Tax-IA Bulletin

 No       : 2020-35

Tarih  : 5 Nisan 2020

Konu  : COVID-19 Bilgi Teknolojilerinde Riskler & Fırsatlar

 

Corona Virüs Salgınının BT Riskleri ve Fırsatları Açısından Değerlendirilmesi

COVID 19 virüsünün sebep olduğu salgın, iş yapış şekillerimizi hiç beklemediğimiz bir anda ve çok kısa bir sürede değiştirdi. Daha öncesinde- en azından 3. Sanayi devrimi kabul edilen 1960-70’lerden bu yana- benzer bir krizle karşılaşılmamış olması içinde bulunduğumuz durumu özel kılıyor. Bu yazıda BT uzmanı sayın Önder Devrim Erol ile soru cevaplı bir şekilde Covid 19 dünyasında bilgi teknolojilerinde riskleri ve fırsatları konuştuk. Keyifli okumalar dileriz hepinize.

 

1.      Mevcut Durumun Farkı Nedir?

 Mevcut durum, daha çok siber güvenlik saldırıları, deprem, su baskını gibi olumsuzlardan kaynaklı iş süreklilik planları ve güvenlik politikaları olan kurumların pek de hazırlıklı olmadıkları bir süreç.

Burada hazırlıklı olmamak, daha çok ne ile karşı karşıya kalındığının net olmamasından kaynaklanıyor. Örneğin bir siber saldırı kaynaklı kesinti ya da aksama olması durumunda neler yapılacağı biliniyor. Kurumunuzda bu konuda yetkin çalışan olmasa da piyasada bu alanda yetişmiş pek çok kişi ve kurum var, gerektiğinde bunlardan destek almanız mümkün. Oysa virüs salgını nedeniyle kriz yönetimi tecrübesine sahip kişilere rastlamak kolay değil.

İkinci ayırt edici durum ise yaygınlık. Belli bir firma, sektör ya da coğrafi alan değil, tüm dünya aynı sorunla karşı karşıya. Dünyanın her ülkesinde bankacılıktan havacılığa tüm sektörler daha önce karşılaşmadıkları bir riskle aynı anda karşı karşıyalar. Dolayısıyla sağlık sektöründeki kaynak kıtlığı ve talep fazlalığı aslında bilişim sektörü için de geçerli.

Bu kısa değerlendirmemizde bilgi sistemleri açısından içinde bulunduğumuz durumun risklerini, yapabileceklerimizi ve son olarak da olası fırsatları değerlendirmeye aldık.

 

2.   Corona Salgınının BT Açısından Riskleri Nelerdir ve Önlemleri Nasıl Olmalı?

a.       İş sürekliliğinin sağlanması: Tüm alanlarda olduğu gibi bilgi sistemleri özelinde de en önemli konu iş sürekliliğinin devam ettirilmesidir. Bunu sağlayabilmek için en başta çalışan sürekliliğinin sağlanması geliyor. Bu da çalışanların sağlığının korunması ile mümkün. Bu konuda her kurum kendi çalışanları için önlemler alıyor. Ancak, bunun nasıl olması gerektiği bu yazımızın konusu değil. Bu nedenle bizim için yapılacaklar listesinin başında, iş süreklilik planlarının hazır ve uygulanabilir olması bulunuyor. Bilgi sistemleri anahtar personelinin ve bu kişilerin yedeklerinin atanmış olması önemli. Olağanüstü şartlarda geçici de olsa olağanüstü yetkilendirmeler ya da yetki çatışmaları ile karşılaşmak mümkün. Bu tip durumlarda yetkilendirmelerin kayıtlı olması ve şartlar iyileştiğinde en kısa sürede eski duruma dönülmesinin atlanmaması gerekiyor.

b.      Üçüncü taraflardan alınan BT hizmetlerinde aksama: Firmaların kendi bünyeleri dışından sağladıkları BT hizmetlerine ilişkin risklerin değerlendirilmesi ve alınan hizmetlerin alternatiflerinin göz önünde bulundurulması da dikkat edilmesi gereken bir diğer husus. Alınan hizmetin ne kadar hayati olduğu ile ilgili olarak, yaşanacak aksamanın kurumun sürekliliğine etkisinin değerlendirilmesi ve aksiyonların buna göre belirlenmesi önem arz ediyor. Bu konuya ek olarak, kuruma erişim sağlayan üçüncü tarafların izlenmesi ihmal edilmemeli. Kendi kurumumuzda ortaya çıkan alternatif kaynak ihtiyacı (personel, donanım, yazılım, vb.) aynı şekilde hizmet aldığımız firmalarda da ortaya çıkabilir. Bizim kurumumuza her zaman erişim sağlayan kişilerden başka kişiler ya da uygulamalar ile ya da alt yükleniciler tarafından erişim sağlanması söz konusu olabilir. Bu durumların da göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır.

c.       (Evde Kal Dünya) Uzaktan çalışmanın getirdiği riskler: Çalışanların enfeksiyon riskini azaltmak için pek çok kurum bu dönemde uzaktan çalışma yöntemini uygulamaya başladı. Aslında uzun süredir mevcut olan bu uygulama, dünya genelinde hiç olmadığı kadar yaygınlaştı demek daha doğru olur. Çalışanlara uzaktan erişim verilirken, erişime açılacak ortamların gözden geçirilmesi faydalı olacaktır. Her türlü uzaktan erişim mutlaka loglanmalı, mesai saatleri dışında sağlanan erişimlere ayrıca dikkat edilmelidir.

Uzaktan erişimlerde dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise rol ve kimlik yönetimi. Özellikle kişisel veriler ya da müşteri bilgileri gibi daha hassas alanlara erişimlerin kısıtlanması, gerekli yerlerde ikinci bir doğrulama (otantikasyon) istenmesi seçeneği göz önünde bulundurulmalı.

d.      BT kaynaklarının yönetimi de bu hassas donemde önem kazanıyor. Uzaktan erişime geçişle birlikte kurum kaynaklarının önemli bir kısmının bu alana aktarılması, kurumda normal şartlarda yapılması gereken zaruri işlemleri aksatabilecektir. Örneğin gerekli yamaların geçilmesinin ertelenmesi ya da güncellemelerin geciktirilmesi gibi.

Benzer şekilde BT yardım masası çalışanlarının da ağırlıklı olarak uzaktan erişim sağlayan personele destek vermeleri durumunda diğer alanlardan gelen taleplerin yerine getirilmelerinde aksamalar yaşanabilecektir. Kurumun bilgi sistemlerindeki insan kaynağı da dahil tüm kaynaklarının ne yöne kanalize edileceğinin kurum tarafından önceliklendirilmesi bu noktada çok önemli hale gelmektedir. Çünkü kurumların bilgi sistemleri, kurumun hedeflerine ulaşmada ona destek olan en önemli varlıklarındandır. Bu noktada bilgi işlem bölümlerinin tek başına inisiyatif almalarını gerektirmeyecek şekilde üst yönetim tarafından gerekli yönlendirmeler yerine getirilmelidir.

e.       Fiziksel güvenlik: Yukarıda sayılanlara ek olarak uzaktan erişimlerde fiziksel güvenliğin gözetilmesi gereklidir. Örneğin erişim sağlanan cihazlarda verilerin şifreli saklanması kayıp ya da çalıntı durumlarında verinin kötü niyetli kişilerin eline geçmesini engelleyecektir.

Bağlanılan ağların herkese açık olmaması ve mutlaka VPN kullanılması ihmal edilmemesi gereken hususlardır. Aksi durumda, kurumla iletişiminizde araya girilebilir (Man in the Middle), kimliğiniz ve verileriniz ele geçirilebilir, kurumunuza erişim sağlanabilir, sonuç olarak kurumunuz ve siz zarar görebilirsiniz.

Nitekim COVID 19 salgını sonrası “Corona” kelimesi içeren binlerce alan adına kayıt işlemi gerçekleştirildiği ve bu web sitelerinin önemli bir kısmının zararlı içerik barındırdığı ortaya çıkmıştır (https://www.domaintools.com). Salgından çıkar elde edebilmek için çalışanlara coronavirüs ile ilgili bilgi veriyormuş gibi görünen oltalama (phishing) e-postaları göndererek kimlik bilgileri istenmekte, eposta içeriğindeki bağlantılar ya da ekteki dosyalar yoluyla sistemlere zararlı yazılımlar bulaştırabilmektedirler. Bu olumsuzlukların önüne geçmek için çalışanlara temel bir siber farkındalık eğitimi verilmesi faydalı olacaktır. Bu şekilde zararlı e-postalar fark edilerek kurumsal ve kişisel verilerin güvenliği artırılabilir. Artık biri ya da birkaçı hemen her kurumda olan anti virüs, firewall, WAF, vb. güvenlik önlemlerine tek başına güvenmek çalışanların bilinçli olmadığı durumda, üstelik mevcut şartlarda maalesef geçerli bir anlayış değil (https://siberbulten.com).

Daha nitelikli saldırılarda ise sizin bağlantılı olduğunuz ya da çalıştığınız firmadan geliyormuş gibi size özel e-posta ya da uzaktan bağlantı talebi gelmesi durumu söz konusu olabilmektedir.

 

 

3.      Corona Salgınının Ortaya Çıkardığı Fırsatlar Var mıdır?

Risklere ve alınabilecek önlemlere kısaca değindikten sonra bu durumun getirdiği fırsatlara da yer vermek istiyoruz.

a.        Bulut hizmetlerinin ön plana çıkması: Dünyada tedarik zincirlerine bağlı üretim sekteye uğrarken, bulut esaslı yazılım hizmetlerinde artış görülüyor. Her şeyden önce, kurumların uzaktan erişimle iş yapmaya ağırlık vermesi, bulut bilişim tarafında hiç olmadığı kadar talep artışı hatta patlaması yaratmış durumda. Örneğin Microsoft bulut hizmetlerinde salgın ortaya çıktıktan sonra %775 artış yaşanmış (https://azure.microsoft.com). Benzer şekilde, Zoom, Slack, Microsoft Office365, Atlassian gibi uygulamalar da uzaktan erişim talebinin artması neticesinde talep artışı yaşayan firmalar. Nitekim önümüzdeki birkaç yıllık dönemde de bulut bilişim ve iletişim yazılımları, bilişim tarafında yatırım çekecek alanlar olarak görülüyor (https://go.forrester.com/).

b.      Afet durumları için özel uygulamalar: Virüs ile enfekte olmuş kişilerin konumlarını paylaşan, bu şekilde diğer insanları uyarmayı amaçlayan yazılımlar, salgın durumlarda kullanılmaya başlandı. Kişilerin konum bilgilerinin kullanılarak hem önleyici hem de tespit edici faaliyetler için bu bilginin kullanım imkanının doğması, bu alandaki uygulamalar için yeni faaliyet alanları anlamına geliyor. Hükümetler de bu tür uygulamalara imkân tanıyacak düzenlemeleri yapmaya başladılar (https://www.news18.com/). Ülkemizde de 26.3.2020 tarihinde yayımlanan 7226 sayılı Kanun (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/03/20200326M1-1.htm) ile afet ve acil durum halleri ile 112 çağrı merkezine yapılan aramalarda abone ve konum bilgilerinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından karşılanacağı hususu düzenlendi. Kişisel verilerin paylaşımı ile bu uygulamaların faaliyetlerine imkân tanımak da kişisel verinin kapsamı ve kullanımı için yeni tartışmalar getiriyor.

Sonuçta, geçirmekte olduğumuz kriz sonrasındaki toparlanma dönemi kriz döneminden muhtemelen daha uzun süreceği için, iyi yönetilmiş bir krizden çıkarılan dersler ve kriz esnasında kurulan ilişkiler, toparlanma döneminde ve olası yeni bir krizde de işletmeye paha biçilmez değer katacaktır.

Saygılarımızla.

 

 

Tax-IA Bülten

 No     : 2020-34

Tarih : 2 Nisan 2020

Konu : Koronavirüs ve Küresel Ekonomiye Etkileri

Merhaba, ben Bulut Bellet, vergi danışmanıyım ama son bir aydır şirketlerimizin ihtiyacı olan her türlü mali & ticari & ekonomik konuyla da ilgileniyorum. 01.04.2020’de Zoom üzerinden gerçekleştirilen DEİK – Prof. Gökhan Hotamışlıgil ve Prof. Daron Acemoğlu’nun Katılımlarıyla “Koronavirüs ve Küresel Ekonomiye Etkileri” Online Semineri’nde Focus Global Project Managing Partner’ı Sayın Kerem Kapancı tarafından alınan notlar çerçevesinde hazırlanan yararlı görüşleri sizlerle paylaşmak istiyoruz.

