, kendisinden izin veya ruhsat almak ya da hat kiralamak suretiyle çalışan gerçek ve tüzel kişilere, toplu taşıma hizmetinin kesintisiz olarak yürütülebilmesiyle sınırlı olacak şekilde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 aylık süreyle sınırlı olmak üzere meclis kararıyla; gelir desteği ödemesi yapabilir, belirlenen döneme tekabül eden ruhsat, izin, hat kirası borçlarını faizsiz olarak 3 ay erteleyebilir. Çevre ve Şehircilik Bakanı bu süreleri, bitiminden itibaren 3 aya kadar uzatmaya yetkilidir. Ruhsat, izin, hat kirası borçları ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulanmadan tahsil edilir. Madde-9 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
g Covid-19 Covid-19 Faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerin yıllık ilan ve reklam vergileri ile yıllık çevre temizlik vergilerinin, faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunulamayan dönemlere isabet eden kısmı alınmaz. Madde-9 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
ğ Covid-19 Covid-19 16/8/1961 tarihli ve 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanununun  16 ncı maddesi kapsamındaki kredi borçları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 aylık döneme ilişkin tahsil edilmesi gerekenlerle sınırlı olmak üzere, başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süreyle ertelenir. Bu süreler, bitiminden itibaren Gençlik ve Spor Bakanı tarafından 3 aya kadar uzatılabilir. Söz konusu borçlar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı, faiz veya Yİ-ÜFE uygulanmadan tahsil edilir. Madde-13

Bir miktar revize edilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
MADDDE-1
Bazı alacakların ertelenmesi, alınmaması veya yapılandırılması
h Covid-19 Covid-19 Tarım satış kooperatifleri birliklerinin 1/6/2000 tarihli ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunun geçici 4 üncü maddesi uyarınca yeniden yapılandırılan ve yılda bir taksit olmak üzere ödenen Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kaynaklı kredi borçlarının 2020 yılına ait borç taksit ödemesi, faizsiz olarak 2021 yılına ertelenmiş, 2021 yılı dahil daha sonraki yıllarda ödenecek taksit tutarları da faizsiz olarak birer yıl ertelenmiştir. Madde-35 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
ı Covid-19 Covid-19 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununun 35 inci maddesinde düzenlenen yıllık aidat 2020 yılında alınmaz. Madde-27

Doğrudan alınmaması şeklinde revize edilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
i Covid-19 Covid-19 Vatandaşların TEDAŞ’a olan geçmiş dönem elektrik tüketiminden kaynaklanan borçlarına ilişkin yapılandırma imkanı sağlanarak tarımsal, ticari ve sınai faaliyetlerin canlandırılması hedeflenmektedir. Madde-12 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
MADDE-2
Süre uzatımı, toplantı erteleme ve uzaktan çalışma
a Covid-19 Covid-19 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında verilmiş olup 2020 yılı içinde geçerlilik süresi dolacak olan lisansların geçerlilik süresi bir yıl uzatılmıştır. Madde-36 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
b Covid-19 Covid-19 10/6/1946 tarihli ve 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun kapsamında ticaret gemilerine düzenlenen ve 11/3/2020 tarihi ile 31/7/2020 tarihi aralığında süresi dolan veya dolacak denize elverişlilik belgelerinin süresi, 1/8/2020 tarihine kadar uzatılır. Bu süreyi, bitiminden itibaren 3 aya kadar uzatmaya Ulaştırma ve Altyapı Bakanı yetkilidir. Madde-52 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
c Covid-19 Covid-19 4922 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında yapılacak denetlemeler 1/8/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süreyi 3 aya kadar uzatmaya Ulaştırma ve Altyapı Bakanı yetkilidir. YENİ Yayım Tarihi Yayım Tarihi
MADDE-2
Süre uzatımı, toplantı erteleme ve uzaktan çalışma
ç Covid-19 Covid-19 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre dernekler tarafından verilecek bildirim ve beyannameler ile dernek genel kurul toplantıları 31/7/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süre, 3 aya kadar İçişleri Bakanınca uzatılabilir. Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılır. Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder. Madde-24

Mevcut organların hukuki durumları da açıklanmıştır.

Yayım Tarihi 10 Mart 2020
d Covid-19 Covid-19 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamındaki genel kurul toplantıları 31/7/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süre, ilgili Bakan tarafından 3 aya kadar uzatılabilir.  Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılır. Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder. Madde-34

Mevcut organların hukuki durumları da açıklanmıştır.

Yayım Tarihi 10 Mart 2020
e Covid-19 Covid-19 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile 29/6/2004 tarihli ve 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu kapsamındaki genel kurul toplantıları 31/7/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süre, Tarım ve Orman Bakanınca 3 aya kadar uzatılabilir.  Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılır. Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder. Madde-32

Mevcut organların hukuki durumları da açıklanmıştır.

Yayım Tarihi 10 Mart 2020
f Covid-19 Covid-19 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 61 inci maddesi uyarınca 2020 yılı Mayıs ayı içinde yapılması gereken Birlik Genel Kurulu, bir sonraki yıl Genel Kurulu ile birlikte yapılır. YENİ Yayım Tarihi Yayım Tarihi
g Covid-19 Covid-19 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 33 üncü maddesine göre yapılması gereken seçimler 2020 yılında yapılmaz. YENİ Yayım Tarihi 10 Mart 2020
MADDE-2
Süre uzatımı, toplantı erteleme ve uzaktan çalışma
ğ Covid-19 Covid-19 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin Ar-Ge ve tasarım merkezleri dışında da yapılmasına; 26/06/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında Bölge sınırları içinde yürütülen faaliyetlerin Bölge dışında da yürütülmesine 11/3/2020 tarihinden itibaren 4 ay süreyle sınırlı olmak üzere, Sanayi ve Teknoloji Bakanı tarafından izin verilebilir. Bu süre, bitiminden itibaren Sanayi ve Teknoloji Bakanınca 3 aya kadar uzatılabilir. İzin verilmesi durumunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bilgilendirilmesi kaydıyla, 5746 sayılı Kanun ile 4691 sayılı Kanun kapsamındaki indirim, istisna, destek ve teşviklerden yararlanmaya devam edilir. Madde-30/31

Madde birleştirilmiş ve ana kanunlarda değişiklik yerine bu Kanunda düzenlenmesi tercih edilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
h Covid-19 Covid-19 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde öngörülen tespit 2020 yılı için 15 Temmuz 2020 tarihi esas alınarak gerçekleştirilir ve en geç 31 Temmuz 2020 tarihine kadar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına gönderilir. Aynı fıkranın (b) bendi uyarınca yapılacak tespit ise 15 Temmuz 2020 tarihi esas alınarak yapılır ve Eylül ayının ilk haftasında Resmi Gazetede yayımlanır. Bu süreleri 15 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. Madde-1 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
ı Covid-19 Covid-19 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle, anılan Kanun kapsamındaki toplu iş sözleşmesinin yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta ilişkin süreçler durdurulmuştur. Durdurulan süreçlere ilişkin anılan Kanunda yer alan süreler birinci cümledeki üç aylık durdurma süresi boyunca işlemez. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Cumhurbaşkanı, bu bentte yer alan üç aylık süreyi bitiminden itibaren üç aya kadar uzatmaya yetkilidir. YENİ Yayım Tarihi Yayım Tarihi
i Covid-19 Covid-19 Yapılacak satış, kira, trampa ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi işlemlerine ilişkin ihalelerin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ve bu ihalelere ilişkin dosyaların hazırlanması ve verilmesi, ilanı,  katılıma ilişkin belgelerin sunulması, tekliflerin hazırlanması, sunulması ve değerlendirilmesi, ihalenin karara bağlanması ve onaylanması, kesinleşen ihale kararlarının bildirilmesi ve sözleşmenin imzalanması gibi hususlarda sosyal izolasyona ve teknolojiye uygun düzenlemeler yapılması. Madde-10 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-3 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununu 4.Madde “İşletme belgesi bir işletmeye mahsus olmak üzere tüzel kişilere verilir. Bakanlıktan izin almak kaydıyla işletme belgesi acenta unvanından bağımsız olarak başka bir tüzel kişiliğe devredilebilir ve devir Bakanlık siciline işlendiği tarihte hüküm ifade eder. Devredilen işletme belgesinde yer alan acenta unvanı veya iltibasa yol açacak unvan on yıl içerisinde hiç bir seyahat acentasına kullandırılmaz. İşletme belgesini devreden tüzel kişiliğe üç yıl içerisinde yeniden işletme belgesi verilmez. Belge devrine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.” Madde-26 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-4 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu Ek Madde-45 Devlete ait üniversitelerin tıp fakülteleri ve diş hekimliği fakülteleri ile bunlara bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitülerin döner sermaye işletmesi birimlerinden, borç karşılama yüzdeleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek oranın altında kalanlara Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden kaynak aktarılabilir. YENİ Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-5 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu Geçici Madde-18 Yeni koronavirüs (Covid-19) salgını kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle;
a) Bakım merkezlerinde bakım hizmeti sunulabilmesi için ek 7 nci maddenin birinci fıkrasında yer alan gelir ölçütü ve ağır engellilik şartları,
b) Hizmet alımıyla bakım hizmeti sunulabilmesi için ek 10 uncu maddenin birinci fıkrasında yer alan gelir ölçütü şartı,
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle aranmaz. Cumhurbaşkanı bu süreyi bir yıla kadar uzatmaya yetkilidir.”
Madde-2 ve 3 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-6 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanu Geçici Madde-24 Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte iş sözleşmesi bulunmakla birlikte 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile 15/3/2020 tarihinden sonra 51 inci madde kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve bu Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilere, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamak kaydıyla ve 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere, bu süre içinde ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar, Fondan günlük 39,24 Türk Lirası nakdi ücret desteği verilir. Yapılan ödemelerden damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılamaz.
Birinci fıkra kapsamında ücretsiz izne ayrılarak nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde işverene, bu şekilde çalıştırılan her işçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere fiilin işlendiği tarihteki 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesince belirlenen aylık brüt asgari ücret tutarında Sosyal Güvenlik Kurumunca idari para cezası uygulanır ve ödenen nakdi ücret desteği ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
Bu madde kapsamında nakdi ücret desteğinden yararlananlardan 5510 sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına girmeyenler, aynı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve genel sağlık sigortasına ilişkin primleri Fondan karşılanır.
Bakanlık, nakdi ücret desteğine ilişkin ödeme usul ve esaslarını belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye yetkilidir.”
Madde-4

• Yanlış bilgi verenlerin cezası asgari ücrete endekslendi.
• Nakdi ücret desteğinin kimlere verileceğine ilişkin tanım netleştirildi.
• Bu desteği alanların genel sağlık sigortasının devam ettirileceği ve primlerin Fondan karşılanacağı hükmü eklendi.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-7 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanu Geçici Madde-25 Yeni koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilir. İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ve yersiz ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.” YENİ

• Kısa çalışma başvurularında uygunluk değerlendirmesine bakılmaksızın işveren beyanına göre ödemeler başlayacaktır.

Yayım Tarihi 29 Şubat 2020
Madde-8 4857 sayılı İş Kanunu Geçici Madde-10 Bu Kanunun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez.  Birinci fıkrada yer alan üç aylık süre içerisinde işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye geçerli sebebe dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez.  Bu madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilir.
Cumhurbaşkanı birinci fıkrada yer alan üç aylık süreyi altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.
Madde-5

• 3 aylık süre içerisinde tamemen veya kısmen ücretsiz izne çıkarılabileceği ve işçinin rızasının aranmayacağı hususu bu durumun işçiye gerçerli feshi sebebi vermeyeceği söylenerek zımnen maddeye eklendi.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-9 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu Ek Madde-7 Mücbir Sebep Deprem, yangın, sel gibi doğal afetler ile salgın hastalık veya Hazine ve Maliye Bakanlığı bilişim sistemlerinin herhangi bir nedenle çalışmaması gibi mücbir sebep hallerinde; veri, bilgi ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazına ilişkin yöntemler Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.
Mücbir sebep hallerinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı bilişim sistemleri üzerinden yürütülen işlemlerde yaşanabilecek gecikme nedeniyle ilgililere, gecikme faizi, gecikme zammı ve ceza gibi yaptırımlar uygulanmaz.”
YENİ Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-10 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Geçici Madde-12 30/9/2020 tarihine kadar bu Kanun kapsamında el konulan ve bulaşıcı salgın hastalıkla mücadele ile doğrudan ilgili tıbbi cihaz ve malzemeler, test materyali, plazma, etil alkol, izopropil alkol, gliserol, maske, eldiven, tulum, galoş, kolonya, dezenfektan, dezenfeksiyon cihazları, solunum cihazı, yoğun bakım malzemesi, ilaç, aşı, ilk yardım araç-gereçleri ve bunların üretiminde kullanılan cihaz ve malzemeler, delil olarak saklanmasına gerek bulunmaması halinde yeteri kadar numune alındıktan, bunun mümkün olmaması halinde her türlü ayırt edici özelliği tespit edildikten sonra, el koyan idare veya ilgili kamu kurumu tarafından soruşturma evresinde hâkim veya kovuşturma evresinde mahkemeden tahsisi talep edilebilir. Talep üzerine verilen kararlara karşı itiraz edilebilir. Hakim veya mahkemece tahsisi uygun bulunan eşyanın soruşturma veya kovuşturma sonunda iadesine karar verildiği takdirde eşyanın rayiç değerinden varsa gümrük vergileri ve para cezaları ayrıldıktan sonra kalan tutar, tahsis yapılan kurum tarafından eşya sahibine ödenir.
(2) Cumhurbaşkanı birinci fıkrada yer alan süreyi 3 aya kadar uzatmaya yetkilidir.”
Madde-41

El konulan ürünler tek tek sayılma yoluna gidilmiştir.

Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-11 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici Madde-13 (1) Sermaye şirketlerinde, 30/9/2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde yirmibeşinin dağıtımına karar verilebilir, geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemez, genel kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemez. Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait fonların, doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olduğu şirketler hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz. Bu fıkrada belirtilen süreleri üç ay uzatmaya ve kısaltmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.
(2) Genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kâr payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, 2019 yılı net dönem kârının yüzde yirmibeşini aşan kısma ilişkin ödemeler birinci fıkrada belirtilen sürenin sonuna kadar ertelenir.”
Madde-47 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-12 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 6.Madde Türkiye Varlık Fonu’nun konsolide mali tablolarının hazırlanaması esnasında özellikle Fon’a devredilen Şirketlerin yurtdışı iştiraklerinin raporlarının yurtdışından gelişlerinin  Ağustos başını bulabilmektedir. Bu da denetim raporunun gecikmesine sebep olmaktadır. Devlet Denetleme Kurumundan da gelen talep neticesinde Türkiye Varlık Fonu Türkiye Varlık Fonu Yönetim A.Ş. ve Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler ile alt Fonlarının sağlıklı bir biçimde denetlenmesinin sağlanabilmesi için tarihin Eylül olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Madde-20 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-13 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 8.Madde “Türkiye Varlık Fonunun, Şirketin, alt fonların ve Şirketin kurduğu şirketlerin, diğer şirketler üzerinde üçüncü kişilerle birlikte veya tek başlarına kontrolünü sağlayacak işlemlerinde, işlemlerin tarafları, onların doğrudan ve dolaylı ortakları, iştirakleri, bağlı ortaklıkları ile kontrol sağlanan şirketlere de bu işlemlerle sınırlı olmak üzere 6362 sayılı Kanunun 23 ilâ 27 nci maddeleri ile bu Kanun kapsamında yürürlüğe konan ilgili ikincil mevzuat uygulanmaz. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 202 nci maddesi; Türkiye Varlık Fonu, Şirket ile alt fonlar ve Şirketin kurduğu diğer şirketlere,  tek başlarına veya üçüncü kişilerle birlikte doğrudan ya da dolaylı olarak bunlar lehine üzerinde hakimiyet tesis edilen şirketlere ve bu hakimiyetin tesisine ilişkin işlemlerle sınırlı olmak üzere bu işlemlerin taraflarına, onların doğrudan ya da dolaylı ortaklarına, iştiraklerine ve bağlı ortaklıklarına uygulanmaz.” Madde-21 Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-14 Yürürlük a) 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç), (d), (e) ve (ğ) bentleri 10/3/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) 7 nci maddesi 29/2/2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
c) Diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yayım Tarihi Yayım Tarihi
Madde-15 Yürütme Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür. Yayım Tarihi Yayım Tarihi

 

Tax-IA Bulletin

No              : 2020-42

Tarih         : 13 Nisan 2020

Konu         : Vergide Hangi Süreler Durdu? Gecikme Zammı İşliyor mu?

 

Merhaba, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 18.03.2020 tarihinde salgına karşı (Korona virüs) açıklanan ekonomi paketinin özetini 2020-23 nolu sirkülerimiz ile sizlerle paylaşmıştık. Bunun dışında KDV, muhtasar ve SGK ertelemeleri, diğer ekonomik ve mali erteleme ve sağlanan kolaylıklar, kamu kurum ve kuruluşlarının aldıkları önlemler, tedarik zinciri, bilgi teknolojileri, kamu ihale süreçleri, özel hukukta mücbir sebebin etkileri gibi konuları etraflıca ele alıp size bilgi olarak sunmuştuk. Tüm bu çalışmalarımızı Covid Tax Force olarak linkimizde bulabilirsiniz. “Bilgi paylaştıkça değerleneceği için” çalışma sonuçlarımızı tüm toplumun faydasına olması amacıyla ücretsiz olarak web sayfamızda ve sosyal medya hesaplarımızda yayımlıyoruz.

Bu yazımızda ise bahsi geçen mali ertelemeler dışında vergiye ilişkin olarak özellikle devam eden vergi incelemeleri, uzlaşma işlemleri, rapor değerlendirme komisyonlarında devam eden süreçler, bu yıl uygulamaya yeni başlayan kanun yolundan vaz geçme, vergi ve cezaya karşı dava açma, pişmanlık başvurusu, izaha davet, ödeme, zamanaşımı, cebri tahsil konularına olan etkilerini soru & cevap şeklinde ele aldık.

En kısa süre içinde yüz yüze ve eskiden bildiğimiz şekilde gerçekten bir arada olduğumuz şekilde tekrar bir araya gelebilmek dileğiyle.

DETAYLAR

Şimdi ayrıntılara geçelim.

İlk olarak piyasada panik havası oluşmaması ve yargıda hak kayıpları oluşmaması için Cumhurbaşkanlığı Kararıyla icra işleri ertelenmiştir: 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İcra ve İflas Kanunu’nun 330 uncu maddesine dayanılarak yapılan düzenleme ile 30 Nisan 2020 tarihine kadar nafaka alacaklarına ilişkin olanlar hariç olmak üzere yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmişti.

Benzeri bir karar 6183 sayılı Kanun kapsamında amme alacakları için henüz alınmamış olup, vergi & sosyal güvenlik primleri dahil kamu borçlarının zamanında ödenmemesi durumunda takip işlemleri devam edecek, zamanında ödenmeyen vergiler için gecikme zammı tahakkuk edecektir.

Daha sonra ise 7226 sayılı Torba kanunla salgına karşı açıklanan çok önemli mali ve hukuksal düzenlemeler yapılmış ve 25.03.2020 tarihinde TBMM Genel Kurul’unda kabul edilen Kanun, 26.03.2020 tarih 31080 mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Kanununun geçici 1nci maddesinde yine yargı alanında hak kayıplarının önlenmesi için usul ve yargılama hukuku anlamında bazı düzenlemeler yapılmıştır.

        1. Bu konuda yapılan yasal düzenleme nedir? Ayrıntılarına bakabilir miyiz?

Yapılan yasal düzenlemeye göre maddede sayılan istisnalar hariç olmak üzere salgın hastalığın ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;

a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13 Mart 2020’den (bu tarih dâhil) itibaren 30 Nisan 2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durmuştur.

b) İkinci olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22 Mart 2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30 Nisan 2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durmuştur.

        2. Durma ne anlama geliyor, nasıl bir işlem yapılacak durduktan sonra?

Yukarıdaki hükmün devamına bakarsak, bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Fakat durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Tekrar etmek gerekirse bu süreler, dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreleri ifade etmektedir.

         3. Salgının devam etmesi halinde ne olacak, bu süreler kendiliğinden uzar mı?

Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazetede yayımlanacağı için tüm taraflar haberdar olacaktır.

         4. Peki bu durum vergi açısından nasıl bir hüküm ifade ediyor?

Vergi açısından baktığımızda hem 6183 sayılı Kanun ve hem de 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan cezada indirim talep etme, uzlaşma başvurusu, kanun yolundan vazgeçme süreleri ve dava açma süreleri gibi bir hakkın doğumu, kullanımı ve sona ermesine ilişkin sürelerin 30 Nisan 2020 tarihine kadar durduğunu görüyoruz. Fakat, yoklama, vergi incelemesi, rapor değerlendirme komisyonu işlemleri, ikmalen veya resen vergi tarhiyatı, ceza kesme, izaha davet açısından işlemler kendi hızında devam etmektedir. Ayrıca, mükelleflerin belli mücbir sebep halleri dışında bildirimler, beyanname verme, belge düzeni, defter tutma, değerleme, muhafaza ve ibraz, amortisman, ödeme vb ödev ve mükellefiyetleri devam etmektedir.

Keza, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında ise işlemler ve süreler 30 Nisan 2020 tarihine kadar durmuş bulunmaktadır. Bu konuya ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tüm teşkilatına 2020-2 sayılı Uygulama İç Genelgesiyle duyuru yapılmıştır.

        5. Ödenemeyen vergi borçları için cebri icra devam ediyor mu? Zamanında ödeyemediğimiz vergi borçlarımız için gecikme zammı ve ceza devam ediyor mu?

Bilindiği üzere 6183 sayılı Kanunun 51nci maddesine göre ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı (1947 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla değişen ibare) %1,6 oranında gecikme zammı tatbik olunur.

