Tax-IA Bulletin
Bulletin nr: 2019-35
To : The clients and company web site
From : Independent Advisors / Kambiyo
Date : November, 14th 2019
Subject: Sermaye Hareketleri Genelgesinde Yapılan Değişiklik
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ve buna ilişkin mevzuat ile yabancı sermayeli
şirketlerin sermaye hareketleri, ihracat, ithalat, döviz kazandırıcı işlemler, yurt içinden ve yurt dışından
temin edilen krediler, döviz ile düzenlenemeyecek sözleşmeler ve denetim konuları belirlenmiştir.
Kararın 12’nci maddesine göre yabancı yatırımcılar tarafından Türkiye’ye yapılacak doğrudan yatırımlar
Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ve buna bağlı oluşturulan mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilir.
Anılan Karara ilişkin usul ve esaslar TCMB I-M sayılı Genelgesi ile TCMB’nin Bankacılık ve Finansal
Kuruluşlar Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan Sermaye Hareketleri Genelgesi ile açıklanmaktadır.
2 Mayıs 2018 tarihli bu genelge bankanın web sayfasında yayımlanmakta olup, değişiklikler maalesef
Resmi Gazete’de yayımlanmamaktadır. Yabancı sermayeli firmalar için son derece önemli olan bu
mevzuat setinde yayımlandığı tarihten bugüne kadar 59 kez değişiklik yapılmıştır. Genelgenin güncel
metni için tıklayınız.
Özet olarak bugüne kadar, döviz gelirlerinin beyanı ve yıllık güncelleme, risk merkezi bildirimleri, yurt
dışından gelen paraların kredi olup olmadığının takibinde bilgi belge ibrazı, yatırım teşvik belgesine dayalı
döviz kredilerinde mükerrer kullanımın önlenmesi yeni veya mevcut şirket alımında istisna konularında
değişiklikler yapılmıştır.
Son olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 04.11.2019 tarih ve 468620 sayılı yazısıyla TCMB’nin 2 Mayıs
2018 tarihli Sermaye Hareketleri Genelgesi’nin sermaye artırımında pay bedellerinin ödenmesine ilişkin
6. maddesinde değişikliğe gidilerek, Türkiye’de yerleşik şirketin yabancı ortakları tarafından daha sonra
gerçekleştirilecek sermaye artışı için şirket hesabına yatırılan sermaye avanslarının sermayeye ilave
edilmesi; sermaye artırım işleminin en geç 3 ay içinde gerçekleşmesi ve sermaye artırımının belgelenmesi
şartlarının birlikte gerçekleşmesine bağlanmıştır.
Söz konusu fıkra şu şekildedir:

(5) Yabancı ortaklardan ileride gerçekleştirilecek sermaye artışı için şirket hesabına yatırılan
tutarların sermayeye ilave edilebilmesi, sermaye artışı payı için ikinci fıkrada açıklanan işlem
süreci çerçevesinde en geç üç ay içinde sermaye artışının gerçekleştirilmesi ve sermaye
artırımının belgelenmesi suretiyle mümkündür.
Buna göre şirket sermayesine ilave edilmeyen tutarlar, yabancı ortak yönünden alacağın sermayeye
ilavesi, şirket yönünden ise yurt dışındaki ortaktan alınan krediye dönüşür.
Krediye dönüşen tutar için söz konusu Genelgenin 14’üncü maddesinde belirtilen kurallara uygunluk
kontrolü aracı bankaca yapılır. Krediye dönüşen tutarın bahse konu kurallara uygun olmaması
durumunda Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirimde bulunulur ve bu tutar firma kredi bakiyesine
eklenerek Risk Merkezine bildirilir. Mevzuata aykırılık tespiti halinde Bakanlığa bildirimde bulunulur.
Mevcut Genelge öncesinde bu uygulamaya ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 2 Ocak 2002 tarih ve
2002/YB-1 sayılı TCMB Sermaye Hareketleri Genelgesinin “1.2. Yabancı Sermayenin Ödenmesi” bölümü,
2013/YB-7 sayılı TCMB Genelgesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na uyum amacıyla değiştirilmiş ve
bu bölümde yer alan “sermaye avansı” kavramı ilgili genelge metninden çıkarılmıştı. Yapılan değişiklik ile
yukarıda yer alan şartları sağlayan sermaye avansı tutarlarının sermayeye eklenmek amacıyla Türkiye’ye
gelmesi mümkün olacaktır.
Bu duyurumuzla ilgili her türlü soru ve görüşünüz için bize bilgi veriniz.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin Bulletin nr: 2019-34 To : The clients and company web site From : Independent Advisors / ArGe & İnovasyon Date : November, 13th 2019 Subject: TÜBİTAK-TEYDEB Fonlarında 2020 İtibariyle Dönemsel Çağrılı Sisteme Geçiş
TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) destek programları ile sağlanan kamu kaynaklarının ülke ihtiyaçları ve ulusal hedeflere yönelik daha etkin kullanımının sağlanması amacıyla, 1501 Sanayi Ar-Ge Destek Programı ve 1507 KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı 2020 yılı Ocak ayından başlayarak yılda iki kez açılacak bütçe esaslı çağrılarla yürütüleceğini duyurmuştur.
Programlara mevzuat gereği KOBİ statüsündeki kuruluşlar başvuru yapabilmektedir.
Desteklenecek projelerin belirlenmesinde, başvuran firmaların,
• (Varsa) daha önce desteklenen projeleri kapsamında elde edilen çıktı ve etkileri,
• Alternatif kamu dışı fon kaynaklarından faydalanma girişimleri (özellikle Avrupa Birliği Çerçeve Programlarına yapılan başvurular),
• Proje konusunun öncelikli alanlarda olması hususları da göz önünde bulundurulacaktır.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin Bulletin nr: 2019-33 To : The clients and company web site From : Independent Advisors / ArGe & İnovasyon Date : November, 13th 2019 Subject: Teknoyatırım Programının Yeni Çağrısı Bu Hafta Açılıyor
31.10.2019 tarihinde başvuruya kapatılan KOSGEB, KOBİ Teknoyatırım Destek Programı yeni çağrısına bu hafta çıkıyor.
Programın amacı; Ar-Ge veya yenilik faaliyetleri sonucu ortaya çıkan yeni ürün/ürünlerin üretimini ve ticarileştirilmesini amaçlayan yatırımları desteklemek suretiyle ihracatı artırmak ve ülke ekonomisine katma değer sağlamak için yapacağınız yatırımlarının desteklenmesidir.
KOBİ Teknoyatırım Destek Programı “Teknoloji Alanları Tablosunda” belirlenen;
• Düşük Teknoloji ve Orta-Düşük Teknoloji alanlarından yer alan Ar-Ge veya yenilik faaliyetleri sonucu ortaya çıkmış ürünler için gerçekleştirilecek yatırımlar 500 Bin TL’ ye kadar,
• Orta yüksek ve yüksek teknoloji alanlarında üretime dayalı projeler için; 5 Milyon TL’ye kadar destek imkanı sunulacaktır.
• Yeni çağrıya açılacak Tekno Yatırım Desteğinin %30’u geri ödemesiz olacaktır.
Teknoloji alanları tablosu için;
www.kosgeb.gov.tr/Content/Upload/Dosya/kobi-teknoyatirim/Teknoloji_Alanlar%C4%B1_Tablosu.pdf
Bu duyurumuzla ilgili her türlü soru ve görüşünüz için bize bilgi veriniz.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin Bulletin nr: 2019-32 To : The clients and company web site From : Independent Advisors / Incentives & Teşvikler Date : November, 11th 2019 Subject: Tarımda Bitkisel Üretime Destekleme Ödemesi Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Yayımlanmıştır.
9 Kasım 2019 tarih ve 30943 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bitkisel Üretime Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğ (2019-46) ülkemizde bitkisel üretimi artırmak, verim ve kaliteyi yükseltmek, üretim maliyetlerinin karşılanmasına katkıda bulunmak, sürdürülebilirliği sağlamak, kayıtlılığı arttırmak ve çevreye duyarlı alternatif tarım tekniklerinin geliştirilmesine yönelik, çiftçilere destekleme yapılmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla hazırlanmıştır.
Bu Tebliğ ile ayrıca 2019 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında yapılacak bitkisel üretim destekleme tutarları belirlenmiştir.
24 Ekim 2019 tarihinde yayımlanmış olan söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararı ile desteklemelere ilişkin önemli noktalar belirlenmiştir. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/10/20191024-3.pdf Söz konusu Karar ile tarım ve hayvancılık alanında verilen desteklere ilişkin olarak ürün türleri, bölgeler (Türkiye tarım havzaları üretim ve destekleme modeli kapsamında desteklenen bölge/ürün listesi) ve ödeme yöntemleri ile yapılacak kesinti tutarları belirlenmiştir.
Bitkisel üretim destekleri çerçevesinde görev alacak kurum ve kuruluşların, başvuru usullerinin, desteklenmeyecek üretimlerin ve desteklerden yararlanamayacak olanların, haksız ödeme durumunda geri alınması ve hak mahrumiyeti ile denetim ve yaptırımların, finansman ve ödemelerin düzenlendiği Tebliğ ile tarımsal faaliyette bulunan çiftçilere ve toprak analiz laboratuvarlarına yapılacak destekleme ödemelerine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Söz konusu Karar ve Tebliğ ile bu yıl ilk kez zeytinyağının yanı sıra dane zeytine de destekleme ödemesi yapılacaktır.
Tebliğde yer alan desteklere başlıklar halinde bakmak gerekirse bu teşvikler,
✓ Mazot ve Gübre Desteği, ✓ Toprak Analizi Desteği, ✓ Katı Organik-Organomineral Gübre Desteği, ✓ Organik Tarım Desteği, ✓ İyi Tarım Uygulamaları Desteği, ✓ Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeline Göre Fark Ödemesi Desteği, ✓ Küçük Aile İşletmesi Desteği, ✓ Fındık Alan Bazlı Gelir Desteği, Yem Bitkileri Desteği, ✓ Bombus Arısı Kullanım Desteği, ✓ Yurt İçi Sertifikalı Tohum Kullanım Desteği, ✓ Yurt İçi Sertifikalı Fidan/Fide ve Standart Fidan Kullanım Desteği, ✓ Yurt İçi Sertifikalı Tohum Üretim Desteği, ✓ Yurt İçi Sertifikalı Fidan Üretim Desteği, ✓ Geleneksel Zeytin Bahçelerinin Rehabilitasyonu Desteği olarak sıralanmaktadır.