  • Nail Olpak:
    • Önümüzdeki dönemde alışkanlıklarımız değişecek.
    • Bunları uygulayıp uygulamamakta keyfi davranabilecek miyiz?
    • Yatırım alanlarımız da değişecek.
    • Sabit getirilerin hesaplandığı bir sistemden, faiz/kur/emtia/altın fiyatlarının birbirine girdiği bir dönemde, enflasyonun eskisine göre daha az önemli olduğu bir döneme mi giriyoruz? E-ticaretin ve lojistiğin öneminin giderek artacağı bir döneme giriyoruz.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Coronavirüs salgını, 100 yılda bir görülen bir salgın.
    • Dünya neden bu kadar aciz kaldı? Tanıdığımız bir virüs ailesinin tanımadığımız bir üyesi.
    • 4 ana kategoride düşünebiliriz:
      • Virüse bağlı sebepler:
        • Birincisi yeni bir virüs
        • İkincisi bulaşma profili çok etkin olan bir virüs
        • Elimizde bir ilaç yok
        • Kullanılabilecek bir aşı yok
      • Dünyaya bağlı sebepler:
        • Dünyanın birbirine çok bağlantılı olması
        • Gelişmiş olan dünyanın problemli olan bir dönemine rastladı (Brexit, USA’de büyük yönetim problemi, dezenformasyon, bilim erozyonu, yetkinlik & kurumsal erozyonlar, vs.)
      • Pandemi
        • Çözümü kolay olan bir şey değil.
        • Pandemi, pek çok belirsizliklerle beraber geliyor.
      • İnsan faktörü
        • Rakamların ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz, çünkü test rakamları net değil.
        • Corona’nın bulaşıcılığı, kızamığa göre daha düşük. (Bir kişiden 2 ya da 3 kişiye bulaşabileceği düşünülüyor.)
        • Ancak Corona’nın öldürücülüğü, kızamığa göre daha yüksek.
      • Bundan sonra neler olabilir?
        • Yetkinliğin önemi ortaya çıktı. Bu da bilimin öneminin ortaya çıkması ile beraber geliyor.
        • Hazırlık: Acze düşmemizin en önemli sebeplerinden bir tanesi, hazırlık eksikliği. Bu durum ortaya çıkmadan önce bu hazırlıklar bir zaman ve maliyet kaybı gibi görülüyor.
        • Uzakta duran tehlikeleri bugünkü önlemlerle karşılamak ve oraya yatırım yapmak, bugünkü devlet yönetiminde anlamlı değil. (Örnek: İklim değişikliği). Ama sars gibi konuların günlük hayatımızın içine yerleşmesi gerekiyor.
        • “Problem global, çözümler yerel” deniyor. Ama gerçek olan “problem de küresel, çözüm de küresel” olmak zorunda. Bu nedenle önümüzdeki dönemde global iş birliğinin artmasını bekliyorum.
        • Ancak insanların unutma sürecinin çok hızlı olduğunu da göz önüne almalıyız. Umarım bu şekilde olmaz.
        • Elbette ekonomik baskı, reformun hangi şiddette belirleyeceğini belirlemede önemli rol oynayacak.
        • Halk sağlığı konusu ihmal edilen bir bölümdü. Bundan sonra patlama yapacağını düşünüyorum. (Emerging epidemics, emerging diseases)
        • Askeri cihazdan tıbbı cihaza yatırıma dönüşüm olabilir. Bir virüsün askeri savaş araçlarından çok daha etkili olduğunu bütün dünyaya gösterdi, ama tabii kötü niyetli insanlara da gösterdi.
      • Daron Acemoğlu:
        • Çok kritik bir dönemden geçiyoruz.
        • Bunun sağlık, ekonomik, sosyal ve politik nedenleri var.
        • Bunları anlamak için önce salgının kontrol altına alınıp alınmayacağını anlamak lazım.
        • Önce Ekonomiyi anlamak lazım.
          • Bu salgının ekonomi üzerindeki etkisi çok derin olacak.
            • Virüse yakalanan kişi sayısı 1 milyona yaklaştı.
            • Bunun ekonomiye ve sağlık sisteme etkisi büyük.
            • Ekonomiyi yavaşlatma, sosyal izolasyon gibi önlemler alınıyor.
            • Bunun çok direkt bir etkisi var. Şu anda ABD’de artık %50 insan, ekonomiye artık katkıda bulunmuyor.
            • Bu da ABD ekonomisinin %30 azalması anlamına geliyor.
            • Bunun talep azalmasına etkisi var.
            • Belirsizliğin de talebe olumsuz etkisi var.
            • Dördüncüsü ise iş dünyasına büyük etkisi var. Normal resesyonlarda %3 firma batıyor. Ama pandemi durumlarında bu tüm iş dünyasına yayılabilir.
          • Bulaşma:
            • Ekonomik ve sosyal önlemler alarak hızlı bir düşüş sağlayabilir miyiz? (Çin, Güney Kore ve Tayvan’da olduğu gibi) Bunları yapabilirsek, ekonominin geri dönme sürecini rahatlatabiliriz.
          • Zor bir dönemden geçiyoruz, ama umut var.
            • Epidemiyolojik olarak umut var.
            • Sosyal olarak umut var.
            • Politik olarak umut var.
          • Ama bunlar kolay değil.
          • Bunlara ikinci kısımda geri döneceğim.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Modellerin kısa ve uzun vadedeki etkilerine bakmak lazım.
    • Kontrolü altına almış ülkelere bakarsak, ikinci, üçüncü, dördüncü dalgaların ilk dalgadan daha şiddetli gelebileceğine dair modeller de var, daha kontrollü şekilde daha az şiddetli geri gelebileceğini gösteren modeller de var.
    • Dolayısı ile bu iş bir tek seferde bitmeyecek.
    • Amerikan sağlık sisteminin bu salgın öncesinde de ciddi sıkıntıları vardı:
      • En önemli sorun, maliyetlerin yüksek olması idi.
      • Bu da kapasite kullanımının çok yüksek olmasını beraberinde getiriyor. (Örneğin hastanelerin kapasite kullanım oranı Boston’da %95.)
      • Kişi başına düşen doktor sayısı ve yatak sayısı düşük.
      • Sistemin içinde muazzam bir eşitsizlik var.
      • Bundan dolayı da etkinlik problemi ortaya çıkıyor.
      • Bunlar, bilinen sıkıntılar.
      • Elbette bu sıkıntıların yansıması, bu salgın sırasında görüldü.
    • Bu pandemi sonrasında Amerikan sağlık sisteminde bir reforma gidilip gidilmeyeceğini ben bilmiyorum.
    • Mesela İtalya’da daha sosyal bir sağlık sistemi var, daha fazla doktor, daha fazla yatak var. Ama İtalya’nın durumu ortada.
    • Ama bu konunun şiddetle gündeme geleceğini düşünüyorum. Zaten önümüzdeki dönemde Amerika’da seçimler var. Seçim çalışmalarında da bu konu gündemde olacak.
    • Kişisel kanaatim, bu sistemin sürdürülebilir olmadığı ve mutlaka değişmesi gerektiği yönünde.
    • Ben Harvard’da profesörüm, ama eldiven & maske ihtiyacım olsa, şu anda yok. Çin’den öğrencilerim bana bir paket yollamışlar ve maske & eldiven göndermişler. Bu, Amerika’nın Çin karşısındaki durumunu gösteriyor.
    • Aşı:
      • Aşı çok önemli, çünkü buradan nasıl çıkacağız konusuna geliyoruz.
      • Aşı niye zor?
        • Bu, tanımadığımız bir virüs.
        • Bilmemenin getirdiği birtakım sınırlamalar var.
          • Aşının hangi yöntemle üretilebileceği bilinmiyor.
          • Şu anda virüsün hangi parçalarını tanıtıp sonuç alacağımızı dahi bilmiyoruz.
        • Güvenlik çalışmasının insanlarda yapılması gerekiyor. Bu yapılmadan aşının büyük kitlelere verilmemesi gerekiyor, yoksa
        • Arkasından da etkinlik çalışmalarının yapılması gerekiyor.
        • Son olarak da koruyuculuk çalışmalarının yapılması gerekiyor.
      • Ama iyimser olduğum konular da var:
        • Üretilen bilginin hızı muazzam. Virüsün genetik haritası, genetik haritası rekor bir zamanda çıkarıldı. Bu, 30 yıllık akademik hayatımda gördüğüm en yüksek hız.
        • Bu, RNA’ya dayalı bir virüs. Dolayısı ile daha önceden yapılan aşı üretme teknolojilerine ek olarak, çok daha hızlı aşı üretme teknolojileri var. Bununla da ilgilenen çok sayıda şirket var.
        • Çok fazla sayıda hasta var. “Bunun nesi iyimserlik” diyebilirsiniz, ama değişik derecelerde dünyanın her yerinde çok sayıda hasta olması, klinik testlerin hızla yapılması anlamına geliyor.
      • Ama sadece aşıya dayanarak tedbirlerimizi alamayız. HIV virüsü onlarca senedir ortada ve hala bir aşısı yok. Bazen mümkün de olmayabiliyor.
      • Ama rekor sayıda şirket, aşıya yatırım yapmış durumda. (Hem eski hem de yeni ve yenilikçi şirketler)
        • Pfizer
        • Sanofi
        • Eli Lilly
      • Daron Acemoğlu:
        • Dünya sosyal, küresel ve politik sistemin bir açıdan değişmemesi mümkün değil.
        • Farkına varıyoruz ki, şu andaki devlet kurumları yeterince iyi çalışmıyorlar. Devletin ekonomi ve sosyal hayattaki rolü çok artmış vaziyette.
        • Küreselleşme konusunda büyük soru işaretleri olacak. Eğer bu kadar küreselleşmiş olmasaydık, bu virüs Çin’den Amerika’ya 1.5 ayda gidemezdi.
        • Hayek, kitabında devletin ekonomideki gücünü arttırsa, demokrasinin zayıflayacağını iddia etmişti.
          • Ancak Hayek’in yanlış olduğu ortaya çıktı. Örnek: İsveç.
        • Çin, bunu çok hızlı bir şekilde, ama tepeden yaptı. Birçok hatalarla olsa da…
        • Taiwan ve Güney Kore: En iyi hazırlıklı olan ülkeler. Devlet ve sivil toplum arasında yeni teknolojilerle yaptılar.
        • Zor bir dönemden geçiyoruz, ama bu dönemi nasıl kullanacağımız bizim elimizde.
        • Bu dönemi doğru bir şekilde değerlendirmemiz lazım, devletin kuvvetlenmesi lazım. Çok daha iyi bir refah devleti kurmamız, çok daha iyi bir sağlık sistemi kurmamız mümkün. Kolay mı? Hayır değil. Ama umut var mı? Evet var.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Önümüzde 4 tane senaryo var.
      • Olasılık: Bir zincirin kuvveti, en zayıf halkası ile ölçülüyor. Burada zincir, bütün dünya. Ütopik olarak, bütün dünyanın aynı tedbirleri aldığını kabul edersek, en iyimser çözüm bu. Ama bunu pratikte uygulamak çok zor, çünkü ülkelerin farklı gerçeklikleri var.
      • Olasılık: Sürü bağışıklığı: Bunun kabul edilebilir bir strateji olmadığını düşünüyorum. Bu kadar ölüm oranı olan bir virüs için bunun kabul edilebilir olmadığını düşünüyorum. Ama bunu uygulayan ülkeler de var. Örneğin İsveç şu anda, adını koymadan bunu yapıyor. Dünyada hiçbir ülkede bu kadar güçlü bir sağlık sistemi olduğunu düşünmüyorum.
      • Olasılık: Daha gerçekçi olan bu senaryoda amaç birinci dalgayı baskılamak. Ama pandemi var diye kalp krizleri, kanserler durmuyor.
      • Olasılık: Virüs kaçacak, biz kovalayacağız.
    • Bu süreci ne kadar etkin kontrol edebilirsek, ilerleyen süreçlerde bu kadar radikal önlemler almak gerekmeyecek. (Örnek: Bütün bir şehri ya da ülkeyi kapatmamız gerekmeyecek, belki sadece bir mahalleyi, semti kapatacağız.)
    • Bu sürecin 1-1,5 sene süreceğini öngörüyorum.
    • Bu süreci tamamen değiştirecek şey, ilaç ya da aşının geliştirilmesi.
    • Selolojik testler çok önemli:
      • Yani hastalığı geçirmiş ve atlatmış olan insanların tanınması.
      • Hiçbir ülkede yaygın tarama yapılamıyor.
      • Selolojik test yapılabilse, her toplamda belki %20 – %30 bağışıklık kazanmış bir kitle olacak.
  • Daron Acemoğlu:
    • Hükümet harcama tablosu, kriz sonrası bizi daha çok etkileyecek.
    • FED’in kararları, kriz öncesinde başlamış olan politikaların devamı.
    • Şu anda 2 trilyon USD’lik bütçe var ve bunun üzerine gelecek bütçeler de olacaktır.
    • Bunu kısa vadeli değil, orta vadeli olarak düşünmemiz lazım.
    • Para politikaları dinamik olarak değişmek durumunda.
    • Tedarik zincirinin çok kuvvetli bir şekilde desteklenmesi lazım.
    • Şirketlerin vergi vermemeleri, ücretlerin yavaş yavaş devlete geçmesi başlayacak.
    • Sosyal mesafe politikaları, önlemleri en azından 1-2 sene daha alınmaya devam edilmeli. Bir gün işe dönsek bile, uzunca bir süre lokantalara vs. dönmeyeceğiz.
    • Kısa ve orta vadede küreselleşme üzerine etkileri ciddi olacak.
    • Salgın Afrika’ya ve başka bölgelerine daha yeni yeni geçiyor. Amerika’da ve Avrupa’da şu anda durdurabilsek bile, Afrika ve başka yerlerden ikinci bir dalga olarak yeniden geri gelebilir.
    • Dolayısı ile insanların bir yerden bir yere gitmesi, ciddi şekilde yavaşlayacak.
    • Devlet ve ekonomi arasındaki ilişkiler değişmeye başlayacak.
    • Virüs, expertiz’in, yetkinliğin ortadan kalktığını bize gösterdi.
    • Şu anda FED, hızlı ve doğru bir şekilde cevap verdiyse, bunun sebebi FED’in Trump’ın en az etkilediği kurumlardan birisi olması. Bunların artık yavaş yavaş farkına varmamız lazım.
  • Gökhan Hotamışlıgil:
    • Türkiye’de salgın çok hızlı bir şekilde artıyor.
    • Bu nedenle Türkiye’de acil olarak yapılması gerekenler:
      • Can kaybının kontrolü
      • Bunun için de sağlık kapasitesinin arttırılması ve doktorların korunması lazım.
      • Hatta sıra dışı yöntemlerle kapasite arttırılabilir.
      • İzolasyonun sosyalden zorunluya kayması gerektiğini düşünüyorum.
      • Daha etkin önlemlerin gündeme gelmesi lazım.
      • Test sayısının arttırılması lazım.
      • Sahadan dönüşüm almak lazım.
      • Selolojik testin Türkiye için çok büyük önemi var. Türkiye’de bunu yapabilecek onlarca Üniversite, laboratuvar var. İlla Roche yapsın, Pfizer yapsın diye beklemeye gerek yok.
      • Türkiye’nin bilime ve yetkinliğe yaptığı yatırımı çok üst seviyeye çıkarması gerekiyor.
      • Salgın hastalıklarla mücadele edecek merkezlerin kurulması, personellerin yetiştirilmesi gerekiyor.
      • Dünya haritasındaki yerimiz çok daha küçük iken bile bugünden daha büyük başarılar elde etmişiz. Bugün bunları elde etmememiz söz konusu bile değil.
    • Daron Acemoğlu:
      • Türkiye’nin yapması gerekenler:
        • Sağlık sistemini güçlendirmek
        • İnsan hayatını kurtarmak
        • İş gücünün üzerine gelen baskıları azaltmak.
        • Ekspertizi, doğru politikaları hem sağlık hem de ekonomi açısından hayata geçirmek.

 

Saygılarımızla. Tekrar teşekkürler sayın Kerem Kapancı,

Şaban Küçük

Tax-IA Bülten

 No         : 2020-33

Tarih     : April, 2th 2020

Konu     : Önemli Mali/Vergisel Düzenlemeler (Mart Ayı Özet)

Merhaba, ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip korona virüs (Covid-19) çok hızlı bir küresel yayılım göstererek neredeyse tüm Dünya ülkelerini etkilemiş ve Dünya Sağlık Örgütü’nce salgın olarak tanımlanmıştır. Ülkemizde söz konusu virüse sahip ilk vaka da 11 Mart 2020 tarihinde görülmüştür. Bu kapsamda ülke bazında bu salgının yayılım hızını önlemek adına başta sağlık olmak üzere ekonomik, hukuksal ve sosyal olarak birçok tedbir ve önlem kararları alınmıştır. Mart ayı içerisinde gerçekleşen önemli mali konuları vergi, sosyal güvenlik ve diğer mevzuat değişmeleri başlıkları altında özet olarak sizlerin dikkatinize sunmak isteriz.

Bültenlerimizden faydalandığınızı ve keyif aldığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Sadece Türkçe/İngilizce aylık veya 10 günlük özetler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