Gecikme zammı; Vergi Usul Kanununa göre uygulanan vergi ziyaı cezalarında bu madde uyarınca belirlenen oranda, mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan amme alacaklarında ise bu oranın yarısı ölçüsünde uygulanır. Bunların dışındaki ceza mahiyetinde olan amme alacaklarına gecikme zammı tatbik edilmez.

Yaptığımız duyuru, bülten ve bilgilendirme çalışmalarından faydalandığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. İçinden geçilen salgın süreci boyunca merak edilen konuları bizlere iletirseniz araştırıp bilgi notu, sirküler, bülten şeklinde size sunmaya devam etmek istiyoruz.

Salgının vergi borçları ve ödevler ile süreler ve yargısal hak karşısındaki durumuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin

 No             : 2020-41

Tarih         : 10 Nisan 2020

Konu         : (Covid 19) Yeni Torba Kanun Taslağı

Merhaba öncelikle sağlıklı günler dileriz.

COVID-19 salgınının önlenmesi ve etkilerinin azaltılması amacıyla ülkemizde ve dünya genelinde sosyal ve ekonomik hayata ilişkin birtakım tedbirler alınmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 18.03.2020 tarihinde salgına karşı (Korona virüs) açıklanan ekonomi paketinin özetini 2020-23 nolu sirkülerimiz ile sizlerle paylaşmıştık. Bu pakete dair önemli mali ve hukuksal düzenlemeleri de içeren 7226 sayılı Kanun, 25.03.2020 tarihinde TBMM Genel Kurul’unda kabul edilmiş olup, 26.03.2020 tarih 31080 mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Çok önemli düzenlemeler öngören bu Kanun ile ilgili olarak da 2020-31 sayılı bültenimiz ile Türkçe ve İngilizce olarak sizlere bilgi sunmuştuk.

Bu defa salgına ilişkin olarak ikinci önlem paketi olarak 62 maddelik bir Kanun Taslağı Meclise sevk edilmek üzere hazırlanmıştır. Kanun maddelerini ve gerekçelerini özetlediğimiz tablomuzu paylaşmak isteriz.

Bu Kanun Taslağında çok çeşitli kanunlarda sosyal izolasyonun sağlanması amacıyla alınan tedbirler, geçici istihdam güvencesi olarak ödenecek olan günlük 39,24TL ödenek verilmesi, yaşlı ve engelliler yardımlar yapılması, çok çeşitli kanunlarda öngörülen bildirim, toplantı, genel kurul gibi mükellefiyetlerin ertelenmesi konusunda ilgili Bakanlıklara yetki verilmesi, Ar-Ge, tasarım merkezleri ve teknokentler için bu yerlere gelmeden çalışılan dönemlerde de teşviklerden yararlanılmaya devam edilmesi, elektrik borçları, kredi yurtlar ödemeleri, bazı aidatların ödemelerinin ertelenmesi, çeşitli kamu arazilerinin kullanımlarına ilişkin bedellerin faizsiz olarak ertelenebilmesi, sermaye şirketleri için genel kurul tarihinin Mayıs ayı olarak belirlenmesi ve genel kurul yapmayan A.Ş. ve Ltd. Şti.’lere ceza verilmesi, 2019 yılı karlarının 2020 yılı sonuna kadar dağıtılamaması, öğretmenlere telafi çalışma yaptırılması, esnaf ve sanatkarların rahatlatılması için alınan ilave önlemler, et, süt ürünleri ve hızlı tüketim mallarına ilişkin ödemelerin 30 gün içinde yapılması, fahiş fiyat ve stokçuluğun düzenlenmesi, internet ve sosyal ağ sağlayıcıları ile ilgili toplam 35 Kanunda düzenleme yapılmaktadır.

Kanun Taslağı ile değişiklik yapılan Kanunlar şunlardır.

  1. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu
  2. 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununu
  3. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu
  4. 4857 sayılı İş Kanunu
  5. 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
  6. 5393 sayılı Belediye Kanunu
  7. 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu
  8. 6824 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun
  9. 351 sayılı Yükseköğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu
  10. 3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu
  11. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu
  12. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu
  13. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu
  14. 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasina Dair Kanun
  15. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu
  16. 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu
  17. 5253 sayılı Dernekler Kanunu
  18. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu
  19. 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu
  20. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu
  21. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu
  22. 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun
  23. 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
  24. 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu
  25. 6831 sayılı Orman Kanunu
  26. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu
  27. 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun
  28. 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu
  29. 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu
  30. 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu
  31. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
  32. 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun
  33. 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun
  34. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun
  35. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu

Kanunun ruhuna ve genel gerekçesine baktığımızda göze çarpan hususları ise şu şekilde özetleyebiliriz.

  • COVID-19 salgını nedeniyle müşterilerin şubelere gitmeksizin bankacılık hizmetlerine erişebilmesi ve bankalar ile uzaktan sözleşme ilişkinin kurulabilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, söz konusu düzenleme değişiklikleri ile muhtelif aksaklıkların giderilmesi ve uzaktan iletişim yöntemleri de dahil olmak üzere günün teknolojisine uygun yöntemlerle sözleşme ilişkisinin kurulabilmesine imkan sağlanması amaçlanmaktadır. Bu amaca matuf bazı kanunlarda düzenlemeler öngörülmektedir.
  • 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi gereğince ticaret gemilerinin tekne, makine, kazan, genel donanım, can kurtarma, yangından korunma ve yangın söndürme ve sair araç ve teferruatının yönetmeliği yılda en az bir defa denetleneceği, yolcu gemilerinden başka ticaret gemilerinin sualtı denetlemelerinin ise iki yılda bir yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu denetimler neticesinde de ticaret gemilerine denize elverişlilik belgesi düzenlenmektedir. Ancak yaşanan gelişmeler doğrultusunda söz konusu gemilerin denetimi idare açısından da gemi sahipleri açısından da güç bir hale gelmiştir. Yapılan düzenlemeyle, söz konusu denetimlerin gerçekleştirilmemesi ve süresi dolan denize elverişlilik belgesine ilişkin gemi sahiplerinin başvuru yapmamaları amacıyla söz konusu denize elverişlilik belgelerinin süresinin maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay süreyle uzatılması amaçlanmaktadır. Ayrıca söz konusu ticaret gemilerine yapılacak denetlemelerin süresinin yönetmelikle belirlenmesi amacıyla da düzenleme yapılmıştır.
  • Islah amaçlı yetiştirici birlikleri ve merkez birliklerinin genel kurul toplantılarına ilişkin usul ve esasların yer aldığı 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununda olağan toplantının dört yılda bir, mali toplantının iki yılda bir yapılması hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan birlikler genel kurul toplantısını dört yılda bir, mali toplantının ise iki yılda bir en geç Nisan ayının sonuna kadar yapılacağı ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise merkez birliklerinin en geç Ekim ayının sonuna kadar yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak, deprem, salgın hastalık, savaş hali gibi önceden öngörülmesi imkânı bulunmayan mücbir sebepler ortaya çıktığında, birliklerin Nisan ayının, merkez birliklerinin ise Ekim ayının sonuna kadarlık süre içinde genel kurul toplantılarını yapamamaları ihtimali bulunmakta ve ayrıca bu zaman zarfında süresi sona eren yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyelerinin görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin belirsizlikler ortaya çıkmaktadır. Kanuna eklenen maddeyle, bu belirsizliklerin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
  • Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının, Kurum, Birlik, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gönderilebilmesi ve gereğinin yerine getirilmesi ile kişiler tarafından 5651 sayılı Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması amacıyla ülkemizde temsilci bulundurması amaçlanmış ve Sosyal ağ sağlayıcıya düzenlenen madde kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde uygulanacak yaptırımlar düzenlenmiştir.
  • Şebekeler üstü hizmet veya OTT (Over The Top) olarak isimlendirilen uygulamalar yaygın olarak kullanılmakla birlikte, ilgili mevzuat çerçevesinde yetkilendirilen şirketlerle, yetkilendirmeye tabi olmadan yurtdışından benzer hizmet sunan bu şirketler arasındaki eşitsizliğin giderilmesi, halihazırda kullanım hakkı kapsamındaki yetkilendirmeler için süre belirlenmiş olmakla birlikte bildirim kapsamındaki yetkilendirmeler için herhangi bir süre belirlenmediği için buna ilişkin bir düzenleme yapılması, sektörün dijitalleşmesi ile abonelik sözleşmelerinin yalnızca kâğıt ortamında değil tüketici hak ve menfaatlerine uygun olarak elektronik ortamda da kurulabilmesinin ve feshinin sağlanması amaçlanmıştır.

Bültenlerimizden faydalandığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Sadece Türkçe/İngilizce aylık veya 10 günlük özetler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

Söz konusu Kanun Taslağıyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Şaban Küçük

 BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASLAĞI

Kanun Madde
No
Değiştirilen İlgili Kanun Eklenen / Değiştirilen
Madde
Değişikliğin Konusu & Kapsamı & Getiriliş Amacı
Madde-1 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Geçici Madde 16 30’uncu maddesinin öngörülen üye sayısı tespitlerinin ve bu kapsamda yapılacak toplantıların 2020 yılı için 15 Temmuz 2020 tarihi esas alınarak gerçekleştirilmesi düzenlenmektedir.   Bu kapsamda, her yıl Temmuz ayının ilk haftasında yayımlanan üye sayıları istatistiğinin 2020 yılı için Eylül ayının ilk haftasında Resmi Gazete’de yayımlanması da ayrıca düzenlenmiştir.
Madde-2 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununu Ek 10 uncu Madde Salgın hastalıklar, deprem, doğal afet gibi olağanüstü hallerde ve acil durumlarda, bu maddenin uygulanmasına ilişkin gelir ölçütleri dikkate alınmadan bakım hizmetlerine ihtiyaç duyan yaşlılara bakım hizmeti verilebilir ve bakım ücreti ödemesi yapılabilir.
Madde-3 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununu Ek 7 nci Madde “Salgın hastalıklar, deprem, doğal afet gibi olağanüstü hallerde ve acil durumlarda, bu maddenin uygulanmasına ilişkin gelir ölçütleri ve engellilik durumları dikkate alınmadan bakım hizmetlerine ihtiyaç duyanlara bakım hizmeti verilebilir ve bakım ücreti ve sosyal yardım ödemesi yapılabilir.”
Madde-4 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanu Geçici Madde 24 Kanunun geçici 10. maddesi çerçevesinde ücretsiz izne ayrılan işçilere ve 15/3/2020 tarihinden sonra işten çıkarılmış olup, Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden istifade edemeyen işçilere, 4857 sayılı İş Kanununun geçici 10 uncu maddesi çerçevesinde belirlenen fesih yasağı süresince Fondan her gün için 39,24 Türk Lirası nakdi ücret desteği verilir. Bu madde kapsamında verilecek nakdi ücret desteğinden yararlanma süresini altı ay süreyle uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. Şirketlere maliyeti yok.
Madde-5 4857 sayılı İş Kanunu Geçici Madde 10
Geçici İstihdam Güvencesi
Bu Kanun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin iş sözleşmesi, COVİD-19 salgın hastalık neticesinde kamu yararının gerektirmesi nedeni ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının ikinci bendinde gösterilen sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez. Birinci fıkra çerçevesinde fesih yasağı uygulanan hallerde işveren işçiyi ücretsiz izne ayırabilir.   Bu madde kapsamında belirlenen fesih yasağı süresini altı aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. Ücretsiz izin durumunda şirkete maliyeti yok.
Madde-6 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu Madde 8/A
Mücbir Sebepler
Mücbir sebepler sayılarak süre uzatımı verilmesi, sözleşmenin feshi gibi durumlar da dâhil olmak üzere Kanunda yer alan durumlara ilişkin mücbir sebep unsurunun hangi durumlarda geçerli olacağı da belirtilmiştir.
Madde-7 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu 74 ncü Madde Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı, trampası, üzerlerinde sınırlı ayni hak kurulması, kiraya verilmesi ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiraya verilmesi işlemlerine ilişkin esasların Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte belirlenmesi.  Belediyeden ve diğer idarelerden kiralanan yerlerle ilgili iştirakleri ilgilendirebilir.
Madde-8 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Ek Madde 7
Mücbir sebep hallerinde yapılacak işlemler
Hazine taşınmazlarına ilişkin olarak sözleşmeye istinaden ödenmesi gereken (satış, kira, ön izin, irtifak hakkı, kullanma izni, hasılat payı vb.) bedeller ile ecrimisil bedellerinin mücbir sebep halinin devamı süresince alınmaması, erteleme, indirim, taksitlendirme yapılması, bu işlemlere ilişkin faiz alınmaması veya yürürlükteki faiz oranından daha düşük faiz oranının uygulanması konularında düzenleme yapılması.
Madde-9 5393 sayılı Belediye Kanunu Ek Madde 4
Mücbir sebep hallerinde yapılacak işlemler
5393 sayılı Belediye Kanununa ek madde eklenerek küresel salgın olan COVID-19 virüsüne karşı belediye meclisinde, encümeninde veya ihtisas komisyonlarında çalışanlarının sağlını korumak için Kanunla toplantı yapılması zorunluluğuna ilişkin düzenleme yapılması amaçlanmaktadır.

*Aynı zamanda; salgın nedeniyle gelir kaybına uğrayan gerçek ve tüzel kişilerin ekonomik kayıplarını gidermek ve doğal afet ve salgın hastalık gibi durumlar süresince ekonomik açıdan zor duruma düşülmesini engellemek amacıyla maddede sayılan yükümlülüklerin ertelenmesine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.

Madde-10 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu Ek Madde 1 Yapılacak satış, kira, trampa ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi işlemlerine ilişkin ihalelerin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ve bu ihalelere ilişkin dosyaların hazırlanması ve verilmesi, ilanı,  katılıma ilişkin belgelerin sunulması, tekliflerin hazırlanması, sunulması ve değerlendirilmesi, ihalenin karara bağlanması ve onaylanması, kesinleşen ihale kararlarının bildirilmesi ve sözleşmenin imzalanması gibi hususlarda sosyal izolasyona ve teknolojiye uygun düzenlemeler yapılması.
Madde-11 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu *Gelişen enerji piyasası içerisinde EPDK’ya enerji üretim tesisi yapmak için başvuran fakat değişen enerji koşulları ve ekonomik koşullar neticesinde tesisi yapılabilme imkânları ortadan kalkan ancak 27/05/2017 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 21 inci maddeden o dönem için yapılmış olan harcamalar ve ilerlemeler nedeni ile vazgeçme kararı verememiş olan özellikle ithal kaynaklı yatırımcılara,  kendilerine ayrılan tahsisatların (iletim sistemi ve trafolarda ayrılan kapasiteler) kaldırılarak yerli ve yenilenebilir kaynaklara daha fazla imkan sağlamak adına bir kez daha sonlandırma hakkı verilmesi;
-ayrıca yerli kömürden elektrik üretilmesi amacı ile yapılan termik santral kurulum şartlı rodövans ihaleleri çerçevesinde yapılan ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Termik Santral kurulumu tamamlanmayan sözleşmeler ile 6446 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında özelleştirme ihalesi yapılan ve maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle devam eden yenilenebilir enerji kaynakları veya yerli kömüre dayalı elektrik üretim tesisi kurulması amacıyla yapılmış Devir Sözleşmeleri ve Elektrik Satış Anlaşmalarının feshedilebilmesine imkan tanınması amaçlanmaktadır.
Madde-12 6824 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Geçici Madde 3 Vatandaşların TEDAŞ’a olan geçmiş dönem elektrik tüketiminden kaynaklanan borçlarına ilişkin yapılandırma imkanı sağlanarak tarımsal, ticari ve sınai faaliyetlerin canlandırılması hedeflenmektedir.
Madde-13 351 sayılı Yükseköğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu Madde 16 Kredi borçlarında salgının mücbir sebep etkisi maddeye yansıtılmaktadır.
Madde-14 3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu Geçici Madde 13 “Olimpik sporculara yardım”
Madde-15 351 sayılı Yükseköğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu Öğrenci kredisi hesabında “TEFE” ibareleri “Yİ-ÜFE” uygulanacaktır.
Madde-16 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 76 ncı Madde Bireysel ya da ticari/ kurumsal tüm müşteriler ile fiziki bulunma zorunluluğuna gerek kalmadan sözleşme düzenlenebilme imkanı getirilmiştir.
Sözleşme süreci dijital olarak başlayıp, dijital olarak tamamlanabilecektir.
Madde-17 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu 24 ncü Madde Kredi kartı sözleşmelerinin bankalar ile müşteriler arasında uzaktan iletişim araçları vasıtasıyla
kurulabilmesine imkan tanınıyor.
Madde-18 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu 38 nci Madde Madde 18 ve 19’da, Finansal Kiralama, faktöring ve finansman şirketlerinin müşterileri ile arasındaki sözleşmelerin uzaktan iletişim araçları ile kurulabileceği,
fiziki belge ve imzanın (ıslak imzaya) yerine BDDK tarafından belirlediği yöntemlerin kabul edileceği belirtiliyor.
Madde-19 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu 39 nci Madde Üst Maddeye bakınız.
Madde-20 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasina Dair Kanun 6 ncı Madde Türkiye Varlık Fonu’nun konsolide mali tablolarının hazırlanması esnasında özellikle Fon’a devredilen Şirketlerin yurtdışı iştiraklerinin raporlarının yurtdışından gelişlerinin
Ağustos başını bulabilmektedir. Bu da denetim raporunun gecikmesine sebep olmaktadır. Devlet Denetleme Kurumundan da gelen talep neticesinde Türkiye Varlık Fonu Türkiye Varlık Fonu Yönetim A.Ş. ve Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler ile alt Fonlarının sağlıklı bir biçimde denetlenmesinin sağlanabilmesi için tarihin Eylül olarak değiştirilmesi gerekmektedir.
Madde-21 6471 Sayılı Kanun 8 nci Madde Türkiye Varlık Fonu Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş. alt fonlar ve bunlar tarafından kurulacak Şirketlere  6741 sayılı Kanun ile  çeşitli muafiyetler sağlanırken gözetilen şey Anayasa Mahkemesinin de kabul ettiği üzere bu Kanunla amaçlanan hedef ve beklentileri yerine getirirken yapacağı işlemlerde piyasa ekonomisinin gerektirdiği hız ve reaksiyon kabiliyetine sahip olmasıdır. Bu hız ve reaksiyona sahip olabilme işlemin tarafında 6362 sayılı muafiyetten yararlanması ile mümkün olacağından anılan muafiyet işlemle ilgili işlemin taraflarına da tanınmıştır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 195 vd. maddelerinde yer alan şirketler topluluğuna ilişkin hükümlerin getiriliş amacı ile Şirketin kurulması arasındaki bir bağlantı bulunmaması sebebiyle Türkiye Varlık Fonu ve Şirket ile alt fonlar ve Şirket tarafından kurulan diğer şirketlere uygulanmaması gerekmektedir. Keza Türkiye Varlık Fonu ve Şirket ile alt fonlar ve Şirket tarafından kurulan diğer şirketler tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak hakimiyet edinilen şirketlere ve bu hakimiyetin tesisine ilişkin işlemlerle sınırlı olmak üzere işlem taraflarına uygulanması 6741 sayılı Kanun ile sağlanan amaca uygun olacağından bu madde ilave edilmiştir.