Bu destekler alan bazlı (TL/dekar-örneğin organik tarım desteği), birim fiyat bazlı (kuruş/kg-örneğin hayvancılık veya fark ödemesi destekleri), sayısal (TL/analiz sayısı-örneğin toprak analiz desteği) adetsel (TL/adet- örneğin yurtiçi sertifikalı fidan üretim desteği) olarak verilebilmektedir. Ayrıca özet olarak;
• Çiftçiler, Tebliğ ekinde (Ek-2) yer alan destekleme uygulama takviminde belirtilen belge teslim bitiş tarihi sona eren bir destekleme için müracaatta bulunamaz. • Bir üretim yılında aynı arazi üzerinde birden fazla üretim yapılması durumunda, sadece bir üretim için mazot ve gübre desteği ödeme yapılır. Hangi üretimin destek tutarı toplamı fazla ise o üretim dikkate alınır. • Parsel büyüklüğü asgari 50 dekar ve üzeri Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı tarım arazilerinde, ilave her 50 dekara kadar bir analiz için toprak analizi desteği ödenir. • Alçak plastik tüneller hariç, örtüaltı ünitelerinde polinasyon amaçlı bombus arısı kullanan üreticilere belirlenen esaslara göre bombus arısı kullanım destekleme ödemesi yapılır. • 2019 üretim yılında destekleme uygulamalarında ayrıntıları verilen kayıt sistemlerinde kayıtlı olmayanlar, bu Tebliğde anılan destekleme ödemelerinden faydalanamaz. • Haksız yere yapılan destekleme ödemeleri, ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranları dikkate alınarak hesaplanan kanunî faizi ile birlikte anılan Kanun hükümlerine göre geri alınır. • Yürürlükten kaldırılan mevzuat hükümleri çerçevesinde başlatılmış ve bu Tebliğin yayımı tarihinde sonlandırılmamış olan işlemler, kendi mevzuat hükümleri çerçevesinde sonlandırılır.
İlgili Tebliğ 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Çok kapsamlı olan tebliğin tamamına https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/11/20191109-2.htm adresinden ve Tebliğ ekinde yer alan başvuru evraklarına https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/11/20191109-2-1.pdf sayfasından erişim sağlanabilmektedir.
Bu duyurumuzla ilgili her türlü soru ve görüşünüz için bize bilgi veriniz.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin Bulletin nr: 2019-30 To : The clients and company web site From : Independent Advisors / Customs & Trade Date : November, 11th 2019 Subject: 7190 sayılı Kanun ile Gümrü Kanunu’nda Yapılan Önemli Değişiklikler Hakkında
7 Kasım 2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7190 sayılı Kanun ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda bazı değişiklikler olmuştur. Kanunda, önemli olduğunu düşündüğümüz değişiklikler ana başlıklar olarak aşağıdaki şekildedir: Tasfiyelik Hale Gelen Eşyayı Geri Alabilmek İçin İlave İmkanlar Getirilmiştir. İhale ilanının yayımlandığı veya perakende satış kararının alındığı tarihe kadar CIF bedelin %1’i ödenince tasfiyelik hale gelen eşya hak sahibince bir gümrük rejimine tabi tutulabiliyordu. Değişiklikle beraber, bu uygulamadan ikinci kez yararlanılması CIF bedelin %3’ü oranında bir tutarın ödenmesine bağlı hale getirildi. İhale ilanı yayımlandıktan veya perakende satış kararı alındıktan sonra ve satışının gerçekleşmesinden önce bu haktan yararlanılmak istenilmesi halinde CIF bedelin %10’unun ödenmesi gerekmektedir. Teminat Miktarında İndirim Teminat verilmesi gereken hallerde, değişiklik öncesi vergi tutarının %20 fazlasıyla teminat alınmaktaydı. Bugünden itibaren vergiler kadar teminat alınacaktır. İdarenin Hatalı Bilgi Vermesi Sonucunda Yapılan İşlemlere Ceza ve Faiz Olmayacaktır Değişiklikle beraber, gümrük idaresi tarafından yükümlüye yazı ile yanlış izahat verilmiş olması hâlinde idari para cezası ve faiz uygulanamayacaktır. Kendini İhbar (Pişmanlık Beyanı) Cezasına İndirim Tarife, kıymet, menşe, miktar gibi vergilendirmeyi etkileyen unsurlarda yapılan hatalı beyan sonucunda gelir eksikliği olduğu durumların idare tespit etmeden önce bildirilmesi halinde vergiler tahsil edilmekte ve verginin %45’i oranında ceza uygulanmaktaydı. Bu ceza, verginin %30’u seviyesine indirilmiştir. Dahilde İşleme ve Geçici İthalatta Teminatın Eksik Verilmesi Tarife, kıymet, menşe, miktar gibi vergilendirmeyi etkileyen unsurlarda yapılan hatalı beyan sonucu dahilde işleme rejimi ve geçici ithalat rejimlerinde teminatın eksik verildiği durumlarda, eksikliğe ilişkin vergilerin 1,5 katı oranında ceza uygulanmaktaydı. Değişiklikle beraber bu ceza vergilerin yarısı oranında uygulanacaktır. Ön İzin Alınmadan İthalat Yapılması Belli kurumlardan alınması gereken ön izin, belge, numara, bilgiler alınmadan eşya ithal edildiği durumlarda vergiler tahsil edilmekte ve gümrüklenmiş değerin 2 katı oranında ceza uygulanmaktaydı. Bu noktada bir değişiklik söz konusu olmamıştır. Ancak değişiklikle beraber, alınması gereken ön izin, belge, numara, bilgiler alınmadan eşya ithal edildiğinin anlaşıldığı durumlarda gümrük idaresince bir süre verilecek ve bu süre içerisinde gerekli izin, bilgi veya numaranın alınması talep edilecek. Söz konusu izin, bilgi veya numara ilgili kurumdan alındığı takdirde sadece usulsüzlük cezası (2019 yılı için 130 TL) uygulanacaktır.