VERGİ – Mevzuat Değişiklikleri

  • Sayın Cumhurbaşkanı Ekonomi Paketini açıklamıştır.
    •  Söz konusu paketin tüm ayrıntılarına Türkçe ve İngilizce olarak yayımladığımız 2020-23 sayılı bültenimizden ulaşabilirsiniz.
    • 100 milyar TL civarında olan bu paket ile istihdamın sürmesi ve ekonominin korunması amaçlanmaktadır.
      • İlk adım olarak, 22 Mart 2020 tarih ve 2278 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla havayolu ile yolcu taşımacılığı hizmetlerine Haziran 2020 sonuna kadar %18 yerine %1 KDV oranı uygulanacaktır. Uygulama 1 Nisan 2020 tarihinde başlayacaktır. Kargo taşımacılığı için genel oranda vergilendirme devam etmektedir. Dış hat uçuşlar için hali hazırda KDV uygulanmamaktadır.
    • Çeşitli beyannamelerin ertelenmesi, sektörel olarak sunulan destekler, KGF limitinin artırılması, turizm ve otelcilik sektörü için alınan önlemler, yaşlılar, emekliler ve ihtiyaç sahipleri için düşünülen tedbirler, ihracatçılar, işverenler, uzaktan çalışan, kısa çalışma ödeneğine ihtiyaç duyan sektörler için açıklamalar yapılmıştır.
    • Kısa Çalışma Ödeneği uygulaması 23 Mart 2020 tarihi itibariyle başlatılmış olup İŞKUR bu konuda yapılacak işlemleri çok ayrıntılı bir şekilde web sayfasından açıklamıştır.
    • Özetle, pakette geçen 19 adım için çalışmalar sürmekte ve ayrıntılar belli oldukça yayımlanmaktadır.
  • (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden etkilenen mükelleflerin vergi ödevlerinin yerine getirilmesi bakımından mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan çalışmalar kapsamında 518 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği hazırlanmış ve 24 Mart 2020 tarih ve 31078 Mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Konu ile alakalı detaylı bilgiyi 2020-28 nolu bültenimizde bulabilirsiniz.
  • Bazı mükellefiyetlere ilişkin tarihler ertelenmiş veya düzenlenmiştir.
    • Mücbir sebep kapsamında açıklanan sektörler için Muhtasar ve KDV (tevkifat dahil) ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemeleri 6’şar ay ertelenecektir.
    • Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi (GEKAP) uygulamasında beyanname dönemleri 2020 için 6’şar aylık, 2021 ve takip eden yıllar için 3’er aylık olarak yeniden düzenlenmiştir. Beyannamesini henüz vermemiş olan mükelleflerin ilk beyan ve ödeme dönemleri temmuz ayı sonuna kadar yapılabilecektir.
    • İcra İşleri Ertelenmiştir: 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İcra ve İflas Kanunu’nun 330 uncu maddesine dayanılarak yapılan düzenleme ile 30 Nisan 2020 tarihine kadar nafaka alacaklarına ilişkin olanlar hariç olmak üzere yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir.
      • Benzeri bir karar 6183 sayılı Kanun kapsamında amme alacakları için henüz alınmamış olup, vergi & sosyal güvenlik primleri dahil kamu borçlarının zamanında ödenmemesi durumunda takip işlemlerinin devam edeceğini hatırlatmak isteriz.
    • Bu açıdan bu tedbirleri yakından takip etmekte fayda vardır.
    • Uzaktan çalışma vb tedbirler nedeniyle, mükellefiyetlerin takibini yapan ekipler arasındaki koordinasyon çok önemli olmaktadır.
    • Her kurum kendi açıklamasını web sayfalarından yayımlamaktadır.
  • Şubat-2020 dönemine ilişkin Kdv Beyannamelerinin beyan ve ödemesi ile Ba-Bs Formları beyan süreleri ve Elektronik Defter Beratları” nın yüklenme süresi uzatılmıştır.
    • 23 Mart 2020 tarihli ve 126 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile;
    • 26 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 24 Nisan 2020 Cuma günü sonuna kadar,
    • 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2020/Şubat dönemine ilişkin “Form Ba” ve “Form Bs” bildirimlerinin verilme süresi 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar,
    • 31 Mart 2020 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresi 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
  • Turizm Sektörüne Yönelik Spesifik Ertelemeler yapılmıştır.
    • Nisan ayı başında yürürlüğe girecek olan konaklama vergisi Kasım 2020’ye kadar uygulanmayacaktır. Bu yıl başlaması planlanan değerli konut vergisi zaten 1 yıl ötelenmişti.
    • Kamu arazisi kullanan otellerde uygulanan irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemeleri Nisan, Mayıs ve haziran ayları için 6 ay süreyle ertelenmektedir.
  • TÜBİTAK tarafından ARDEB, TEYDEB ve BİDEB rapor gönderim tarihleri üç ay ertelenmiştir.
    • Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) ve Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından desteklenerek yürürlüğe giren projeler kapsamında 30 Haziran 2020 tarihine kadar gönderilmesi gereken Gelişme/Sonuç/Dönem Raporlarının son gönderim tarihleri, (COVID-19) salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında üç ay ertelenmiştir.
  • Bazı toplantıların ertelenmesine karar verilmiştir.
    • Cumhurbaşkanı Genelgesiyle Bilim Kurulunun tavsiyesiyle, ulusal ve uluslararası açık veya kapalı alanlarda düzenlenecek her türlü bilimsel, kültürel, sanatsal ve benzeri toplantıların veya aktivitelerin Nisan ayı sonuna kadar ertelenmesi uygun görülmüştür.
    • 2020/3 sayılı Genelge 20 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştır. Ayrıca 2020/4 sayılı Genelge ile de kamu çalışanlarına yönelik uzaktan & dönüşümlü çalışma ve idari izinli sayılma hususlarında bir düzenleme yapılmıştır.
    • Söz konusu Genelgeye dayalı olarak yapılamayan toplantılar, konferans, genel kurul, aktivite ve benzerleri için hak kaybı yaşamamak adına taraflar ve her bir olay kendi içinde değerlendirilerek gerekli önlemler alınmalı ve taraflarla yapılan yazışmalar dosyalanmalıdır.
  • Genel Kurullar Yapılacak mı?
    • Ticaret Bakanlığı’nın yayımladığı duyuru ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve şirket sözleşmesine uygun olarak yönetim organları tarafından daha önce toplantıya çağrılan anonim ve limited şirketlerin olağan genel kurullarının, erteleme kararı alınması amacıyla genel kurulun toplanması beklenmeksizin, yönetim organları tarafından alınacak bir kararla iptal edilmesi imkanı tanınmıştır.
    • Ticaret Bakanlığının web sayfasında yer alan açıklamaya göre şirket genel kurullarının yoğunlukla gerçekleştirildiği bu dönemde, söz konusu toplantılar için de bazı tedbirler alındığını belirten Ticaret Bakanı, “Anonim ve limitet şirketlerde yönetim organları tarafından çağrısı yapılan ancak henüz gerçekleştirilmeyen genel kurul toplantılarının, ileri bir tarihte yapılmak üzere iptal edilmesi imkânı tanınmıştır.” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca sayın Bakan Pekcan, şirket sözleşmelerinde hüküm bulunmasa dahi şirketlerin elektronik ortamda genel kurul veya yönetim/müdürler kurulu toplantısı gerçekleştirebilmelerine de olanak sağlandığını kaydetmiştir.
  • KGK (Kamu Gözetimi Kurumu) bazı bildirimlerin ertelenmesini uygun bulmuştur.
    • İmza/düzenlenme/gerçekleşme tarihine bağlı olarak bu tarihten itibaren belirli bir süre içerisinde yapılması gereken bildirimlerden (sözleşme bildirimi, mesleki sorumluluk sigortası bildirimi, sözleşme feshi bildirimi, daha önce yapılan bildirimlerde meydana gelen değişikliklerin bildirimi vb.) son bildirim tarihi 31.05.2020’den önceye denk gelen bildirimlerin 31.05.2020 tarihine kadar,
    • Zamanı kesin bir şekilde düzenlenen (gelir bildirimi, şeffaflık raporu bildirimi vb.) bildirimlerin ise 31.05.2020 tarihine kadar yapılması uygun görülmüştür.
  • Ticaret Bakanlığı (İhracat Genel Müdürlüğü) 31.12.2020’ye kadar ihracat, dahilde işleme ve istisnalı bazı işlemlere ilişkin mücbir sebep & ek süre kararı almıştır.
    • Buna göre; ilgili düzenlemelerde yer alan yetkilerin kullanımı ile Ticaret Bakanlığı 18.03.2020 tarih ve 53330175 sayılı Onayı ile 18 Mart’tan önce düzenlenmiş veya kullanılmış olan,
      • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olan dahilde işleme izin belgeleri ve izinlerine,
      • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olan vergi resim harç istisnası belgelerine ve belgesiz ihracat kredilerine,
      • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış durumda bulunan D3 kodlu dahilde işleme izin belgelerine,
      • Süre sonundan itibaren belirlenen sürelerde ilgili mercilere başvurulması ve taleplerin uygun görülmesi şartıyla 6 ila 12 aya kadar ek süre verilmesini uygun bulmuştur.
      • Bu onay tüm ilgili birimlere dağıtımlı yazı olarak gönderilmiştir.
      • Söz konusu Bakanlık Onayı ikinci bir işleme gerek kalmaksızın 2020 yıl sonu itibariyle yürürlükten kalkacaktır.
  • Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü YYS (Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü) kapsamında yapılması gereken bildirimler ile belge sunma sürelerinin durdurulmasına karar vermiştir.
    • YYS başvurularında kolaylık sağlanması amacıyla YYS sertifikası başvuru sürecinde bulunan veya sertifika sahibi firmalar tarafından yapılması gereken işlemlere ilişkin süreler 19 Mart 2020 tarihi itibariyle durdurulmuş olup bir hak kaybı yaşanmaması beklenmektedir.
  • Gelir Vergisi Mükellefleri İçin 2019 yılın ilişkin Beyanname Dönemi Başlamış olup farklı gelir unsurları için ayrıntılı açıklayıcı rehberler ve uyumlu mükellefler için %5 Uyum Rehberi Gelir İdaresi Başkanlığınca (GİB) yayımlanmıştır.
    • https://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/rehberler GİB web sayfasında ticari kazançlar, kira gelirleri, menkul sermaye iratları, hazır beyan sistemi, diğer kazanç ve iratlar, gayrimenkullerin elden çıkarılmasına ilişkin kazançlar ve serbest meslek kazançları ve GVK 67nci madde kapsamındaki kazanç ve iratlar için ayrıntılı broşür ve rehberler yayımlanmıştır.
    • Geliri sadece kira, ücret, menkul sermaye iradı veya diğer kazanç ve iratların biri veya birkaçından oluşan mükellefler Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerini Hazır Beyan Sistemi üzerinden kolayca gönderebilirler.
    • Ayrıca vergiye uyumlu gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine sağlanan %5 vergi indirimi uygulamasına ilişkin açıklamaların yer aldığı “Vergiye Uyumlu Mükelleflere %5 Vergi İndirimi” broşürü hazırlanmıştır.
    • Gelir Vergisi Beyanname verme ve ödeme süresi 1 ay uzatılmıştır.
      • 17 Mart 2020 tarihli ve 125 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2019 takvim yılına ait Yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
  • 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 25.03.2020 tarihinde TBMM Genel Kurul’unda kabul edilmiş olup, 26.03.2020 tarih 31080 mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Konu ile alakalı detaylı bilgiyi 2020-31 nolu sirkülerimizde bulabilirsiniz. Covid önlem paketi olarak görülen kanuna ilişkin önem arz eden maddeleri şöyledir:
    • Kanunun 29.Maddesi ile, 5510 sayılı Kanuna geçici 80 inci madde eklenerek; 2020 yılında da istihdamı desteklemek için işgücü maliyetlerini azaltmak üzere; 2020 yılının tamamında, sektör ayırımı yapılmaksızın, finansmanı İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak şekilde, işverenlere, ödeyecekleri sigorta priminden mahsup edilerek günlük 2,50 TL, aylık 75 TL asgari ücret desteği sağlanması amaçlanmaktadır.
    • 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile, Hazine ve Maliye Bakanına verilen Kredi Garanti Kurumlarına nakit kaynak aktarma veya özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi ihraç etme yetkisi artırılarak 25 milyar TL’den 50 Milyar TL’ye çıkarılmıştır.
    • Gelir Vergisi Kanunu’nun 75nci maddesinde değişiklik yapılarak yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemelerinin yatırıldığı yabancı para cinsinden kurulan emeklilik yatırım fonlarından elde edilen irat tutarının tespitinde kur farkının dikkate alınmaması sağlanmıştır.
    • 4857 sayılı Kanunun 64. maddesinde yapılan değişiklikle işçilerin ücret kaybının ve işletmelerin işgücü kaybının en aza indirilmesi ile işletmelerin değişen şartlara ve olağanüstü durumlara uyum yeteneğinin artırılması amacıyla, iki ay içinde yaptırılması gereken telafi çalışmasının dört ay içinde yaptırılabilmesine imkân sağlanmıştır. Cumhurbaşkanına bu süreyi iki katına kadar artırma konusunda yetki verilmiştir.
    • Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapılarak Kanunun Ek 19.maddesinde yapılan değişiklik ile ödenen en düşük maaşın 500TL’ye çıkarılması ve 46. Madde uyarınca 5510 sayılı kanunun ek 18. Maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile bayram ikramiyesinin ise ödemenin yapılacağı tarih yerine bayramın içinde bulunduğu aya göre ödenmesi şeklinde düzenlenmiştir
    • İşsizlik Sigortası Kanununda yapılan değişiklikle kısa çalışma ödeneğine ilişkin şartların hafifletilmesi, Konu ile alakalı detaylı bilgiyi 2020-24 nolu sirkülerimizde bulabilirsiniz.
      • 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici madde ile, 06.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, zorlayıcı sebep (yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını) gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesinde öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü;
        • Kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün (Önceki düzenlemede 120 gün)
        • Hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün (Önceki düzenlemede 600 gün)
    • 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun yürürlük maddesi olan 52. maddesinde değişiklik yapılarak 04.2020 olan konaklama vergisinin yürürlüğü 01.01.2021 tarihine ertelenmiştir.
    • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 398 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliğ ile turizm tesisleri yapılmak üzere adlarına kamu arazisi tahsis edilen Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden; 1/4/2020 tarihi ile 30/6/2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat paylarının ödeme sürelerinin başvuru şartı aranmaksızın altı ay ertelenmesi ve bu alacakların ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilmesi ve bu kapsamda ertelemeden yararlanma şartları, uygulama şekli ve yararlanamayacak olanlar belirlenmiştir
  • Yatırım Fonları ve Emeklilik Yatırım Fonları mevzuatında bazı değişiklikler yapılmıştır.
    • 4 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Tebliğ ve Yönetmelik değişiklikleriyle ihraççı tanımı güncellenmiş, fon portföy yatırımlarına ilişkin sınırlamalarda değişiklikler yapılmış, hisse senedi yoğun fonlar ve borsa yatırım fonlarına yapılan yatırımlarla ilgili açıklamalar yer almıştır. Söz konusu düzenlemeler yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    • Şirket ortaklarımızdan Şaban Küçük 2019’da Londra’da IFA tarafından düzenlenen 81. uluslararası kongreye (International Fiscal Association) Yatırım Fonlarına ilişkin Türkiye raportörü olarak tüm yatırım fon araçlarına ilişkin İngilizce bir tebliğ sunmuş olup bu konuda sorusu veya talebi olan müşterilerimize daha detaylı bilgi iletebiliriz.
  • Tahsilat Genel Tebliğinde değişiklik yapılarak vergi borcu (amme alacağı) ödenmeden ödeme yapamayacağı belirlenen kurum ve kuruluşlar için limit yeniden belirlenmiştir.
    • Buna göre söz konusu kurum ve kuruluşlar 2.000TL olan tutar yerine 5.000TL üzerinde olan ödemeler için vergi borcu olmadığına dair belge isteyecektir.
    • Bu kurum ve kuruluşlar Seri: A Sıra No: 1 (Tahsilat Genel Tebliğinin) V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ve İşlem Yapanların Sorumlulukları başlıklı bölümünde sayılmaktadır.
    • Tebliğde hangi kurumların bu uygulamaya tabi olduğu, hangi ödemeler için hak sahiplerine ödeme yapılamayacağı ve hangi ödeme türlerinin kapsam dışında olduğu çok ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.
    • Yeni rakam 3 Mart 2020 tarihinden itibaren yapılan ödemelerde uygulanmaya başlanmıştır.
  • Dijital Hizmet Vergisi Uygulama Genel Tebliği yayımlanmıştır.
  • Tebliğ 20 Mart 2020 Cuma günü Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
    • 7194 sayılı Kanunun 1 ila 7’nci maddelerinde düzenlenen dijital hizmet vergisinin uygulamasına ilişkin açıklamalar ile usul ve esasların belirlenmesine yönelik olarak çıkarılmıştır.
    • Tebliğ taslak olarak GİB web sayfasında görüş ve önerilere açık tutulmuş ve 28 Şubat 2020 tarihinde web sayfasında güncellenmiştir.
    • OECD ve benzeri iyi uygulamalar göz önünde bulundurularak düzenleyici kurumlar tarafından paylaşılan taslaklarla ilgili toplanan görüşler, yapılan değişiklikler ve dikkate alınamayan önerilerle ilgili bir raporun ilgili kurumların web sayfalarında yayımlanmasını önemsiyoruz.
  • KDV tevkifat oranlarına ilişkin yeni bir düzenleme yapılmıştır.
    • 3 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 31 Seri No.lu Tebliğ ile külçe metal, bakır, çinko, alüminyum ve kurşun ürünleri ile hurda ve atık teslimlerinde 1/2 olarak uygulanan tevkifat oranı 7/10 olarak değiştirilmiştir.
    • Yeni oran 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren yapılacak teslimlerde uygulanacaktır.
    • KDV tevkifatı, belli sektörlerde alıcı ve satıcı arasındaki mal teslim ve hizmet ifalarında öngörülen oranda KDV tutarının satıcı tarafından faturada gösterilmesine rağmen alıcı tarafından tutularak doğrudan vergi dairesine ödenmesi şeklinde çalışmaktadır.
    • Bu tevkifat tutarlarının belli şartlar dahilinde iadesi imkânı bulunmakta olup konu ile ilgili ilave bilgi alınması için dolaylı vergiler uzmanlarımıza danışabilirsiniz.
  • ÖTV teminat iadelerine ilişkin kolaylıklar sağlayan Özel Teminat Sertifikası (ÖTS) uygulanmasına ilişkin ÖTV Genel Tebliği yayımlanmıştır.
    • İmalatçı mükelleflerin ÖTV teminatlarından kaynaklı finansman yükünün azaltılması amacıyla, ithalat sırasında mükellefler tarafından gümrüğe verilen teminatların vergi dairelerince çözümünde ve nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde, mükellefiyet büyüklükleri ve diğer şartlar dahilinde risk taşımayan ve vergiye uyum düzeyi yüksek olan mükelleflere sertifika verilecektir. Böylece vergi incelemesi sonucu beklenilmeksizin ithalatta verilen teminatların sertifika türüne göre belirlenen kısmının hızlı çözümü ile nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde indirimli teminat verilebilmesine imkân sağlanmaktadır.
    • 3 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7 seri numaralı ÖTV uygulama genel tebliğiyle yapılan değişiklikler 1 Mayıs 2020 tarihinde yürürlüğe girecektir.
    • ÖTS kapsamına girebilecek olup önceden verilen teminatların aşan kısımları da gerekli şartları sağlaması halinde 2 ay içinde çözülecektir.
    • Tebliğ ile şartları sağlayan mükellefler ÖTV-A, B ve C sınıflarına dahil olacaklar ve azalan oranlı bir teminat sistemiyle, ÖTV’ye ilişkin iadelerini daha hızlı alabileceklerdir.
    • Bu teminatları alabilmek için öngörülen genel şartlar yanında her bir sertifika türü için belirlenen özel şartları da yerine getirmek gerekmektedir.
      • Genel şartlar, vergi borcunun olmaması, belli suçların işlenmemiş olması, KDV açısından özel esaslara tabi olmaması, riskli veya uyum düzeyi düşük mükellef kategorisinde olmaması, son beş yıl içinde defter ve belgelerini ibrazdan imtina etmemiş olması ve haklarında düzenlenen son 10 inceleme raporunun olumlu olması şartları aranır.
      • Özel şartlar olarak ise, aktif toplamı, maddi duran varlıklar, öz sermaye, çalışan sayısı ve net satış tutarlarının belli rakamların altında olmaması aranır.

Sosyal Güvenlik

  • Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2020/5 sayılı Genelge ile Borcu Yoktur Yazısı uygulamasına ilişkin önemli açıklamalar yapmıştır.
    • İhaleye Giriş İçin Borcu Yoktur Uygulaması: 2 Mart 2020 tarihli Genelge ile kamu ihale mevzuatına göre verilmesi ve aranması gereken borcu yoktur belgelerine ilişkin olarak kapsama giren borç türleri ve tutarları, kapsama girmeyen borç türleri, borçların dönemi, ihaleye girecek kişinin türüne göre özellikli durumlar (iş ortaklıkları, konsorsiyumlar, ticaret şirketleri ve ortakları) açıklanmıştır.
      • 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “İhaleye Katılımda Yeterlilik Kuralları” başlıklı 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendinde, Türkiye’nin veya kendi ülkesinin mevzuat hükümleri uyarınca kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu bulunan isteklilerin ihale dışında bırakılacağı hükme bağlanmıştır.
      • Borcu yoktur belgesi düzenlenirken, işverenlerin dilekçelerinde beyan ettikleri ihale tarihi dikkate alınarak belge verilecektir.
      • İşverenlerin hak edişleri, SGK’ya idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir.
      • İhale tarihi itibariyle geçerli sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını, alt işvereni bulunan işyerlerinde alt işverenlerinin sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşan tutarı kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak kabul edilecektir.
    • İdarelerin Borç Sorgulaması: Ayrıca, hak ediş ödemeleri sırasında işverenlerin muaccel borçlarının idarelerce elektronik ortamda sorgulanması, sorgulama yetkisinin kapsamı, şifre verilmesi, borçların sorgulanması ve idarelerin sorumlulukları hakkında ayrıntılar yer almaktadır.
      • Borç sorgulama yetkisi sadece kamu idarelerine, döner sermayeli kuruluşlar, bankalara ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşlara verilebilir.
      • Bu sorgulama sadece işverenlere hak ediş ödemesi ve hak edişlerden borç mahsubunda kullanılacak olup teminat iadesi ve ihalelere katılabilmek için borcu yoktur belgesi alınmasında kullanılmayacaktır.
      • Bu kapsamda kurumlar geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce de borcu yoktur yazısı arayacaklardır.
      • Tecil ve taksitlendirmeye giren tutarlar, ertelemeye tabi tutulan prim borçları, dava aşamasında olduğu için takip ve tahsili duran tutarlar dikkate alınmayacaktır.
      • Gümrük mevzuatı kapsamında onaylanmış kişi statüsü belgesi alınması için de borcu yoktur yazısı ve çalıştırılan sigortalı sayısının belgelendirilmesi de bu Genelge dahilinde yapılmaktadır.
    • Devlet Destekleri: Bunun yanında, devlet yardımları, teşvik ve desteklerde borç sorguları, kapsama giren teşvik türleri, kapsama girmeyen teşvik ve destek türleri, yararlanma şartları ve borcu yoktur belgeleri ile ilgili ilave açıklamalar yer almaktadır.
      • Bu kapsamda yer alan teşvik ödemelerinde hak sahibinin brüt asgari ücret tutarından daha fazla borcunun bulunmaması gerekir.
      • Borcu yoktur belgesi teşviki veren kuruma (KOSGEB, KGF, TÜBİTAK) hitaben düzenlenmiş olmalıdır.
    • Mahsuben KDV İadesi: Son olarak Tebliğde kuruma olan prim borçlarının KDV iadesi mahsubuyla ödenmesine ilişkin bazı ilave düzenlemeler açıklanmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin onüçüncü fıkrasında “Prim borçları katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir

DİĞER MEVZUAT

  • İhracı kayda bağlı mallar listesi güncellenmiştir.
    • Konuya ilişkin 2020/5 numaralı Tebliğ 18 Mart 2020 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
    • İhracı Kayda Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ kapsamındaki malların ihracından önce gümrük beyannamelerinin İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince kayda alınması gerekir.
    • Aşağıda yer alan ürünlerin ihracatı kayda bağlanmıştır:
      • 35- Etil Alkol
      • 36- Kolonya
      • 37- Dezenfektan
      • 38- Hidrojen Peroksit
      • 39- Yalnız Meltblown Kumaş
  • Egzotik hayvanlar ile bazı hayvanların ticari veya yolcu beraberi ülkeye girişi geçici olarak yasaklanmıştır.
    • Bilim Kurulu kararları doğrultusunda; COVID-19 salgının kaynağı ve epidemiyolojisine ilişkin bilgiler netlik kazanıncaya kadar, başlamış işlem niteliğindekiler hariç olmak üzere hangi amaçla olursa olsun bütün yurt dışı ülkelerden gelen, egzotik hayvanlar ile omurgasızlar, amfibik hayvanlar, köpek, kedi, gelincik, süs balıkları, sürüngen, kemirgen, evcil tavşan ve tüm kuş türlerinin yolcu beraberinde veya ticari kapsamda ülkeye girişleri Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünce askıya alınmıştır.
  • Dahilde İşleme Rejimi ve İhracat sayılan satış ve teslimlerde izin, belge ve taahhütlerin kapatılmasıyla dahilde işleme izni verilmeyecek eşya listesi güncellenmiştir.
    • 6 Mart tarihli değişiklikler ile dahilde işleme izni verilmeyecek eşyalara ilişkin Ek-7, dahilde işleme izin belgelerinin kapatılması için gereken bilgi ve belgelerin yer aldığı Ek-3, dahilde işleme izninin kapatılması için gerekli bilgi ve belgelerin yer aldığı Ek-4 ile ihracat sayılan satış ve teslimler ile ilgili taahhütlerin kapatılması için gereken bilgi ve belgelerin yer aldığı Ek-4’de güncellemeler yapılmıştır.