Madde-22 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu 19 nci Madde Salgın hastalıkları da içeren mücbir sebep durumlarında diğer kamu kurumları ve kuruluşlarına hibe edilen malzemeleri de kapsaması.
Madde-23 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu 3 ncü Madde Salgın hastalıkları da içeren mücbir sebep durumlarında acil ihtiyaç kapsamındaki mal, hizmet ve yapım işlerine ilişkin tedariklerin ivedilikle gerçekleştirilebilmesi amaçlanmıştır.
Madde-24 5253 sayılı Dernekler Kanunu Ek Madde 3
Toplantı ve Bildirimlerin Ertelenmesi
Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar, ağır ekonomik bunalım veya olağanüstü hal ilan edilmesi gibi durumlarda derneklerin işleyişlerinde de çeşitli aksaklıklar yaşanmaktadır. Yine bu durumlarda derneklerin mevzuattan kaynaklı idareye vermek zorunlu oldukları bildirimlerin verilişinde ve genel kurullarının yapılışında gecikmelerin yaşandığı gözlenmektedir. Bu gecikmeler sebebiyle dernekler idari para cezaları ve hatta fesih edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadırlar.  Yapılan düzenleme ile derneklerin yukarıda belirtilen durumlarda ortaya çıkan mağduriyetlerinin önlenmesi amaçlanmaktadır.
Madde-25 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 50 nci Madde Ülkemizde güvenli elektronik imza kullanımının yaygın olmaması sebebiyle yıllık ortalama yapılan 7,5 milyon adres bildiriminin yalnızca 22 bin adedi güvenli elektronik imza ile yapılmaktadır. Bu nedenle yapılacak mevzuat değişikliği ile güvenli elektronik imzanın yanı sıra, kişilerin e-devlet kapısının sunduğu diğer kimlik doğrulama yöntemleri ile de adres beyanında bulunabilmelerinin önü açılarak salgının yayılımının azaltılmasına katkı sağlanması amaçlanmaktadır.
Madde-26 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu 4 ncü Madde “İşletme belgesi bir işletmeye mahsus olmak üzere tüzel kişilere verilir. İşletme belgesi acenta unvanından bağımsız olarak başka bir tüzel kişiliğe devredilebilir. Devir edilen acentanın unvanı veya iltibasa yol açacak bir unvan on yıl içerisinde başka bir seyahat acentasına kullandırılmaz ve devir eden tüzel kişiliğe üç yıl içerisinde yeniden işletme belgesi verilmez.”
Madde-27 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu 35 nci Madde Yıllık aidatın, Birliğin gerekçeli talebi ve Bakanlık tarafından uygun görülmesi halinde ilgili yıl için tahsilatının ertelenmesi, oranının azaltılması veya muafiyet sağlanması amaçlanmıştır.
Madde-28 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu 43 ncü Madde Öğretmenlerin izin haklarının düzenlendiği 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu hükmü, tüm öğretmenleri kapsamadığından bahsi geçen hususun aşağıda geçen 1739 sayılı Kanunda düzenlenmesi amaçlanmıştır.
Madde-29 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu Madde 50/A
Öğretmenlerin izin ve tatilleri
Rehberlik öğretmenlerinin öğrencilerin tercihlerine yardım etmeleri için yaz tatilinde görevlendirilebilmeleri amaçlanmıştır. Ülkemizde meydana gelen deprem, salgın hastalık ve elverişsiz hava koşulları gibi olağan dışı hallerde eğitim öğretim faaliyetlerine uzun süreli ara verilmesi gerekebilmektedir. Bu tür eğitim öğretime ara verilen durumlarda telafi amacıyla yapılacak eğitimlerin ders yılında tamamlanamaması durumunda yaz tatilinde eğitim öğretime devam edilebilmesi veya telafi eğitimi yapılabilmesi amaçlanmıştır. Yapılan görevlendirmelerle yüz yüze eğitim yapmayan öğretmenlerin yıllık izinlerini diğer memurlar gibi kullanması amaçlanmıştır.
Madde-30 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun 3 ncü Madde Ülkede meydana gelen deprem, sel, doğal afet, salgın hastalık gibi mücbir sebep sayılabilecek hallerin ortaya çıkması durumunda, bu Kanun çerçevesinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri dışında da yapılmasına Cumhurbaşkanı tarafından izin verilebilir. Bu süreçte Kanun çerçevesinde tanınan indirim, istisna, destek ve teşviklerin uygulanmasına devam edilir. Bakanlık uygulamaya ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir. Bu kapsamda teşvikten yararlanılması için Bakanlığın bilgilendirilmesi zorunludur. ARGE merkezlerindekiler de evden çalışabilecek.
Madde-31 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu Geçici 2 nci Madde Ülkede meydana gelen deprem, sel, doğal afet, salgın hastalık gibi mücbir sebep sayılabilecek hallerin ortaya çıkması durumunda, bu Kanun çerçevesinde bölge sınırları içinde yapılması zorunlu olan faaliyetlerin bölge dışında da yapılmasına Cumhurbaşkanı tarafından izin verilebilir. Bu süreçte Kanun çerçevesinde tanınan indirim, istisna, destek ve teşviklerin uygulanmasına devam edilir. Bakanlık uygulamaya ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir. Bu kapsamda teşvikten yararlanılması için Bakanlığın bilgilendirilmesi zorunludur.
Madde-32 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Madde 10/G
Mücbir sebeplerle genel kurul toplantılarının ertelenmesi
Genel kurul toplantılarının deprem, salgın hastalık, savaş hali gibi mücbir sebeplerin ortaya çıkması halinde Bakanlıkça ertelenebileceğine ve bu hususa yönelik usul ve esasların yine anılan Bakanlıkça belirleneceğine dair düzenleme öngörülmektedir.
Madde-33 6831 sayılı Orman Kanunu Geçici Madde 13
Geçici Madde 14
Yaşanan bu küresel felaket karşısında Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereğince kiraya verilen mesire yeri ve taşınmazlar ile Özel Şahıs ve Şirketler adına 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince Devlet ormanlarında verilen izinlerden turizm izinleri hariç olmak üzere diğer izinlerden 1/4/2020 tarihi ve 30/6/2020 (dahil) tarihi arasındaki dönemde her ne ad altında olursa olsun alınacak tüm bedellerin başvuru şartı aranmaksızın üç ay süreyle ertelenmesi ve bu alacaklara ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir gecikme zammı veya faizi uygulanmadan tahsil edilmesi.
Madde-34 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 45 nci Madde Kooperatiflerde olağan genel kurul toplantılarının her hesap devresi sonundan itibaren altı ay içinde yapılmasına ilişkin hüküm yer almaktadır. Ancak, deprem, salgın hastalık, savaş hali gibi önceden öngörülmesi imkânı bulunmayan mücbir sebepler ortaya çıktığında, kooperatif ve üst kuruluşlarının bu altı aylık süre içinde genel kurul toplantılarını yapamamaları ihtimali veya yapmalarının kamu menfaati açısından olumsuz sonuçları ortaya çıkabilecektir. Ayrıca, ertelenen genel kurullar nedeniyle görevi sona eren ancak yerlerine yenileri seçilemeyen kooperatiflerin icra organlarının yetki ve görevlerinin ne olacağı, erteleme süresi sonrasında genel kurulların hangi süre içinde ve ne şekilde yapılacağı gibi konularda ilgili Bakanlık tarafından düzenleme yapılması öngörülerek uygulamada boşluk bulunmaması ön görülmüştür.
Madde-35 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun Geçici Madde 8 Yapılan düzenlemeyle, üretimin ve üreticinin desteklenmesi adına tarım satış kooperatifleri birliklerinin 2020 yılında ödenecek DFİF borç tutarlarının ertelenmesi hedeflenmiştir.
Madde-36 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu 13 ncü Madde Düzenlemeyle verilen bu yetkiyle olağanüstü durumlarda lisans yenileme işlemi başlatılmaksızın mahallinde inceleme yapılmadan mevcut lisansların geçerlilik süresi bir yıl uzatılabilmesi imkânı getirilmiştir.
Madde-37 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu 13 ncü Madde Resmi ve özel kuruluşlarla yapılabilecek protokoller göz önüne alınarak, talep edilecek bilgi ve belgelerin Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanı (ESBİS) üzerinden elektronik ortamda temin edebileceği hususu eklenerek, bürokrasinin azaltılması, esnaf ve sanatkârların zaman ve masraf kaybının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Madde-38 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu 61 nci Madde Maddede yapılan değişiklikle esnaf ve sanatkârın yükünün hafifletilmesi amaçlanmıştır.
Madde-39 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu 68 nci Madde Maddede yapılan değişiklikle esnaf ve sanatkârın yükünün hafifletilmesi amaçlanmıştır.
Madde-40 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu 69 ncu Madde Maddede yapılan değişiklikle esnaf ve sanatkârın yükünün hafifletilmesi amaçlanmıştır.
Madde-41 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Ek Madde 1 Doğal afetler, salgın hastalık gibi olağanüstü durumlarda, 5607 sayılı Kanun çerçevesinde el konulan ancak tasfiyelik hale henüz gelmemiş olan ve olağanüstü durum ile doğrudan bağlantılı eşyanın bekletilmeyerek ilgili kamu kurumuna tahsisine imkan tanınmış, tahsis edilen eşyanın kovuşturma sonucunda iadesine karar verilmesi halinde ise, eşyanın rayiç bedelinden varsa gümrük vergileri ve para cezaları ayrıldıktan sonra kalan tutarın tahsis yapılan kamu kurumunca eşya sahibine ödenmesi hususu düzenlenmiştir.
Madde-42 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 40 Ticaret sicili işlemleri, 238 ticaret sicili müdürlüğü nezdinde yürütülmektedir. Bu minvalde, imza beyanı yükümlülüğünün daha kolay ve hızlı bir şekilde yerine getirilebilmesini teminen, ticaret sicili müdürlüklerinin yanı sıra noterlerde de imza beyanında bulunulmasına imkan tanınmaktadır. Diğer taraftan, tacirin ya da temsile yetkili kişinin Devlet veri tabanında imzasının bulunması halinde, ayrıca ticaret sicili müdürlüğüne gidilmesi gerekliliğini ortadan kaldıracak ve işlemlerin tamamen elektronik ortamda yürütülmesine imkân tanınması hedeflenmiştir.
Madde-43 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 399 Olağan genel kurul toplantılarının faaliyet dönemini izleyen beşinci ayın sonuna kadar yapılması öngörüldüğünden denetçinin seçimine ilişkin süre de uyum sağlanması amaçlanmıştır.
Madde-44 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 409 Anonim şirketlerin genel kurullarının faaliyet döneminin ilk beş ayı içerisinde yapılabilme imkânı getirilmiştir. Düzenleme ile genel kurul hazırlık işlemleri ile finansal tabloların ve denetim raporlarının hazırlanmasında ticaret şirketlerimize işlem yoğunluğunun yaşanmaması anlamında kolaylık sağlanması hedeflenmiştir.
Madde-45 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 562 Kanunda öngörülen sürede olağan genel kurulu toplantıya çağırmayan yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürleri hakkında idari para cezası öngörülmüştür.
Madde-46 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 617 Anonim şirketlerde olduğu gibi limitetd şirketlerde de genel kurullarının faaliyet döneminin ilk beş ayı içerisinde yapılabilme imkanı getirilmiştir.
Madde-47 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici Madde 13 (1)Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin pay sahibi olduğu şirketler hariç olmak üzere; sermaye şirketlerinin, 31/12/2020 tarihine kadar dağıtabilecekleri nakit kâr payı tutarı 2019 yılı net dönem kârının yüzde yirmi beşini aşamaz, genel kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemez.
(2) Genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kâr payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, 2019 yılı net dönem kârının yüzde yirmi beşini aşan kısma ilişkin ödemeler birinci fıkrada belirtilen sürenin sonuna kadar ertelenir.
Bu çerçevede, ihtiyatlılık politikası gereği olarak, şirket kaynaklarının nakit kâr dağıtımı yapılmak suretiyle azaltılmaması, şirketlerimizin mevcut öz kaynak yapılarının korunması ve ilave finansman ihtiyacının doğmaması amaçlanmıştır.
Madde-48 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Madde 7 Günümüz dünyasında, temel gıda maddelerinin tedarik sürecinin aksamaması hayati bir önem kazanmıştır. Bu nedenle, perakendeci ile tedarikçi ve üretici arasındaki ödeme ilişkilerinin üretimin devamlılığında aksaklıklara neden olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu kapsamda, maddede yapılan değişiklikle; perakende işletmelerin üretici ve tedarikçilerle arasındaki ödeme ilişkilerine dair mevcut düzenleme, tüm tarafların birbirleri arasındaki ödeme ilişkilerini de içerecek şekilde genişletilmiş, borçlunun büyük ölçekli işletme olduğu durumlarda, üretim tarihinden itibaren otuz gün içinde bozulabilen hızlı tüketim malları ile birlikte et ve süt ürünleri için de ödeme süresinin otuz günü aşmaması kuralı getirilmiş ve otuz günlük ödeme süresinde alıcının küçük ölçekte olması kuralı kaldırılmıştır. Halk Ekmek etkilenebilir.
Madde-49 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Madde 18 Yapılan düzenlemelere uymayanlar hakkında, işlenen fiilin ağırlığına göre idari yaptırım uygulanabilmesine ve bu yetkinin merkez veya taşra birimleri tarafından da kullanılabilmesine imkân sağlanmıştır.
Madde-50 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Ek Madde 1- Fahiş fiyat
Ek Madde 2- Stokçuluk
Piyasanın olağan akışını bozarak piyasa aksaklıklarına sebep olan ve kamunun genel menfaatine uygun olmayan haksız ve rekabeti bozucu faaliyetlere yönelik idari ve hukuki tedbirlerin ivedilikle uygulamaya konulması için ilave yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur.
Madde-51 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun 3 ncü Madde Ticaret gemilerinin tekne, makine, kazan, genel donanım, can kurtarma, yangından korunma ve yangın söndürme ve sair araç ve teferruatının sörveyi ile su altı sörveylerinin süresinin kanun yerine yönetmelikle düzenlenmesi amaçlanmıştır.
Madde-52 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun Geçici Madde 4 Yaşanan gelişmeler doğrultusunda denize elverişlilik belgesi düzenlenmesi amacıyla denetlenmesi gereken ticaret gemilerinin denetimi idare açısından da
gemi sahipleri açısından da güç bir hale gelmiştir. Belgesi bulunmayan gemilere Liman Çıkış Belgesi de verilememekte ve söz konusu gemiler ticaret yapamamaktadırlar. Söz konusu denetimlerin gerçekleştirilmemesi ve süresi dolan denize elverişlilik belgesine ilişkin gemi sahiplerinin başvuru yapmamaları amacıyla denize elverişlilik belgelerinin süresinin maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay süreyle uzatılması amaçlanmaktadır.
Madde-53 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun 2 nci Madde Kullanıcıların, internet ortamında sosyal etkileşim amacıyla metin, görüntü, ses, konum gibi içerik, bilgi veya veriyi oluşturmalarına, paylaşmalarına veya görüntülemelerine olanak sağlayan gerçek veya tüzel kişiler, sosyal ağ sağlayıcı olarak tanımlanmıştır.
Madde-54 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun 3 ncü Madde Verilen idari para cezalarının muhatabının yurt dışında bulunması halinde, tebligat aşamasında yaşanan sorunların çözülmesi amacıyla Kanunun ruhuna da uygun olacak şekilde tebligatın nasıl yapılacağına ilişkin özel bir usul getirilmiştir.
Madde-55 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun 5 nci Madde Yer sağlayıcının yükümlülüklerine açıklık getirilmekte ve yer sağlayıcının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin tespiti amacıyla denetlenmesi.
Madde-56 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun Ek Madde 4 Sosyal medyada yer alan hukuka aykırı içeriğin kaldırılması veya içeriğe erişimin engellenmesi
hususunda içerik veya yer sağlayıcılar bakımından ilave bazı düzenlemeler yapılması.Hukuka aykırılığı hâkim veya mahkeme kararı ile tespit edilen içerik, sosyal ağ sağlayıcıya bildirilebilir. Bildirime rağmen 24 saat içinde içeriği çıkarmayan veya içeriğe erişimi engellemeyen sosyal ağ sağlayıcı, doğan zararların tazmin edilmesinden sorumludur düzenlemesi ile yargı merci tarafından hukuka aykırılığı tespit edilen içeriklerden sosyal ağ sağlayıcının da sorumlu tutulması öngörülmüştür.
Madde-57 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu 3 ncü Madde Şebekeler üstü hizmet veya OTT (Over The Top) olarak isimlendirilen
uygulamanın tanımlanması
Madde-58 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu 9 uncu Madde Türkiye’deki herhangi bir mevzuata tabi tutulmadan sunulan ve Şebekeler Üstü Hizmetler (OTT –OverThe Top- Şebekeler Üstü) olarak da ifade edilebilen bazı hizmetler, bildirimle yetkilendirme ve kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirme, elektronik haberleşme altyapılarının da Kuruma veya Kurumun göstereceği kuruluşa devri gibi teknik konularda düzenleme yapılmaktadır.
Madde-59 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu 49 uncu Madde Sektörün dijitalleşmesi ile abonelik sözleşmelerinin yalnızca kâğıt ortamında değil tüketici hak ve menfaatlerine uygun olarak elektronik ortamda da kurulabilmesinin sağlanması için bu Kanunun 49 uncu maddesi ikinci fıkrasında yer alan “abonelik sözleşmesi imzalanırken” ifadesinin “abonelik sözleşmesi yapılırken” olarak değiştirilmektedir.
Madde-60 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu 50 nci Madde Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartlarının açık anahtar altyapısı teknolojisini kabiliyeti ile mühürlenecek dijital belgelerin bütünlüğü, inkâr edilmezliği ve kimlik tanıması garanti altına alınabilecektir. Dördüncü fıkra değişikliğine ilişkin olarak; abonelik sözleşmesinin feshinde yazılılık şartı kaldırılmaktadır.
Madde-61 Bu Kanun Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde-62 Bu Kanun Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

 

Tax-IA Bulletin

2020-40

Tarih     : 10 Nisan 2020

Konu    : Bankacılık Hizmetlerinden Alınacak Ücretlerde Önemli Sınırlamalar

Finansal tüketicilerden alınacak faiz veya kâr payı dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna dayanılarak düzenlenmektedir. TCMB’nin Şubat ve Mart 2020’de yaptığı düzenlemeler ile bu konuda uygulama birliğinin sağlanması ve aşırı ücretlendirmenin önlenmesi ve belirli sınırlar içerisine alınması amaçlanmıştı. Bu konuda yapılan düzenlemeleri 2020-22 sayılı bültenimizle sizlere duyurmuştuk.

Bu kapsamda, TCMB tarafından 29.03.2020 tarihli ve 31083 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/4)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2020/4 sayılı Tebliğde bazı değişiklikler yapılmıştır.

Söz konusu değişiklikler daha çok uygulamaya yönelik açık olmayan hususların netliğe kavuşturulması amacıyla düzenlenmiştir ve 1 Nisan 2020’den itibaren geçerli olacaktır. Söz konusu düzenlemeleri sırasıyla ele alalım.

  • Mali kuruluşlar kapsam dışı bırakılmıştır. Başka bir deyişle; Tebliğ, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 3.maddesinde banka olarak tanımlanan mevduat ve katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aşağıda sayılan istisnalar hariç olmak üzere Türkiye’de yerleşik kişilerden alabilecekleri ücretleri düzenlemektedir.
    • Diğer Bankalar,
    • 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 3.maddesinde tanımlanan şirketler,
    • Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı:2020/7)’in 4.maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde tanımlanan finansal tüketiciler ile gerçekleştirdiği işlemlerden alınanlar.
  • Kıyı bankacılığı yapan bankalar ve bankaların yurtdışı şube/ATM gibi operasyonları üzerinden yapılan işlemler de Tebliğ hükümlerinden istisna tutulmuştur.
  • Takasbank, Eximbank ve TMSF bünyesinde yer alan bankalar ile TCMB üzerinden kullandırılan reeskont ve avans işlemleri de Tebliğ hükümlerinin kapsamı dışına çıkarılmıştır.
  • Azami üye işyeri ücretine temel teşkil eden “referans oranı”:  32-45 gün vadeli olarak açılan Türk lirası cinsi tüm mevduat türlerine bankaların uyguladıkları ağırlıklı ortalama akım faiz oranı üzerinden hesaplanan, en son ilan edilen referans orandan aşağı ya da yukarı yönde %5’ten fazla değişmesi halinde güncellenen ve TCMB’ce her ayın sondan beşinci iş günü ilan edilen oran olarak tanımlanmıştır.
  • Finansal tüketicilerin bilgilendirilmesine ilişkin kapsamlı bir düzenleme getirilmiştir.

Özetle;

    • Bankalar, ticari müşterilerden alınabilecek ücretlere ilişkin azami tarife ve diğer güncel bilgileri internet sitelerinde ilan etmekle yükümlüdürler.
    • Bankaların ticari müşterilerle yapılacak sözleşmelerde, sözleşme kapsamında sunulacak ürün ve hizmetler karşılığında tahsil edilecek ücret kalemlerinin adı ve tanımı ile azami ve varsa asgari tarifesini içerecek şekilde bilgilendirme formu hazırlama yükümlülüğü vardır. Bilgilendirme formunun yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığı ile müşteriye iletilmesi zorunlu hale getirilmiştir.
    • Bankalarca bir ürün veya hizmetin sunulmasından önce ticari müşteriye tahsil edilecek ücret tutarına ilişkin bilgi verilmesi şartı getirilmiştir. İşlem fişi üzerinde ücret bilgisinin de açıkça yer alması gerekmektedir.
    • Bankalarda hesabı bulunmayan ticari müşterilerce gerçekleştirilen işlemlerde, ücrete ilişkin bilgilendirmenin, işlemin yapıldığı kanala uygun bir şekilde işlem anında yapılması zorunluluğu getirilmiştir.
    • Bankalar ticari müşterilerin onayını almaksızın yaptığı bildirimlerden ücret alamayacaklardır.
    • Müşterilerin bilgilendirilme yükümlülüğünün ispatı bankalara aittir.
  • Ücretlerde artış yapılabilmesi, artış uygulanmaya başlanmadan en az iki iş günü önce ticari müşteriye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı yoluyla bildirime bağlıdır. Ücretlerde yapılan artırımlar geçmiş döneme uygulanamayacaktır.
  • Daha önce kredi tahsis ücretlerinin tahsis edilen kredi limitinin on binde yirmi beşini geçemeyeceği kuralı getirilmişti. Yeni düzenleme ile kredi tahsis ücretlerinin, akreditif ve banka kabul ve avali dâhil dış ticaret kapsamında yer alan tüm gayri nakdi krediler ve ticari kredi kartları da dâhil olmak üzere kredi riski oluşturabilecek tüm kredi limitlerine karşılık alınması uygulaması getirilmiştir. Kredi tahsis ücretinin ticari müşteriye tanınan kredi riski oluşturabilecek tüm kredi limitleri üzerinden hesaplanacağı hususu hükme bağlanmıştır. Yapılan düzenleme ile ayrıca on binde yirmi beş azami kredi tahsis ücretinin yıllık olduğu belirtilerek bir yıldan uzun süreli limit tahsislerinde de yıllık olarak alınacağı konusu netleştirilmiştir.
  • Nakdi krediler için, kredi kullandırım ücreti alınabileceği ve kredi miktarının yüzde birini geçemeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu ücret peşin veya dönemsel olarak tahsil edilebilir. Bu tutar gayri-nakdi krediler için alınamaz.
  • Ticari müşterilerin açtıkları mevduat, katılım fonu hesaplarına ek olarak kıymetli maden depo hesaplarından da hesap işletim ücreti alınamayacağı konusu açıklığa kavuşturulmuştur.
  • EFT/Havale ücretleri ile ilgili olarak, aynı gün içerisinde aynı hesaba, isme veya karta aynı hesaptan, isimden veya karttan ayrı ayrı yapılan para transferi işlemlerinde, alınacak ücretin hangi sınır dilimine tekabül edeceğinin, Bankalarca transfer edilen toplam tutar üzerinden belirlenmesi gerekir. Ayrıca bu tür işlemlerden, alt sınır dilimi kapsamında ücretlendirilen işlemler için alınan ücretler, toplam tutarın üst sınır dilimine girmesi nedeniyle alınabilecek ilave ücretler belirlenirken dikkate alınacaktır.

Bu ve benzeri konularla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla, katkıları için sayın Zeynel Abidin Avcı’ya teşekkürler.