Bu konuda, bir diğer değişiklik belli kurumlardan alınması gereken ön izin, belge, numara, bilgiler alınmadan ithal edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine son verilmesi ve bu eşyaların mahrecine iadesi, üçüncü ülkeye transit veya ihraç kaydıyla satış ya da imha suretiyle tasfiye edilmek üzere bulunduğu gümrük idaresine terk imkanının getirilmesi olarak görülmektedir. Ön İzin Alınmadan İthalat Yapılmasında Kendini İhbar Belli kurumlardan alınması gereken ön izin, belge, numara, bilgiler alınmadan eşya ithal edildiği durumlarda vergiler tahsil edilmekte ve gümrüklenmiş değerin 2 katı oranında ceza uygulanmaktadır. Belki de değişikliklerden en önemlisi olarak görülebilecek hükümle gümrük idaresi tarafından herhangi bir tespit yapılmadan önce beyan sahibi tarafından bildirim yapılması halinde hesaplanan cezalar yüzde on oranında uygulanacaktır. Bu durumda gümrüklenmiş değerin 2 katının %10’u oranında ceza ile karşılaşılması söz konusu olacaktır. Dahilde İşleme Cezasında İndirim Yapılan önemli değişikliklerden birisi de dahilde işleme rejimine uygulanan müeyyidede yapılan indirimdir. Değişiklikle beraber, rejim ihlal edilse dahi, eşyanın işlenmemiş ya da işlenmiş halde rejimin öngördüğü yerde (örneğin şirket deposunda) bulunması halinde gümrük vergileri ile faiz kadar ceza alınacaktır. Bu ceza daha önce vergilerin 2 katı şeklinde uygulanmaktaydı. Bununla beraber, getirilen yeni hükme göre, işlenmemiş ya da işlenmiş halde rejimin öngördüğü yerde bulunan eşyanın 60 gün içinde gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulması gerekmektedir. Aksi halde gümrük vergileri tutarında idari para cezası verilecektir. İtiraz ve Uzlaşma Konusu Değişiklikten önce, gümrük vergi ve cezalarına itiraz edildiği takdirde uzlaşma hakkı kaybedilmekteydi. Değişiklikle beraber itiraz aşamasında bulunan ama henüz sonuçlanmamış gümrük vergileri ve cezalarına uzlaşma başvurusunda bulunulabilecektir.
Bu duyurumuzla ilgili her türlü soru ve görüşünüz için bize bilgi veriniz.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Saygılarımızla,

24.10.2019 tarihinde TBMM’ye sevk edilen Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmüştür. Kanun Teklifi 128 sıra sayısıyla 27nci Yasama Döneminin üçüncü yılında TBMM’de görüşülmektedir. Kanunun genel gerekçesi ve Plan ve Bütçe Komisyonu’nda değişen maddelerine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem27/yil01/ss128.pdf
Kanun teklifinin içeriğiyle ilgili olarak 22 Ekim 2019 tarihli 2019-26 numaralı bülten ile bilgi sunmuştuk. Daha sonra Meclis’e sevk edilen Teklifte ilave bazı vergi düzenlemeleri olduğu görülmektedir. Bu konuda sizlere 24 Ekim 2019 tarihli 2019-27 numaralı bültenimiz ile ilave bilgiler vermiştik.
Son olarak Kanun teklifi TBMM Plan ve Bütçe komisyonundan geçmiş ve 2/2312 Esas numaralı Rapor olarak yayımlanmıştır. Komisyonda yapılan değişiklikleri italik olarak aşağıda sizler için özetledik. Komisyonda 3 oturumda uzun bir mesai ile 29 saat görüşme yapılmış olup yazılan 661 sayfa görüşme tutanağı TBMM web sayfasından incelenebilmektedir.
https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/komisyon_tutanaklari.goruntule?pTutanakId=2405
Bu uzun görüşmelerden, spor hakemlerine yönelik istisna ile, kontratı devam eden sporculardan alınacak gelir vergisine yönelik bir miktar lehe düzenleme yapılmış olup, konaklama vergisinde nispi vergi oranı yerine maktu tutarlar belirlenmiş olup ilave vergi yükü yaratan diğer vergiler ile ilgili önemli bir revizyon yapılmamıştır.
Özetle,
• %7,5 oranında alınacak olan dijital hizmet vergisi, (bu verginin mükellefleri Türkiye’de dijital hizmet sağlayıcıları olacak ve bunların, Türkiye’de işyeri ve daimî bir temsilcisinin olup olmamasına bakılmayacaktır.) Söz konusu vergi OECD ülkelerinin getirdiği ve Google Tax olarak anılan vergiye benzemekte olup, oran olarak biraz daha yüksektir. Dünya çapında 750 milyon EURO ve Türkiye’de 20 milyon TRY’den düşük cirosu olanlar bu vergiden muaf olacaktır.
o Plan ve Bütçe Komisyonunda Kanun Teklifinin 1nci maddesinin 2nci fıkrasında yapılan değişiklikle birinci fıkrada sayılan hizmetlere yönelik dijital ortamda verilen aracılık hizmetlerinin sadece dijital hizmet sağlayıcıları tarafından verilmesi durumunda vergiye tabi olduğu hususu netleştirilmiştir.
• 2019 yılı gelirleri dahil, en son dilimi %40’a çıkacak olan yeni gelir vergisi tarifesi, (tarifede dilim sayısı 5’e çıkmakta ve 500.000TL üzeri kazançlar için %40 gelir vergisi öngörülmektedir.