(Ekler için https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/03/20200306-6-1.pdf)

    • 2020/3 nolu Tebliğ ile İhracat Sayılan Satış ve Teslimler Hakkında Tebliğde (2005/2) değişiklik yapılmıştır. Anılan Tebliğe göre ihracat sayılan satış ve teslimler iç piyasada satışı ihracat sayılan ve ithalatta gümrük muafiyetinden yararlandırılan satış ve teslimleri ifade etmektedir.
    • Tebliğ eki listelerde yapılan değişiklik ile; bundan böyle beyanname asıllarının yanı sıra, elektronik ortamda temin edilen gümrük beyannamesi bilgilerinin de belgelerin kapatılmasında kullanılabilmesi mümkün olacaktır.
    • Bunun yanında idare gerekli görürse ilave bilgi ve belgeler isteyebilir veya sayılan bilgi ve belgelerden bazılarını istemeyebilir.
    • Bu düzenlemeler Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülmekte olup, Resmî Gazetede yayım tarihi olan 6 Mart 2020 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.
  • E-İrsaliye Uygulama Kılavuzu Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanmıştır.
    • Bu kılavuzda teknik önemli konularda açıklamalar yer almaktadır. Geçiş zorunluluğu, başvuru, belge düzeni, düzenleme süresi, belgenin iptali, zincir teslim halleri, şubeler arası mal sevkiyatı, malın fiili sevkinden önce fatura düzenlemesi hali, ihracatta e-irsaliye uygulaması, e-irsaliyede GTİP numarası yazılma zorunluluğu, hava limanlarında gerçekleştirilen teslimatlar, boru hatları ile yapılan taşımalar, özel mevzuatına göre sevk irsaliyesi yerine geçen belgeler, malların fiyatına yer verilmesi, irsaliye ile gönderilen malların tam veya eksik olarak teslim alınması durumu, satışa konu olmayan tamir-bakım veya numune olarak yapılan gönderimlerde belge düzeni gibi konular ele alınmaktadır.
    • Bu konuda 509 nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapılan düzenlemelere göre aşağıda sayılan mükellefler e-irsaliye uygulamasına geçmek zorundadırlar.
      • e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve 2018 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler,
      • Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans (bayilik lisansı dahil) alan mükellefler,
      • Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malların imal, inşa, ithalini ve ana bayi/distribütör şeklinde pazarlamasını gerçekleştiren mükellefler.
      • 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında düzenlenen işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ve işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ile yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişi mükellefler,
      • 4634 sayılı Şeker Kanununun 2 nci maddesinin (e) bendinde tanımına yer verilen şekerin (beyaz şeker) imalini gerçekleştiren mükellefler,
      • e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükellefler,
      • Tarım ve Orman Bakanlığınca gübre üretim ve tüketiminin kayıt altına alınmasına yönelik oluşturulan Gübre Takip Sistemi’ne kayıtlı kullanıcılar, 1/7/2020 tarihine kadar,
      • 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler, 1/1/2020 tarihine kadar geçmek zorundadırlar.
  • Türkiye’ye getirilen işlenmemiş altın ile ilgili olarak mevzuatta değişiklik yapılmıştır.
    • Türk Parasının Kıymetini Korumaya ilişkin 3 Mart 2020 tarihinde 32 sayılı Kararda yapılan değişiklik ve ayrıca anılan karara ilişkin çıkarılan 2008-32/34 nolu Tebliğde değişiklik yapan 2020-32/57 nolu Tebliğ ile işlenmemiş altına ilişkin kurallar değiştirilmiştir.
    • Bu mevzuat ile işlenmemiş altına dair ayar, üretim ve üzerinde yer alması gereken bilgiler güncellenmiş, 5 kiloya kadar getirilen altın ve üzerinde yer alan altına ilişkin beyan, yapılacak işlemler, alınacak önlemler ve yetkili olacak gümrük idaresi ile Maliye ve Hazine Bakanlığına yapılan bildirim konusu düzenlenmiştir.
    • Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan ve yurda giriş tarihinde 18 yaşını doldurmuş olan yolcuların beraberlerinde bir takvim yılı içerisinde en fazla 5 kilogram ağırlığında kendilerine ait olan standart işlenmemiş altını yurda getirmeleri serbesttir.
    • Bu kapsamda yurda getirilen standart işlenmemiş altın Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan altın beyan formu ile yetkili gümrük idaresine beyan edilir.
    • Dahilde işleme rejimi kararı kapsamında yapılan kıymetli maden ithalatında 3 iş günü içinde kıymetli maden aracı kuruluşu tarafından Borsaya yazılı olarak bilgi verilir.
  • Fikir ve Sanat Eserlerinin çoğaltılmasına ve taşınmasına yarayan bazı taşıyıcı eşyanın imalat veya ithalatı için yapılacak kesinti oranları yeniden belirlenmiş ve kapsama telefon cihazları da dahil edilmiştir.
    • Söz konusu düzenleme 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 44 ncü maddesi gereğince 2187 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe girmiştir. Önceki düzenleme olan 2013/5260 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlükten kaldırılmıştır.
    • Karara göre her türlü boş CD, DVD, USB bellek gibi taşıyıcı materyal ile fikir ve sanat eserlerini çoğaltmaya yarayan teknik cihazların imalat veya ithalat bedelleri üzerinden yapılacak kesinti oranları, ekli listede yer alan ürünlerin eşya tanımı ve pozisyon numaraları birlikte değerlendirilerek %1, 2, 3 veya %0.5 oranında kesintiye tabi tutulacaktır.
    • Bu eşyalara video kayıt veya gösterme cihazları, telefon cihazları, sesleri ve diğer fenomenleri kaydetmeye yarayan diskler, ses kaydetme veya kaydedilen sesi tekrar vermeye mahsus cihazlar, depolama aygıtları, akıllı kartlar, radyo yayınlarını alıcı cihazlar, monitörler ve projektörler, baskı makineleri ve optik okuyucular dahildir.
    • Söz konusu eşyanın üretimini yapanlar, ihraç edilenler hariç olmak üzere, bir ay içinde sattıkları materyaller ve teknik cihazların imalat bedeli üzerinden, listede belirtilen oranlardaki tutarı, takip eden ayın en geç on beşinci gününe kadar beyan edip yatıracaklardır.
    • Bu kişiler aylık üretime ilişkin miktar ve bedelleri 3’er aylık dönemlerde bir liste ile Kültür ve Turizm Bakanlığına bildirmek zorundadırlar.
    • Kesintinin matrahı söz konusu eşyanın imalat veya ithalat bedeli olacaktır.
    • Bu eşyanın serbest dolaşıma girişini sağlayan gerçek ve tüzel kişiler ise gümrük kıymeti üzerinden, listede belirtilen oranlardaki tutarı, serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescilinden önce, Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek bir ulusal bankada Bakanlık adına açılan özel hesaba yatırmakla yükümlüdürler.
    • Kesintinin eksik yapılması veya yatırılması durumunda 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak ve gecikme zammı tatbik edilecektir.
    • Bu karar 19 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • Kredi Kapama: Ticari kredilerin tamamen veya kısmen erken kapanması halinde yapılacak indirimlerle ilgili TCMB tarafından Tebliğ yayımlanmıştır.
    • Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde (Sayı: 2020/4) değişiklik yapan 2020/8 sayılı Tebliğ ile ticari kredilerin tamamının veya bir kısmının erken ödenmesi durumunda yapılması gereken indirimlere ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme 11 Mart 2020 tarihinde yayımlanmış ve yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    • Yapılan düzenleme ile ticari müşterinin kredinin tamamı için erken ödeme talebinde bulunması halinde banka bu talebi kabul etmek zorundadır. Bu müşteriden Türk lirası krediler için alınabilecek erken ödeme ücreti, gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirimler yapılarak hesaplanan ve müşteri tarafından bankaya erken ödenen tutarın, kalan vadesi yirmi dört ayı aşmayan kredilerde yüzde birini (%1), kalan vadesi yirmi dört ayı aşan kredilerde ise yüzde ikisini (%2) geçemez. Döviz cinsi veya dövize endeksli kredilerde söz konusu azami ücretler bir puan artırımlı olarak uygulanır.”
  • Bankacılık İşlemlerinde Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlerde değişiklik yapılmış olup uygulamaya ilişkin 2020/7 sayılı Tebliğ TCMB tarafından yayımlanmıştır.
    • Bu Tebliğin amacı kuruluşlar tarafından finansal tüketicilere sunulan ürün veya hizmetlere ilişkin olarak faiz veya kâr payı dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usûl ve esasları belirlemektir.
    • Kuruluşlar tarafından ücretlendirilebilecek olan ürün veya hizmetler Tebliğe Ek-1’de sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmada yer almayan, yeni bir ürün veya hizmet grubunun belirlenmesi veya yeni bir ücret kaleminin oluşturulabilmesi için ilgili kuruluş tarafından Merkez Bankasından izin alınması zorunludur. Bu ürünler şunlardır:
      • Kredi kartları
        • Yıllık üyelik ücreti
        • Ek kart yıllık üyelik ücreti
        • Nakit avans çekim ücreti
      • Para ve Kıymetli Maden Transferleri
        • EFT / Kıymetli maden transferi ücreti
        • Havale ücreti
        • Uluslararası fon transferi ve mesajlaşma ücreti
      • Mevduat / Katılım Fonu
        • Para çekme ücreti
      • Bireysel Krediler
        • Tahsis ücreti
        • Ekspertiz ücreti
        • Taşınır ve taşınmaz rehin tesis ücreti
      • Diğer
        • Kiralık kasa ücreti
        • Kampanyalı ürün veya hizmetler ücreti
        • Aracılık hizmetleri ücreti
        • Arşiv-araştırma ücreti
        • Onaya bağlı bildirim ücreti
        • Başka kuruluş ATM’sinden yapılan işlem ücreti
    • Tebliğde, tüketiciler ile imzalanacak sözleşmelere ilişkin şartlar, ücretlerin TÜİK oranında artırılması, ücretlerin hangi durumlarda iade edileceği, bilgilendirme, tüketici ve konut finansmanı kredilerine ilişkin ücretler, banka ve kredi kartı ücretleri, EFT ücretleri, mevduat ve katılım fonu işlemleri, ATM kullanımı ve kiralık kasa hizmetleri ile kampanyalar ve özel hizmetler hakkında düzenlemeler yer almaktadır.
    • Kredi tahsis ücreti, kullandırılan kredi anaparasının binde beşini geçemez. Merkez Bankası, gerekli gördüğü hallerde bu sınırı artırmaya ve azaltmaya yetkilidir.
    • Daha önce de TCMB tarafından yayımlanan 2020/4 ve 2020/5 sayılı Tebliğler ile bu konuda düzenlemeler yapılmıştı. TCMB Tebliğinde, ücretlere ilişkin bilgilendirme esasları, ticari krediler, kredi tahsis ve kullandırımı, teminatlandırma ve kapama, dış ticaret ve nakit yönetimine ilişkin ücretler, her türlü para transferleri, kiralık kasa hizmetleri, ödeme sistemleri, ticari kartlar, üye işyeri ücretlerine ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yer almıştır.
    • Bu düzenlemeler 1 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • 29 Mart 2020 tarih 31083 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile Büyükşehir Belediyeleri, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlarının borçlarına karşılık genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılacak paylardan yapılacak kesintilere ilişkin esaslara aşağıdaki geçici madde eklenmiştir;
    • Bu esaslar uyarınca yapılacak kesinti oranları, 2020 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında genel bütçe vergi gelirlerinden ödenecek paylar için yüzde sıfır olarak uygulanır.
    • Belirtilen süre sonunda kesinti oranları, geçici 12. Maddede yer alan hükümler çerçevesinde uygulanmaya devam edilir.
  • 28 Mart 2020 tarih 31082 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan T.C. Merkez Bankası tarafından açıklanan tebliğ kapsamında;
    • 1 Nisan 2020 tarihinden geçerli olmak üzere,
      • Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 1,25, aylık azami gecikme faiz oranı yüzde 1,55,
      • Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 1,00; aylık azami gecikme faiz oranı yüzde 1,30 olarak belirlenmiştir.
      • Kredi kartı azami faiz oranları, bundan böyle, üçer aylık dönemler için ilan edilmeyecek, ilan edilen oranlar değişiklik yapılana kadar geçerli olacaktır.
  • Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanan banka kartları ve kredi kartları hakkında yönetmelik kapsamında;
    • Kredi kartlarında asgari tutar dönem borcunun yüzde yirmisi ile yüzde kırkı arasında olacak şekilde belirlemeye ve kredi kartı limitine ilişkin bu sınırlamaları değiştirmeye yetkili olduğuna ilişkin madde eklenmştir.
  • 1 Nisan 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik ticari alacak sigortası sunulmasını içeren Devlet destekli sistem kapsamında, 01.04.2020-01.04.2021 tarihleri arasında akdedilen sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan, ancak reasürans ve retrosesyon yoluyla transferi yapılamayan risklerin hasar pirim oranı;
    • Olağandışı Riskler Yönetim Merkezinin üzerinde kalan ve teminat verilen riskin %50’lik kısmını oluşturan pay için %75 ve üzeri,
    • Teminat verilen riskin kalan %50’lik kısmını oluşturan pay içim %110 ve üzeri, için reasürans desteği taahhüt edilmiştir.
  • 30 Mart 2020 tarih ve 31084 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile kredi garanti kurumlarına sağlanan hazine desteğine ilişkin kararda değişiklik yapılmıştır.

 

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere aylık özet bültenler olarak göndermeye devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Tax-IA Bülten

 No     : 2020-32

Tarih : 2 Nisan 2020

Konu : (Covid-19) Kamu İhale Sözleşmelerine Etkisi

Tüm dünya olarak yaşanan salgının ekonomik hayata ve ticarete olan etkilerini gün geçtikçe daha fazla hissedilmektedir. Normal ticari işlemler, çekler, ödemeler, kamuyla olan iş ve işlemler, teslim ve hizmet süreleri, ayıba ilişkin haklar, alt tedarik, iş görme ve çok çeşitli özel hukuk sözleşmelerine olan etkisi aşikâr ve bu konuda tüm taraflarda tereddütler oluşmaktadır.

7226 sayılı Kanun ile çalışma mevzuatı, madencilik, turizm işletmeleri, finans, çek ve ödeme, usul ve yargılama hükümleri gibi konularda yasal düzenleme yapılmıştır.

Ülkemiz açısından önemli olan bir konu da kamunun satın alma ve satış ve diğer ihale süreçleriyle ilgilidir. Kamu ihale ve devlet ihale mevzuatına göre alım, satım, kiralama, yapım işleri ve hizmet sözleşmeleri uygulanmaya devam etmektedir.

Bu kapsamda olmak üzere 2 Nisan 2020 tarihinde Resmî Gazetede 2020/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle salgının kamu ihale sözleşmelerine etkisi konulu bir genelge yayımlanmıştır.

Özet olarak;

  • 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (istisnaları dahil) ile bu Kanundan istisna edilen düzenlemeler kapsamında gerçekleştirilen ihaleler sonucunda imzalanan sözleşmelerde, COVID-19 salgını nedeniyle sözleşme konusu işin yerine getirilmesinin geçici veya sürekli olarak, kısmen veya tamamen imkânsız hale geldiğine ilişkin başvurular, yükleniciler tarafından bu durumun belgelendirilmesi suretiyle sözleşmenin tarafı olan idareye yapılacaktır.
  • İdarelerce söz konusu başvurular 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 10’uncu maddesi ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde incelenecektir. Herhangi bir karar alınmadan önce idareler Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan konuyu değerlendirmesini
  • İdarelerce yapılan değerlendirme sonucunda, ortaya çıkan durumun yükleniciden kaynaklanan bir kusurdan ileri gelmemiş olması, yüklenicinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesine engel nitelikte olması ve yüklenicinin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemesi şartlarının birlikte gerçekleştiğinin tespit edilmesi üzerine
    • Süre uzatımı verilmesine veya
    • Sözleşmenin feshine karar verilmesi mümkündür.

Bu konuyla ilgili olarak sizleri ayrıntılı olarak ayrıca bilgilendireceğiz.

Ayrıca Kamu İhale Kurumu tereddütlü konularla ilgili çok sayıda tedbir almış ve tavsiye niteliğinde bazı kararları duyurmuştur. Özet olarak bu kararlar şu şekildedir:

  • İhalelerin öncelikle, tekliflerin sunulması ve değerlendirilmesi işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği e-ihale yöntemi kullanılarak yapılması,
  • Açık ihale usulü ve Kamu İhale Kanunu’nun 21. maddesinin (b), (c) ve (f) bentlerine göre pazarlık usulünün kullanılacağı mal ve hizmet alımı ile yapım işi ihaleleri herhangi bir parasal sınır olmadan elektronik ihale (e-ihale) yöntemi ile yapılabildiğinden, yeni yapılacak ihalelerde (iptal edilen ihaleler dahil) elektronik ihalenin (e-ihale) kullanılması,
  • Elektronik ortamda gerçekleştirilmeyen ihalelerde, gereken bilgi ve belgelerin tevsikinde kolaylık sağlanması,
  • Bu tür ihalelerde tekliflerin posta/kargo yoluyla gönderilmesi ve ayrıca ihale işlemlerini kendi adlarına takip etmek üzere vekil/vekiller atayabilmeleri,
  • Acil olmayan işler dışında, idarece öngörülen hallerde zeyilname düzenlenerek, son teklif verme süresinin uzatılabilmesi,
  • Kanun uyarınca, tekliflerin alınması ve açılması işlemlerinin kişiler arası temasın azaltılması ve sosyal mesafenin korunması amacıyla, ihale komisyonunun işlemlerinin, elektronik ortamdan veya isteklilerin idarede bulunan ayrı bir odadan takip edecekleri şekilde canlı yayınlanması suretiyle gerçekleştirilebileceği ya da gerekli tedbirleri almak şartıyla büyük bir salonda ilgililerin katılımı ile yürütülebilmesi,
  • 4734 sayılı Kanunun 42 ve 44. maddesinde öngörülen sürelerin gözetilmesi kaydıyla ve hukuki güvenliğin sağlanması konusundaki sorumluluğun taraflara ait olduğu dikkate alınarak, sözleşme imzalama işlemlerinin de posta/kargo yoluyla yapılabilmesi,
  • Acil olmayan işler dışında, ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibinin mücbir sebep haline bağlı olarak sözleşmeye davet süresinin uzatılmasını talep etmesi ve bu husustaki belgelendirmeleri de yapması kaydıyla, idarece sözleşmeye davet süresinin uzatılabilmesi.