Tax-IA Bülten

Bülten no : 2020-39

Tarih : 9 Nisan 2020

Konu : COVID-19 Salgınının Ar-Ge Sektörüne Etkileri ve Açıklanan Destek Programları

Merhaba,

Dünyada ve ülkemizde yaşanan COVID-19 salgınını nedeni ile çok hızlı gelişen araştırma-ürün geliştirme, kapasite oluşturma ve olumsuz sosyal etkilenmenin azaltılması ihtiyaçlarına istinaden kamu müdahalesi kapsamında yeni destek alan tanımlamaları yapılmıştır. Farklı kurumların açtığı destek programlarına olan etkilerini incelediğimiz bu bültenimizde sizlere konuyla ilgili detaylı bilgiler sunuyor olacağız.

COVID-19’un etkilerini belli konular çerçevesinde aşağıdaki başlıklarla inceledik.

  • Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde Uzaktan Çalışma, Destek ve Teşvikler
  • Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde Kısa Çalışma Ödeneği
  • Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin Kısa Çalışma Ödeneği Süresince Durumu
  • 1507-KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı COVID-19 İle Mücadele Çağrısı
  • ISTKA- COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı
  • Salgından Korunmak Üzere Alınan Tedbirler Kapsamında Üretilecek Ürünlere KOSGEB Desteği
  • Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Proje Çağrısı
  1. Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde Uzaktan Çalışma, Destek ve Teşvikler

 Daha önce 2020-27 sirkülerimizde değindiğimiz Teknokent ve Ar-Ge & Tasarım Merkezi personeline Yönelik Kolaylaştırma: Evden çalışma imkânı getirilen teşvikli personel hakkında daha önce yapılan duyuru ile Teknoparklarda, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde çalışanlar için Nisan 2020 sonuna kadar bu merkezlere gelmeksizin yaptıkları çalışmalar için de teşviklerden yararlanma imkânı TBMM’ne sunulan Torba Kanun Tasarısı ile yıl sonuna kadar uzatılma imkanı bulmaktadır.

3 Bakanlık tarafından yapılan ortak duyuru ile bu şekilde evde çalışması uygun görülen personelin Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bildirilmesi yeterli görülmüş olup, bu çalışanlar 5746 ve 4691 sayılı Kanunlarla öngörülen teşviklerden yararlanmaya devam edeceklerdir.

Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin[1] Desteklenmesi kapsamında TBMM’de halihazırda görüşülmekte olan “Torba Kanun Tasarısı” nın 30 ve 31’inci maddeleri aşağıda belirtilmiştir.

[1] Türkiye’de mevcut Ar-Ge ve Tasarım merkezi sayıları Ar-Ge Merkezi : 1239 , Tasarım Merkezi : 371 adettir.

          MADDE 30- 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 ncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

 “(13) Ülkede meydana gelen deprem, sel, doğal afet, salgın hastalık gibi mücbir sebep sayılabilecek hallerin ortaya çıkması durumunda, bu Kanun çerçevesinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri dışında da yapılmasına Cumhurbaşkanı tarafından izin verilebilir. Bu süreçte Kanun çerçevesinde tanınan indirim, istisna, destek ve teşviklerin uygulanmasına devam edilir. Bakanlık uygulamaya ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir. Bu kapsamda teşvikten yararlanılması için Bakanlığın bilgilendirilmesi zorunludur.”

           MADDE 31- 26/06/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu geçici 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere, aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

 “Ülkede meydana gelen deprem, sel, doğal afet, salgın hastalık gibi mücbir sebep sayılabilecek hallerin ortaya çıkması durumunda, bu Kanun çerçevesinde bölge sınırları içinde yapılması zorunlu olan faaliyetlerin bölge dışında da yapılmasına Cumhurbaşkanı tarafından izin verilebilir. Bu süreçte Kanun çerçevesinde tanınan indirim, istisna, destek ve teşviklerin uygulanmasına devam edilir. Bakanlık uygulamaya ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir. Bu kapsamda teşvikten yararlanılması için Bakanlığın bilgilendirilmesi zorunludur.”

  1. Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde Kısa Çalışma Ödeneği Uygulaması

COVID-19 salgını ile ilgili İŞKUR firmalara kısa çalışma ödeneği başvurusu yapmalarının önünü açmıştır.

Fakat Ar-Ge ve Tasarım Merkezinde çalışan personel için Kısa Çalışma Ödeneğine başvurulduğu takdirde, İŞKUR tarafından yapılan “Kısa Çalışma Ödeneğine” ait sürelerin SGK bildiriminde, eksik gün sebebi olarak “18-Kısa çalışma ödeneği” seçildiğinden, Ar-Ge Merkezleri için 15, Tasarım Merkezleri içinse 10 olarak belirlenen asgari tam zaman eşdeğer personel sayısı koşulunun sağlanamaması durumu ile karşılaşmanız muhtemeldir.

Kısa çalışma ödeneğinden faydalanacak Ar-Ge ve Tasarım merkezleri asgari Tam zaman eşdeğer sayısının altına düşmeleri durumunda şartın tekrar sağlandığı aya kadar 5746 teşviklerinden faydalanmaması gerekir.

Ayrıca kısa çalışma ödeneğinden faydalanacağınız personel ve tarihler için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü’ne dilekçe ile bildiri yapmanız gerekmektedir. Aynı zamanda tam zamanlı çalışma düzenine geçildiğinde faaliyetlerinize devam edeceğinizi de dilekçe ile bildirmeniz gerekmektedir.
Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin Kısa Çalışma Ödeneğine başvuru sırasında bu hususu dikkate almanız yararınıza olacaktır.

  1. ISTKA- COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı

İstanbul Kalkınma Ajansı, COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı için ilana çıkmış bulunmaktadır. İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı için tahsis edilen kaynak ve son başvuru tarihi aşağıda yer almaktadır.

PROGRAMIN GENEL HEDEFİ

COVID-19 salgın riski ile mücadeleye katkı sağlayacak ve salgının etkilerinin azaltılmasına yönelik acil çözüm sunan projelerin desteklenmesi

PROGRAMIN ÖNCELİKLERİ

 Öncelik 1: Virüsün yayılımının önlenmesi ve kontrol altına alınması :

Başta en yüksek risk grubunda sayılan yaşlılar, kronik rahatsızlığı olanlar, bakıma muhtaç bireyler ve engelliler gibi salgından korunması gereken toplumsal kesimler olmak üzere, COVID-19 virüsünün yayılımının önlenmesine yönelik kritik öneme sahip “sosyal mesafeyi koruma” ve “evde kalma” tedbirlerinin sürdürülebilir bir şekilde uygulanmasının sağlanması; sosyal izolasyona bağlı olarak yaşanabilecek sorunlara yönelik psiko-sosyal destek sağlanması ile salgın hakkında bilgilendirici, farkındalık artırıcı, yönlendirici ve bilgi kirliliğini önleyici faaliyetler içeren projeler desteklenecektir.

Öncelik 2: Halk sağlığı için acil hazırlık ve müdahale çalışmaları :

COVID-19 salgınına karşı önleyici ve koruyucu tedbirler kapsamında acil ihtiyaç duyulan ürün, hizmet ve organizasyonların geliştirilerek uygulanması desteklenecektir.

Öncelik 3: Salgının ülke ve bölge ekonomisine negatif etkilerinin azaltılmasına yönelik yenilikçi uygulamalar geliştirilmesi :

Salgın nedeniyle ekonomik faaliyetlerin yürütülmesinde hâlihazırda yaşanan ve önümüzdeki dönemde ortaya çıkabilecek aksaklıkların giderilmesine yönelik çözümler sunan projeler desteklenecektir.

PROGRAMIN TOPLAM BÜTÇESİ

51.000.000 TL

PROJELERE SAĞLANACAK ASGARİ VE AZAMİ DESTEK MİKTARI

Asgari Tutar: 200.000 TL

Azami Tutar: 2.000.000 TL

Kâr Amacı Gütmeyen Kurum/Kuruluşlar için destek, projenin toplam uygun maliyetinin %25’inden az olamaz ve %100’ünü aşamaz. Kâr Amacı Güden İşletmeler için destek, projenin toplam uygun maliyetinin %25’inden az ve %50’sinden fazla olamaz.

PROJE SÜRESİ

Asgari 1 ay, azami 3 aydır

Söz konusu programın başvuru detaylarına ilişkin bilgiye aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Programın Adı COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı
Program Referans No TR10/20/COVID
Programın Toplam Bütçesi 51.000.000 TL
Proje Başına Asgari-Azami Destek Tutarları Asgari Tutar:  200.000 TL

Azami Tutar: 2.000.000 TL

Azami Destek Oranı Kâr Amacı Gütmeyen Kurum/Kuruluşlar için: %100

Kâr Amacı Güden İşletmeler için: %50

Asgari-Azami Proje Uygulama Süresi 1 ay -3 ay
Son Başvuru Tarihi ve Saati* 30/04/2020 17:00

* Son başvuru tarihi 30/04/2020 olarak belirlenmiş olmakla birlikte Başvuru Sahipleri son başvuru tarihini beklemeden Ajansa proje başvurusunda bulunabilir. Proje başvurusunun KAYS üzerinden yapılmasından itibaren en geç 5 iş günü içerisinde (saat 17:00) KAYS tarafından üretilen taahhütnamenin e-imza ile imzalanması veya ıslak imzalı çıktısının taranarak covid@istka.org.tr e-posta adresine iletilerek en geç 5 iş günü içerisinde posta yolu ile Ajansa ulaştırılması gerekmektedir.

Başvuru Rehberi İçin Tıklayınız :  İSTKA/2020/COVID

  1. Koronavirüs (COVİD-19) Salgınından Korunmak Üzere Alınan Tedbirler Kapsamında Üretilecek Ürünlere KOSGEB Desteği

KOBİ Teknoyatırım Destek Programı kapsamında aşağıdaki listenin Uygulama Esaslarında düzenlenen Cari İşlemler Hesabına Katkı Sağlayacak Ürünler Listesine eklenmesi ve listede yer alan ürünler ve HS6/GTİP Kodu bilgilerine göre  destek başvurusu yapılmasına imkan verilmektedir.

Orta – yüksek ve yüksek teknoloji alanında yer alan ve cari işlemler hesabına katkı sağlayacak ürünlerin yerli sanayi tarafından üretimini ve ticarileştirilmesini sağlamak amacıyla yapılan başvurularda desteklerin üst limiti geri ödemeli 4.200.000 (dörtmilyonikiyüzbin) TL ve geri ödemesiz 1.800.000 (birmilyonsekizyüzbin) TL olmak üzere toplam 6.000.000 (altımilyon) TL’dir.

BAŞVURU ŞARTLARI:

Koronavirüs (COVİD-19) Salgınından Korunmak Üzere Alınan Tedbirler Kapsamında Üretilecek Ürünler için;

  1. a) Yatırım projesi bütçesinin 10.000.000 (on milyon) TL’yi geçmemesi,
  2. b) Başvuru sahibi işletmenin paydaş ile başvuruda bulunması,
  3. c) Listede yer alan ürünler Koronavirüs (COVİD-19) salgınından korunmak üzere alınan tedbirler kapsamında üretilmek üzere projelendirilmesi esastır.

DESTEKLENECEK PROJE GİDERLERİ VE DESTEK ORANLARI:

Bu destek programı kapsamında uygulanacak destek oranı %60 olup; destek tutarının %70’i geri ödemeli ve %30’u geri ödemesiz olarak verilir.

Destek Kalemleri Destek Oranları
a)Makine-teçhizat desteği* %30 Geri ödemesiz + %70 Geri Ödemeli
b)Üretim hattı tasarım giderleri desteği %30 Geri ödemesiz + %70 Geri Ödemeli
c)Yazılım giderleri desteği* %30 Geri ödemesiz + %70 Geri Ödemeli
ç)Personel gideri desteği %100 Geri ödemesiz
d)Eğitim ve danışmanlık desteği %30 Geri ödemesiz + %70 Geri Ödemeli
e)Tanıtım ve pazarlama giderleri desteği %30 Geri ödemesiz + %70 Geri Ödemeli

*Yerli malı belgesi kapsamında alınması durumunda geri ödemesiz destek oranına  %15 ilave edilerek %45 olarak uygulanır. Geri ödemeli destek oranından aynı oran azaltılarak %55 olarak uygulanır.

Koronavirüs (COVİD-19) salgınından korunmak üzere alınan tedbirler kapsamında üretilecek ürünler;

Ürünler* HS6/GTİP Kodu HS6/GTİP Tanımı
Dezenfektanlar

 

290512 Propan1ol (propil alkol) ve propan2ol (izopropil alkol)
340290 Diğer yıkama, temizleme müstahzarları
380894 Dezenfekte ediciler
Kolonya 303300900011 Kolonyolar
Koruyucu Elbise

 

 

 

621132 Erkek/erkek çocuk için diğer giyim eşyası; pamuktan
621133 Erkek/erkek çocuk için diğer giyim eşyası; sentetik/suni lifden
621142 Kadın/kız çocuk için diğer giyim eşyası; pamuktan
621143 Kadın/kız çocuk için diğer giyim eşyası; sentetik/suni lifden
621149 Kadın/kız çocuk için diğer giyim eşyası; dokunabilir diğer  maddeden
Koruyucu Gözlük 900490 Diğer gözlükler
Maske 630790981011 Tıbbi maskeler (bir kullanımlık); dokunmamış mensucattan; örme veya kroşe
HARİÇ
Eldiven 401511000000 Cerrahide kullanılan eldiven (sertleştirilmemiş vulkanize kauçuktan)
Ventilatör** 901920 Ozonoterapi, oksijenoterapi, /diğer terapi cihazları ve aksam, parçaları

* Listede yer alan ürünler Koronavirüs (COVİD-19) salgınından korunmak üzere alınan tedbirler kapsamında üretilmek üzere projelendirilmelidir.

**Cari İşlemler Hesabına Katkı Sağlayacak Ürün Listesinde yer alan Tıbbı Cihaz Ürün Listesi kapsamında projelendirilebilir.

Not: Koronavirüs (Covid-19) salgını etkilerinin ortadan kalktığına ilişkin ilgili merci tarafından yapılacak kamuoyu duyurusuna kadar desteklenecektir.

  1. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) proje çağrısı

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Mart ayında 4 farklı başlıkta proje çağrısı yayınlamıştır.

Çağrı konu ve amaçları aşağıdaki gibi olup çağrı detaylarına linkten ulaşabilirsiniz. (https://tbys.tuseb.gov.tr/#/aktifcagrilistesidispanel)

A. İLAÇ GELİŞTİRME ALANINDA UYGULAMALI PROJE İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

Proje Başvuru Başlangıç/Bitiş  Tarihi : 13.03.2020 /17.04.2020

Çağrı Amacı : Türkiye ilaç harcamalarının önemli bir kısmını teşkil eden ve önümüzdeki yıllarda payının gittikçe artması beklenen peptit/protein, füzyon proteini, monoklonal antikor, antikor-ilaç konjugatları gibi farklı yapılarda geliştirilen, üretilen ve ticarileştirilecek olan biyoteknolojik moleküllerin; terapötik ajanlar, biyobenzerler, gen terapileri ve immunoterapötiklerin (İmmunoterapi ilaçları) Türkiye’de dünya standartlarında ve kalitesinde geliştirilip üretilmesi ve böylece bu alanda Ar-Ge kapsamında teknolojik birikim yaratılması ve yenilikçi ürünlerle ülke ekonomisine katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Bu çağrıya sunulacak aday ilaçların öncelikli olarak ülkenin ihtiyaçlarına göre hazırlanması ve ülkenin dışa bağımlılığını azaltması beklenmektedir.

B. TANI KİTİ ALANINDA UYGULAMALI PROJE İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

Proje Başvuru Başlangıç/Bitiş  Tarihi : 18.03.2020 /21.04.2020

Çağrı Amacı : Bu çağrı kapsamında, başvuru sahibi kurum/kuruluş ile TÜSEB arasında gerçekleştirilecek işbirlikleri ile uluslararası pazarda rekabet edebilecek ihraç edilebilir ürünlerin elde edilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması amaçlanmaktadır. Bu çağrı programının amacı, hastalıkların risk tahmini, erken teşhisi, tanısı, seyrinin takibi, tedavi seçimi, hastalık oluşumuna dair sebep-sonuç ilişkisi vb. süreçlerde kullanılmak üzere tanı kitleri geliştirilmesine ve üretilmesine yönelik yenilikçi çözüm ve teknolojik ürün (ürünle bağlantılı yazılım ve programlama) sunan işbirliklerini desteklemektir. Hedeflenen ürünlerin tıbbi laboratuvarlarda ve araştırma merkezlerinde uygulamaya yönelik, doğruluğu ve duyarlılığı kanıtlanmış, maliyet-etkin ve kısa sürede sonuç verebilen, uluslararası standartlara uygun, verimliliği yüksek, kullanıcı dostu ve sağlık alanı bakımından yüksek katma değer kazandıran özellikte olması ve Teknoloji Hazırlık Seviyesinin en az 3 olması beklenmektedir.

C. TIBBİ CİHAZ VE BİYOMALZEME ALANINDA UYGULAMALI PROJE İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

Proje Başvuru Başlangıç/Bitiş  Tarihi : 20.03.2020 /24.04.2020

Çağrı Amacı : Bu çağrının amacı hastalıkların önlenmesi, erken tanı ve tedavisi, destek ve izlemesinde kullanılabilecek ve hastaların mağduriyetini azaltacak her türlü tıbbi cihaz ve biyo malzemenin geliştirilmesine yönelik projelerin desteklenmesidir.

D. AŞI GELİŞTİRME ALANINDA UYGULAMALI PROJE İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

Proje Başvuru Başlangıç/Bitiş  Tarihi : 20.03.2020 /24.04.2020

Çağrı Amacı : Mevcut çağrı programı ile Türkiye’de aşı çalışmalarının Ar-Ge aşamasından üretim aşamasına getirilerek tedavi ve korunma için kullanılabilecek ürüne dönüştürülmesi ve bu alanda ülkemizin ve bulunduğu bölgenin ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, nitelikli araştırmacılarla işbirliği oluşturulması planlanmaktadır.

Ayrıca Desteklenecek proje limitleri için: https://www.tuseb.gov.tr/sayfa/2020-yili-proje-ust-limitleri

 Programların başvuru zamanlarını özetleme gerekirse:

Tüm bu çağrı programlarında sürenin ortalama 1 ay ile kısıtlı olması nedeni ile, uygun olan programlarda ortaklık oluşturma, proje kurgulama, proforma toplama ve proje yazımı süreçleri için önemli bir zaman kıstı olacaktır. Planlamaların buna göre yapılmasını önemli olduğunu hatırlatır, bilgi için her zaman yardımcı olacağımızı belirtmek isteriz.

ahmet.feyzioglu@ia.com.tr

saban.kucuk@ia.com.tr

 Saygılarımızla,

Tax-IA Bülten

No     : 2020-38

Tarih : 8 Nisan 2020

Konu : (Covid-19) Mücbir Sebep Kapsamına Alınmayan Mükelleflere İtiraz Yolu

 

A. Mücbir Sebep İlanı (Covid-19)

Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan çalışmalar kapsamında 518 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği hazırlanmış ve 24 Mart 2020 tarih ve 31078 Mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İlgili genel tebliğ ile alakalı detaylı bilgiyi daha önce yayımladığımız 2020-28 nolu sirkülerimizde bulabilirsiniz.

Ayrıca, Gelir İdaresi Başkanlığının web sayfasında yapılan duyuru ile hangi sektörlerin mücbir sebep kapsamında olduğu daha ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.

B. Mükellef Olarak Mücbir Sebep Kapsamına Girebiliyor muyum?

Mücbir sebep ilanı ile birlikte mükelleflerin aklına gelen ilk soru da mücbir sebep kapsamında olup olmadıkları oldu. Bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan bir düzenleme ile interaktif vergi dairesi sisteminde “BİLGİLERİM” bölümünün altına “518 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği Kapsamında Mücbir Sebep Durum Sorgusu” ekranı aktifleştirerek, mükellef bazlı sorgu ile kimlerin kapsama dahil edildiği net bir şekilde belirlenmiştir. Ancak idarenin bu sorgulamada veri olarak aldığı kıstas ise mükelleflerin vergi dairelerinde kayıtlı olan “NACE Kodları” oldu.

  • NACE Kodu Nedir?

Avrupa Birliği’nde Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması anlamına gelen NACE kodu, iş yerlerinin çalıştıkları alanlara göre istatistiksel anlamda kullanılmak üzere sistemin oluşturduğu altı haneli bir koddur. Bu sebeple altılı faaliyet kodu olarak da bilinir. Yeni işyeri açacak kişilerin Ticaret Odası’na kayıt yaptırmadan önce mutlaka NACE kodlarını bilmesi gerekir.

Ayrıca 02.04.2020 tarihinde SGK tarafından yayımlanan genel yazıda erteleme kapsamındaki işyeri listeleri  https://uyg.sgk.gov.tr/IsverenSistemi üzerinden yayımlanacağı ve işyerlerinin listede yer alıp almadıklarını buradan kontrol edebileceklerini belirmiştir. İş yeri tescil bilgilerinin NACE REV 2 kodunun ilgili sektörlerde olmasına rağmen is yerlerinin listede olmadığını iddia eden işverenler Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne /Sosyal Güvenlik Merkezine başvurabileceklerdir.

Ancak, erteleme kapsamında olan sektörlerde faaliyet göstermesine rağmen is yeri tescil bilgilerinde sektörel NACE REV 2 kodunun yanlış olduğunu iddia eden işverenler NACE REV 2 kodunun düzeltilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili taşra birimine başvuruda bulunacaklardır. Buradan da anlaşılacağı üzere SGK tarafında da mücbir sebep koşullarından yararlanıp yararlanılmayacağı Gelir İdaresi’nin vereceği karar ile paralel kapsamdadır.