Türkiye’de halihazırda %15,20, 27, 35 olan oranlara ilaveten %40 oranı öngörülmektedir) (2019 yılında elde edilen ücret gelirleri için mevcut tarife uygulanacaktır)
o Bu konuda Plan ve Bütçe Komisyonunda bir değişiklik yapılmamış olup metin redaksiyona tabi tutulmuştur. Tablo aşağıda yer almaktadır.
18.000 TL’ye kadar % 15
40.000 TL’nin 18.000 TL’si için 2.700 TL, fazlası % 20 98.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL), fazlası % 27 500.000 TL’nin 98.000 TL’si için 22.760 TL, (ücret gelirlerinde 500.000 TL’nin 148.000 TL’si için 36.260 TL), fazlası % 35 500.000 TL’den fazlasının 500.000 TL’si için 163.460 TL (ücret gelirlerinde 500.000 TL’den fazlasının 500.000 TL’si için 159.460 TL), fazlası % 40
• Belli rakamı geçen ücretlilerin gelir vergisi beyan yükümlülüğüne alınması söz konusu olacaktır, (2020 yılı ve sonraki yıllarda elde edilen ve 4. Dilimi aşan ücretler için beyanname verilmesi öngörülmektedir) Türkiye’de beyannameli mükellef sayısı çok az olduğu için bazı vergi indirimlerinden yararlanamayan ücretliler için bu imkân doğmaktadır.
• Basına yansıyan ilk Teklifte kurumlar vergisi oranlarının azaltılması öngörülmüştü. Aşağıda yer alan düzenleme Genel Kurul’a sunulacak metinde yer almamaktadır.
o (2018-2019-2020 için %22 olarak öngörülen kurumlar vergisinin 2020 için %20 olması ve takip eden yıllarda %18’e düşürülmesi planlanmaktaydı-finansal kuruluşlar %22 ile devam edecekti ve halka açık şirketler için halka açılması sonrası ilk 5 yıl kurumlar vergisinin 2 puan indirimli olarak uygulatılmasına Cumhurbaşkanı tarafından karar verilebilecekti. Bu maddeler Teklifte yer almamaktadır.)
• 5 milyon TL üzerindeki konutlardan alınacak değerli konut vergisi, (10 milyon TRY’den daha değerli konutlardan %1 oranında bir vergi alınması planlanmaktadır. 5-7,5 milyon TRY arası vergi oranı binde 3, 7,5-10 milyon TRY arası ise vergi oranı binde 6 olarak öngörülmektedir.)
• Kambiyo muamelelerinde oranı artan BSMV, (Halen binde 1 olan oranın binde 2 olması düşünülmektedir.)
• Telif kazançlarında istisna ve stopaj uygulamasında değişiklik yapılmaktadır. (2020 ve sonraki yıllarda kazanılan belli tutarı aşan gelirler için istisna uygulaması kaldırılmaktadır. 4. Gelir dilimine bakılacaktır. Bunun altında geliri olanlar için stopaj nihai vergi olurken bu rakamı geçenler ise gelir vergisi beyannamesi vermek zorunda kalacaklardır.) Daha önceden telif kazançlarının tutarına bakılmaksızın tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmekteydi.
• Döviz getirili menkul kıymetlerden elde edilen gelirlerde stopaj oran farklılaştırması öngörülmektedir.
• Kanun yolundan vazgeçme, izaha davet ve uyumlu mükellef indirimi, uzlaşma ve cezada indirim gibi konularda düzenlemeler yapılması öngörülmektedir.

Spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretlerdeki gelir vergisi istisnası kaldırılmaktadır. Bu ücretler de artık gelir vergisine tabi olacaktır.
o Plan ve bütçe komisyonunda yapılan değişiklikle amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler (basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç) gelir vergisinden istisna olmaya devam edecektir.
• Personelin günlük ulaşım bedelinin 10 TL’yi aşması halinde, aşan kısım ücret olarak gelir vergisine tabi olacaktır.
• Sporcuların vergilendirme rejimi 2023 yılı sonuna kadar uzatılmakta, %15 olan en yüksek stopaj oranı %20’ye çıkarılmakta ve 4. gelir dilimini aşan sporculara yıllık gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülüğü getirilmektedir.
o Bu konuda Plan ve Bütçe Komisyonunda 22nci maddeye aşağıdaki fıkra eklenerek, yapılan düzenlemenin mevcut sözleşmeler için uygulanmaması imkânı getirilmiştir. o Geçici 72 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde ve ikinci fıkrasında bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklik, 1/11/2019 tarihinden önce akdedilerek geçerlilik kazanmış sporcu sözleşmeleri kapsamında yapılan ücret ödemelerine uygulanmaz. Daha önceki sözleşmeler kapsamında yapılan ücret ödemeleri için geçici 72 nci maddenin değişiklik öncesi hükümleri uygulanır. 1/11/2019 tarihinden önceki sözleşmelere ilişkin olarak 1/11/2019 tarihinden sonra yapılan süre uzatımı ve ücreti etkileyen değişiklikler bu kapsamda değildir.”
• Sporcu ücretlerinden tevkif yoluyla alınan gelir vergisinin belli amaçlarla kullanılmak üzere iade edilmesi mekanizması kaldırılmaktadır.
• İlk metinde olmayan sigortacılık, SGK, kamu ihale, kamu finansmanı, seyahat acentaları birliğine ilişkin bazı maddelerin de Kanun Teklifine eklendiği görülmektedir.
• Ülkemizde şu ana kadar uygulama imkânı olmayan yen bir konaklama vergisi önerilmektedir. (2020’de %1, takip eden yıllarda %2) (Avrupa’da ve çoğu yabancı ülkede olan bir vergi türü olup ciddi gelir kaynağı olarak görülmektedir.)
o Plan ve Bütçe Komisyonunda bu konuda, değişiklikler yapılarak yukarıda yer alan nispi vergileme yerine maktu vergileme öngörülmüş 12 yaşından küçük çocuklara verilen geceleme hizmetleri istisna kapsamına alınmış ve konaklama vergisinde kamu kurum ve kuruluşlarına ait olup bunlar tarafından işletilen misafirhane ve eğitim tesislerinde verilen geceleme hizmetleri istisna kapsamından çıkarılarak rekabet eşitsizliğinin önüne geçilmiş ve dağ ve yayla evi gibi kırsal turizm tesislerinde verilen geceleme hizmetleri de madde metnine eklenmiştir. Plan ve Bütçe Komisyonunda bu konuda, değişiklikler yapılarak yukarıda yer alan nispi vergileme yerine maktu vergileme öngörülmüş 12 yaşından küçük çocuklara verilen geceleme hizmetleri istisna kapsamına alınmış ve konaklama vergisinde kamu kurum ve kuruluşlarına ait olup bunlar tarafından işletilen misafirhane ve eğitim tesislerinde verilen geceleme hizmetleri istisna kapsamından çıkarılarak rekabet eşitsizliğinin önüne geçilmiş ve dağ ve yayla evi gibi kırsal turizm tesislerinde verilen geceleme hizmetleri de madde metnine eklenmiştir.