Saygılarımızla.

Şaban Küçük, Partner

Bülten  No             : 2020-31

Tarih                       : 31 Mart 2020

Konu                       : 7226 Sayılı Kanunda (Covid-19 Önlem Paketi) Yer Alan Önemli Düzenlemeler

 

Merhaba, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 18.03.2020 tarihinde salgına karşı (Korona virüs) açıklanan ekonomi paketinin özetini 2020-23 nolu sirkülerimiz ile sizlerle paylaşmıştık. Bu pakete dair önemli mali ve hukuksal düzenlemeleri de içeren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 25.03.2020 tarihinde TBMM Genel Kurul’unda kabul edilmiş olup, 26.03.2020 tarih 31080 mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu Kanun kapsamında yapılan mali düzenlemeler, TBMM Genel Kurulunda ve Plan ve Bütçe komisyonunda yapılan eklemeler ve yapılan diğer değişiklikler başlıkları altında sizlere kısaca özet sunacağız.

İçinden geçilen sağlık krizinden dolayı uzaktan çalışma, toplantı ve iletişim formatına uygun olarak bu tür bilgilendirmeleri sizlere daha sık ulaştırmak istiyoruz.

En kısa süre içinde yüz yüze ve eskiden bildiğimiz şekilde gerçekten bir arada olduğumuz şekilde tekrar bir araya gelebilmek dileğiyle.

Şimdi ayrıntılara geçelim.

 A) Bu Kanun Teklifi ile Yapılan Düzenlemeler,  

  1. Maden Kanununa eklenen bir madde ile (Ek Madde 19) mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Maden Kanunu kapsamındaki mali yükümlülüklerin ve/veya beyanların ertelenmesi ile mali yükümlülüklerin taksitlendirilmesi
    • Bu kapsamda, mali yükümlülüklere ilişkin zamanaşımı duracak ve hak düşürücü süreler erteleme süresince işlemeyecektir.
    • Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malum olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi gerekmektedir
    • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, mücbir sebep sayılan hâller nedeniyle, bölge, il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hâli ilan etmeye ve bu sürede ilgili Kanunda belirlenen mali yükümlülüklerden yerine getirilemeyecek olanları tespit etmeye yetkili kılınmıştır.
  2. İşverenlerin işgücü maliyetlerini düşürerek istihdamı korumak ve artırmak amacıyla 2020 yılında geçerli olmak üzere işverenlere aylık 75 TL asgari ücret desteğinin sağlanması,
    • İşverenlerin işgücü maliyetlerini düşürerek istihdamı korumaları ve artırmalarını desteklemek amacıyla 2016 yılından 2019 yılı sonuna kadar her yıl asgari ücret desteği sağlanmıştır. Kanunun 29.Maddesi ile, 5510 sayılı Kanuna geçici 80 inci madde eklenerek; 2020 yılında da istihdamı desteklemek için işgücü maliyetlerini azaltmak üzere; 2020 yılının tamamında, sektör ayırımı yapılmaksızın, finansmanı İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak şekilde, işverenlere, ödeyecekleri sigorta priminden mahsup edilerek günlük 2,50 TL, aylık 75 TL asgari ücret desteği sağlanması amaçlanmaktadır.
  3. Tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı talep edebilmelerine imkan sağlanması ve bunlara yönelik olarak farklı tarifelerin belirlenebilmesi,
  4. Vazife ve harp malulü olup çalışmaya devam edenlere en az 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5000 gün prim ödemiş olmaları şartıyla ikinci bir aylık bağlanması imkanının verilmesi,
  5. Cumhurbaşkanı tarafından deprem, yangın, su baskını, yer kayması ve benzeri afetler nedeniyle mağdur olan vatandaşların ödemek zorunda oldukları elektrik ve doğal gaz faturalarının ertelenmesine ve erteleme durumunda elektrik ve doğal gaz dağıtım şirketlerinin söz konusu ertelemeden kaynaklanan anapara haricindeki tüketicilerden tahsil edecekleri gecikme zammının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanmasına karar verilebilmesi,
    • 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna eklenen Ek 13. madde ile, elektrik ve/veya doğal gaz tüketim bedellerinin tahakkuk ve/veya tahsilatlarının süresinin ve kapsamının belirlenerek 1 yıla kadar ertelenmesi ile elektrik ve/veya doğal gaz dağıtım ve/veya tedarik şirketlerinin söz konusu ertelemeden kaynaklanan anapara haricindeki tüketicilerden tahsil edilmeyen bedellere ilişkin finansman maliyetinin, gecikme zammı tutarını geçmemek üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanması konusunda Cumhurbaşkanı yetkili kılınmıştır.
  6. Türk Standartları Enstitüsünün iş akdiyle Enstitü dışından inceleme elemanı çalıştırabilmesi,
  7. Türkiye’de ikamet etmeyen vatandaşların ve Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamındaki kişilerin döviz cinsinden bireysel emeklilik sistemine dâhil olabilmesi,
  8. Kredi garanti kurumlarına aktarılacak kaynak tutarının 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye çıkarılması, (KGF)
    • 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile, Hazine ve Maliye Bakanına verilen Kredi Garanti Kurumlarına nakit kaynak aktarma veya özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi ihraç etme yetkisi artırılarak 25 milyar TL’den 50 Milyar TL’ye çıkarılmıştır.
  9. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 27/A maddesini birinci fıkrasında yapılan düzenleme ile taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması durumunda da, yabancı ülke adlî veya idari makamlarınca boşanmaya ilişkin olarak verilen kararların, verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adlî veya idarî makam tarafından verilmiş ve kesinleşmiş olması öngörülmektedir

B) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılan eklemelerle gelenler;

  1. Gelir Vergisi Kanunu’nun 75nci maddesinde değişiklik yapılarak yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemelerinin yatırıldığı yabancı para cinsinden kurulan emeklilik yatırım fonlarından elde edilen irat tutarının tespitinde kur farkının dikkate alınmaması sağlanmıştır.
  2. 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’na eklenen “Ek Madde” 2 ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından aşağıdaki hallerde ihtiyaç duyulan telefon abone ve konum bilgileri gecikmeksizin karşılanır:
    • Afet ve acil durum hallerinde arama, kurtarma ve müdahale faaliyetleri kapsamında, afetten veya acil durumdan etkilenen kişiler ile sınırlı olmak üzere Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının veya ilgili valiliğin,
    • 112 acil çağrı merkezlerine yapılan çağrılar kapsamında, arayan kişilere ulaşılması amacıyla arama zamanıyla sınırlı olmak üzere 112 acil çağrı merkezlerinin veya ilgili valiliğin, ihtiyaç duyduğu telefon abone ve konum bilgileri gecikmeksizin karşılanır.
    • Bu kapsamda ilgili Bakanlık ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun birlikte belirleyeceği usul ve esaslar dâhilinde erişim sistemi kurulabilir. Bu madde uyarınca elde edilen veriler başka amaçlar için kullanılamaz.

C) TBMM Genel Kurulda Yapılan Eklemeler:

  1. 4706 sayılı Kanuna eklenen “Geçici 25.Madde” ile
    • Kanunları uyarınca ilgili bakanlıklar tarafından üzerinde turizm tesisleri yapılmak üzere adlarına kamu arazisi tahsis edilen, Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden, irtifak hakkı tesis edilip edilmediğine veya kullanma izni verilip verilmediğine bakılmaksızın 04.2020 tarihi ile 30.06.2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları ile
    • Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turizm tesislerinin yatırımcıları ve işletmecilerinden bu faaliyetleri dolayısıyla Hazine taşınmazlarını izinsiz kullanımları dolayısıyla aynı tarih aralığında tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin ödeme süreleri, başvuru şartı aranmaksızın altı ay ertelenmiştir.
    • Öte yandan bu alacaklar ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilecektir.
  2. İş Kanunu’nda yapılan değişiklikle telafi çalışma süresinin 2 aydan 4 aya çıkarılması,
    • 4857 sayılı Kanunun 64. maddesinde yapılan değişiklikle işçilerin ücret kaybının ve işletmelerin işgücü kaybının en aza indirilmesi ile işletmelerin değişen şartlara ve olağanüstü durumlara uyum yeteneğinin artırılması amacıyla, iki ay içinde yaptırılması gereken telafi çalışmasının dört ay içinde yaptırılabilmesine imkân sağlanmıştır. Cumhurbaşkanına bu süreyi iki katına kadar artırma konusunda yetki verilmiştir.
  3. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapılarak Kanunun Ek 19.maddesinde yapılan değişiklik ile ödenen en düşük maaşın500TL’ye çıkarılması ve 46. Madde uyarınca 5510 sayılı kanunun ek 18. Maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile bayram ikramiyesinin ise ödemenin yapılacağı tarih yerine bayramın içinde bulunduğu aya göre ödenmesi şeklinde düzenlenmiştir.
  4. İşsizlik Sigortası Kanununda yapılan değişiklikle kısa çalışma ödeneğine ilişkin şartların hafifletilmesi,
    • 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici madde ile, 06.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, zorlayıcı sebep (yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını) gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesinde öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü;
      • Kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün (Önceki düzenlemede 120 gün)
      • Hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün (Önceki düzenlemede 600 gün)
    • Sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanacaktır. Bu koşulu taşımayanlar, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam edecektir.
    • Konu ile alakalı detaylı bilgiyi 2020-24 nolu sirkülerimizde bulabilirsiniz.
  5. Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler Kanununda yapılan değişiklikle anapara veya taksit ödemesi 03.2020 tarihinden önce olup da aksatanlardan 31.12.2020 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmaması sağlanmıştır.
  6. 5941 sayılı Çek Kanununa eklenen geçici madde ile, 24.03.2020 tarihine kadar karşılıksız çekten dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 03.2020 tarihi itibariyle durdurulmaktadır,
    • Buna göre mahkeme tarafından ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilmesi için hükümlünün;
      • Tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemesi ve
      • Kalan kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla 15 eşit taksitle ödemesi gerekmektedir.
  7. 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun yürürlük maddesi olan 52. maddesinde değişiklik yapılarak 04.2020 olan konaklama vergisinin yürürlüğü 01.01.2021 tarihine ertelenmiştir.
  8.   Kanunun geçici 2. maddesine göre 01.03.2020 tarihinden 30.06.2020 tarihine kadarki dönemde işyeri kira bedelinin ödenememesi ilgili kira sözleşmesinin feshi ve kiraya konu taşınmazın tahliye sebebi olmayacaktır.

D) Diğer Değişiklikler: Ayrıca bu Kanunla aşağıdaki Kanunlarda değişiklikler yapılmıştır:

    1. Kimlik Bildirme Kanunu,
    2. Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulması Kanunu,
    3. Turizmi Teşvik Kanunu,
    4. Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu,
    5. İşsizlik Sigortası Kanunu,
    6. Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu,
    7. Dernekler Kanunu,
    8. Gelir İdaresi Başkanlığı Kanunu,
    9. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kanunu,
    10. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu,
    11. Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu,
    12. Vakıflar Kanunu,
    13. İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Kanunu,
    14. Elektrik Piyasası Kanunu,
    15. Askeralma Kanunu,
    16. İmar Kanunu,
    17. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu.

Ayrıca, değiştirilen ilgili kanunu, değişikliğin konusunu ve kapsamını, kanun maddelerinin yürürlülük ve geçerlilik tarihlerini kapsayan özet tablomuz ekte sunulmuştur.

Bültenlerimizden faydalandığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Sadece Türkçe/İngilizce aylık veya 10 günlük özetler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

 

 

 

 

 

 

 

           

 

 

 

          Ek-1:

 

 

                                                BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Resmi Gazete Yayım Tarihi: 26.03.2020 Kabul Tarihi: 25.03.2020
Sayı : 31080 Mükerrer Kanun No: 7226
Kanun Madde
No
Değiştirilen İlgili Kanun Değişikliğin Konusu & Kapsamı & Getiriliş Amacı Maddenin
Yürürlülük Tarihi
Hükmün
Geçerlilik Tarihi
1 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu Afet ve acil durum hallerinde, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının veya ilgili valiliğin ihtiyaç duyduğu telefon abone ve konum bilgileri gecikmeksizin karşılanır. Bu kapsamda ilgili Bakanlık ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun birlikte belirleyeceği usul ve esaslar dâhilinde erişim sistemi kurulabilir. 26.03.2020 26.03.2020
2 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun Afetler nedeniyle afet yaşanılan yerlerde elektrik ve/veya doğal gaz tüketim bedellerinin tahakkuk ve/veya tahsilatlarının süresinin ve kapsamının belirlenerek 1 yıla kadar ertelenmesi 26.03.2020 01.01.2020
3 18/11/1960 tarihli ve 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Türk Standardları Enstitüsü’nün geçici nitelikte ve özel bilgi ve uzmanlık gerektiren işlerde yurt içinde ve yurt dışında iş akdiyle Enstitü dışından inceleme elemanı çalıştırabilmesi ve bunların günlük inceleme ücretlerinin belirlenmesi 26.03.2020 26.03.2020
4 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu Yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemelerinin yatırıldığı yabancı para cinsinden kurulan emeklilik yatırım fonlarından elde edilen irat tutarının tespitinde kur farkı dikkate alınmaz 26.03.2020 26.03.2020
5 26/6/1973 tarihli ve 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu 6. Madde Bu bildirimler sorumlu işleticiler tarafından, yukarıda belirtilen süre içerisinde genel kolluk kuvvetlerine elektronik ortamda da yapılabilir. Bildirimlerin elektronik ortamda yapılması durumunda üçüncü fıkra hükmü uygulanmaz. Bu fıkra kapsamında elektronik ortamda yapılan bildirimler, genel kolluk tarafından köy ve mahalle muhtarları ile paylaşılır 26.03.2020 26.03.2020

 

6 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası Vazife ve harp malullerimizden çalışmaya devam edenlere en az 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5000 gün prim ödenmiş olması şartıyla ikinci bir aylık bağlanma imkanının verilmesi; daha önce prim ödemeleri yanlış hesaplanıp emekli maaşları kesilen malullerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi 26.03.2020 26.03.2020
7 11/9/1981 tarihli ve 2521 sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanunun 11 inci maddesi 2521 sayılı Kanun kapsamına giren yivsiz tüfek, spor ve nişan tüfek ve tabancaların izinsiz ya da izin belgesine aykırı üretilmesini, satılmasını ve satışına aracılık edilmesini önlemek amacıyla bunlara ilişkin yaptırımların ağırlaştırılması, 26.03.2020 26.03.2020
8 2521 sayılı Kanun  2521 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda anılan Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmaktadır. 26.03.2020 26.03.2020
9 2521 sayılı Kanun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “, satışına aracılık eden, taşıyan veya nakleden” ibaresi “veya taşıyan” şeklinde değiştirilmiştir. 26.03.2020 26.03.2020
10 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 8 inci maddesinin (I) fıkrasının birinci paragrafı Bakanlık tarafından tahsisi iptal edilen taşınmazların üzerinde yatırımcılar lehine tesis edilen irtifak haklarına ilişkin terkin davalarında basit yargılama usulü uygulanır. Tahsisi iptal
edilen ve irtifak hakları terkin edilen veya tahsis süreleri sona eren taşınmazlar üzerinde bulunan yapı, tesis ve müştemilatlar bedelsiz olarak Hazineye intikal eder. Yatırımcı, bunlar için herhangi bir hak ve bedel talep edemez
26.03.2020 26.03.2020
11 Turizmi Teşvik Kanunun 37 nci maddesinin (C) fıkrasına (2) numaralı bendinden sonra gelmek üzere Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde imar planları ile turizme ayrılan yerlerdeki taşınmazların üzerinde yer alan Bakanlıktan belgeli turizm tesislerinin yüksek nitelikli ve çevreye duyarlı hale getirilmesi için bu tesislerin plan, fen, sağlık ve sürdürülebilir çevre şartlarına uygun yapı ve yapılaşma koşulları ile projelendirilmelerine ilişkin hususlar, bendi eklenmiştir. 26.03.2020 26.03.2020
12 Turizmi Teşvik Kanununa geçici madde eklenmiştir. Yapılacak yazılı ve/veya sözlü sınav sonucunda başarılı olanlar, Bakan tarafından 31/12/2020 tarihine kadar durumlarına uygun müfettiş veya başmüfettiş kadrolarına naklen
atanabilirler. Bu şekilde atananların sayısı yirmiyi geçemez.
26.03.2020 26.03.2020
13 28/3/1983 tarihli ve 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununun ek 196 ncı maddesi “Semerkand Bilim ve Medeniyet Üniversitesi” ibareleri “İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi” şeklinde değiştirilmiştir. 26.03.2020 26.03.2020
14 2809 sayılı Kanuna ek madde eklenmiştir. Mevzuatta Semerkand Bilim ve Medeniyet Üniversitesine yapılan atıflar İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesine yapılmış sayılır. 26.03.2020 26.03.2020
15 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu Mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması hâlinde Bakanlık tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak bu Kanun kapsamındaki mali yükümlülüklerin ve/veya beyanların ertelenmesi ile mali yükümlülüklerin taksitlendirilmesine karar verilebilir. Bu takdirde mali yükümlülüklere ilişkin zamanaşımı durur ve hak düşürücü süreler erteleme süresince işlemez. 26.03.2020 01.01.2020
16 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu Mesleki Yeterlilik Belgesine ilişkin sınav ve belge ücretlerinin İşsizlik Sigortası Fonundan
karşılanmasına yönelik uygulamanın 31/12/2021 tarihine kadar uzatılması
26.03.2020 31.12.2019
17 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu Esnaf Ahilik Sandığı uygulamasının 1/1/2021 tarihine kadar ertelenmesi 26.03.2020 31.12.2019
18 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere Türkiye’de ikamet etmeyen vatandaşlarımızın ve 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi kapsamındaki kişilerin döviz cinsinden bireysel emeklilik sistemine dahil olabilmesi 26.03.2020 26.03.2020
19 4632 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere Cumhurbaşkanı, yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemeleri için bu oranı yüzde ona kadar indirmeye yetkilidir 26.03.2020 26.03.2020
20 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20 nci maddesinin birinci fıkrası Kredi garanti kurumlarına aktarılacak kaynak tutarının 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye çıkarılması 26.03.2020 26.03.2020