Bu kapsamda mükelleflerin faaliyet belgelerinde birden fazla NACE kodlarının bulunabilmesi, güncel NACE kodlarının vergi dairesinde kayıtlı bulunan NACE kodları ile aynı olmaması veya gelir bildirimlerini mücbir sebep kapsamında bulunan faaliyetlere ilişkin NACE kodları üzerinden bildirmemeleri gibi tereddütlü konular ortaya çıkmıştır. Ayrıca mükellefin ana faaliyet kodunun doğru olması ve gerçeği yansıtmasına ve söz konusu ana faaliyetin 518 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği kapsamında olmasına rağmen, bu faaliyet kodundaki mükelleflerin tamamen mücbir sebep dışında bırakılmış olması gibi durumlar da söz konusudur. Örnek vermek gerekirse alışveriş merkezlerine özel bir ana faaliyet (NACE) kodu yoktur.

Bu tür sorunlarla karşılaşan mükellefler, yapmış oldukları faaliyetler ve sektör itibari ile açıklanan mücbir sebep olanaklarından faydalanacaklarını düşünürken, vergi dairesi sorgulamalarında “yararlanamamaktasınız” sonucunu almışlardır.

3/4/2020 tarihli ve 2020/3 sayılı Uygulama İç Genelgesi, yukarıda belirtmiş olduğumuz sorunların çözümüne yönelik çıkarılmış olup, vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu doğru olmasına rağmen 518 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğine göre mücbir sebep kapsamında olması gerektiğini düşünen mükelleflerin başvurularında nasıl bir yol izleneceğine yanıt vermemektedir.

Bu kapsamda yapılması gerekenleri itiraz sürecini sizlere kısaca özetleyeceğiz.

C. Mücbir Sebepten Yararlanabilmek için Vergi Dairesine Başvuru

Gelir İdaresi Başkanlığı 03.04.2020 tarih ve 2020/3 sayılı uygulama iç genelgesi ile yukarıda bahsedilen problemleri yaşayan ve mücbir sebep kapsamında açıklanan faaliyetlerle fiili iştigal ettiklerini ispat ve tevsik etmek isteyen mükellefler için bir başvuru mekanizması oluşturmuştur.

Bu kapsamda 518 sıra nolu genelge ile açıklanan sektörler arasında bulunmamasına rağmen ana faaliyet alanı olarak bu sektörlerden herhangi birisinde fiilen iştigal ettiğini ispat ve tevsik etmesi halinde, mükellefin mücbir sebep kapsamında olup olmadığının tespitinde ana faaliyet kodu yerine fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanı dikkate alınır ve sicil kayıtlarındaki ana faaliyet kodu yeni duruma göre düzeltilir.

  • Başvuru şekli:
    • Bu kapsamdaki başvurular, fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanını ispat etmeye matuf tüm belgelerin ekinde yer aldığı “Ana Faaliyet Kodu Değişikliği Raporu” (Rapor) eklenmek suretiyle İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden yapılır.
    • İnteraktif vergi dairesinde “bilgilerim” kısmının altında bulunan sorgu sayfası “518 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği Kapsamında Mücbir Sebep Durum Sorgusu ve Dilekçeler” olarak güncellenmiş ve sorgu sayfasının altına “Ana faaliyet koduna ilişkin itiraz dilekçesi vermek istiyorum” linki eklenmiştir.
    • Ana faaliyet kodu değişikliği için; mükellefin esas alınmasını istediği ana faaliyet alanından (ana faaliyet kodu olarak kaydedilmesi gerektiğini iddia ettiği faaliyet kodundan) elde ettiği brüt hasılatın, diğer faaliyet kodlarından elde ettiği brüt hasılattan fazla olması şarttır.
    • Brüt hasılatın tespitinde 2019 hesap dönemi veya 2019 IV. geçici vergi dönemi, özel hesap dönemine tabi mükelleflerde 2019 yılında sonuçlanan özel hesap dönemi, bir yıldan kısa süredir faaliyette bulunulması durumunda faaliyette bulunulan dönem sonuçları dikkate alınır.
  • Sunulacak Raporda hasılat tespitine yönelik olarak;
    • Mükellefin son dört geçici vergi dönemine ilişkin verdiği beyannameleri ekinde yer alan ve en yüksek hasılatı elde ettiğini bildirdiği meslek kodlarına ilişkin bilgiler,
    • Ayrıntılı gelir tablosu bilgileri,
    • Form Ba-Bs bildirimlerine ilişkin değerlendirmeler ile benzeri bilgi, belge, veri ve değerlendirmelere yer verilerek mükellefin hakikatte kayıtlı olması gereken ana faaliyet kodu ortaya konulur ve ana faaliyet kodu değişikliği işleminin gerçekleştirilmesi yönünde talepte bulunulur.

Mükellefin ana faaliyet kodunun değiştirilmesi işlemleri, anılan iç genelgede açıklanan komisyonun olumlu mütalaası ve vergi dairesi başkanının veya görevlendireceği grup müdürünün onayıyla gerçekleştirilir.

Onay işleminden sonra, alınan karar bir üst yazı ekinde ilgili vergi dairesine gönderilir. Faaliyet kodunun değiştirilmesine karar verilen mükelleflerin sicil kayıtlarındaki ana faaliyet kodu yeni duruma göre düzeltildikten sonra anılan mükelleflerin mücbir sebep kapsamına alınabilmesi için sistemde tanımlanan ekranlara bilgi girişi yapılır.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

TAXİA – Uluslararası Vergi Bülteni

 No       : 2020-37

Tarih   : 7 Nisan 2020

Konu  : Dünya’da Önemli Mali / Vergisel Gelişmeler

Değerli okurlarımız,

Sizlerle uluslararası verginin önemine binaen birlikte çalıştığımız yurt dışı networklerden gelen bilgileri de süzerek uluslararası vergi ve mali politikalar konusundaki gelişmeler konusunda da bilgi ve değerlendirmelerimizi paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz.

COVID-19 salgını sonrası belirsizlikler devam ederken, en azından öngörülebilir gelecekte bizleri etkileyebilecek bazı önemli vergisel ve mali konuları derlediğimiz bültenler aracılığıyla sizlerle paylaşmak isteriz.

Bu vesile ile hepimize daha sağlıklı ve huzurlu günler dileriz ve bu konuda bize ve yakın çevremize düşen tedbirleri almanın önemini de tekrar hatırlatmak isteriz.

 Covid-19 Salgını sonrası ülkelerde alınan tedbir ve önlemler

Birlikte çalıştığımız üye ülke firmaları kaynaklarını bir araya getirerek COVID-19 salgını sonrası ülkelerin almakta olduğu ekonomik ve mali tedbirleri özetleyen ve geleceğe yönelik öngörülerini paylaştıkları bir rapor hazırladırlar. Dönemsel olarak güncellenen bu raporların yayımlanan son haline aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.taxand.com/our-thinking/taxand-firms-respond-to-covid-19-outbreak/

Bu raporların özetinde; sınır ötesi mal ve insan hareketleri çok önemli oranda kısıtlandığı için, çok uluslu şirketlerin sınır ötesi operasyonlarının belirsiz bir süre için sekteye uğrayacağı ve buna bağlı olarak uluslararası vergilendirme konularında (Transfer Fiyatlaması, ülke bazında vergi raporlaması, ön fiyatlandırma anlaşmaları) koşulların gerektirdiği değişiklikler ortaya çıkabileceği, bu durumda şirketlerin mevcut vergiye uyum modellerinin de gözden geçirilmesi gerekeceği anlaşılıyor.

Ayrıca, Almanya, İtalya, İspanya, Kanada ve çoğu örnekte Merkez Bankaları ve ekonomi & maliye politikalarını şekillendiren kurumların açıklamış oldukları durgunluk karşıtı istikrar ve mali önlem paketleri de yapılan mücadelenin önemini ortaya koyuyor.

Hangi ülkede vergi ve finansal ertelemelerin nasıl yapıldığına ilişkin özet bir tabloyu da linkte bulabilirsiniz. https://www.taxand.com/wp-content/uploads/2020/04/Copy-of-Taxand-Update-COVID-19-Version-April-3-2020.pdf

  • Hangi Tür Teşvikler Yapılıyor? Benzer şekilde Avrupa Birliği, ABD ve Avrupa ülkeleri geniş çaplı istikrar ve destek paketleri açıklamaktalar. Dünya ekonomisinin motoru olan ve herkesin gözünün üzerinde olduğu ABD faiz indirimleri yanında 2 trilyon dolarlık ve Almanya 500 milyar avroya yakın bir bütçe ayırmıştır. Almanya’nın iyi bir iletişim stratejisi ile yıllardır biriktirdiği cari fazlayı bu iş için harcayacağını deklare etmesi dünya ekonomisi açısından da özel bir anlama sahiptir.
  • IMF, OECD vb kuruluşların da benzeri çalışmaları ve söylemleri olduğu bilinmektedir. İtalya, Kanada, Fransa ve İngiltere’de etkilenen tüm kesimler için çok geniş vergisel ve finansal kolaylıklar gündemdedir. Tüm dünya ekonomilerinin birbirine bağlılığı düşünüldüğünde özellikle durgunluk, işsizlik ve daralmanın minimum seviyede hareket edebilmesi için ülkeler arası eşgüdüm her zamankinden daha önemli bir hale gelmektedir.
  • İtalya: Örnek olarak İtalya’da 11 maddede, gelir türleri ve eşikler itibariyle ertelenen vergiler ve beyannameler, taksitlendirme ve tecil tercihleri, sağlık ve temizlik giderlerinin vergi kredisi olarak kullanılması, bağışların vergiden indirimine ilişkin yeni düzenlemeler, genel kurulların uzatılması, belli gelir ve kazancın altındaki kişilere verilecek 100Euro harçlığın vergi dışı bırakılması, her türlü dava vb işlerin ertelenmesi vb kararların alındığı Cura İtalia paketi açıklanmıştır.

Şimdi diğer detaylara bakalım:

 Hindistan şirketlerine dolaylı olarak yatırım yapan yabancı yatırımcıların değer artış kazancı vergilemesi konusunda önemli bir yüksek mahkeme kararı yayımlandı:

Hindistan’da kurulu şirketler yüksek ekonomik büyüme potansiyelleri ile birlikte kısa sürede yatırımcılarına önemli kazançlar sağlayabiliyorlar. Hindistan’daki bir şirkete yabancı bir holding şirketi aracılığıyla (dolaylı yoldan) yatırım yapan yabancı yatırımcıların bu yatırımlarını elden çıkartmaları halinde Hindistan’da vergiye tabi olup olmayacağı ve bu konuda çifte vergilendirme anlaşmalarının (ÇVÖ) uygulanır olup olmadığı Hindistan’da çok uzun zamandır bir sorun olmaya teşkil ediyor. Bu konu ayrıca ÇVÖ anlaşmalarının sınırlandırılması etkisi sebebiyle birçok yabancı ülke ve yatırımcı tarafından yakından takip ediliyor. Bu konuda yakın zaman yayımlanan bir yargı kararına ilişkin yayımlanan bültene aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.taxand.com/our-thinking/india-the-itat-rules-in-favour-of-the-double-taxation-avoidance-agreement-between-india-and-belgium/

Söz konusu mahkeme kararında, Hindistan’daki yüksek mahkeme Belçika menşeli bir şirketin Hindistan’daki iştirakinin elden çıkartılması sonucu elde çıkartılan değer artış kazancının, Hindistan-Belçika ÇVÖ anlaşması hükümleri gereğince Hindistan’da vergilendirilmemesi gerektiğini teyit etti. Bu mahkeme kararı, Hindistan vergi idaresi ve daha önce verilen bazı mahkeme kararlarının aksi yönde, yerel vergi düzenlemelerinin ÇVÖ hükümlerinin avantajlarını ortadan kaldıracak şekilde uygulanamayacağını ifade ederek, yatırımcılar yönünden daha olumlu bir örnek teşkil etti.

 OECD tarafından finansal işlemlere uygulanabilecek Transfer Fiyatlaması prensiplerine ilişkin son rapor yayımlandı

OECD tarafından ortaya konulan ve global ölçekte vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele için geliştirilen aksiyon planlarına özet olarak BEPS (Base Erosion and Profit Shifting) denilmektedir. BEPS kapsamında en önemli aksiyon planlarından birisi olan Transfer Fiyatlaması konusunda düzenlemeler devam etmektedir. Son olarak, finansal işlemlere uygulanabilecek Transfer Fiyatlaması prensipleri konusunda üye ülkelere rehber olacak rapor OECD tarafından yayımlanmıştır. Konuya ilişkin değerlendirme ve değişikliklerin Finlandiya örneğinde ortaya çıkabilecek sonuçlarını özetleyen Taxand üye firması bültenine aşağıdaki linkten ulaşılabilir:

https://www.taxand.com/our-thinking/finland-effects-of-the-oecds-new-transfer-pricing-guidelines/

Burada ortaya konulan değerlendirmeler içinde, finansal işlemlerin ilişkili taraf (related party) firmalar ile yürütülmesi halinde finansal koşulların yeniden belirlenmesi ve çok uluslu bir grup içinde yer alan şirketlerin kredi derecelendirmelerinin grup koşulları dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi önemli konu başlıkları olarak dikkatimizi çekiyor.

 Bu dönemde Türkiye’de gerçekleşen uluslararası vergilendirme konusundaki önemli gelişmeleri de şu şekilde özetleyebiliriz: 

  • Türkiye’nin ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinin sayısı 32’yi bulmuştur.
    • Bu anlaşmalar taraf ülke vatandaşlarının eşit işlem görmesi, sigortalılık birleştirmesi, sağlık, aile, yaşlılık, ölüm vb yardımlarından yararlanma, uygulanacak sigorta kolları, aylıkların hesaplanması, hizmet birleştirmesi, anlaşmazlıkların çözümü gibi sigortalıları ilgilendiren çok önemli konuları düzenlemektedir.
  • Türkiye’nin çifte vergileme anlaşmalarının sayısı artmaktadır.
    • Türkiye’nin imzaladığı 93 anlaşmadan 86 tanesi yürürlüktedir. Bu anlaşmalardan 27 tanesi AB üyesi ülkelerle imzalanmıştır. Ayrıca, Lüxemburg, Singapur, Malezya, Güney Afrika ve Belçika ile imzalanmış mevcut anlaşmaları tadil eden protokoller mevcuttur. En son 27 Mart 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2314 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Özbekistan ile imzalanmış olan anlaşmanın tadiline ilişkin protokolün onaylanmasına karar verilmiştir. Ayrıca, 5 Mart 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2258 sayılı Karar (Milletlerarası Anlaşma) ile Türkiye ile Somali arasında imzalanmış olan anlaşmanın onaylanmasına karar verilmiştir.
    • 5 ülkeyle ise ya ikinci revize edilmiş anlaşma yapılmış ya da yeniden bir anlaşma imzalanmıştır. Ayrıca Türkiye’nin çok taraflı bilgi değişimi sözleşmelerine ve mevcut anlaşmalarda yer alan bilgi değişimi maddelerine ek olarak, Jersey, Guernsey, Man Adası, Bermuda ve Cebelitarık ile imzalanmış bilgi değişim anlaşmaları bulunmaktadır.
    • Müzakereleri Devam Etmekte Olan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları: Hollanda, İsveç ve Lüksemburg ile mevcut Anlaşmaların revize edilmesi, Afganistan, Gana, Kamerun, Küba, Libya, Mali, Mozambik, Nijerya, Sri Lanka ve Tanzanya ile bir ÇVÖA imzalanması için müzakereler devam etmektedir.
  • Türkiye’de yıllardır beklenen Transfer Fiyatlandırması düzenlemesi yapılmıştır.
    • 25 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 2151 sayılı “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile transfer fiyatlandırması mevzuatında çeşitli değişiklikler yapılmıştır.
    • Bu değişikliklerden en önemlisi transfer fiyatlandırması belgelendirme düzeninde yapılan değişiklilerdir. Buna göre, Kararname’de belirlenen hadleri aşan şirketler genel rapor (masterfile), yıllık transfer fiyatlandırması raporu (local file) ve ülke bazlı raporlama (Country-by-Country Reporting) şeklindeki üçlü dokümantasyon yükümlülüklerine tabi olacaktır.
    • Yapılan düzenlemede ilişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması şartı aranacağı belirtilmektedir.
    • Kurumlar Vergisi Kanununun 13. Maddesine göre, ilgili belgelendirme türünün kapsamına giren mükellefler, ilişkili kişileriyle bir takvim yılı içinde yaptıkları işlemler için belgelendirme yapmaları gerekmektedir.
    • Yeni düzenleme ile transfer fiyatlandırması belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getiren mükellefler için %50 oranında indirimli vergi ziyaı cezası uygulaması öngörülmüştür. Böylece, ödevlerini tam ve zamanında yerine getiren mükellefler ile hiç yerine getirmeyen ya da eksik yerine getiren mükellefler arasında bir ayrım yapılması söz konusu olmuştur.
    • Buna göre, Kararname’de belirlenen hadleri aşan şirketlerin genel rapor (masterfile), yıllık transfer fiyatlandırması raporu (local file) ve ülke bazlı raporlama (Country-by-Country Reporting) şeklindeki üçlü dokümantasyon yükümlülükleri olup olmadığını öncelikle tespit etmelerini tavsiye etmekteyiz.
    • Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi sonrasında transfer fiyatlandırması tebliğinde konuya ilişkin detaylı açıklamalara yer verilmesi beklenmektedir. Özellikle uygulamaya yönelik detay açıklamaların yer alacağı tebliğe göre hareket edilmesi yerinde olacaktır.
    • Bunun yanında, toplam konsolide grup geliri 750 Milyon Avro ve üzerinde olan çok uluslu Türk şirket gruplarının ülke bazlı raporlama ile Türk Mali İdaresi ile paylaşacakları bilgiler uluslararası anlaşmalar dahilinde diğer ülkeler ile de paylaşılacak; aynı zamanda diğer ülkeler de Türkiye ile bu bilgileri karşılıklı olarak paylaşacaklardır. O nedenle, ülke bazlı raporlamanın Türk şirket grubuna etkisinin de ayrıca değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.
    • 2151 sayılı “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile ilgili mükellefin yükümlülüklerine bağlı olarak aşağıdaki belgelerden birinin, bir kaçının ya da tamamının hazırlanması gerekebilir.
      • Genel Rapor (Masterfile),
      • Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu (Local File)
      • Ülke Bazlı Raporlama (Country-by-Country Reporting)

 

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin

 No       : 2020-35

Tarih  : 5 Nisan 2020

Konu  : COVID-19 Bilgi Teknolojilerinde Riskler & Fırsatlar

 

Corona Virüs Salgınının BT Riskleri ve Fırsatları Açısından Değerlendirilmesi

COVID 19 virüsünün sebep olduğu salgın, iş yapış şekillerimizi hiç beklemediğimiz bir anda ve çok kısa bir sürede değiştirdi. Daha öncesinde- en azından 3. Sanayi devrimi kabul edilen 1960-70’lerden bu yana- benzer bir krizle karşılaşılmamış olması içinde bulunduğumuz durumu özel kılıyor. Bu yazıda BT uzmanı sayın Önder Devrim Erol ile soru cevaplı bir şekilde Covid 19 dünyasında bilgi teknolojilerinde riskleri ve fırsatları konuştuk. Keyifli okumalar dileriz hepinize.

 

1.      Mevcut Durumun Farkı Nedir?

 Mevcut durum, daha çok siber güvenlik saldırıları, deprem, su baskını gibi olumsuzlardan kaynaklı iş süreklilik planları ve güvenlik politikaları olan kurumların pek de hazırlıklı olmadıkları bir süreç.

Burada hazırlıklı olmamak, daha çok ne ile karşı karşıya kalındığının net olmamasından kaynaklanıyor. Örneğin bir siber saldırı kaynaklı kesinti ya da aksama olması durumunda neler yapılacağı biliniyor. Kurumunuzda bu konuda yetkin çalışan olmasa da piyasada bu alanda yetişmiş pek çok kişi ve kurum var, gerektiğinde bunlardan destek almanız mümkün. Oysa virüs salgını nedeniyle kriz yönetimi tecrübesine sahip kişilere rastlamak kolay değil.

İkinci ayırt edici durum ise yaygınlık. Belli bir firma, sektör ya da coğrafi alan değil, tüm dünya aynı sorunla karşı karşıya. Dünyanın her ülkesinde bankacılıktan havacılığa tüm sektörler daha önce karşılaşmadıkları bir riskle aynı anda karşı karşıyalar. Dolayısıyla sağlık sektöründeki kaynak kıtlığı ve talep fazlalığı aslında bilişim sektörü için de geçerli.

Bu kısa değerlendirmemizde bilgi sistemleri açısından içinde bulunduğumuz durumun risklerini, yapabileceklerimizi ve son olarak da olası fırsatları değerlendirmeye aldık.