Konaklama Tesisinin Türü
Vergi Tutarı (TL) (Kişi Başına Gecelik) 5 yıldızlı otel ve tatil köyleri 18 4 yıldızlı otel ve tatil köyleri 12 3 yıldızlı otel ve belediye belgeli konaklama tesisleri 9 2 ve 1 yıldızlı otel, pansiyon, motel, apart hotel ve kampingler 6 Butik otel ve özel konaklama tesisleri 18  Diğer 6

Vergi müfettişlerinin çalışma, performans, gruplar arası geçiş ve sınav başarısına göre ilk atamalarına ilişkin sistematiğin değiştirilmesi planlanmaktadır.
• Teklifteki bir konu da kiralık araçlara ilişkin alım, kiralama ve buna ilişkin vergiler ve masrafların gerçek kişiler veya şirketler tarafından gider olarak kabul edilmesine sınırlama getirilmesidir. Bu konuda 2020 sonrası için enteresan düzenlemeler bulunmaktadır.
o Taşıtlara ilişkin giderlerin indirim kısıtlaması ticari kazanç mükellefleri için 1995 yılında yapılan düzenlemeyle kaldırılmıştı. Öncesinde binek otomobillerin ve şahsi & ailevi ihtiyaçlar için kullanılan taşıtların amortisman ve diğer giderlerinin yarısının indirilmesi mümkündü.
o Bu kapsamda olmak üzere, halihazırda zirai kazanç sahiplerinin işletmeye dahil olup aynı zamanda şahsi & ailevi ihtiyaçlar için kullanılan taşıtların giderlerinin yarısı kabul edilmektedir.
o Kanun teklifinde bu konuda aylık kiralamalarda 5.500TL kira gideri kısıtlaması, satın alınan binek otomobillerde gider yazılabilecek ÖTV+KDV tutarının 115.000TL ile sınırlandığı ve taşıtın masraflarının %70’inin gider kabul edilmesi söz konusu olmaktadır.
o Son olarak, ÖTV ve KDV hariç maliyetin 135.000TL, vergi dahil veya ikinci el alımlarda 250.000TL’ye kadar binek otomobillerin amortisman tutarı gider yazılabilecektir. Bu şartlar serbest meslek erbabı için de geçerli olacaktır.
Yasa henüz TBMM genel kurula gelmemiştir. En kısa süre içinde Genel Kurul’da görüşülmeye başlanması beklenmektedir.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Saygılarımızla,

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının kurulması, yönetimi, denetimi, gelirleri ve faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslarını kapsayan 15.07.2019 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan “7183 sayılı Türkiye Turizm Tanıtım Ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun” un amacı Türkiye’nin turizm hedeflerine ulaşmasını teminen; turizm imkân ve fırsatlarının dünyada tanıtılmasına, turizm yatırımlarının, turizmin ülke ekonomisindeki payının ve turizm sektörünün hizmet kalitesinin artırılmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak, destek ve kaynak sağlamak olarak sıralanmaktadır.
7183 sayılı kanun’ un amacına ulaşması kapsamında 02.11.2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “Turizm Payı Beyannamesi Genel Tebliğ” ile 7183 sayılı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun gereğince alınacak turizm payının beyanı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Sözü edilen Tebliğ’de yer alan düzenlemeler özetle aşağıdaki gibidir.
7183 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinde belirtilen ticari işletmelerin yatırımcısı veya işletmecisi olan gerçek veya tüzel kişiler, anılan Kanunun aynı maddesinde belirtilen oranlarda hesaplanan turizm payını Turizm Payı Beyannamesi ile beyan etmekle yükümlüdür. Buna göre Turizm payı;
• Bileşik tesisler ile konaklama tesislerinden binde yedi buçuk, • Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesislerinden binde yedi buçuk, • Deniz turizmi tesisleri ile Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçlarından binde yedi buçuk, • Seyahat acentalarından (münferit uçak bileti satışları hariç) on binde yedi buçuk, • Havayolu işletmelerinden (ticari yolcu taşımacılığı faaliyetlerinden) on binde yedi buçuk, • Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından işletilenler hariç olmak üzere havalimanı ve terminal işletmelerinden binde iki,
oranında olmak üzere bu ticari işletmelerin yatırımcısı veya işletmecisi olan gerçek veya tüzel kişilerin bu işletmelerdeki faaliyetleri sonucunda elde ettikleri net satış ve kira gelirlerinin toplamı üzerinden alınır.
Kış, termal, sağlık, kırsal ve nitelikli spor turizmi gibi Bakanlık tarafından teşvik edilmesi uygun görülen turizm türlerinde faaliyet gösteren tesisler için bu oranlar yüzde elli indirimli olarak uygulanır.

7183 sayılı Kanunun 6. maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığına vermiş olduğu yetkiye dayanılarak Turizm Payı Beyannamesinin elektronik ortamda beyan edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olsun veya olmasın yukarıda belirtilen ticari işletmelerin yatırımcısı veya işletmecisi olan gerçek veya tüzel kişiler, Turizm Payı Beyannamelerini elektronik ortamda göndermek zorundadırlar.
Beyan dönemleri;
✓ Kurumlar vergisi mükellefleri için aylık, ✓ Diğerleri için üç aylık,
olarak belirlenmiştir. Üç aylık dönemler ise aşağıdaki gibidir;
• Birinci dönem: Ocak-Şubat-Mart • İkinci Dönem: Nisan-Mayıs-Haziran • Üçüncü Dönem: Temmuz-Ağustos-Eylül • Dördüncü Dönem: Ekim-Kasım-Aralık
Turizm payının beyan süresi, beyan dönemini takip eden ayın son günü olacaktır. Buna göre, Turizm Payı Beyannamesinin, beyan dönemini takip eden ayın son günü saat 23.59’a kadar yetkili vergi dairesine elektronik ortamda gönderilmesi ve beyan edilen turizm payının aynı süre içerisinde ödenmesi gerekmektedir.
Turizm Payı Beyannamesini vermekle yükümlü olanlar, beyan dönemi içerisinde net satışı ve kira geliri bulunmasa dahi Turizm Payı Beyannamesini vermekle yükümlüdürler. Bu durumda beyannamenin, “Beyan edilecek turizm payı bulunmamaktadır” seçeneği işaretlenerek gönderilmesi gerekmektedir.
Turizm Payı Beyannamesinin verileceği yetkili vergi dairesi;
• Gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar için gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu, • Gelir veya kurumlar vergisinden mükellefiyeti bulunmayan gerçek kişiler için yerleşim yeri adresinin bulunduğu, gerçek kişiler dışında kalanlar için ise kanuni merkezi/işyerinin bulunduğu yer vergi dairesidir.
02.11.2019 tarihi itibarıyla Turizm Payı Beyannamesi vermekle yükümlü olanların turizm payı mükellefiyetinin tesis işlemlerinin yapılması için bu tarihten itibaren 15 gün içinde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın İnteraktif Vergi Dairesi (https://ivd.gib.gov.tr/) sistemi üzerinden elektronik ortamda başvuru yapmaları ya da dilekçe ile yetkili vergi dairesine müracaat etmeleri veya dilekçelerini kayıtlı posta (Taahhütlü, Acele Posta Servisi (APS) vb.) ile göndermeleri gerekmektedir.
Turizm Payı Beyannamesini aylık dönemler hâlinde beyan etme zorunluluğu getirilen kurumlar vergisi mükelleflerinin Ekim/2019 dönemine ilişkin olarak verecekleri ilk beyannamelerini beyan dönemini takip eden ayın son günü olan 30.11.2019 tarihinin resmi tatil gününe denk gelmesi nedeniyle 02.12.2019 günü (resmi tatili takip eden ilk işgünü) saat 23.59’a kadar elektronik ortamda beyan etmeleri gerekmektedir.