   

21 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu 23 üncü maddesinin başlığında yer alan “seçilenlerin” ibaresi “seçilenler ile üyelerin” şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasına “üyeleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “, üyeliğe kabul edilenler ile üyeliği sona erenlerin adını, soyadını, doğum tarihini ve kimlik numarasını kabul edilme ve sona erme tarihinden itibaren kırk beş gün içinde” ibaresi eklenmiş, fıkrada yer alan “mülkî idare amirliğine” ibaresi “merkezinin bulunduğu dernekler birimine” şeklinde ve “bildiriminin” ibaresi “bildirimi ile üyeliğe ilişkin bildirimlerin” şeklinde değiştirilmiştir. 26.03.2020 26.03.2020
22 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde yer alan
“, 23” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.“                                                                                                                                           s) 23 üncü maddede belirtilen bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen dernek yöneticilerine beş yüz Türk lirası idarî para cezası verilir.”
26.03.2020 26.03.2020
23 5253 sayılı Kanuna ek madde eklenmiştir. Dernekler tarafından fiziksel ortamda yapılan bildirimler, işlemler, tutulan defter ve alındı belgesi gibi kayıtlar ile yetkili merciler tarafından derneklere ilişkin olarak fiziksel ortamda tutulan her türlü kayıtların, hem dernekler hem de yetkili merciler tarafından elektronik ortamda da yapılabilmesi 26.03.2020 26.03.2020
24 5253 sayılı Kanuna  geçici madde eklenmiştir. “Üyeliği devam edenlerin bildirilmesi
GEÇİCİ MADDE 1- Dernekler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, üyeliği devam edenlerin adını, soyadını, doğum tarihini ve kimlik numarasını merkezinin bulunduğu dernekler birimine bildirirler. Bu bildirimi yerine getirmeyen dernek yöneticileri hakkında, 32 nci maddenin birinci fıkrasının (s) bendi hükmü uygulanır.”
26.03.2020 26.03.2020
25 5/5/2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunun mülga 33 üncü maddesi Diğer mevzuatta Gelirler Genel Müdürlüğüne yapılmış olan atıflar Gelir idaresi Başkanlığına; Gelirler Genel Müdürüne yapılmış atıflar Gelir İdaresi Başkanına; yapılmış sayılır. 26.03.2020 26.03.2020
26 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun Tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı talep edebilmelerine imkan sağlanması ve bunlara yönelik olarak farklı tarifelerin belirlenebilmesi 26.03.2020 26.03.2020
27 5346 sayılı Kanunu 6 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretiminin desteklenmesi amacıyla uygulanan tarifeler ile YEK Destekleme Mekanizması kapsamındaki diğer gelirlerin
değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar EPDK tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.”
26.03.2020 26.03.2020
28 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 27/A maddesinin birinci fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına” ibaresi eklenmiştir. 26.03.2020 26.03.2020
29 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu İşverenlerin işgücü maliyetlerini düşürerek istihdamı korumaları ve artırmalarını desteklemek amacıyla 2016 yılından 2019 yılı sonuna kadar her yıl asgari ücret desteği sağlanmıştır. Madde ile, 5510 sayılı Kanuna geçici 80 inci madde eklenerek; 2020 yılında da istihdamı desteklemek için işgücü maliyetlerini azaltmak üzere; 2020 yılının tamamında, sektör ayırımı yapılmaksızın, finansmanı İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak şekilde, işverenlere, ödeyecekleri sigorta priminden mahsup edilerek günlük 2,50 TL, aylık 75 TL asgari ücret desteği sağlanması amaçlanmaktadır. 26.03.2020 01.01.2020
30 5510 sayılı Kanuna geçici madde eklenmiştir. Aylık bağlanan malûller ile 5434 sayılı Kanunun 56 ncı ve mülga 64 üncü maddesi kapsamında aylık bağlanan vazife ve harp malûllerine ilişkin geçici madde eklenmiştir. 26.03.2020 26.03.2020
31 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun Madde ile 5549 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde değişiklik yapılarak; aklama suçunun araştırılması ve incelenmesi ile yükümlülük denetimi görevlerini yapacak denetim elemanları arasına Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığında istihdam edilen Hazine ve Maliye Uzmanlarının da dâhil edilmesi amaçlanmaktadır. 26.03.2020 26.03.2020
32 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların
Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun
Erişimin engellenmesi kararı verilen katalog suçlara, illegal bahis ve şans oyunlarına ilişkin suçların eklenmesi 26.03.2020 26.03.2020
33 20/2/2008 tarihli ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait kiraya verilen taşınmazların kiralarının 3 ay içinde ödenmemesi durumunda mülki amirlikçe tahliye edilebilmesi 01.01.2021 01.01.2021
34 5737 sayılı Vakıflar Kanunu Aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 14- 20 nci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları, bu maddeninyürürlüğe girdiği tarihte Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait taşınmazların devam edenkiralamalarında da uygulanır. Ancak bu kiralamalarda altı aylık teminat alınmaz. Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait taşınmazların devam eden kiralamalarında birikmiş üç aylık veya daha fazla kira borcu olanların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde borcunu tamamen ödememesi halinde kira sözleşmeleri feshedilmiş sayılır. Bu durum Genel Müdürlük tarafından mülki amirliğe derhal bildirilir ve taşınmaz mülki amirlikçe en geç on beş gün içinde tahliye ve teslim edilir.” 01.01.2021 01.01.2021
35 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 6446 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkralarında yer alan hükümler bu Kanunla 5346 sayılı Kanuna aktarıldığından; madde ile anılan fıkraların yürürlükten kaldırılması amaçlanmaktadır. 26.03.2020 26.03.2020
36 Elektrik Piyasası Kanunu 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının üçüncü cümlesine “grupları” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi amacıyla ayrı tarifeler” ibaresi ve fıkraya üçüncü cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Tüketiciler talep etmeleri halinde yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi amacıyla
belirlenen tarifelerden faydalanabilir.”
26.03.2020 26.03.2020
37 Elektrik Piyasası Kanunu Madde ile 6446 sayılı Kanuna geçici 27 nci madde eklenerek; mevzuatta 6446 sayılı
Kanunun 5 inci maddesinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılması öngörülen onikinci ve onüçüncü fıkralarına yapılmış atıfların, 5346 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine yapılmış sayılması ve aynı fıkralar kapsamında yapılmış YEKA yarışmaları sonucunda imzalanmış sözleşmeler için söz konusu fıkra hükümlerinin uygulanmaya devam edilmesi amaçlanmaktadır.
26.03.2020 26.03.2020

 

38 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Askeralma Kanunu Yurtdışında doğup yurtdışında ikamet eden ve süresiz ikamet iznine sahip olan vatandaşlarımızın da çalışma şartı aranmadan dövizle askerlik uygulamasından yararlanabilmelerine imkan sağlanması 26.03.2020 26.03.2020
39 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu 42 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin üçüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir. “ç) Bu fıkra uyarınca idari para cezası verilmesini gerektiren aykırılığa konu alan ile bu alanın bulunduğu arsa veya arazinin emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin çarpımı ile bulunan bedel kadar idari para cezası yukarıdaki bentlere göre verilen para cezalarına ayrıca ilave edilir. Bu fıkraya göre verilen idari para cezasının ilgilisine tebliğinden itibaren bir ay içinde aykırılığın giderilmesi ve yapının mevzuata uygun hale getirilmesi halinde bu bent uyarınca ilave edilen para cezası tahsil edilmez.” 26.03.2020 26.03.2020
40 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu Aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 23- 14/2/2020 tarihli ve 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla değiştirilen 42 nci maddenin ikinci fıkrası hükümlerine dayanılarak uygulanan idari para cezaları, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen 42 nci maddenin ikinci fıkrasındaki usul uyarınca hesaplanan tutarlarda tahsil edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 7221 sayılı Kanunla değiştirilen 42 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca verilen idari para cezalarına ilişkin yapılan ödemelerden, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen 42 nci maddenin ikinci fıkrasındaki usul uyarınca hesaplanan tutarlardan fazla tahsil edilmiş olanları, 1/6/2020 tarihine kadar ilgilisi tarafından talep edilmesi halinde, talep tarihinden itibaren bir ay içinde iade edilir.”
26.03.2020 26.03.2020
41 4447 sayılı Kanun İşsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanır 26.03.2020 29.02.2020-
30.06.2020
42 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Geçici 25. Madde ile irtifak hakkı tesis edilip edilmediğine veya kullanma izni verilip verilmediğine bakılmaksızın 1/4/2020 tarihi ile 30/6/2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları ile Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turizm tesislerinin yatırımcıları ve işletmecilerinden bu faaliyetleri dolayısıyla Hazine taşınmazlarını izinsiz kullanımlarından dolayı aynı dönemde tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin ödeme süreleri, başvuru şartı aranmaksızın altı ay ertelenir ve bu alacaklar ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilir. 26.03.2020 26.03.2020
   
43 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu 64 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “iki” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Cumhurbaşkanı bu süreyi iki katına kadar artırmaya yetkilidir.”
26.03.2020 26.03.2020
44 5510 sayılı Kanun 3üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “alanlar ve bu Kanunun ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına tabi olarak çalışanlardan” ibaresi “alanlardan” şeklinde değiştirilmiştir. 26.03.2020 01.04.2020
45 5510 sayılı Kanun 88 inci maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “çalışanlar,” ibaresi “çalışanlar ile” şeklinde, “alanlar” ibaresi “alanlardan” şeklinde, “yirmi” ibaresi “sekiz” şeklinde değiştirilmiş ve “ile bu Kanunun ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına tabi olanlardan” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. 26.03.2020 01.04.2020
46 5510 sayılı Kanun Ek 18 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ödemenin yapılacağı tarihte” ibaresi “bayramın içinde bulunduğu ayda” şeklinde değiştirilmiştir. 26.03.2020 26.03.2020
47 5510 sayılı Kanun Ek 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “1.000” ibaresi “1.500” şeklinde değiştirilmiştir. 26.03.2020 2020 Nisan Ayı Ödeme Dönemi

 

48 22/1/2009 tarihli ve 5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun GEÇİCİ MADDE 2– (1) Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 24/3/2020 tarihinden önce olup da; kullandığı nakdî ve gayrî nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin 5411 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31/12/2020 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmaz.(2) Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların birinci fıkra hükmü uyarınca mevcut kredileri yeniden yapılandırması veya yeni kredi kullandırması, bu kuruluşlara hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz. 26.03.2020 26.03.2020
49 14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanunu GEÇİCİ MADDE 5- (1) 5 inci maddede tanımlanan ve 24/3/2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulur.
Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir.
Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir.
(2) Hükmün infazının durdurulması hâlinde ceza zamanaşımı işlemez. (3) Bu madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilir. (4) Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkilidir.Mahkemece bu madde uyarınca verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilir. (5) Bu madde uyarınca verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz usulü uygulanır. (6) Bu madde hükümleri her bir suç için ancak bir kez uygulanabilir.”
26.03.2020 26.03.2020
50 8/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 26 ncı maddesinin onuncu fıkrasında yer alan “yüzde yirmi beşini” ibaresi “yüzde otuz beşini” şeklinde değiştirilmiştir. 26.03.2020 26.03.2020
51 5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 52 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “1/4/2020” ibaresi “1/1/2021” şeklinde değiştirilmiştir. 26.03.2020 26.03.2020
Geçici Madde-1 Adli sürelerin durması ve duruşmaların ertelenmesine ilişkin yetkili makamlar 26.03.2020 26.03.2020
Geçici Madde-2 1/3/2020 tarihinden 30/6/2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmaz. 26.03.2020 26.03.2020
52 (1) Bu Kanunun;
a) 2 nci, 15 inci ve 29 uncu maddeleri 1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı
tarihinde,
b) 16 ncı ve 17 nci maddeleri 31/12/2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı
tarihinde,
c) 33 üncü ve 34 üncü maddeleri 1/1/2021 tarihinde,ç) 41 inci maddesi 29/2/2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
d) 44 üncü ve 45 inci maddeleri yayımı tarihini takip eden ayın başında,
e) 47 nci maddesi 2020 yılı Nisan ayı ödeme döneminden itibaren uygulanmak üzere yayımı
tarihinde,
f) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
26.03.2020 26.03.2020
53 Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür. 26.03.2020 26.03.2020

 

 Bulletin No    : 2020-31

Date                : March 31th, 2020

Subject           : Covid-19 New Omnibus Law referring Turkish Economic Stability Shield Package

In a newsletter, we presented a summary of the “Economic Stability Package” announced after the COVID-19 (Corona virus) evaluation meeting held under the chairmanship of the President of the Republic of Turkey on 18.03.2020. You can find details in the Bulletin No: 2020-23.

Most of the measures outlined by the President are regulated by a new Omnibus Law (No: 7226), which includes 53 articles and published in Official Gazette, dated March 26th, 2020.

A summary of key points is presented below. This Omnibus Law, which originally had 38 articles, while it was extended by the new 2 articles added in Plan & Budget Committee and 13 new articles added in General Assembly. The newly added articles relate to the Covid-19 measures.

We will continue closely monitor the situation around the policy response measures and will provide you with timely updates.

We will provide such periodic updates on a regular basis, while taking into account limitations related to of remote work schedule and digital communication format due to the current health crisis. If you would like to continue receiving monthly or weekly summaries in Turkish/English, let us know.

Below you may find details of the new articles.

A: Regulations laid down by the Original Law Proposal

  1. By an article added to the Mining Law (Additional Article 19); in the case of any force majeure, the financial obligations and/or declarations within the scope of the Mining Law will be postponed and the financial obligations will be split into instalments by taking the opinion of the Ministry of Treasury and Finance,
  2. A minimum monthly wage support of TRY 75 TL will be provided to employers throughout 2020 in order to reduce employers’ labour costs to maintain and increase employment,
  3. The President is entitled to decide to postpone the electric and natural gas bills of citizens who are victims of earthquake, fire, flood, landslide or similar disasters, and in the case of postponement, cover the late fee to be collected by the electricity and natural gas distribution companies from consumers due to the postponement, other than the principal, from the budget of the Ministry of Natural Resources,
  4. The Turkish Standards Institute will be entitled to examination staff from outside the Institute under employment contract,
  5. The amount of funds to be transferred to credit guarantee institutions (CGF) will be increased from 25 billion Turkish Lira to 50 billion Turkish Lira, and
  6. The citizens who do not reside in Turkey and the persons included in the scope of the article 28 of Turkish Citizenship Law will be allowed to participate in the private pension system in foreign currency,
  7. If, in the case that one of the parties is deceased or foreign, the other party who is a Turkish citizen or that party’s counsel applies; the decisions for divorce taken by the judicial or administrative authorities of a foreign country must have been taken and made final by the competent judicial or administrative authority pursuant to the laws of that country.
  8. Consumers will be allowed to request for meeting their electrical needs from renewable energy sources, and different tariffs may be determined for them,
  9. Those who are service-disabled or disabled war veteran and continue working will be entitled to a second allowance, provided that they have paid premium for at least 5000 days with a minimum insurance period of 20 years,

B: Regulations brought by the additions made by the Planning and Budget Commission of the Grand National Assembly of Turkey (TBMM)

  • The article 75 of the Income Tax Law is amended to ensure that the exchange rate difference will not be taken into account in determining the amount of the income obtained from the pension mutual funds established in a foreign currency, in which the contribution payments made in foreign currency are deposited.
  • With the additional Article 2 added to the Law for Provincial Administration, the telephone subscriber and location information needed by the Information Technologies and Communications Authority under the following circumstances shall be provided without delay:
    • the telephone subscriber and location information needed by the Disaster and Emergency Management Directorate or the relevant governorship shall be provided without delay within the scope of search, rescue and response activities in disaster and emergency situations, to be limited to people affected by the disaster or emergency,
    • within the scope of calls to the emergency call service 112, the telephone subscriber and location information needed by the emergency call service or the relevant governorship to reach the callers shall be provided without delay.
    • In this context, an access system can be established in accordance with the procedures and principles to be determined by the Ministry and the Information Technologies and Communications Authority. Data obtained under this article may not be used for other purposes.

C.  Additions made during the General Meeting of the Grand National Assembly of Turkey

  1. The Law no 4706 is amended to postpone the fees including the rents, revenue shares and adequate pays that must be paid by tourism investors and establishments for the period from April 1st to June 30th by six months without any application,
  2. The Labour Law is amended to increase the make-up period from 2 months to 4 months,
  3. Social Insurance and General Health Insurance Law is amended and by the Additional Article 18, the lowest salary paid is increased to TRY 1500, and the holiday bonus will be paid according to the month of the holiday, instead of the date of payment,
  4. The Unemployment Insurance Law is amended to alleviate the conditions for short-time working allowance,
  5. The Law on Bad Checks and Protested Bills is amended to provide relief to those whose principal or instalment payment was before 24.03.2020 but delayed allowing them to pay by 12.2020 or restructure the debt,
  6. The Law of Checks is amended to halt execution for crimes committed until March 24th, 2020, and allow for payment in certain instalments,
  7. Accommodation Tax which was introduced by the Law No 7194 and planned to start in April 2020 is postponed to the beginning of 2021,
  8. The Provisional Article 1 added to the Law during the General Meeting regulates the provisions such as periods, procedures, trial, etc. to prevent loss of rights in jurisdiction, and
  9. The Provisional Article 2 added to the Law during the General Meeting stipulates that the failure to pay office rent between March 1st-June 30th 2020 will not considered as cause of evacuation.

D.  Other Amendments: This Law also amends the following Laws:

  1. Identity Reporting Law,
  2. Law on the Making, Buying, Selling and Possession of Rifles, Shooting Guns and Hunting Knives Used in Hunting and Sports,
  3. Tourism Incentive Law,
  4. Private Pension Savings and Investment System Law,
  5. Unemployment Insurance Law,
  6. Higher Education Institutions Organization Law,
  7. Law of Associations,
  8. Revenue Administration Law,
  9. Law on Renewable Energy Resources,
  10. Social Insurance and General Health Insurance Law,
  11. Law on Prevention of Laundering Crime Revenues,
  12. Law on Foundations,
  13. Law on the Regulation of Broadcasts on the Internet,
  14. Electricity Market Law,
  15. Law on Recruitment,
  16. Zoning Law, and
  17. Law on Trade Unions and Collective Bargaining Agreements.
  • What is Happening in the World in terms of Policy Responses and Economic Measures?