 

2.   Corona Salgınının BT Açısından Riskleri Nelerdir ve Önlemleri Nasıl Olmalı?

a.       İş sürekliliğinin sağlanması: Tüm alanlarda olduğu gibi bilgi sistemleri özelinde de en önemli konu iş sürekliliğinin devam ettirilmesidir. Bunu sağlayabilmek için en başta çalışan sürekliliğinin sağlanması geliyor. Bu da çalışanların sağlığının korunması ile mümkün. Bu konuda her kurum kendi çalışanları için önlemler alıyor. Ancak, bunun nasıl olması gerektiği bu yazımızın konusu değil. Bu nedenle bizim için yapılacaklar listesinin başında, iş süreklilik planlarının hazır ve uygulanabilir olması bulunuyor. Bilgi sistemleri anahtar personelinin ve bu kişilerin yedeklerinin atanmış olması önemli. Olağanüstü şartlarda geçici de olsa olağanüstü yetkilendirmeler ya da yetki çatışmaları ile karşılaşmak mümkün. Bu tip durumlarda yetkilendirmelerin kayıtlı olması ve şartlar iyileştiğinde en kısa sürede eski duruma dönülmesinin atlanmaması gerekiyor.

b.      Üçüncü taraflardan alınan BT hizmetlerinde aksama: Firmaların kendi bünyeleri dışından sağladıkları BT hizmetlerine ilişkin risklerin değerlendirilmesi ve alınan hizmetlerin alternatiflerinin göz önünde bulundurulması da dikkat edilmesi gereken bir diğer husus. Alınan hizmetin ne kadar hayati olduğu ile ilgili olarak, yaşanacak aksamanın kurumun sürekliliğine etkisinin değerlendirilmesi ve aksiyonların buna göre belirlenmesi önem arz ediyor. Bu konuya ek olarak, kuruma erişim sağlayan üçüncü tarafların izlenmesi ihmal edilmemeli. Kendi kurumumuzda ortaya çıkan alternatif kaynak ihtiyacı (personel, donanım, yazılım, vb.) aynı şekilde hizmet aldığımız firmalarda da ortaya çıkabilir. Bizim kurumumuza her zaman erişim sağlayan kişilerden başka kişiler ya da uygulamalar ile ya da alt yükleniciler tarafından erişim sağlanması söz konusu olabilir. Bu durumların da göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır.

c.       (Evde Kal Dünya) Uzaktan çalışmanın getirdiği riskler: Çalışanların enfeksiyon riskini azaltmak için pek çok kurum bu dönemde uzaktan çalışma yöntemini uygulamaya başladı. Aslında uzun süredir mevcut olan bu uygulama, dünya genelinde hiç olmadığı kadar yaygınlaştı demek daha doğru olur. Çalışanlara uzaktan erişim verilirken, erişime açılacak ortamların gözden geçirilmesi faydalı olacaktır. Her türlü uzaktan erişim mutlaka loglanmalı, mesai saatleri dışında sağlanan erişimlere ayrıca dikkat edilmelidir.

Uzaktan erişimlerde dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise rol ve kimlik yönetimi. Özellikle kişisel veriler ya da müşteri bilgileri gibi daha hassas alanlara erişimlerin kısıtlanması, gerekli yerlerde ikinci bir doğrulama (otantikasyon) istenmesi seçeneği göz önünde bulundurulmalı.

d.      BT kaynaklarının yönetimi de bu hassas donemde önem kazanıyor. Uzaktan erişime geçişle birlikte kurum kaynaklarının önemli bir kısmının bu alana aktarılması, kurumda normal şartlarda yapılması gereken zaruri işlemleri aksatabilecektir. Örneğin gerekli yamaların geçilmesinin ertelenmesi ya da güncellemelerin geciktirilmesi gibi.

Benzer şekilde BT yardım masası çalışanlarının da ağırlıklı olarak uzaktan erişim sağlayan personele destek vermeleri durumunda diğer alanlardan gelen taleplerin yerine getirilmelerinde aksamalar yaşanabilecektir. Kurumun bilgi sistemlerindeki insan kaynağı da dahil tüm kaynaklarının ne yöne kanalize edileceğinin kurum tarafından önceliklendirilmesi bu noktada çok önemli hale gelmektedir. Çünkü kurumların bilgi sistemleri, kurumun hedeflerine ulaşmada ona destek olan en önemli varlıklarındandır. Bu noktada bilgi işlem bölümlerinin tek başına inisiyatif almalarını gerektirmeyecek şekilde üst yönetim tarafından gerekli yönlendirmeler yerine getirilmelidir.

e.       Fiziksel güvenlik: Yukarıda sayılanlara ek olarak uzaktan erişimlerde fiziksel güvenliğin gözetilmesi gereklidir. Örneğin erişim sağlanan cihazlarda verilerin şifreli saklanması kayıp ya da çalıntı durumlarında verinin kötü niyetli kişilerin eline geçmesini engelleyecektir.

Bağlanılan ağların herkese açık olmaması ve mutlaka VPN kullanılması ihmal edilmemesi gereken hususlardır. Aksi durumda, kurumla iletişiminizde araya girilebilir (Man in the Middle), kimliğiniz ve verileriniz ele geçirilebilir, kurumunuza erişim sağlanabilir, sonuç olarak kurumunuz ve siz zarar görebilirsiniz.

Nitekim COVID 19 salgını sonrası “Corona” kelimesi içeren binlerce alan adına kayıt işlemi gerçekleştirildiği ve bu web sitelerinin önemli bir kısmının zararlı içerik barındırdığı ortaya çıkmıştır (https://www.domaintools.com). Salgından çıkar elde edebilmek için çalışanlara coronavirüs ile ilgili bilgi veriyormuş gibi görünen oltalama (phishing) e-postaları göndererek kimlik bilgileri istenmekte, eposta içeriğindeki bağlantılar ya da ekteki dosyalar yoluyla sistemlere zararlı yazılımlar bulaştırabilmektedirler. Bu olumsuzlukların önüne geçmek için çalışanlara temel bir siber farkındalık eğitimi verilmesi faydalı olacaktır. Bu şekilde zararlı e-postalar fark edilerek kurumsal ve kişisel verilerin güvenliği artırılabilir. Artık biri ya da birkaçı hemen her kurumda olan anti virüs, firewall, WAF, vb. güvenlik önlemlerine tek başına güvenmek çalışanların bilinçli olmadığı durumda, üstelik mevcut şartlarda maalesef geçerli bir anlayış değil (https://siberbulten.com).

Daha nitelikli saldırılarda ise sizin bağlantılı olduğunuz ya da çalıştığınız firmadan geliyormuş gibi size özel e-posta ya da uzaktan bağlantı talebi gelmesi durumu söz konusu olabilmektedir.

 

 

3.      Corona Salgınının Ortaya Çıkardığı Fırsatlar Var mıdır?

Risklere ve alınabilecek önlemlere kısaca değindikten sonra bu durumun getirdiği fırsatlara da yer vermek istiyoruz.

a.        Bulut hizmetlerinin ön plana çıkması: Dünyada tedarik zincirlerine bağlı üretim sekteye uğrarken, bulut esaslı yazılım hizmetlerinde artış görülüyor. Her şeyden önce, kurumların uzaktan erişimle iş yapmaya ağırlık vermesi, bulut bilişim tarafında hiç olmadığı kadar talep artışı hatta patlaması yaratmış durumda. Örneğin Microsoft bulut hizmetlerinde salgın ortaya çıktıktan sonra %775 artış yaşanmış (https://azure.microsoft.com). Benzer şekilde, Zoom, Slack, Microsoft Office365, Atlassian gibi uygulamalar da uzaktan erişim talebinin artması neticesinde talep artışı yaşayan firmalar. Nitekim önümüzdeki birkaç yıllık dönemde de bulut bilişim ve iletişim yazılımları, bilişim tarafında yatırım çekecek alanlar olarak görülüyor (https://go.forrester.com/).

b.      Afet durumları için özel uygulamalar: Virüs ile enfekte olmuş kişilerin konumlarını paylaşan, bu şekilde diğer insanları uyarmayı amaçlayan yazılımlar, salgın durumlarda kullanılmaya başlandı. Kişilerin konum bilgilerinin kullanılarak hem önleyici hem de tespit edici faaliyetler için bu bilginin kullanım imkanının doğması, bu alandaki uygulamalar için yeni faaliyet alanları anlamına geliyor. Hükümetler de bu tür uygulamalara imkân tanıyacak düzenlemeleri yapmaya başladılar (https://www.news18.com/). Ülkemizde de 26.3.2020 tarihinde yayımlanan 7226 sayılı Kanun (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/03/20200326M1-1.htm) ile afet ve acil durum halleri ile 112 çağrı merkezine yapılan aramalarda abone ve konum bilgilerinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından karşılanacağı hususu düzenlendi. Kişisel verilerin paylaşımı ile bu uygulamaların faaliyetlerine imkân tanımak da kişisel verinin kapsamı ve kullanımı için yeni tartışmalar getiriyor.

Sonuçta, geçirmekte olduğumuz kriz sonrasındaki toparlanma dönemi kriz döneminden muhtemelen daha uzun süreceği için, iyi yönetilmiş bir krizden çıkarılan dersler ve kriz esnasında kurulan ilişkiler, toparlanma döneminde ve olası yeni bir krizde de işletmeye paha biçilmez değer katacaktır.

Saygılarımızla.

 

 

Tax-IA Bülten

 No     : 2020-34

Tarih : 2 Nisan 2020

Konu : Koronavirüs ve Küresel Ekonomiye Etkileri

Merhaba, ben Bulut Bellet, vergi danışmanıyım ama son bir aydır şirketlerimizin ihtiyacı olan her türlü mali & ticari & ekonomik konuyla da ilgileniyorum. 01.04.2020’de Zoom üzerinden gerçekleştirilen DEİK – Prof. Gökhan Hotamışlıgil ve Prof. Daron Acemoğlu’nun Katılımlarıyla “Koronavirüs ve Küresel Ekonomiye Etkileri” Online Semineri’nde Focus Global Project Managing Partner’ı Sayın Kerem Kapancı tarafından alınan notlar çerçevesinde hazırlanan yararlı görüşleri sizlerle paylaşmak istiyoruz.

  • Nail Olpak:
    • Önümüzdeki dönemde alışkanlıklarımız değişecek.
    • Bunları uygulayıp uygulamamakta keyfi davranabilecek miyiz?
    • Yatırım alanlarımız da değişecek.
    • Sabit getirilerin hesaplandığı bir sistemden, faiz/kur/emtia/altın fiyatlarının birbirine girdiği bir dönemde, enflasyonun eskisine göre daha az önemli olduğu bir döneme mi giriyoruz? E-ticaretin ve lojistiğin öneminin giderek artacağı bir döneme giriyoruz.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Coronavirüs salgını, 100 yılda bir görülen bir salgın.
    • Dünya neden bu kadar aciz kaldı? Tanıdığımız bir virüs ailesinin tanımadığımız bir üyesi.
    • 4 ana kategoride düşünebiliriz:
      • Virüse bağlı sebepler:
        • Birincisi yeni bir virüs
        • İkincisi bulaşma profili çok etkin olan bir virüs
        • Elimizde bir ilaç yok
        • Kullanılabilecek bir aşı yok
      • Dünyaya bağlı sebepler:
        • Dünyanın birbirine çok bağlantılı olması
        • Gelişmiş olan dünyanın problemli olan bir dönemine rastladı (Brexit, USA’de büyük yönetim problemi, dezenformasyon, bilim erozyonu, yetkinlik & kurumsal erozyonlar, vs.)
      • Pandemi
        • Çözümü kolay olan bir şey değil.
        • Pandemi, pek çok belirsizliklerle beraber geliyor.
      • İnsan faktörü
        • Rakamların ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz, çünkü test rakamları net değil.
        • Corona’nın bulaşıcılığı, kızamığa göre daha düşük. (Bir kişiden 2 ya da 3 kişiye bulaşabileceği düşünülüyor.)
        • Ancak Corona’nın öldürücülüğü, kızamığa göre daha yüksek.
      • Bundan sonra neler olabilir?
        • Yetkinliğin önemi ortaya çıktı. Bu da bilimin öneminin ortaya çıkması ile beraber geliyor.
        • Hazırlık: Acze düşmemizin en önemli sebeplerinden bir tanesi, hazırlık eksikliği. Bu durum ortaya çıkmadan önce bu hazırlıklar bir zaman ve maliyet kaybı gibi görülüyor.
        • Uzakta duran tehlikeleri bugünkü önlemlerle karşılamak ve oraya yatırım yapmak, bugünkü devlet yönetiminde anlamlı değil. (Örnek: İklim değişikliği). Ama sars gibi konuların günlük hayatımızın içine yerleşmesi gerekiyor.
        • “Problem global, çözümler yerel” deniyor. Ama gerçek olan “problem de küresel, çözüm de küresel” olmak zorunda. Bu nedenle önümüzdeki dönemde global iş birliğinin artmasını bekliyorum.
        • Ancak insanların unutma sürecinin çok hızlı olduğunu da göz önüne almalıyız. Umarım bu şekilde olmaz.
        • Elbette ekonomik baskı, reformun hangi şiddette belirleyeceğini belirlemede önemli rol oynayacak.
        • Halk sağlığı konusu ihmal edilen bir bölümdü. Bundan sonra patlama yapacağını düşünüyorum. (Emerging epidemics, emerging diseases)
        • Askeri cihazdan tıbbı cihaza yatırıma dönüşüm olabilir. Bir virüsün askeri savaş araçlarından çok daha etkili olduğunu bütün dünyaya gösterdi, ama tabii kötü niyetli insanlara da gösterdi.
      • Daron Acemoğlu:
        • Çok kritik bir dönemden geçiyoruz.
        • Bunun sağlık, ekonomik, sosyal ve politik nedenleri var.
        • Bunları anlamak için önce salgının kontrol altına alınıp alınmayacağını anlamak lazım.
        • Önce Ekonomiyi anlamak lazım.
          • Bu salgının ekonomi üzerindeki etkisi çok derin olacak.
            • Virüse yakalanan kişi sayısı 1 milyona yaklaştı.
            • Bunun ekonomiye ve sağlık sisteme etkisi büyük.
            • Ekonomiyi yavaşlatma, sosyal izolasyon gibi önlemler alınıyor.
            • Bunun çok direkt bir etkisi var. Şu anda ABD’de artık %50 insan, ekonomiye artık katkıda bulunmuyor.
            • Bu da ABD ekonomisinin %30 azalması anlamına geliyor.
            • Bunun talep azalmasına etkisi var.
            • Belirsizliğin de talebe olumsuz etkisi var.
            • Dördüncüsü ise iş dünyasına büyük etkisi var. Normal resesyonlarda %3 firma batıyor. Ama pandemi durumlarında bu tüm iş dünyasına yayılabilir.
          • Bulaşma:
            • Ekonomik ve sosyal önlemler alarak hızlı bir düşüş sağlayabilir miyiz? (Çin, Güney Kore ve Tayvan’da olduğu gibi) Bunları yapabilirsek, ekonominin geri dönme sürecini rahatlatabiliriz.
          • Zor bir dönemden geçiyoruz, ama umut var.
            • Epidemiyolojik olarak umut var.
            • Sosyal olarak umut var.
            • Politik olarak umut var.
          • Ama bunlar kolay değil.
          • Bunlara ikinci kısımda geri döneceğim.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Modellerin kısa ve uzun vadedeki etkilerine bakmak lazım.
    • Kontrolü altına almış ülkelere bakarsak, ikinci, üçüncü, dördüncü dalgaların ilk dalgadan daha şiddetli gelebileceğine dair modeller de var, daha kontrollü şekilde daha az şiddetli geri gelebileceğini gösteren modeller de var.
    • Dolayısı ile bu iş bir tek seferde bitmeyecek.
    • Amerikan sağlık sisteminin bu salgın öncesinde de ciddi sıkıntıları vardı:
      • En önemli sorun, maliyetlerin yüksek olması idi.
      • Bu da kapasite kullanımının çok yüksek olmasını beraberinde getiriyor. (Örneğin hastanelerin kapasite kullanım oranı Boston’da %95.)
      • Kişi başına düşen doktor sayısı ve yatak sayısı düşük.
      • Sistemin içinde muazzam bir eşitsizlik var.
      • Bundan dolayı da etkinlik problemi ortaya çıkıyor.
      • Bunlar, bilinen sıkıntılar.
      • Elbette bu sıkıntıların yansıması, bu salgın sırasında görüldü.
    • Bu pandemi sonrasında Amerikan sağlık sisteminde bir reforma gidilip gidilmeyeceğini ben bilmiyorum.
    • Mesela İtalya’da daha sosyal bir sağlık sistemi var, daha fazla doktor, daha fazla yatak var. Ama İtalya’nın durumu ortada.
    • Ama bu konunun şiddetle gündeme geleceğini düşünüyorum. Zaten önümüzdeki dönemde Amerika’da seçimler var. Seçim çalışmalarında da bu konu gündemde olacak.
    • Kişisel kanaatim, bu sistemin sürdürülebilir olmadığı ve mutlaka değişmesi gerektiği yönünde.
    • Ben Harvard’da profesörüm, ama eldiven & maske ihtiyacım olsa, şu anda yok. Çin’den öğrencilerim bana bir paket yollamışlar ve maske & eldiven göndermişler. Bu, Amerika’nın Çin karşısındaki durumunu gösteriyor.
    • Aşı:
      • Aşı çok önemli, çünkü buradan nasıl çıkacağız konusuna geliyoruz.
      • Aşı niye zor?
        • Bu, tanımadığımız bir virüs.
        • Bilmemenin getirdiği birtakım sınırlamalar var.
          • Aşının hangi yöntemle üretilebileceği bilinmiyor.
          • Şu anda virüsün hangi parçalarını tanıtıp sonuç alacağımızı dahi bilmiyoruz.
        • Güvenlik çalışmasının insanlarda yapılması gerekiyor. Bu yapılmadan aşının büyük kitlelere verilmemesi gerekiyor, yoksa
        • Arkasından da etkinlik çalışmalarının yapılması gerekiyor.
        • Son olarak da koruyuculuk çalışmalarının yapılması gerekiyor.
      • Ama iyimser olduğum konular da var:
        • Üretilen bilginin hızı muazzam. Virüsün genetik haritası, genetik haritası rekor bir zamanda çıkarıldı. Bu, 30 yıllık akademik hayatımda gördüğüm en yüksek hız.
        • Bu, RNA’ya dayalı bir virüs. Dolayısı ile daha önceden yapılan aşı üretme teknolojilerine ek olarak, çok daha hızlı aşı üretme teknolojileri var. Bununla da ilgilenen çok sayıda şirket var.
        • Çok fazla sayıda hasta var. “Bunun nesi iyimserlik” diyebilirsiniz, ama değişik derecelerde dünyanın her yerinde çok sayıda hasta olması, klinik testlerin hızla yapılması anlamına geliyor.
      • Ama sadece aşıya dayanarak tedbirlerimizi alamayız. HIV virüsü onlarca senedir ortada ve hala bir aşısı yok. Bazen mümkün de olmayabiliyor.
      • Ama rekor sayıda şirket, aşıya yatırım yapmış durumda. (Hem eski hem de yeni ve yenilikçi şirketler)
        • Pfizer
        • Sanofi
        • Eli Lilly
      • Daron Acemoğlu:
        • Dünya sosyal, küresel ve politik sistemin bir açıdan değişmemesi mümkün değil.
        • Farkına varıyoruz ki, şu andaki devlet kurumları yeterince iyi çalışmıyorlar. Devletin ekonomi ve sosyal hayattaki rolü çok artmış vaziyette.
        • Küreselleşme konusunda büyük soru işaretleri olacak. Eğer bu kadar küreselleşmiş olmasaydık, bu virüs Çin’den Amerika’ya 1.5 ayda gidemezdi.
        • Hayek, kitabında devletin ekonomideki gücünü arttırsa, demokrasinin zayıflayacağını iddia etmişti.
          • Ancak Hayek’in yanlış olduğu ortaya çıktı. Örnek: İsveç.
        • Çin, bunu çok hızlı bir şekilde, ama tepeden yaptı. Birçok hatalarla olsa da…
        • Taiwan ve Güney Kore: En iyi hazırlıklı olan ülkeler. Devlet ve sivil toplum arasında yeni teknolojilerle yaptılar.
        • Zor bir dönemden geçiyoruz, ama bu dönemi nasıl kullanacağımız bizim elimizde.
        • Bu dönemi doğru bir şekilde değerlendirmemiz lazım, devletin kuvvetlenmesi lazım. Çok daha iyi bir refah devleti kurmamız, çok daha iyi bir sağlık sistemi kurmamız mümkün. Kolay mı? Hayır değil. Ama umut var mı? Evet var.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Önümüzde 4 tane senaryo var.
      • Olasılık: Bir zincirin kuvveti, en zayıf halkası ile ölçülüyor. Burada zincir, bütün dünya. Ütopik olarak, bütün dünyanın aynı tedbirleri aldığını kabul edersek, en iyimser çözüm bu. Ama bunu pratikte uygulamak çok zor, çünkü ülkelerin farklı gerçeklikleri var.
      • Olasılık: Sürü bağışıklığı: Bunun kabul edilebilir bir strateji olmadığını düşünüyorum. Bu kadar ölüm oranı olan bir virüs için bunun kabul edilebilir olmadığını düşünüyorum. Ama bunu uygulayan ülkeler de var. Örneğin İsveç şu anda, adını koymadan bunu yapıyor. Dünyada hiçbir ülkede bu kadar güçlü bir sağlık sistemi olduğunu düşünmüyorum.
      • Olasılık: Daha gerçekçi olan bu senaryoda amaç birinci dalgayı baskılamak. Ama pandemi var diye kalp krizleri, kanserler durmuyor.
      • Olasılık: Virüs kaçacak, biz kovalayacağız.
    • Bu süreci ne kadar etkin kontrol edebilirsek, ilerleyen süreçlerde bu kadar radikal önlemler almak gerekmeyecek. (Örnek: Bütün bir şehri ya da ülkeyi kapatmamız gerekmeyecek, belki sadece bir mahalleyi, semti kapatacağız.)
    • Bu sürecin 1-1,5 sene süreceğini öngörüyorum.
    • Bu süreci tamamen değiştirecek şey, ilaç ya da aşının geliştirilmesi.
    • Selolojik testler çok önemli:
      • Yani hastalığı geçirmiş ve atlatmış olan insanların tanınması.
      • Hiçbir ülkede yaygın tarama yapılamıyor.
      • Selolojik test yapılabilse, her toplamda belki %20 – %30 bağışıklık kazanmış bir kitle olacak.
  • Daron Acemoğlu:
    • Hükümet harcama tablosu, kriz sonrası bizi daha çok etkileyecek.
    • FED’in kararları, kriz öncesinde başlamış olan politikaların devamı.
    • Şu anda 2 trilyon USD’lik bütçe var ve bunun üzerine gelecek bütçeler de olacaktır.
    • Bunu kısa vadeli değil, orta vadeli olarak düşünmemiz lazım.
    • Para politikaları dinamik olarak değişmek durumunda.
    • Tedarik zincirinin çok kuvvetli bir şekilde desteklenmesi lazım.
    • Şirketlerin vergi vermemeleri, ücretlerin yavaş yavaş devlete geçmesi başlayacak.
    • Sosyal mesafe politikaları, önlemleri en azından 1-2 sene daha alınmaya devam edilmeli. Bir gün işe dönsek bile, uzunca bir süre lokantalara vs. dönmeyeceğiz.
    • Kısa ve orta vadede küreselleşme üzerine etkileri ciddi olacak.
    • Salgın Afrika’ya ve başka bölgelerine daha yeni yeni geçiyor. Amerika’da ve Avrupa’da şu anda durdurabilsek bile, Afrika ve başka yerlerden ikinci bir dalga olarak yeniden geri gelebilir.
    • Dolayısı ile insanların bir yerden bir yere gitmesi, ciddi şekilde yavaşlayacak.
    • Devlet ve ekonomi arasındaki ilişkiler değişmeye başlayacak.
    • Virüs, expertiz’in, yetkinliğin ortadan kalktığını bize gösterdi.
    • Şu anda FED, hızlı ve doğru bir şekilde cevap verdiyse, bunun sebebi FED’in Trump’ın en az etkilediği kurumlardan birisi olması. Bunların artık yavaş yavaş farkına varmamız lazım.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Türkiye’de salgın çok hızlı bir şekilde artıyor.
    • Bu nedenle Türkiye’de acil olarak yapılması gerekenler:
      • Can kaybının kontrolü
      • Bunun için de sağlık kapasitesinin arttırılması ve doktorların korunması lazım.
      • Hatta sıra dışı yöntemlerle kapasite arttırılabilir.
      • İzolasyonun sosyalden zorunluya kayması gerektiğini düşünüyorum.
      • Daha etkin önlemlerin gündeme gelmesi lazım.
      • Test sayısının arttırılması lazım.
      • Sahadan dönüşüm almak lazım.
      • Selolojik testin Türkiye için çok büyük önemi var. Türkiye’de bunu yapabilecek onlarca Üniversite, laboratuvar var. İlla Roche yapsın, Pfizer yapsın diye beklemeye gerek yok.
      • Türkiye’nin bilime ve yetkinliğe yaptığı yatırımı çok üst seviyeye çıkarması gerekiyor.
      • Salgın hastalıklarla mücadele edecek merkezlerin kurulması, personellerin yetiştirilmesi gerekiyor.
      • Dünya haritasındaki yerimiz çok daha küçük iken bile bugünden daha büyük başarılar elde etmişiz. Bugün bunları elde etmememiz söz konusu bile değil.
    • Daron Acemoğlu:
      • Türkiye’nin yapması gerekenler:
        • Sağlık sistemini güçlendirmek
        • İnsan hayatını kurtarmak
        • İş gücünün üzerine gelen baskıları azaltmak.
        • Ekspertizi, doğru politikaları hem sağlık hem de ekonomi açısından hayata geçirmek.