Turizm Payı Beyannamesini üç aylık dönemler hâlinde beyan etme zorunluluğu getirilen mükelleflerin Ekim-Kasım-Aralık/2019 dönemine ilişkin olarak verecekleri ilk beyannamelerini 31.01.2020 günü saat 23.59’a kadar elektronik ortamda beyan etmeleri gerekmektedir.
Turizm Payı Beyannamesinin, aracılık yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel kişiler tarafından elektronik ortamda gönderilmesi ve onay işleminin yapılmasıyla birlikte bu beyanname mükellef tarafından verilmiş sayılacaktır. Onaylama işlemi tamamlanan beyannameye ait tahakkuk fişi düzenlenerek mükellefe veya aracılık yetkisi verilmiş gerçek/tüzel kişiye elektronik ortamda iletilecektir.
Turizm Payı Beyannamesi süresi içinde verilmesine rağmen beyannamenin verildiği ayın son günü saat 23.59’a kadar turizm payının ödenmemesi hâlinde turizm payı vergi dairesi tarafından, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte anılan Kanun hükümlerine göre tahsil edilecektir.
Bu duyurumuzla ilgili her türlü soru ve görüşünüz için bize bilgi veriniz.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin Bulletin nr: 2019-28 To : The clients and company web site From : Independent Advisors-Tax Date : October, 25th 2019 Subject: Tecil Faizi1 Oranı Hakkında
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: C Sıra No: 4) ile ülkemizde uygulanan tecil faizi oranları düşürülmüştür.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48nci maddesine göre amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla, alacaklı amme idaresince; alacak 36 ayı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunabilir.
Borcunun tecilini talep eden ancak, talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçlular söz konusu borçlarını reddin tebliği tarihinden itibaren idarece 30 güne kadar verilebilecek ödeme süresi içinde ödedikleri takdirde bu amme alacağı ödendiği tarihe kadar faiz alınmak suretiyle tecil olunur.
Yapılan tebliğ değişikliği ile;
• 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesi ile Maliye Bakanlığına tanınan yetkiye istinaden, halen yıllık %22 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı bu Tebliğin yayımı tarihinden (25.10.2019) itibaren yıllık %19 olarak belirlenmiştir. Hali hazırda aylık %2 ve yıllık %24 olarak uygulanan gecikme faizi / zammına göre daha uygun bir orandır.
• Bundan böyle, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık %19 oranında tecil faizi uygulanacaktır.
• Bu Tebliğin yayımı tarihinden önceki (25.10.2019) müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan amme alacaklarına, müracaat tarihlerinden bu Tebliğin yayımı tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için geçerli olan oranda, bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren de yıllık %19 oranında tecil faizi uygulanması gerekmektedir.
• Aynı şekilde, bu Tebliğin yayımı tarihinden (25.10.2019) önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarının bu Tebliğin yayımı tarihinden sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına, 25.10.2019 tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için geçerli olan oranlarda, 25.10.2019 tarihinden itibaren de yıllık %19 oranında tecil faizi uygulanacaktır.
1 Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre faiz, işletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema anlamına gelir. Türk Hukuk Lügatine göre ise faiz, alacaklının borçlusundan istemeye hakkı olduğu bir ivazdır. Ekonomi bakımından faiz, ödenecek olan paranın geliri, hukuki bakımdan ise alacağın medeni semeresidir. Her medeni semere gibi bu da mukaveleden veya kanun hükmünden doğar. Bunun özelliği zamanla doğan ve çoğalan bir alacak olmasıdır.

• Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil faizinin belirli yüzdesi esas alınarak anılan Kanunun 48/A maddesine göre tecil edilen alacaklar için hesaplanan tecil faizi oranı da bu Tebliğle belirlenen oran ve uygulama esasları dikkate alınarak tespit edilecektir.
• Tecil faizi, Seri: A Sıra No: 1 Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan esaslar doğrultusunda hesaplanacaktır.
• Anılan Tebliğe göre tecile ilişkin kurallar şu şekilde özetlenebilir: Tecil, talep edilmesi halinde alacaklı amme idareleri veya tahsil daireleri tarafından zorunlu olarak yerine getirilmesi gereken bir işlem değildir.
• Amme idarelerinin alacaklarının kanunlarda yer verilen sürelerde ödenmesi esastır. Ancak, alacaklı amme idareleri, icra takibine başlama ya da icrayı devam ettirme hallerinin varlığında borçlunun “çok zor” durumda kalacağını öngörür ve takdir ederlerse maddedeki şartlarla amme alacağını tecil edebilirler.
• Tecilin yapılması sırasında amme alacağının tecil dolayısıyla tehlikeye girmemesi, teminat altına alınması şartları göz önünde bulundurulacağı gibi, “çok zor” durumun takdirinde de icra takibine başlanılması ya da takibin devamı halinde borçlunun gelir kaynaklarının ortadan kalkmasına ya da faaliyetlerinin devamının engellenmesine sebebiyet verilip verilmediğinin de bir ölçü olarak göz önünde bulundurulması icap etmektedir.
• 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil yapılabilmesi için borçlunun yazılı müracaatı şarttır.
• Tecili ve taksitlendirmeyi yapacak makamlar, tecil şartlarına göre tayin ettikleri taksitlendirme şartlarını belirleyeceklerdir.
• Tecil faizi oranı yıllık olarak belirlenmektedir. Tecil faizi; basit faiz usulü uygulanarak ve müracaat tarihinden ödeme tarihine (bu tarihler dahil) kadar geçen günler için, ödenecek taksit tutarları üzerinden hesaplanacaktır.
Bu duyurumuzla ilgili her türlü soru ve görüşünüz için bize bilgi veriniz.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin

Bulletin nr: 2019-27

To : The clients and company web site

From   : Şaban Küçük,  Partner/ IA, Turkey

Date     : October, 24th 2019

Subject:  Meclise Sevk Edilen Dijital Hizmetler Vergisi Kanunu Teklifi Hakkında

24.10.2019 tarihinde TBMM’ye sevk edilen Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’na intikal etmiştir.

Kanun teklifinin içeriğiyle ilgili olarak 22 Ekim 2019 tarihli 2019-26 numaralı bülten ile bilgi sunmuştuk. Bu kez, Meclis’e sevk edilen Teklifte ilave bazı vergi düzenlemeleri olduğu görülmektedir.