Similarly, the European Union, USA and European countries have also been announcing large-scale stability and support packages. The USA, as the locomotive of World economy, has reduced interest rates and allocated a budget of 1.2 trillion USD. Germany has allocated a budget of nearly 500 billion Euro. You can find more: https://www.taxand.com/our-thinking/taxand-firms-respond-to-covid-19-outbreak/

  • It is known that organizations such as IMF and OECD have similar studies and discourses. A wide range of tax and financial facilities are on the agenda for all affected groups in Italy, France and the UK. Considering the interdependence of all economies worldwide, coordination between countries has become more important than ever, especially for minimizing the progress of recession, unemployment and contraction.
  • IMF updates the measures worldwide. You can find more information https://www.imf.org/en/Topics/imf-and-covid19/Policy-Responses-to-COVID-19 IMF gives information regarding with fiscal, monetary and macro-financial and exchange rate and balance of payments for the countries of the World.

 

We hope you benefit from our bulletins. We will keep announcing other developments in this respect.

Please do not hesitate to contact our consultants for any questions regarding any matter in this bulletin.

Best Regards,

COVID-19 Tedarik Zincirlerini Nasıl Etkileyecek?

Şu an için COVID-19 virüsünün dünyaya ne gibi maliyeti olacak – insan hayatı ve kaybedilecek değerler açısından – henüz net olarak cevabını vermek çok zor.

Ama şu kesin, bu virüs bundan önceki global sağlık tehditlerine göre çok daha hızlı yayılıyor ve dünyadaki tüm sektörlerdeki üreticilerin tedarik zinciri açısından zorluklarla karşılaşmalarına sebep veriyor.

Bu satırların yazıldığı sırada COVID-19 patlak vermiş durumda – öyle ki Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 26 Mart 2020 itibariyle dünyada 416bin üzerinde COVID-19 vakası olduğunu ve bunlardan 18bin kadarının vefat ettiğini bize raporluyor – gerçekten şok edici. Bu sebepten çok değil bir iki hafta daha önce duymadığımız ‘sosyal mesafe’ adında bir kavram hayatımıza bir anda girip global ekonomiyi alt üst ediverdi. Genel soğuk algınlığına yol açan virüs türlerinden biri bu bizi şu anda tehdit eden ‘Korona Virüsü’.

John Hopkins üniversitesinin raporuna göre COVID-19 virüsü ismini şu şekilde almış:

  •  COVI – Korona-virüsü
  •   D – Disease (Hastalık)
  •   19 – Tespit edildiği yıl

Bu virüse yakalananların semptomları kuru öksürük, yüksek ateş ve nefes darlığı. Zaten ölen hastaların önemli bir kısmı nefes darlığı ile acı şekilde can veriyormuş. Virüsün ilk olarak Çin’in Wuhan şehrinde Aralık 2019’da hayvanlardan insanlara geçtiği düşünülüyor. Bu virüs özellikle 65 yaş üstü hastalarda ciddi komplikasyon ve ölüme sebep veriyor fakat genç pek çok hasta da bu virüsten zarar görmeye devam ediyor.

 

Üretici Firmaları Ne Bekliyor?

Amerikan Perakende Pazar Liderleri (APPLD) Derneği bu durumun uzun vadeli (3 yıl) etkileri üzerine tahminde bulundu. Buna göre ham madde ve ara ürün kıtlığı, limanların geçici kapanması, Çin’deki fabrikaların durması ve pek çok tedarikçinin iflas etmesi sonucunda üreticilerin kendilerine yeni üretim tedarik kaynakları bulmaya yönelecekleri ön görülüyor.

Tüketici taleplerinde ciddi farklı trendler de ortaya çıkacaktır. Daha şimdiden Çin’deki tüketiciler alışverişte ciddi kısıntıya gitmiş durumdalar ve lüks ürün satışları nerdeyse sıfırlanmış diyebiliriz. Bunun yanında hijyen ürünlerinde %150 bir artış söz konusu. Bulunduğunuz sektöre göre az veya çok risk altında olabilirsiniz ama her sektör bu durumdan nasibini mutlaka alacak. Nitekim Goldman Sachs Amerikan ekonomisinin ikinci çeyrekte %24 daralacağı tahmininde bulunmuş.

COVID-19 acil durumunun ne kadar daha süreceği konusundaki belirsizlik pek çok şirketi sözleşmelerindeki ‘mücbir sebep’ maddelerini hayata geçiriyor ki – daha sonra sözleşmelerinden kaynaklanan performans hedeflerini kaçırmayla ilgili (SLA) ciddi yaptırım ve ödemelere maruz kalmasınlar.

 

 

Şirketler Tedarik Zinciriyle İlgili Riskleri Nasıl Daha İyi Yönetebilir?

APPLD riskleri bertaraf etmek için bazı stratejik öneriler de bulundu. Bunları şu şekilde özetleyebiliriz:

1.       Ellerinizi Yıkayın! – Bu çok duyduğunuz bir şey olacak belki ama böyle bir global krizin ilk adımı kendinizi ve ekibinizi korumanız olacaktır. O yüzden şirketinizde hijyen imkanlarını derhal arttırın.

2.       Satın Alma ekiplerinizle koordinasyonda olun – Durumu en iyi onlar değerlendirebileceklerdir.

3.       Tedarik Zinciri Ağınızın Haritasını Çıkartın – Bu sayede ürünlerinizi ortaya çıkarmak için hangi ülke ve tedarikçiden ne alıyorsunuz – hatta tedarikçileriniz de alt hammaddeleri nerelerden temin ediyorlar bunu belirleyin. Bu atmanız gereken adımlar konusunda size önemli ışık tutacaktır. Bu analiz ile yeni ve alternatif üreticilere yönelmeniz gerekebilecektir.

4.       Tedarikçileriniz ile İrtibata Geçin – COVID-19 krizinin onları nasıl etkilediğini direkt onlardan öğrenerek size olan etkilerini daha iyi değerlendirebilirsiniz

5.       Talep Karşılama ve Tahmin Süreçlerinizde Yaratıcı Olun – COVID-19’un talebe olan etkisi artık devamlı hareket eden bir yapıda. Bu sebepten standart tahmin metotlarının dışına çıkmak için doğru zaman şimdi olacaktır. Her ayın tahmini bir sonrakinden farklı olabilir.

6.       Risk Yönetimi Süreçlerinizi Tedarik Zinciri Operasyonlarınızla Entegre Edin – Genel olarak finansal sorunlara yoğunlaşan Risk Yönetiminin artık Tedarik Zinciri için de geçerli olacağı bu pandeminin şirketlere olan en büyük etkilerinden birisi olacağı sanırız aşikardır.

Pek çok uzman, COVID-19’un geçek etkisinin mart sonunda ciddi anlamda hissedileceğini söylese de tüm dünyada gerçek etkinin ortaya çıkması için aylar geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu durum belirsizliğini koruyor iken şirket içinde tedarik zinciri uygulamalarınız gözden geçirmek için bir fırsat olabilir. Tedarikçilerinizle olan yazılım entegrasyonu, kaynak optimizasyon çalışmaları ve ürün geliştirme (alternatif tedarikçi veya ham maddelerle) yapmak için tam zamanı!

 

Son Söz: Tedarik zincirinizdeki risk noktalarını düzenli takip edip buna göre çevik bir organizasyon yapısı ve sistem kurmak her zaman için en iyi çözüm olduğunu bir kere daha yaşıyoruz.  Şu belki bir umut olabilir:

  • Goldman Sachs Amerikan ekonomisindeki toparlanmanın hızlı olacağını tahmin ediyor.
  • Hatta üçüncü çeyrekte Amerikan ekonomisinin %13 büyüyeceğini tahmin ediyor.
  • Yani tünelin sonu henüz net değil ama sonunda ışık olduğu mutlak!

 

Teşekkürler, Hakan Aytekin, Şaban Küçük

 

 

Tax-IA Bülten – 2020-30

 Tarih: 27 Mart 2020

Konu: Mali/Vergisel Düzenlemeler (Mart Ayı İkinci 15 günlük Özet)

 

  A.  Sayın Cumhurbaşkanı Ekonomi Paketini açıklamış ve Tedbirler yürürlüğe girmeye başlamıştır.

 Söz konusu paketin tüm ayrıntılarına Türkçe ve İngilizce olarak yayımladığımız 2020-23 sayılı bültenimizden ulaşabilirsiniz.

  • 100 milyar TL civarında olan bu paket ile istihdamın sürmesi ve ekonominin korunması amaçlanmaktadır.
    • İlk adım olarak BDDK 19 Mart 2020 tarih ve 8949 sayılı Kararı ile Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmeliğin 12/A maddesine göre kredi tutarının teminat olarak alınan konutun değerine oranının, değeri beş yüz bin Türk Lirası ve altında olan konutlar için yüzde doksana çıkarılmasına karar vermiştir.
    • İkinci adım olarak, 22 Mart 2020 tarih ve 2278 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla havayolu ile yolcu taşımacılığı hizmetlerine Haziran 2020 sonuna kadar %18 yerine %1 KDV oranı uygulanacaktır. Uygulama 1 Nisan 2020 tarihinde başlayacaktır. Kargo taşımacılığı için genel oranda vergilendirme devam etmektedir. Dış hat uçuşlar için hali hazırda KDV uygulanmamaktadır.
    • Daha sonra Eximbank 24 Mart 2020 tarihli duyurusuyla Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan adımların ayrıntılarını belirlemiştir. Buna göre,
      • Kredi geri ödeme vadeleri uzatılmıştır.

İhracatçıların daralan talepten veya virüsün yayılmasını engellemek için ülkelerin uyguladığı kısıtlamalardan etkilenmemeleri için Türk Eximbank’ın TCMB kaynaklarından ve kendi kaynaklarından kullandırdığı kredilerin vadesi haziran sonuna kadar gelecek kredi geri ödemelerinde firmaların talepleri doğrultusunda 3 ile 6 aya kadar uzatılacaktır. Bu bağlamda ihracatçıların faiz ödemeleri de 6 ay ertelenebilecektir.

      •  Taahhüt kapatmaya ilave 1 yıl verilmiştir.

 Kısa vadeli kredilerde 2 yıl olan taahhüt kapatma süresi henüz taahhüdü kapatılmamış olan ve taahhüt süresi dolmasına karşı ceza uygulanmamış olan krediler ile haziran sonuna kadar kullandırılacak tüm krediler için 3 yıla çıkarılarak ihracatçılara ihracat yapmaları için verilen süre ilave 1 yıl arttırılmıştır. Taahhüt kapatma cezalarında da indirime devam edilecek olması ihracatçılara bu sıkıntılı dönemde ilave 1 yıl sürenin yanında maliyet avantajı da sağlayacaktır.

      • Reeskont kredilerinde 2 yıl vade imkânı tanınmıştır.

 Reeskont kredilerinin daha önce azami 1 yıl olan kredi vadeleri bu zor dönemde ihracatçılarımızın finansal yüklerini azaltmak için azami 2 yıla çıkarılacaktır.

      •  Sigorta limitlerinde alıcıya tanınan vadeler ücretsiz uzatılmıştır.

Haziran ayı sonuna kadar alıcı firmaların sigortalı firmalardan talep edeceği 3 aya kadarki vade uzatımlarında sigortalı firmalardan herhangi bir ek sigorta primi alınmayacaktır. Ayrıca sigortalı firmalar tarafından ödenmekte olan sigorta primleri ve alıcı analiz ücretlerinin vadelerinin 30 gün uzatılarak sigorta ürününden yararlanan ihracatçılara kolaylık sağlanması amaçlanmaktadır.

      • İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği sağlanacaktır.

Ekonomi İstikrar Kalkanı paketi doğrultusunda ihracatçıların azalan siparişlerden etkilenmemeleri, üretimlerine devam etmeleri ve istihdam kaybı yaşamamaları için destek programı kapsamında üretime devam eden ihracatçıların siparişlerin azalmasından dolayı birikecek stoklarına ilişkin de finansal çözüm üzerinde çalışmalar devam etmektedir.

  • Çeşitli beyannamelerin ertelenmesi, belli sektörler için sunulan destekler, KGF limitinin artırılması, turizm ve otelcilik sektörü için alınan önlemler, yaşlılar, emekliler ve ihtiyaç sahipleri için düşünülen tedbirler, ihracatçılar, borçlular, elektrik & su faturasını ödeyemeyen vatandaşlar, işverenler, uzaktan çalışan, kısa çalışma ödeneğine ihtiyaç duyan sektörler için çeşitli düzenleme ve açıklamalar yapılmıştır.
    • Kısa Çalışma Ödeneği uygulaması 23 Mart 2020 tarihi itibariyle başlatılmış olup İŞKUR bu konuda yapılacak işlemleri çok ayrıntılı bir şekilde web sayfasından açıklamıştır.
    • Bu konuda tüm bilgilere Türkçe ve İngilizce olarak yayımladığımız 2020-24 numaralı sirkülerimizden ulaşılabilir.
  • 26 Mart tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile (7226 sayılı Kanun) Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan pakete ilişkin diğer kanuni düzenlemeler yapılmıştır. Bu konudaki tüm ayrıntıları sizlere ayrıca duyuracağız.

   B.   Tedbirler Kapsamındaki Mali & Finansal Ertelemeler

  1. Esnaf ve Sanatkarlara Halkbank tarafından düşük faizli kredi kullandırılması ve kredi borçlarının ertelenmesine karar verilmiştir.
  • 25 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı 1 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe girecektir.
  • Zarar gören esnaf ve sanatkarların borçları 3 ay süreyle faizsiz olarak ertelenecektir. Esnaf ve sanatkardan bu kapsamda çalışan sayısını azaltmayacağına dair bir taahhütname alınacaktır. Ertelenen krediler için erteleme süresi sonuna kadar takip işlemi başlatılmaz.
  • Bankanın bu işlemlerden kaynaklanacak zararlarını Hazine ve Maliye Bakanlığı karşılayacaktır.
  1. Bazı vergiler için ödeme ve beyan tarihleri ertelenmiştir.
  • Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan sektörler için Muhtasar ve KDV (tevkifat dahil) ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemeleri 6’şar ay ertelenecektir. Bu sektörler Perakende Ticaret, AVM, Demir-Çelik ve Metal Sanayi, Otomotiv, Lojistik-Ulaşım, Sinema-Tiyatro Faaliyetleri, Konaklama, Yiyecek-İçecek Hizmetleri, Tekstil-Konfeksiyon Faaliyetleri ile Etkinlik-Organizasyon sektörleridir.
  •  Bu sektörlere 24 Mart günü itibariyle sağlık hizmetleri, inşaat, madencilik ve taş ocakçılığı, mobilya imalatı, endüstriyel mutfak ekipmanları, araç kiralama, basılı yayın ve matbaacılık ve defter tutan tüm gelir vergisi mükellefleri eklenmiştir.
  •  Bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 518 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlanmıştır. Bu konuda detaylı bilgilere Gelir İdaresi Başkanlığının web sayfasından ve 2020-28 numaralı sirkülerimizden ulaşılabilir.
  •  Bu konuda ayrıca SGK tarafından bir düzenleme yapılması beklenmektedir.
  •  Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi (GEKAP) uygulamasında beyanname dönemleri 2020 için 6’şar aylık, 2021 ve takip eden yıllar için 3’er aylık olarak yeniden düzenlenmiştir. Beyannamesini henüz vermemiş olan mükelleflerin ilk beyan ve ödeme dönemleri 4 Ağustos 2020 tarihine kadar yapılabilecektir.
  1. İcra ve İflas İşleri Ertelenmiştir.
  • 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İcra ve İflas Kanunu’nun 330 uncu maddesine dayanılarak yapılan düzenleme ile 30 Nisan 2020 tarihine kadar nafaka alacaklarına ilişkin olanlar hariç olmak üzere yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir.
  •  26 Mart tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Kanunun Geçici 1nci maddesi ile bu konuda ilave kanuni düzenlemeler yapılmıştır. Bu konudaki tüm ayrıntıları sizlere ayrıca duyuracağız.
  1. Ödenmemiş Vergi ve SGK Borçları
  • Yukarıda yer alan icra ve iflas işlerinin ertelenmesi konusunda benzeri bir karar 6183 sayılı Kanun kapsamında amme alacakları için henüz alınmamış olup, vergi & sosyal güvenlik primleri dahil kamu borçlarının zamanında ödenmemesi durumunda takip işlemlerinin devam edeceğini hatırlatmak isteriz.
  • SGK prim borçlarına ilişkin ödeme yapamayan firmaların yararlanabileceği tecil ve taksitlendirmesi konusunda 2020-25 sayılı sirkülerimizi inceleyebilirsiniz. Bu sirkülerimizde malum salgın kapsamında iş hukuku ve çalışma hayatına ilişkin yapılan düzenlemeler ile SGK ödemelerinin belli süre ertelenmesi dışında zor durumdaki mükelleflere tanınan tecil ve taksitlendirme imkanıyla ilgili olarak önemli bilgiler bulacaksınız. Söz konusu sirkülere İngilizce olarak da linkten ulaşabilirsiniz.
  1. Gelir Vergisi Beyanname verme ve ödeme süresi 1 ay uzatılmıştır.
  • 17 Mart 2020 tarihli ve 125 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2019 takvim yılına ait Yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
  1. Turizm Sektörüne Yönelik Spesifik Ertelemeler yapılmıştır.
  • Konaklama vergisi Kasım 2020’ye kadar uygulanmayacaktır. Bu yıl başlaması planlanan değerli konut vergisi zaten 1 yıl ötelenmişti. 26 Mart tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 51 inci maddesiyle (7226 sayılı Kanun) söz konusu vergi ertelenmiştir.
  • Kamu arazisi kullanan otellerde uygulanan irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemeleri Nisan, Mayıs ve haziran ayları için 6 ay süreyle ertelenmektedir. 7226 sayılı Kanunun 42 nci maddesiyle anılan tutarlar ve ecrimisil bedelleri her hangi bir başvuru şartı aranmaksızın ertelenmiştir.
  1. TÜBİTAK tarafından ARDEB, TEYDEB ve BİDEB rapor gönderim tarihleri üç ay ertelenmiştir.
  • Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB), Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) ve Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından desteklenerek yürürlüğe giren projeler kapsamında 30 Haziran 2020 tarihine kadar gönderilmesi gereken Gelişme/Sonuç/Dönem Raporlarının son gönderim tarihleri, (COVID-19) salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında üç ay ertelenmiştir.
  1. Teknokent ve Ar-Ge & Tasarım Merkezi personeline Yönelik Kolaylaştırma: Evden çalışma imkânı getirilen teşvikli personel hakkında duyuru yapılmıştır.
  • Teknoparklarda, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde çalışanlar için Nisan 2020 sonuna kadar bu merkezlere gelmeksizin yaptıkları çalışmalar için de teşviklerden yararlanma imkânı getirilmiştir.
  • 3 Bakanlık tarafından yapılan ortak duyuru ile bu şekilde evde çalışması uygun görülen personelin Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bildirilmesi yeterli görülmüş olup, bu çalışanlar 5746 ve 4691 sayılı Kanunlarla öngörülen teşviklerden yararlanmaya devam edeceklerdir.
  1. Yeminli Mali Müşavir (YMM) Tasdik Raporlarının sunulması 2 ay süreyle ertelenmiştir.
  •  Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından çıkarılan sirküler ile ilgili mevzuat çerçevesinde belli sürelerde Hazine ve Maliye Bakanlığı/vergi dairelerine teslim edilmesi gereken yeminli mali müşavirlik tasdik raporlarının verilme süreleri, son günü 30/6/2020 tarihine kadar olanlar için geçerli olmak üzere iki ay süreyle uzatılmıştır.
  • Buna göre, örneğin Artırımlı Teminat Uygulaması kapsamında 15/10/2019 tarihinde KDV iadesi alan mükellefçe, iadeye ilişkin 15/4/2020 tarihine kadar verilmesi gereken YMM raporu, 15/6/2020 tarihine kadar verilebilecektir. Benzer şekilde, 31/3/2020 tarihine kadar verilmesi gereken vergi muafiyeti tanınan vakıflara ilişkin tasdik raporu, 1/6/2020 tarihine kadar verilebilecektir.
  • İlgili mevzuatı uyarınca son verilme tarihi 30/6/2020 tarihinden sonra olan raporlar için herhangi bir süre uzatımı söz konusu olmayıp, bu raporların ilgili mevzuatında öngörülen süre içerisinde verilmesi gerekmektedir.
  1. Bazı toplantıların ertelenmesine karar verilmiştir.
  • Cumhurbaşkanı Genelgesiyle Bilim Kurulunun tavsiyesiyle, ulusal ve uluslararası açık veya kapalı alanlarda düzenlenecek her türlü bilimsel, kültürel, sanatsal ve benzeri toplantıların veya aktivitelerin Nisan ayı sonuna kadar ertelenmesi uygun görülmüştür. 2020/3 sayılı Genelge 20 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
  • Ayrıca 202/4 sayılı Genelge ile de kamu çalışanlarına yönelik uzaktan & dönüşümlü çalışma ve idari izinli sayılma hususlarında bir düzenleme yapılmıştır.
  • Söz konusu Genelgeye dayalı olarak yapılamayan toplantılar, konferans, genel kurul, aktivite ve benzerleri için hak kaybı yaşamamak adına taraflar her bir olay kendi içinde değerlendirilerek gerekli önlemler alınmalı ve taraflarla yapılan yazışmalar dosyalanmalıdır.
  • Ticari Genel Kurullar Yapılacak mı?
  • Ticaret Kanunu gereğince yapılan genel kurullar ile ilgili olarak ise bağlı olunan Ticaret Odaları ile iletişim içinde olunması gerekmektedir. Bu konuda alınmış genel bir karar bulunmamaktadır.
  • Ticaret Bakanlığının web sayfasında yer alan açıklamaya göre şirket genel kurullarının yoğunlukla gerçekleştirildiği bu dönemde, söz konusu toplantılar için de bazı tedbirler alındığını belirten Ticaret Bakanı, “Anonim ve limitet şirketlerde yönetim organları tarafından çağrısı yapılan ancak henüz gerçekleştirilmeyen genel kurul toplantılarının, ileri bir tarihte yapılmak üzere iptal edilmesi imkânı tanınmıştır.” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca sayın Bakan Pekcan, şirket sözleşmelerinde hüküm bulunmasa dahi şirketlerin elektronik ortamda genel kurul veya yönetim/müdürler kurulu toplantısı gerçekleştirebilmelerine de olanak sağlandığını kaydetmiştir.
  1. Kişisel Verileri Koruma Kurulu (KVKK) web sayfasında yaptığı bir duyuru ile sürelere uyulmasını ve fakat olağanüstü koşulların dikkate alınacağını kamuoyuna açıklamıştır.
  • “Bununla birlikte, Ülkemizin içinde bulunduğu bu olağanüstü süreçte veri sorumluları tarafından alınan önlemler kapsamında farklı operasyonel uygulamalara (uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma vb.) gidildiği de dikkate alınarak, her bir başvuru ya da veri ihlal bildirimi özelinde, veri sorumlularının uymakla yükümlü oldukları sürelerin değerlendirilmesi açısından Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından içerisinde bulunduğumuz olağanüstü koşulların gözetileceği hususu kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
  1. KGK (Kamu Gözetimi Kurumu) bazı bildirimlerin ertelenmesini uygun bulmuştur.
  • İmza/düzenlenme/gerçekleşme tarihine bağlı olarak bu tarihten itibaren belirli bir süre içerisinde yapılması gereken bildirimlerden (sözleşme bildirimi, mesleki sorumluluk sigortası bildirimi, sözleşme feshi bildirimi, daha önce yapılan bildirimlerde meydana gelen değişikliklerin bildirimi vb.) son bildirim tarihi 31.05.2020’den önceye denk gelen bildirimlerin 31.05.2020 tarihine kadar,
  • Zamanı kesin bir şekilde düzenlenen (gelir bildirimi, şeffaflık raporu bildirimi vb.) bildirimlerin ise 31.05.2020 tarihine kadar yapılması uygun görülmüştür.