 

Saygılarımızla. Tekrar teşekkürler sayın Kerem Kapancı,

Şaban Küçük

Tax-IA Bülten

 No         : 2020-33

Tarih     : April, 2th 2020

Konu     : Önemli Mali/Vergisel Düzenlemeler (Mart Ayı Özet)

Merhaba, ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip korona virüs (Covid-19) çok hızlı bir küresel yayılım göstererek neredeyse tüm Dünya ülkelerini etkilemiş ve Dünya Sağlık Örgütü’nce salgın olarak tanımlanmıştır. Ülkemizde söz konusu virüse sahip ilk vaka da 11 Mart 2020 tarihinde görülmüştür. Bu kapsamda ülke bazında bu salgının yayılım hızını önlemek adına başta sağlık olmak üzere ekonomik, hukuksal ve sosyal olarak birçok tedbir ve önlem kararları alınmıştır. Mart ayı içerisinde gerçekleşen önemli mali konuları vergi, sosyal güvenlik ve diğer mevzuat değişmeleri başlıkları altında özet olarak sizlerin dikkatinize sunmak isteriz.

Bültenlerimizden faydalandığınızı ve keyif aldığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Sadece Türkçe/İngilizce aylık veya 10 günlük özetler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

VERGİ – Mevzuat Değişiklikleri

  • Sayın Cumhurbaşkanı Ekonomi Paketini açıklamıştır.
    •  Söz konusu paketin tüm ayrıntılarına Türkçe ve İngilizce olarak yayımladığımız 2020-23 sayılı bültenimizden ulaşabilirsiniz.
    • 100 milyar TL civarında olan bu paket ile istihdamın sürmesi ve ekonominin korunması amaçlanmaktadır.
      • İlk adım olarak, 22 Mart 2020 tarih ve 2278 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla havayolu ile yolcu taşımacılığı hizmetlerine Haziran 2020 sonuna kadar %18 yerine %1 KDV oranı uygulanacaktır. Uygulama 1 Nisan 2020 tarihinde başlayacaktır. Kargo taşımacılığı için genel oranda vergilendirme devam etmektedir. Dış hat uçuşlar için hali hazırda KDV uygulanmamaktadır.
    • Çeşitli beyannamelerin ertelenmesi, sektörel olarak sunulan destekler, KGF limitinin artırılması, turizm ve otelcilik sektörü için alınan önlemler, yaşlılar, emekliler ve ihtiyaç sahipleri için düşünülen tedbirler, ihracatçılar, işverenler, uzaktan çalışan, kısa çalışma ödeneğine ihtiyaç duyan sektörler için açıklamalar yapılmıştır.
    • Kısa Çalışma Ödeneği uygulaması 23 Mart 2020 tarihi itibariyle başlatılmış olup İŞKUR bu konuda yapılacak işlemleri çok ayrıntılı bir şekilde web sayfasından açıklamıştır.
    • Özetle, pakette geçen 19 adım için çalışmalar sürmekte ve ayrıntılar belli oldukça yayımlanmaktadır.
  • (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden etkilenen mükelleflerin vergi ödevlerinin yerine getirilmesi bakımından mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan çalışmalar kapsamında 518 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği hazırlanmış ve 24 Mart 2020 tarih ve 31078 Mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Konu ile alakalı detaylı bilgiyi 2020-28 nolu bültenimizde bulabilirsiniz.
  • Bazı mükellefiyetlere ilişkin tarihler ertelenmiş veya düzenlenmiştir.
    • Mücbir sebep kapsamında açıklanan sektörler için Muhtasar ve KDV (tevkifat dahil) ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemeleri 6’şar ay ertelenecektir.
    • Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi (GEKAP) uygulamasında beyanname dönemleri 2020 için 6’şar aylık, 2021 ve takip eden yıllar için 3’er aylık olarak yeniden düzenlenmiştir. Beyannamesini henüz vermemiş olan mükelleflerin ilk beyan ve ödeme dönemleri temmuz ayı sonuna kadar yapılabilecektir.
    • İcra İşleri Ertelenmiştir: 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İcra ve İflas Kanunu’nun 330 uncu maddesine dayanılarak yapılan düzenleme ile 30 Nisan 2020 tarihine kadar nafaka alacaklarına ilişkin olanlar hariç olmak üzere yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir.
      • Benzeri bir karar 6183 sayılı Kanun kapsamında amme alacakları için henüz alınmamış olup, vergi & sosyal güvenlik primleri dahil kamu borçlarının zamanında ödenmemesi durumunda takip işlemlerinin devam edeceğini hatırlatmak isteriz.
    • Bu açıdan bu tedbirleri yakından takip etmekte fayda vardır.
    • Uzaktan çalışma vb tedbirler nedeniyle, mükellefiyetlerin takibini yapan ekipler arasındaki koordinasyon çok önemli olmaktadır.
    • Her kurum kendi açıklamasını web sayfalarından yayımlamaktadır.
  • Şubat-2020 dönemine ilişkin Kdv Beyannamelerinin beyan ve ödemesi ile Ba-Bs Formları beyan süreleri ve Elektronik Defter Beratları” nın yüklenme süresi uzatılmıştır.
    • 23 Mart 2020 tarihli ve 126 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile;
    • 26 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 24 Nisan 2020 Cuma günü sonuna kadar,
    • 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2020/Şubat dönemine ilişkin “Form Ba” ve “Form Bs” bildirimlerinin verilme süresi 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar,
    • 31 Mart 2020 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresi 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
  • Turizm Sektörüne Yönelik Spesifik Ertelemeler yapılmıştır.
    • Nisan ayı başında yürürlüğe girecek olan konaklama vergisi Kasım 2020’ye kadar uygulanmayacaktır. Bu yıl başlaması planlanan değerli konut vergisi zaten 1 yıl ötelenmişti.
    • Kamu arazisi kullanan otellerde uygulanan irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemeleri Nisan, Mayıs ve haziran ayları için 6 ay süreyle ertelenmektedir.
  • TÜBİTAK tarafından ARDEB, TEYDEB ve BİDEB rapor gönderim tarihleri üç ay ertelenmiştir.
    • Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) ve Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından desteklenerek yürürlüğe giren projeler kapsamında 30 Haziran 2020 tarihine kadar gönderilmesi gereken Gelişme/Sonuç/Dönem Raporlarının son gönderim tarihleri, (COVID-19) salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında üç ay ertelenmiştir.
  • Bazı toplantıların ertelenmesine karar verilmiştir.
    • Cumhurbaşkanı Genelgesiyle Bilim Kurulunun tavsiyesiyle, ulusal ve uluslararası açık veya kapalı alanlarda düzenlenecek her türlü bilimsel, kültürel, sanatsal ve benzeri toplantıların veya aktivitelerin Nisan ayı sonuna kadar ertelenmesi uygun görülmüştür.
    • 2020/3 sayılı Genelge 20 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştır. Ayrıca 2020/4 sayılı Genelge ile de kamu çalışanlarına yönelik uzaktan & dönüşümlü çalışma ve idari izinli sayılma hususlarında bir düzenleme yapılmıştır.
    • Söz konusu Genelgeye dayalı olarak yapılamayan toplantılar, konferans, genel kurul, aktivite ve benzerleri için hak kaybı yaşamamak adına taraflar ve her bir olay kendi içinde değerlendirilerek gerekli önlemler alınmalı ve taraflarla yapılan yazışmalar dosyalanmalıdır.
  • Genel Kurullar Yapılacak mı?
    • Ticaret Bakanlığı’nın yayımladığı duyuru ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve şirket sözleşmesine uygun olarak yönetim organları tarafından daha önce toplantıya çağrılan anonim ve limited şirketlerin olağan genel kurullarının, erteleme kararı alınması amacıyla genel kurulun toplanması beklenmeksizin, yönetim organları tarafından alınacak bir kararla iptal edilmesi imkanı tanınmıştır.
    • Ticaret Bakanlığının web sayfasında yer alan açıklamaya göre şirket genel kurullarının yoğunlukla gerçekleştirildiği bu dönemde, söz konusu toplantılar için de bazı tedbirler alındığını belirten Ticaret Bakanı, “Anonim ve limitet şirketlerde yönetim organları tarafından çağrısı yapılan ancak henüz gerçekleştirilmeyen genel kurul toplantılarının, ileri bir tarihte yapılmak üzere iptal edilmesi imkânı tanınmıştır.” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca sayın Bakan Pekcan, şirket sözleşmelerinde hüküm bulunmasa dahi şirketlerin elektronik ortamda genel kurul veya yönetim/müdürler kurulu toplantısı gerçekleştirebilmelerine de olanak sağlandığını kaydetmiştir.
  • KGK (Kamu Gözetimi Kurumu) bazı bildirimlerin ertelenmesini uygun bulmuştur.
    • İmza/düzenlenme/gerçekleşme tarihine bağlı olarak bu tarihten itibaren belirli bir süre içerisinde yapılması gereken bildirimlerden (sözleşme bildirimi, mesleki sorumluluk sigortası bildirimi, sözleşme feshi bildirimi, daha önce yapılan bildirimlerde meydana gelen değişikliklerin bildirimi vb.) son bildirim tarihi 31.05.2020’den önceye denk gelen bildirimlerin 31.05.2020 tarihine kadar,
    • Zamanı kesin bir şekilde düzenlenen (gelir bildirimi, şeffaflık raporu bildirimi vb.) bildirimlerin ise 31.05.2020 tarihine kadar yapılması uygun görülmüştür.
  • Ticaret Bakanlığı (İhracat Genel Müdürlüğü) 31.12.2020’ye kadar ihracat, dahilde işleme ve istisnalı bazı işlemlere ilişkin mücbir sebep & ek süre kararı almıştır.
    • Buna göre; ilgili düzenlemelerde yer alan yetkilerin kullanımı ile Ticaret Bakanlığı 18.03.2020 tarih ve 53330175 sayılı Onayı ile 18 Mart’tan önce düzenlenmiş veya kullanılmış olan,
      • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olan dahilde işleme izin belgeleri ve izinlerine,
      • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olan vergi resim harç istisnası belgelerine ve belgesiz ihracat kredilerine,
      • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış durumda bulunan D3 kodlu dahilde işleme izin belgelerine,
      • Süre sonundan itibaren belirlenen sürelerde ilgili mercilere başvurulması ve taleplerin uygun görülmesi şartıyla 6 ila 12 aya kadar ek süre verilmesini uygun bulmuştur.
      • Bu onay tüm ilgili birimlere dağıtımlı yazı olarak gönderilmiştir.
      • Söz konusu Bakanlık Onayı ikinci bir işleme gerek kalmaksızın 2020 yıl sonu itibariyle yürürlükten kalkacaktır.
  • Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü YYS (Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü) kapsamında yapılması gereken bildirimler ile belge sunma sürelerinin durdurulmasına karar vermiştir.
    • YYS başvurularında kolaylık sağlanması amacıyla YYS sertifikası başvuru sürecinde bulunan veya sertifika sahibi firmalar tarafından yapılması gereken işlemlere ilişkin süreler 19 Mart 2020 tarihi itibariyle durdurulmuş olup bir hak kaybı yaşanmaması beklenmektedir.
  • Gelir Vergisi Mükellefleri İçin 2019 yılın ilişkin Beyanname Dönemi Başlamış olup farklı gelir unsurları için ayrıntılı açıklayıcı rehberler ve uyumlu mükellefler için %5 Uyum Rehberi Gelir İdaresi Başkanlığınca (GİB) yayımlanmıştır.
    • https://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/rehberler GİB web sayfasında ticari kazançlar, kira gelirleri, menkul sermaye iratları, hazır beyan sistemi, diğer kazanç ve iratlar, gayrimenkullerin elden çıkarılmasına ilişkin kazançlar ve serbest meslek kazançları ve GVK 67nci madde kapsamındaki kazanç ve iratlar için ayrıntılı broşür ve rehberler yayımlanmıştır.
    • Geliri sadece kira, ücret, menkul sermaye iradı veya diğer kazanç ve iratların biri veya birkaçından oluşan mükellefler Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerini Hazır Beyan Sistemi üzerinden kolayca gönderebilirler.
    • Ayrıca vergiye uyumlu gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine sağlanan %5 vergi indirimi uygulamasına ilişkin açıklamaların yer aldığı “Vergiye Uyumlu Mükelleflere %5 Vergi İndirimi” broşürü hazırlanmıştır.
    • Gelir Vergisi Beyanname verme ve ödeme süresi 1 ay uzatılmıştır.
      • 17 Mart 2020 tarihli ve 125 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2019 takvim yılına ait Yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
  • 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 25.03.2020 tarihinde TBMM Genel Kurul’unda kabul edilmiş olup, 26.03.2020 tarih 31080 mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Konu ile alakalı detaylı bilgiyi 2020-31 nolu sirkülerimizde bulabilirsiniz. Covid önlem paketi olarak görülen kanuna ilişkin önem arz eden maddeleri şöyledir:
    • Kanunun 29.Maddesi ile, 5510 sayılı Kanuna geçici 80 inci madde eklenerek; 2020 yılında da istihdamı desteklemek için işgücü maliyetlerini azaltmak üzere; 2020 yılının tamamında, sektör ayırımı yapılmaksızın, finansmanı İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak şekilde, işverenlere, ödeyecekleri sigorta priminden mahsup edilerek günlük 2,50 TL, aylık 75 TL asgari ücret desteği sağlanması amaçlanmaktadır.
    • 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile, Hazine ve Maliye Bakanına verilen Kredi Garanti Kurumlarına nakit kaynak aktarma veya özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi ihraç etme yetkisi artırılarak 25 milyar TL’den 50 Milyar TL’ye çıkarılmıştır.
    • Gelir Vergisi Kanunu’nun 75nci maddesinde değişiklik yapılarak yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemelerinin yatırıldığı yabancı para cinsinden kurulan emeklilik yatırım fonlarından elde edilen irat tutarının tespitinde kur farkının dikkate alınmaması sağlanmıştır.
    • 4857 sayılı Kanunun 64. maddesinde yapılan değişiklikle işçilerin ücret kaybının ve işletmelerin işgücü kaybının en aza indirilmesi ile işletmelerin değişen şartlara ve olağanüstü durumlara uyum yeteneğinin artırılması amacıyla, iki ay içinde yaptırılması gereken telafi çalışmasının dört ay içinde yaptırılabilmesine imkân sağlanmıştır. Cumhurbaşkanına bu süreyi iki katına kadar artırma konusunda yetki verilmiştir.
    • Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapılarak Kanunun Ek 19.maddesinde yapılan değişiklik ile ödenen en düşük maaşın 500TL’ye çıkarılması ve 46. Madde uyarınca 5510 sayılı kanunun ek 18. Maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile bayram ikramiyesinin ise ödemenin yapılacağı tarih yerine bayramın içinde bulunduğu aya göre ödenmesi şeklinde düzenlenmiştir
    • İşsizlik Sigortası Kanununda yapılan değişiklikle kısa çalışma ödeneğine ilişkin şartların hafifletilmesi, Konu ile alakalı detaylı bilgiyi 2020-24 nolu sirkülerimizde bulabilirsiniz.
      • 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici madde ile, 06.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, zorlayıcı sebep (yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını) gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesinde öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü;
        • Kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün (Önceki düzenlemede 120 gün)
        • Hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün (Önceki düzenlemede 600 gün)
    • 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun yürürlük maddesi olan 52. maddesinde değişiklik yapılarak 04.2020 olan konaklama vergisinin yürürlüğü 01.01.2021 tarihine ertelenmiştir.
    • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 398 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliğ ile turizm tesisleri yapılmak üzere adlarına kamu arazisi tahsis edilen Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden; 1/4/2020 tarihi ile 30/6/2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat paylarının ödeme sürelerinin başvuru şartı aranmaksızın altı ay ertelenmesi ve bu alacakların ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilmesi ve bu kapsamda ertelemeden yararlanma şartları, uygulama şekli ve yararlanamayacak olanlar belirlenmiştir
  • Yatırım Fonları ve Emeklilik Yatırım Fonları mevzuatında bazı değişiklikler yapılmıştır.
    • 4 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Tebliğ ve Yönetmelik değişiklikleriyle ihraççı tanımı güncellenmiş, fon portföy yatırımlarına ilişkin sınırlamalarda değişiklikler yapılmış, hisse senedi yoğun fonlar ve borsa yatırım fonlarına yapılan yatırımlarla ilgili açıklamalar yer almıştır. Söz konusu düzenlemeler yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    • Şirket ortaklarımızdan Şaban Küçük 2019’da Londra’da IFA tarafından düzenlenen 81. uluslararası kongreye (International Fiscal Association) Yatırım Fonlarına ilişkin Türkiye raportörü olarak tüm yatırım fon araçlarına ilişkin İngilizce bir tebliğ sunmuş olup bu konuda sorusu veya talebi olan müşterilerimize daha detaylı bilgi iletebiliriz.
  • Tahsilat Genel Tebliğinde değişiklik yapılarak vergi borcu (amme alacağı) ödenmeden ödeme yapamayacağı belirlenen kurum ve kuruluşlar için limit yeniden belirlenmiştir.
    • Buna göre söz konusu kurum ve kuruluşlar 2.000TL olan tutar yerine 5.000TL üzerinde olan ödemeler için vergi borcu olmadığına dair belge isteyecektir.
    • Bu kurum ve kuruluşlar Seri: A Sıra No: 1 (Tahsilat Genel Tebliğinin) V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ve İşlem Yapanların Sorumlulukları başlıklı bölümünde sayılmaktadır.
    • Tebliğde hangi kurumların bu uygulamaya tabi olduğu, hangi ödemeler için hak sahiplerine ödeme yapılamayacağı ve hangi ödeme türlerinin kapsam dışında olduğu çok ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.
    • Yeni rakam 3 Mart 2020 tarihinden itibaren yapılan ödemelerde uygulanmaya başlanmıştır.
  • Dijital Hizmet Vergisi Uygulama Genel Tebliği yayımlanmıştır.
  • Tebliğ 20 Mart 2020 Cuma günü Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
    • 7194 sayılı Kanunun 1 ila 7’nci maddelerinde düzenlenen dijital hizmet vergisinin uygulamasına ilişkin açıklamalar ile usul ve esasların belirlenmesine yönelik olarak çıkarılmıştır.
    • Tebliğ taslak olarak GİB web sayfasında görüş ve önerilere açık tutulmuş ve 28 Şubat 2020 tarihinde web sayfasında güncellenmiştir.
    • OECD ve benzeri iyi uygulamalar göz önünde bulundurularak düzenleyici kurumlar tarafından paylaşılan taslaklarla ilgili toplanan görüşler, yapılan değişiklikler ve dikkate alınamayan önerilerle ilgili bir raporun ilgili kurumların web sayfalarında yayımlanmasını önemsiyoruz.
  • KDV tevkifat oranlarına ilişkin yeni bir düzenleme yapılmıştır.
    • 3 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 31 Seri No.lu Tebliğ ile külçe metal, bakır, çinko, alüminyum ve kurşun ürünleri ile hurda ve atık teslimlerinde 1/2 olarak uygulanan tevkifat oranı 7/10 olarak değiştirilmiştir.
    • Yeni oran 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren yapılacak teslimlerde uygulanacaktır.
    • KDV tevkifatı, belli sektörlerde alıcı ve satıcı arasındaki mal teslim ve hizmet ifalarında öngörülen oranda KDV tutarının satıcı tarafından faturada gösterilmesine rağmen alıcı tarafından tutularak doğrudan vergi dairesine ödenmesi şeklinde çalışmaktadır.
    • Bu tevkifat tutarlarının belli şartlar dahilinde iadesi imkânı bulunmakta olup konu ile ilgili ilave bilgi alınması için dolaylı vergiler uzmanlarımıza danışabilirsiniz.
  • ÖTV teminat iadelerine ilişkin kolaylıklar sağlayan Özel Teminat Sertifikası (ÖTS) uygulanmasına ilişkin ÖTV Genel Tebliği yayımlanmıştır.
    • İmalatçı mükelleflerin ÖTV teminatlarından kaynaklı finansman yükünün azaltılması amacıyla, ithalat sırasında mükellefler tarafından gümrüğe verilen teminatların vergi dairelerince çözümünde ve nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde, mükellefiyet büyüklükleri ve diğer şartlar dahilinde risk taşımayan ve vergiye uyum düzeyi yüksek olan mükelleflere sertifika verilecektir. Böylece vergi incelemesi sonucu beklenilmeksizin ithalatta verilen teminatların sertifika türüne göre belirlenen kısmının hızlı çözümü ile nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde indirimli teminat verilebilmesine imkân sağlanmaktadır.
    • 3 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7 seri numaralı ÖTV uygulama genel tebliğiyle yapılan değişiklikler 1 Mayıs 2020 tarihinde yürürlüğe girecektir.
    • ÖTS kapsamına girebilecek olup önceden verilen teminatların aşan kısımları da gerekli şartları sağlaması halinde 2 ay içinde çözülecektir.
    • Tebliğ ile şartları sağlayan mükellefler ÖTV-A, B ve C sınıflarına dahil olacaklar ve azalan oranlı bir teminat sistemiyle, ÖTV’ye ilişkin iadelerini daha hızlı alabileceklerdir.
    • Bu teminatları alabilmek için öngörülen genel şartlar yanında her bir sertifika türü için belirlenen özel şartları da yerine getirmek gerekmektedir.
      • Genel şartlar, vergi borcunun olmaması, belli suçların işlenmemiş olması, KDV açısından özel esaslara tabi olmaması, riskli veya uyum düzeyi düşük mükellef kategorisinde olmaması, son beş yıl içinde defter ve belgelerini ibrazdan imtina etmemiş olması ve haklarında düzenlenen son 10 inceleme raporunun olumlu olması şartları aranır.
      • Özel şartlar olarak ise, aktif toplamı, maddi duran varlıklar, öz sermaye, çalışan sayısı ve net satış tutarlarının belli rakamların altında olmaması aranır.