Alınan bilgilere göre özetle,

  • %7,5 oranında alınacak olan dijital hizmet vergisi, (bu verginin mükellefleri Türkiye’de dijital hizmet sağlayıcıları olacak ve bunların, Türkiye’de işyeri ve daimî bir temsilcisinin olup olmamasına bakılmayacaktır.) Söz konusu vergi OECD ülkelerinin getirdiği ve Google Tax olarak anılan vergiye benzemekte olup, oran olarak biraz daha yüksektir. Dünya çapında 750milyonEURO ve Türkiye’de 20milyonTRY’den düşük cirosu olanlar bu vergiden muaf olacaktır.
  • 2019 yılı gelirleri dahil, en son dilimi %40’a çıkacak olan yeni gelir vergisi tarifesi, (tarifede dilim sayısı 5’e çıkmakta ve 500.000TL üzeri kazançlar için %40 gelir vergisi öngörülmektedir. Türkiye’de halihazırda %15,20, 27, 35 olan oranlara ilaveten %40 oranı öngörülmektedir) (2019 yılında elde edilen ücret gelirleri için mevcut tarife uygulanacaktır)
  • Belli rakamı geçen ücretlilerin gelir vergisi beyan yükümlülüğüne alınması söz konusu olacaktır, (2020 yılı ve sonraki yıllarda elde edilen ve 4. Dilimi aşan ücretler için beyanname verilmesi öngörülmektedir) Türkiye’de beyannameli mükellef sayısı çok az olduğu için bazı vergi indirimlerinden yararlanamayan ücretliler için bu imkân doğmaktadır.

 

Basına yansıyan ilk Teklifte kurumlar vergisi oranlarının azalması öngörülmüştü.

  • (2018-2019-2020 için %22 olarak öngörülen kurumlar vergisinin 2020 için %20 olması ve takip eden yıllarda %18’e düşürülmesi planlanmaktaydı-finansal kuruluşlar %22 ile devam edecekti ve halka açık şirketler için halka açılması sonrası ilk 5 yıl kurumlar vergisinin 2 puan indirimli olarak uygulatılmasına Cumhurbaşkanı tarafından karar verilebilecekti. Bu maddeler Teklifte yer almamaktadır.)
  • 5 milyon TL üzerindeki konutlardan alınacak değerli konut vergisi, (10milyonTRY’den daha değerli konutlardan %1 oranında bir vergi alınması planlanmaktadır. 5-7,5milyonTRY arası vergi oranı binde 3, 7,5-10milyonTRY arası ise vergi oranı binde 6 olarak öngörülmektedir.)
  • Kambiyo muamelelerinde oranı artan BSMV, (Halen binde 1 olan oranın binde 2 olması düşünülmektedir.)
  • Telif kazançlarında istisna ve stopaj uygulamasında değişiklik yapılmaktadır. (2020 ve sonraki yıllarda kazanılan belli tutarı aşan gelirler için istisna uygulaması kaldırılmaktadır. 4. Gelir dilimine bakılacaktır. Bunun altında geliri olanlar için stopaj nihai vergi olurken bu rakamı geçenler ise gelir vergisi beyannamesi vermek zorunda kalacaklardır.) Daha önceden telif kazançlarının tutarına bakılmaksızın tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmekteydi.
  • Döviz getirili menkul kıymetlerden elde edilen gelirlerde stopaj oran farklılaştırması öngörülmektedir.
  • Kanun yolundan vazgeçme, izaha davet ve uyumlu mükellef indirimi, uzlaşma ve cezada indirim gibi konularda düzenlemeler yapılması öngörülmektedir.
  •  Spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretlerdeki gelir vergisi istisnası kaldırılmaktadır. Bu ücretler de artık gelir vergisine tabi olacaktır.
  •  Personelin günlük ulaşım bedelinin 10 TL’yi aşması halinde, aşan kısım ücret olarak gelir vergisine tabi olacaktır.
  •  Sporcuların vergilendirme rejimi 2023 yılı sonuna kadar uzatılmakta, %15 olan en yüksek stopaj oranı %20’ye çıkarılmakta ve 4. gelir dilimini aşan sporculara yıllık gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülüğü getirilmektedir.
  •  Sporcu ücretlerinden tevkif yoluyla alınan gelir vergisinin belli amaçlarla kullanılmak üzere iade edilmesi mekanizması kaldırılmaktadır.
  •  İlk metinde olmayan sigortacılık, SGK, kamu ihale, kamu finansmanı, seyahat acentaları birliğine ilişkin bazı maddelerin de Kanun Teklifine eklendiği görülmektedir.
  • Ülkemizde şu ana kadar uygulama imkanı olmayan yen bir konaklama vergisi önerilmektedir. (2020’de %1, takip eden yıllarda %2) (Avrupa’da ve çoğu yabancı ülkede olan bir vergi türü olup ciddi gelir kaynağı olarak görülmektedir.)
  •  Vergi müfettişlerinin çalışma, performans, gruplar arası geçiş ve sınav başarısına göre ilk atamalarına ilişkin sistematiğin değiştirilmesi planlanmaktadır.
  •  Teklifteki bir konu da kiralık araçlara ilişkin alım, kiralama ve buna ilişkin vergiler ve masrafların gerçek kişiler veya şirketler tarafından gider olarak kabul edilmesine sınırlama getirilmesidir. Bu konuda taslakta 2020 sonrası için enteresan düzenlemeler bulunmaktadır.
  •  Taşıtlara ilişkin giderlerin indirim kısıtlaması ticari kazanç mükellefleri için 1995 yılında yapılan düzenlemeyle kaldırılmıştı. Öncesinde binek otomobillerin ve şahsi & ailevi ihtiyaçlar için kullanılan taşıtların amortisman ve diğer giderlerinin yarısının indirilmesi mümkündü.
  • Bu kapsamda olmak üzere, halihazırda zirai kazanç sahiplerinin işletmeye dahil olup aynı zamanda şahsi & ailevi ihtiyaçlar için kullanılan taşıtların giderlerinin yarısı kabul ediliyor.
  • Kanun teklifinde bu konuda aylık kiralamalarda 5.500TL kira gideri kısıtlaması, satın alınan binek otomobillerde gider yazılabilecek ÖTV+KDV tutarının 115.000TL ile sınırlandığı ve taşıtın masraflarının %70’inin gider kabul edilmesi söz konusu olmaktadır.
  • Son olarak, ÖTV ve KDV hariç maliyetin 135.000TL, vergi dahil veya ikinci el alımlarda 250.000TL’ye kadar binek otomobillerin amortisman tutarı gider yazılabilecektir. Bu şartlar serbest meslek erbabı için de geçerli olacaktır.
  • Bu sektör spesifiğinde bakarsak konuya, oto kiralama sektör derneğinin verilerine göre; 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11,5 daralan Türkiye operasyonel kiralama sektörü, 2019 yılının geride bıraktığımız ilk yarısında 2018 yılı sonuna göre yüzde 9 oranında küçülmüştür. 2018 yılı sonunda filosunda yaklaşık 324 bin aracı olan sektörün araç sayısı 295 bin adede gerilemiştir. 2018 yılının ilk yarısında 6,4 milyar TL yatırım yaparak 59.675 adet yeni aracı filosuna dahil eden sektör, 2019 yılının ilk yarısında 2 milyar TL yaparak 17.900 adet yeni aracı filosuna kattı. 2018 yılının ilkyarısı sonunda 64.800 müşterisi olan sektörün müşteri sayısı 2019 yılının ilk yarısı sonunda 49.000’e gerilemiştir. Sektörde yaşanan bu daralma nihai tüketici talebindeki düşüşten kaynaklanmaktadır. Ekonomideki daralma nedeniyle araç filosunu küçülterek tasarruf etmek isteyen firmalar olmuştur. Yeni kanun teklifiyle sektörün muhakkak etkilenmesi beklenmektedir.

Yasa henüz TBMM’de olup henüz genel kurula gelmemiştir.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin

Bulletin nr: 2019-26

To : The clients and company web site

From : Şaban Küçük, Partner/ IA, Turkey

Date : October, 22nd 2019

Subject: Dijital Hizmetler Vergisi Kanunu Teklifi Hakkında

TBMM’ye sevk edileceğini öğrendiğimiz Kanun Teklifinde vergisel konularda çok esaslı düzenlemeler yapılmaktadır. Teklif henüz TBMM’ye sevk edilmemiş olmakla birlikte içinde bütçe için önemli gelir kaynakları öngörülmüştür.  Kanun Teklifinin tam ismi Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’dir.

Alınan bilgilere göre özetle;

  • %7,5 oranında alınacak olan dijital hizmet vergisi, (bu verginin mükellefleri Türkiye’de dijital hizmet sağlayıcıları olacak ve bunların, Türkiye’de işyeri ve daimi bir temsilcisinin olup olmamasına bakılmayacaktır.)
  • 2019 yılı gelirleri için dahil, en son dilimi %45’e çıkacak olan yeni gelir vergisi tarifesi, (tarifede dilim sayısı 7’ya çıkmakta ve 1.000.000TL üzeri kazançlar için %45 gelir vergisi öngörülmektedir. Türkiye’de halihazırda %15,20, 27, 35 olan oranlara ilaveten %39, 43 ve 45 oranları getirilmektedir.) (2019 yılında elde edilen ücret gelirleri için mevcut tarife uygulanacaktır)
  • Belli rakamı geçen ücretlilerin gelir vergisi beyan yükümlülüğüne alınması, (2020 yılı ve sonraki yıllarda elde edilen ve 4. Dilimi aşan ücretler için beyanname verilmesi öngörülmektedir) • azalan kurumlar vergisi oranları, (2018-2019-2020 için %22 olarak öngörülen kurumlar vergisinin 2020 için %20 olması ve takip eden yıllarda %18’e düşürülmesi planlanmaktadır finansal kuruluşlar %22 ile devam edecekler)
  • halka açık şirketler için halka açılmas sonrası ilk 5 yıl kurumlar vergisinin 2 puan indirimli olarak uygulatılmasına Cumhurbaşkanı tarafından karar verilebilecektir.
  • 5 milyon TL üzerindeki konutlardan alınacak değerli konut vergisi, (%1 oranında bir vergi alınması planlanmaktadır)
  • kambiyo muamelelerinde oranı artan BSMV, (Halen binde 1 olan oranın binde 2 olması düşünülmektedir.)
  • telif kazançlarında istisna ve stopaj uygulamasındaki değişiklikler, (2020 ve sonraki yıllarda kazanılan belli tutarı aşan gelirler için istisna uygulaması kaldırılmaktadır. 4. Gelir dilimine bakılacaktır. Bunun altında geliri olanlar için stopaj nihai vergi olurken bu rakamı geçenler ise gelir vergisi beyannamesi vermek zorunda kalacaklardır.)
  • döviz getirili menkul kıymetlerden elde edilen gelirlerde stopaj oran farklılaştırması, • kanun yolundan vazgeçme, izaha davet ve uyumlu mükellef indirimi, uzlaşma ve cezada indirim gibi konularda düzenlemeler yapılması öngörülmektedir.
  • Spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretlerdeki gelir vergisi istisnası kaldırılıyor, Bu ücretler de artık gelir vergisine tabi olacak.
  • Personelin günlük ulaşım bedelinin 10 TL’yi aşması halinde, aşan kısım ücret olarak gelir vergisine tabi olacak.
  • Sporcuların vergilendirme rejimi 2023 yılı sonuna kadar uzatılmakta, %15 olan en yüksek stopaj oranı %20’ye çıkarılmakta ve 4. gelir dilimini aşan sporcuların yıllık gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülüğü getirilmektedir.
  • Sporcu ücretlerinden tevkif yoluyla alınan gelir vergisinin belli amaçlarla kullanılmak üzere iade edilmesi mekanizması kaldırılmaktadır.

Taslaktaki bir konu da kiralık araçlara ilişkin alım, kiralama ve buna ilişkin vergiler ve masrafların gerçek kişiler veya şirketler tarafından gider olarak kabul edilmesi. Bu konuda taslakta 2020 sonrası için enteresan düzenlemeler bulunmaktadır.

  • Taşıtlara ilişkin giderlerin indirim kısıtlaması ticari kazanç mükellefleri için 1995 yılında yapılan düzenlemeyle kaldırılmıştı. Öncesinde binek otomobillerin ve şahsi & ailevi ihtiyaçlar için kullanılan taşıtların amortisman ve diğer giderlerinin yarısının indirilmesi mümkündü.
  • Bu kapsamda olmak üzere, halihazırda zirai kazanç sahiplerinin işletmeye dahil olup aynı zamanda şahsi & ailevi ihtiyaçlar için kullanılan taşıtların giderlerinin yarısı kabul ediliyor.
  • Kanun teklifinde bu konuda aylık kiralamalarda 4.000TL kira gideri kısıtlaması, satın alınan binek otomobillerde gider yazılabilecek ÖTV+KDV tutarının 115.000TL ile sınırlandığı ve taşıtın masraflarının %70’inin gider kabul edilmesi söz konusu olmaktadır. o Son olarak, ÖTV ve KDV hariç maliyetin 135.000TL, vergi dahil veya ikinci el alımlarda 250.000TL’ye kadar binek otomobillerin amortisman tutarı gider yazılabilecektir. Bu şartlar serbest meslek erbabı için de geçerli olacaktır.
  • Bu sektör spesifiğinde bakarsak konuya, oto kiralama sektör derneğinin verilerine göre; 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11,5 daralan Türkiye operasyonel kiralama sektörü, 2019 yılının geride bıraktığımız ilk yarısında 2018 yılı sonuna göre yüzde 9 oranında küçülmüştür. 2018 yılı sonunda filosunda yaklaşık 324 bin aracı olan sektörün araç sayısı 295 bin adede gerilemiştir. 2018 yılının ilk yarısında 6.4 milyar TL yatırım yaparak 59.675 adet yeni aracı filosuna dahil eden sektör, 2019 yılının ilk yarısında 2 milyar TL yaparak 17.900 adet yeni aracı filosuna kattı. 2018 yılının ilkyarısı sonunda 64.800 müşterisi olan sektörün müşteri sayısı 2019 yılının ilk yarısı sonunda 49.000’e geriledi. Sektörde yaşanan bu daralma nihai tüketici talebindeki düşüşten kaynaklanıyor. Ekonomideki daralma nedeniyle araç filosunu küçülterek tasarruf etmek isteyen firmalar oldu. Yeni kanun teklifiyle sektörün muhakkak etkilenmesi bekleniyor.

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.
Saygılarımızla,

Download PDF