Sosyal Güvenlik

  • Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2020/5 sayılı Genelge ile Borcu Yoktur Yazısı uygulamasına ilişkin önemli açıklamalar yapmıştır.
    • İhaleye Giriş İçin Borcu Yoktur Uygulaması: 2 Mart 2020 tarihli Genelge ile kamu ihale mevzuatına göre verilmesi ve aranması gereken borcu yoktur belgelerine ilişkin olarak kapsama giren borç türleri ve tutarları, kapsama girmeyen borç türleri, borçların dönemi, ihaleye girecek kişinin türüne göre özellikli durumlar (iş ortaklıkları, konsorsiyumlar, ticaret şirketleri ve ortakları) açıklanmıştır.
      • 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “İhaleye Katılımda Yeterlilik Kuralları” başlıklı 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendinde, Türkiye’nin veya kendi ülkesinin mevzuat hükümleri uyarınca kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu bulunan isteklilerin ihale dışında bırakılacağı hükme bağlanmıştır.
      • Borcu yoktur belgesi düzenlenirken, işverenlerin dilekçelerinde beyan ettikleri ihale tarihi dikkate alınarak belge verilecektir.
      • İşverenlerin hak edişleri, SGK’ya idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir.
      • İhale tarihi itibariyle geçerli sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını, alt işvereni bulunan işyerlerinde alt işverenlerinin sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşan tutarı kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak kabul edilecektir.
    • İdarelerin Borç Sorgulaması: Ayrıca, hak ediş ödemeleri sırasında işverenlerin muaccel borçlarının idarelerce elektronik ortamda sorgulanması, sorgulama yetkisinin kapsamı, şifre verilmesi, borçların sorgulanması ve idarelerin sorumlulukları hakkında ayrıntılar yer almaktadır.
      • Borç sorgulama yetkisi sadece kamu idarelerine, döner sermayeli kuruluşlar, bankalara ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşlara verilebilir.
      • Bu sorgulama sadece işverenlere hak ediş ödemesi ve hak edişlerden borç mahsubunda kullanılacak olup teminat iadesi ve ihalelere katılabilmek için borcu yoktur belgesi alınmasında kullanılmayacaktır.
      • Bu kapsamda kurumlar geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce de borcu yoktur yazısı arayacaklardır.
      • Tecil ve taksitlendirmeye giren tutarlar, ertelemeye tabi tutulan prim borçları, dava aşamasında olduğu için takip ve tahsili duran tutarlar dikkate alınmayacaktır.
      • Gümrük mevzuatı kapsamında onaylanmış kişi statüsü belgesi alınması için de borcu yoktur yazısı ve çalıştırılan sigortalı sayısının belgelendirilmesi de bu Genelge dahilinde yapılmaktadır.
    • Devlet Destekleri: Bunun yanında, devlet yardımları, teşvik ve desteklerde borç sorguları, kapsama giren teşvik türleri, kapsama girmeyen teşvik ve destek türleri, yararlanma şartları ve borcu yoktur belgeleri ile ilgili ilave açıklamalar yer almaktadır.
      • Bu kapsamda yer alan teşvik ödemelerinde hak sahibinin brüt asgari ücret tutarından daha fazla borcunun bulunmaması gerekir.
      • Borcu yoktur belgesi teşviki veren kuruma (KOSGEB, KGF, TÜBİTAK) hitaben düzenlenmiş olmalıdır.
    • Mahsuben KDV İadesi: Son olarak Tebliğde kuruma olan prim borçlarının KDV iadesi mahsubuyla ödenmesine ilişkin bazı ilave düzenlemeler açıklanmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin onüçüncü fıkrasında “Prim borçları katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir

DİĞER MEVZUAT

  • İhracı kayda bağlı mallar listesi güncellenmiştir.
    • Konuya ilişkin 2020/5 numaralı Tebliğ 18 Mart 2020 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
    • İhracı Kayda Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ kapsamındaki malların ihracından önce gümrük beyannamelerinin İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince kayda alınması gerekir.
    • Aşağıda yer alan ürünlerin ihracatı kayda bağlanmıştır:
      • 35- Etil Alkol
      • 36- Kolonya
      • 37- Dezenfektan
      • 38- Hidrojen Peroksit
      • 39- Yalnız Meltblown Kumaş
  • Egzotik hayvanlar ile bazı hayvanların ticari veya yolcu beraberi ülkeye girişi geçici olarak yasaklanmıştır.
    • Bilim Kurulu kararları doğrultusunda; COVID-19 salgının kaynağı ve epidemiyolojisine ilişkin bilgiler netlik kazanıncaya kadar, başlamış işlem niteliğindekiler hariç olmak üzere hangi amaçla olursa olsun bütün yurt dışı ülkelerden gelen, egzotik hayvanlar ile omurgasızlar, amfibik hayvanlar, köpek, kedi, gelincik, süs balıkları, sürüngen, kemirgen, evcil tavşan ve tüm kuş türlerinin yolcu beraberinde veya ticari kapsamda ülkeye girişleri Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünce askıya alınmıştır.
  • Dahilde İşleme Rejimi ve İhracat sayılan satış ve teslimlerde izin, belge ve taahhütlerin kapatılmasıyla dahilde işleme izni verilmeyecek eşya listesi güncellenmiştir.
    • 6 Mart tarihli değişiklikler ile dahilde işleme izni verilmeyecek eşyalara ilişkin Ek-7, dahilde işleme izin belgelerinin kapatılması için gereken bilgi ve belgelerin yer aldığı Ek-3, dahilde işleme izninin kapatılması için gerekli bilgi ve belgelerin yer aldığı Ek-4 ile ihracat sayılan satış ve teslimler ile ilgili taahhütlerin kapatılması için gereken bilgi ve belgelerin yer aldığı Ek-4’de güncellemeler yapılmıştır.

(Ekler için https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/03/20200306-6-1.pdf)

    • 2020/3 nolu Tebliğ ile İhracat Sayılan Satış ve Teslimler Hakkında Tebliğde (2005/2) değişiklik yapılmıştır. Anılan Tebliğe göre ihracat sayılan satış ve teslimler iç piyasada satışı ihracat sayılan ve ithalatta gümrük muafiyetinden yararlandırılan satış ve teslimleri ifade etmektedir.
    • Tebliğ eki listelerde yapılan değişiklik ile; bundan böyle beyanname asıllarının yanı sıra, elektronik ortamda temin edilen gümrük beyannamesi bilgilerinin de belgelerin kapatılmasında kullanılabilmesi mümkün olacaktır.
    • Bunun yanında idare gerekli görürse ilave bilgi ve belgeler isteyebilir veya sayılan bilgi ve belgelerden bazılarını istemeyebilir.
    • Bu düzenlemeler Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülmekte olup, Resmî Gazetede yayım tarihi olan 6 Mart 2020 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.
  • E-İrsaliye Uygulama Kılavuzu Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanmıştır.
    • Bu kılavuzda teknik önemli konularda açıklamalar yer almaktadır. Geçiş zorunluluğu, başvuru, belge düzeni, düzenleme süresi, belgenin iptali, zincir teslim halleri, şubeler arası mal sevkiyatı, malın fiili sevkinden önce fatura düzenlemesi hali, ihracatta e-irsaliye uygulaması, e-irsaliyede GTİP numarası yazılma zorunluluğu, hava limanlarında gerçekleştirilen teslimatlar, boru hatları ile yapılan taşımalar, özel mevzuatına göre sevk irsaliyesi yerine geçen belgeler, malların fiyatına yer verilmesi, irsaliye ile gönderilen malların tam veya eksik olarak teslim alınması durumu, satışa konu olmayan tamir-bakım veya numune olarak yapılan gönderimlerde belge düzeni gibi konular ele alınmaktadır.
    • Bu konuda 509 nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapılan düzenlemelere göre aşağıda sayılan mükellefler e-irsaliye uygulamasına geçmek zorundadırlar.
      • e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve 2018 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler,
      • Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans (bayilik lisansı dahil) alan mükellefler,
      • Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malların imal, inşa, ithalini ve ana bayi/distribütör şeklinde pazarlamasını gerçekleştiren mükellefler.
      • 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında düzenlenen işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ve işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ile yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişi mükellefler,
      • 4634 sayılı Şeker Kanununun 2 nci maddesinin (e) bendinde tanımına yer verilen şekerin (beyaz şeker) imalini gerçekleştiren mükellefler,
      • e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükellefler,
      • Tarım ve Orman Bakanlığınca gübre üretim ve tüketiminin kayıt altına alınmasına yönelik oluşturulan Gübre Takip Sistemi’ne kayıtlı kullanıcılar, 1/7/2020 tarihine kadar,
      • 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler, 1/1/2020 tarihine kadar geçmek zorundadırlar.
  • Türkiye’ye getirilen işlenmemiş altın ile ilgili olarak mevzuatta değişiklik yapılmıştır.
    • Türk Parasının Kıymetini Korumaya ilişkin 3 Mart 2020 tarihinde 32 sayılı Kararda yapılan değişiklik ve ayrıca anılan karara ilişkin çıkarılan 2008-32/34 nolu Tebliğde değişiklik yapan 2020-32/57 nolu Tebliğ ile işlenmemiş altına ilişkin kurallar değiştirilmiştir.
    • Bu mevzuat ile işlenmemiş altına dair ayar, üretim ve üzerinde yer alması gereken bilgiler güncellenmiş, 5 kiloya kadar getirilen altın ve üzerinde yer alan altına ilişkin beyan, yapılacak işlemler, alınacak önlemler ve yetkili olacak gümrük idaresi ile Maliye ve Hazine Bakanlığına yapılan bildirim konusu düzenlenmiştir.
    • Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan ve yurda giriş tarihinde 18 yaşını doldurmuş olan yolcuların beraberlerinde bir takvim yılı içerisinde en fazla 5 kilogram ağırlığında kendilerine ait olan standart işlenmemiş altını yurda getirmeleri serbesttir.
    • Bu kapsamda yurda getirilen standart işlenmemiş altın Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan altın beyan formu ile yetkili gümrük idaresine beyan edilir.
    • Dahilde işleme rejimi kararı kapsamında yapılan kıymetli maden ithalatında 3 iş günü içinde kıymetli maden aracı kuruluşu tarafından Borsaya yazılı olarak bilgi verilir.
  • Fikir ve Sanat Eserlerinin çoğaltılmasına ve taşınmasına yarayan bazı taşıyıcı eşyanın imalat veya ithalatı için yapılacak kesinti oranları yeniden belirlenmiş ve kapsama telefon cihazları da dahil edilmiştir.
    • Söz konusu düzenleme 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 44 ncü maddesi gereğince 2187 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe girmiştir. Önceki düzenleme olan 2013/5260 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlükten kaldırılmıştır.
    • Karara göre her türlü boş CD, DVD, USB bellek gibi taşıyıcı materyal ile fikir ve sanat eserlerini çoğaltmaya yarayan teknik cihazların imalat veya ithalat bedelleri üzerinden yapılacak kesinti oranları, ekli listede yer alan ürünlerin eşya tanımı ve pozisyon numaraları birlikte değerlendirilerek %1, 2, 3 veya %0.5 oranında kesintiye tabi tutulacaktır.
    • Bu eşyalara video kayıt veya gösterme cihazları, telefon cihazları, sesleri ve diğer fenomenleri kaydetmeye yarayan diskler, ses kaydetme veya kaydedilen sesi tekrar vermeye mahsus cihazlar, depolama aygıtları, akıllı kartlar, radyo yayınlarını alıcı cihazlar, monitörler ve projektörler, baskı makineleri ve optik okuyucular dahildir.
    • Söz konusu eşyanın üretimini yapanlar, ihraç edilenler hariç olmak üzere, bir ay içinde sattıkları materyaller ve teknik cihazların imalat bedeli üzerinden, listede belirtilen oranlardaki tutarı, takip eden ayın en geç on beşinci gününe kadar beyan edip yatıracaklardır.
    • Bu kişiler aylık üretime ilişkin miktar ve bedelleri 3’er aylık dönemlerde bir liste ile Kültür ve Turizm Bakanlığına bildirmek zorundadırlar.
    • Kesintinin matrahı söz konusu eşyanın imalat veya ithalat bedeli olacaktır.
    • Bu eşyanın serbest dolaşıma girişini sağlayan gerçek ve tüzel kişiler ise gümrük kıymeti üzerinden, listede belirtilen oranlardaki tutarı, serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescilinden önce, Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek bir ulusal bankada Bakanlık adına açılan özel hesaba yatırmakla yükümlüdürler.
    • Kesintinin eksik yapılması veya yatırılması durumunda 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak ve gecikme zammı tatbik edilecektir.
    • Bu karar 19 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • Kredi Kapama: Ticari kredilerin tamamen veya kısmen erken kapanması halinde yapılacak indirimlerle ilgili TCMB tarafından Tebliğ yayımlanmıştır.
    • Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde (Sayı: 2020/4) değişiklik yapan 2020/8 sayılı Tebliğ ile ticari kredilerin tamamının veya bir kısmının erken ödenmesi durumunda yapılması gereken indirimlere ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme 11 Mart 2020 tarihinde yayımlanmış ve yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    • Yapılan düzenleme ile ticari müşterinin kredinin tamamı için erken ödeme talebinde bulunması halinde banka bu talebi kabul etmek zorundadır. Bu müşteriden Türk lirası krediler için alınabilecek erken ödeme ücreti, gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirimler yapılarak hesaplanan ve müşteri tarafından bankaya erken ödenen tutarın, kalan vadesi yirmi dört ayı aşmayan kredilerde yüzde birini (%1), kalan vadesi yirmi dört ayı aşan kredilerde ise yüzde ikisini (%2) geçemez. Döviz cinsi veya dövize endeksli kredilerde söz konusu azami ücretler bir puan artırımlı olarak uygulanır.”
  • Bankacılık İşlemlerinde Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlerde değişiklik yapılmış olup uygulamaya ilişkin 2020/7 sayılı Tebliğ TCMB tarafından yayımlanmıştır.
    • Bu Tebliğin amacı kuruluşlar tarafından finansal tüketicilere sunulan ürün veya hizmetlere ilişkin olarak faiz veya kâr payı dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usûl ve esasları belirlemektir.
    • Kuruluşlar tarafından ücretlendirilebilecek olan ürün veya hizmetler Tebliğe Ek-1’de sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmada yer almayan, yeni bir ürün veya hizmet grubunun belirlenmesi veya yeni bir ücret kaleminin oluşturulabilmesi için ilgili kuruluş tarafından Merkez Bankasından izin alınması zorunludur. Bu ürünler şunlardır:
      • Kredi kartları
        • Yıllık üyelik ücreti
        • Ek kart yıllık üyelik ücreti
        • Nakit avans çekim ücreti
      • Para ve Kıymetli Maden Transferleri
        • EFT / Kıymetli maden transferi ücreti
        • Havale ücreti
        • Uluslararası fon transferi ve mesajlaşma ücreti
      • Mevduat / Katılım Fonu
        • Para çekme ücreti
      • Bireysel Krediler
        • Tahsis ücreti
        • Ekspertiz ücreti
        • Taşınır ve taşınmaz rehin tesis ücreti
      • Diğer
        • Kiralık kasa ücreti
        • Kampanyalı ürün veya hizmetler ücreti
        • Aracılık hizmetleri ücreti
        • Arşiv-araştırma ücreti
        • Onaya bağlı bildirim ücreti
        • Başka kuruluş ATM’sinden yapılan işlem ücreti
    • Tebliğde, tüketiciler ile imzalanacak sözleşmelere ilişkin şartlar, ücretlerin TÜİK oranında artırılması, ücretlerin hangi durumlarda iade edileceği, bilgilendirme, tüketici ve konut finansmanı kredilerine ilişkin ücretler, banka ve kredi kartı ücretleri, EFT ücretleri, mevduat ve katılım fonu işlemleri, ATM kullanımı ve kiralık kasa hizmetleri ile kampanyalar ve özel hizmetler hakkında düzenlemeler yer almaktadır.
    • Kredi tahsis ücreti, kullandırılan kredi anaparasının binde beşini geçemez. Merkez Bankası, gerekli gördüğü hallerde bu sınırı artırmaya ve azaltmaya yetkilidir.
    • Daha önce de TCMB tarafından yayımlanan 2020/4 ve 2020/5 sayılı Tebliğler ile bu konuda düzenlemeler yapılmıştı. TCMB Tebliğinde, ücretlere ilişkin bilgilendirme esasları, ticari krediler, kredi tahsis ve kullandırımı, teminatlandırma ve kapama, dış ticaret ve nakit yönetimine ilişkin ücretler, her türlü para transferleri, kiralık kasa hizmetleri, ödeme sistemleri, ticari kartlar, üye işyeri ücretlerine ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yer almıştır.
    • Bu düzenlemeler 1 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • 29 Mart 2020 tarih 31083 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile Büyükşehir Belediyeleri, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlarının borçlarına karşılık genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılacak paylardan yapılacak kesintilere ilişkin esaslara aşağıdaki geçici madde eklenmiştir;
    • Bu esaslar uyarınca yapılacak kesinti oranları, 2020 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında genel bütçe vergi gelirlerinden ödenecek paylar için yüzde sıfır olarak uygulanır.
    • Belirtilen süre sonunda kesinti oranları, geçici 12. Maddede yer alan hükümler çerçevesinde uygulanmaya devam edilir.
  • 28 Mart 2020 tarih 31082 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan T.C. Merkez Bankası tarafından açıklanan tebliğ kapsamında;
    • 1 Nisan 2020 tarihinden geçerli olmak üzere,
      • Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 1,25, aylık azami gecikme faiz oranı yüzde 1,55,
      • Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 1,00; aylık azami gecikme faiz oranı yüzde 1,30 olarak belirlenmiştir.
      • Kredi kartı azami faiz oranları, bundan böyle, üçer aylık dönemler için ilan edilmeyecek, ilan edilen oranlar değişiklik yapılana kadar geçerli olacaktır.
  • Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanan banka kartları ve kredi kartları hakkında yönetmelik kapsamında;
    • Kredi kartlarında asgari tutar dönem borcunun yüzde yirmisi ile yüzde kırkı arasında olacak şekilde belirlemeye ve kredi kartı limitine ilişkin bu sınırlamaları değiştirmeye yetkili olduğuna ilişkin madde eklenmştir.
  • 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik ticari alacak sigortası sunulmasını içeren Devlet destekli sistem kapsamında, 01.04.2020-01.04.2021 tarihleri arasında akdedilen sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan, ancak reasürans ve retrosesyon yoluyla transferi yapılamayan risklerin hasar pirim oranı;
    • Olağandışı Riskler Yönetim Merkezinin üzerinde kalan ve teminat verilen riskin %50’lik kısmını oluşturan pay için %75 ve üzeri,
    • Teminat verilen riskin kalan %50’lik kısmını oluşturan pay içim %110 ve üzeri, için reasürans desteği taahhüt edilmiştir.
  • 30 Mart 2020 tarih ve 31084 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile kredi garanti kurumlarına sağlanan hazine desteğine ilişkin kararda değişiklik yapılmıştır.

 

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere aylık özet bültenler olarak göndermeye devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,