       C.  Gümrük ve Dış Ticarete İlişkin Konular

  1. Ticaret Bakanlığı (İhracat Genel Müdürlüğü) 12.2020’ye kadar ihracat, dahilde işleme ve istisnalı bazı işlemlere ilişkin mücbir sebep & ek süre kararı almıştır.
  • Buna göre; ilgili düzenlemelerde yer alan yetkilerin kullanımı ile Ticaret Bakanlığı 18.03.2020 tarih ve 53330175 sayılı Onayı ile 18 Mart’tan önce düzenlenmiş/kullanılmış,
    • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olan dahilde işleme izin belgeleri ve izinlerine,
    • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış olan vergi resim harç istisnası belgelerine ve belgesiz ihracat kredilerine,
    • İhracat taahhüt hesabı henüz kapatılmamış durumda bulunan D3 kodlu dahilde işleme izin belgelerine,
    • Süre sonundan itibaren belirlenen sürelerde ilgili mercilere başvurulması ve taleplerin uygun görülmesi şartıyla 6 ila 12 aya kadar ek süre verilmesini uygun bulmuştur.
    • Bu onay tüm ilgili birimlere dağıtımlı yazı olarak gönderilmiştir.
    • Söz konusu Bakanlık Onayı ikinci bir işleme gerek kalmaksızın 2020 yıl sonu itibariyle yürürlükten kalkacaktır.
  1. Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü YYS (Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü) kapsamında yapılması gereken bildirimler ile belge sunma sürelerinin durdurulmasına karar vermiştir.
  • YYS başvurularında kolaylık sağlanması amacıyla YYS sertifikası başvuru sürecinde bulunan veya sertifika sahibi firmalar tarafından yapılması gereken işlemlere ilişkin süreler 19 Mart 2020 tarihi itibariyle durdurulmuş olup bir hak kaybı yaşanmaması beklenmektedir.
  1. Gümrükler Genel Müdürlüğü ayrıca yabancı plakalı kara taşıtları dahil bazı mükellefiyetlerde süre uzatımına karar vermiştir.
  • Genel Müdürlük yayımlamış olduğu 53433361 sayılı dağıtımlı yazıyla bazı mükellefiyetlerle ilgili düzenlemeler yapmıştır. Mevzuat hükümleri kapsamında, Koronavirüs (Covid- 19) salgının mücbir sebep ve beklenmeyen hal olarak kabul edilmesi ve ilgili rejimlerde sürelere ilişkin işlemlerin aşağıda yer alan açıklamalar çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiği belirtilmektedir.
    • Geçici ithalat rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi, hariçte işleme rejimi veya geçici ihracat kapsamında Gümrük tarafından verilen izin süreleri, 01.02.2020 tarihi veya sonrasında dolan eşya için, yükümlü tarafından herhangi bir başvuruya gerek olmaksızın izin süre sonu, 30.06.2020 tarihi olarak belirlenecektir.
    • Geçici ithalat rejimi kapsamında, Türkiye Gümrük Bölgesinde bulunan ticari ve kişisel kullanıma mahsus yabancı plakalı kara taşıtlarından yurtta kalma süresi 01 Şubat 2020’den sonra bitmiş veya bitecek olanlar için süre sonu, herhangi bir başvuru aranmaksızın 30.06.2020 tarihi olarak belirlenmiştir.
  1. İhracı kayda bağlı mallar listesi güncellenmiştir.
  • Konuya ilişkin 2020/5 numaralı Tebliğ 18 Mart 2020 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
  • İhracı Kayda Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ kapsamındaki malların ihracından önce gümrük beyannamelerinin İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince kayda alınması gerekir.
  • Aşağıda yer alan ürünlerin ihracatı kayda bağlanmıştır:
    • 35- Etil Alkol
    • 36- Kolonya
    • 37- Dezenfektan
    • 38- Hidrojen Peroksit
    • 39- Yalnız Meltblown Kumaş
  • Türkiye’deki ihracı kayda bağlı mallara benzer uygulamaları diğer ülkeler ve Avrupa Komisyonu da yürürlüğe koymuştur.
  • Avrupa Komisyonu 2020/402 sayılı Genelgesiyle 15 Mart 2020 tarihinde 6 hafta yürürlükte olmak üzere bazı ürünlerin AB dışı ülkelere ihracatını yasaklamıştır.
  • Bu ürünler, lens, koruyucu bazı kremler, eldiven, ağız, burun, göz koruyucu ürünler, maske vb ürünlerdir.
  • Rusya da benzeri ürünlerin ihracına 1 Haziran 2020 tarihine kadar sınırlama getirmiştir.
  1. İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallarda düzenleme yapılmıştır.
  •  2020/6 sayılı İhracat Tebliği ile İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğe (İhracat 96/31) aşağıdaki geçici madde eklenerek uygulamanın kapsamı belirlenmiştir.

 Geçiş hükmü GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu maddeyi ihdas eden Tebliğ hükümleri, bu maddenin yayımı tarihi (bu tarih hariç) öncesinde gümrük beyannamesi tescil edilmiş mallara uygulanmaz.”

  • Ayrıca aynı Tebliğin ekinde yer alan (EK:2) İhracı Ön İzne Bağlı Mallar Listesine 33-40 ıncı sıralar olarak Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamında piyasaya arz edilen çeşitli (Covid-19 tedavisi için gereken) tıbbi malzeme ve cihazlar eklenmiştir.
  1. Egzotik hayvanlar ile bazı hayvanların ticari veya yolcu beraberi ülkeye girişi geçici olarak yasaklanmıştır.
  •  Bilim Kurulu kararları doğrultusunda; COVID-19 salgının kaynağı ve epidemiyolojisine ilişkin bilgiler netlik kazanıncaya kadar, başlamış işlem niteliğindekiler hariç olmak üzere hangi amaçla olursa olsun bütün yurt dışı ülkelerden gelen, egzotik hayvanlar ile omurgasızlar, amfibik hayvanlar, köpek, kedi, gelincik, süs balıkları, sürüngen, kemirgen, evcil tavşan ve tüm kuş türlerinin yolcu beraberinde veya ticari kapsamda ülkeye girişleri Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünce askıya alınmıştır.

D.  Diğer Önemli Vergisel ve Mali Konular

  1. Havayolu ile seyahat eden yolcuların haklarına yönelik bir düzenleme yapılmıştır.
  • Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmeliğe (SHY-YOLCU)’e aşağıdaki madde eklenerek hak kayıplarının telafisi düzenlenmiştir.
  • “Geçici Madde 1 –
    • (1) COVID-19 salgını nedeniyle 5/2/2020 tarihinden itibaren uçuşun iptal edilmesi durumunda, bu iptaller sebebiyle uçuşu icra eden veya etme taahhüdünde bulunan hava taşıma işletmesi 8 inci, 9 uncu ve 10 uncu maddelerde yer alan hükümlerden uçuş yasakları kalktıktan sonraki iki ay sonuna kadar muaftır.
    •  (Uygulaması ertelenen maddeler ise tazminat hakkı, geri ödeme veya güzergâh değişikliği hakkı ve hizmet hakkı olarak düzenlenen haklardır.)
    •  (2) COVID-19 salgını nedeniyle uçuşu iptal edilen yolcunun, hava taşıma işletmesinin boş koltuk durumuna bağlı olarak istediği bir tarih için bilette değişiklik yapma veya bileti açığa alma hakkı vardır. Yolcu, açığa alınıp kullanılmayan biletin iadesini uçuş yasakları kalktıktan sonraki iki ayın sonrasında hava taşıma işletmesinden alabilir.
  •  Normal şartlarda bu Yönetmeliğin amacı, havayolu ile seyahat eden yolcuların sahip olduğu haklar ve bu hakların geçerli olduğu durumlar ile yolcuların uçağa kabul edilmediği, uçuşlarının iptal edildiği ve uçuşlarının ertelendiği durumlardaki asgari haklarını belirlemek ve düzenlemektir.
  1. Dijital Hizmet Vergisi Uygulama Genel Tebliği yayımlanmıştır.
  • Tebliğ 20 Mart 2020 Cuma günü Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
    • 7194 sayılı Kanunun 1 ila 7 nci maddelerinde düzenlenen dijital hizmet vergisinin uygulamasına ilişkin açıklamalar ile usul ve esasların belirlenmesine yönelik olarak çıkarılmıştır.
    • Tebliğ taslak olarak GİB web sayfasında görüş ve önerilere açık tutulmuş ve 28 Şubat 2020 tarihinde web sayfasında güncellenmiştir.
    • OECD ve benzeri iyi uygulamaları göz önünde bulundurarak düzenleyici kurumlar tarafından paylaşılan taslaklarla ilgili toplanan görüşler, yapılan değişiklikler ve dikkate alınamayan önerilerle ilgili bir raporun ilgili kurumların web sayfalarında yayımlanmasını önemsiyoruz.
  • Bu Tebliğ, 1 Mart 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Verginin ayrıntılarına bakmak gerekirse;
    • Dijital hizmet vergisi, vergi mükellefinin beyanı üzerine tarh olunacaktır.
    • Muafiyet: Türkiye’de vergiye tabi bu hizmetlere ilişkin elde edilen hasılatı 20 milyon TRY veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon Euro’dan az olanlar dijital hizmet vergisinden muaftırlar.
    • Oran: Dijital hizmet vergisinin oranı %7,5’tir. Cumhurbaşkanı bu oranı %1’e kadar indirme veya iki katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu yetki henüz hiç kullanılmamıştır.
    • Gider Kaydı: Dijital hizmet vergisi, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınacaktır.
  1. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2020/5 sayılı Genelge ile Borcu Yoktur Yazısı uygulamasına ilişkin önemli açıklamalar yapmıştır.
  • İhaleye Giriş İçin Borcu Yoktur Uygulaması: 2 Mart 2020 tarihli Genelge ile kamu ihale mevzuatına göre verilmesi ve aranması gereken borcu yoktur belgelerine ilişkin olarak kapsama giren borç türleri ve tutarları, kapsama girmeyen borç türleri, borçların dönemi, ihaleye girecek kişinin türüne göre özellikli durumlar (iş ortaklıkları, konsorsiyumlar, ticaret şirketleri ve ortakları) açıklanmıştır.
    • 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “İhaleye Katılımda Yeterlilik Kuralları” başlıklı 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendinde, Türkiye’nin veya kendi ülkesinin mevzuat hükümleri uyarınca kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu bulunan isteklilerin ihale dışında bırakılacağı hükme bağlanmıştır.
    • Borcu yoktur belgesi düzenlenirken, işverenlerin dilekçelerinde beyan ettikleri ihale tarihi dikkate alınarak belge verilecektir.
    • İşverenlerin hak edişleri, SGK’ya idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir.
    • İhale tarihi itibariyle geçerli sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını, alt işvereni bulunan işyerlerinde alt işverenlerinin sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşan tutarı kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak kabul edilecektir.
  • İdarelerin Borç Sorgulaması: Ayrıca, hak ediş ödemeleri sırasında işverenlerin muaccel borçlarının idarelerce elektronik ortamda sorgulanması, sorgulama yetkisinin kapsamı, şifre verilmesi, borçların sorgulanması ve idarelerin sorumlulukları hakkında ayrıntılar yer almaktadır.
    • Borç sorgulama yetkisi sadece kamu idarelerine, döner sermayeli kuruluşlarına, bankalara ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşlara verilebilir.
    • Bu sorgulama sadece işverenlere hak ediş ödemesi ve hak edişlerden borç mahsubunda kullanılacak olup teminat iadesi ve ihalelere katılabilmek için borcu yoktur belgesi alınmasında kullanılmayacaktır.
    • Bu kapsamda kurumlar geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce de borcu yoktur yazısı arayacaklardır.
    • Tecil ve taksitlendirmeye giren tutarlar, ertelemeye tabi tutulan prim borçları, dava aşamasında olduğu için takip ve tahsili duran tutarlar dikkate alınmayacaktır.
    • Gümrük mevzuatı kapsamında onaylanmış kişi statüsü belgesi alınması için de borcu yoktur yazısı ve çalıştırılan sigortalı sayısının belgelendirilmesi de bu Genelge dahilinde yapılmaktadır.
  • Devlet Destekleri: Bunun yanında, devlet yardımları, teşvik ve desteklerde borç sorguları, kapsama giren teşvik türleri, kapsama girmeyen teşvik ve destek türleri, yararlanma şartları ve borcu yoktur belgeleri ile ilgili ilave açıklamalar yer almaktadır.
    • Bu kapsamda yer alan teşvik ödemelerinde hak sahibinin brüt asgari ücret tutarından daha fazla borcunun bulunmaması gerekir.
    • Borcu yoktur belgesi teşviki veren kuruma (KOSGEB, KGF, TÜBİTAK) hitaben düzenlenmiş olmalıdır.
  • Mahsuben KDV İadesi: Son olarak Tebliğde kuruma olan prim borçlarının KDV iadesi mahsubuyla ödenmesine ilişkin bazı ilave düzenlemeler açıklanmıştır.
    • 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin onüçüncü fıkrasında “Prim borçları katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir.
  1. Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu yayımlanmıştır.
  • 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu 12 Mart 2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
  • Kanun yayımı tarihinden 1 yıl sonra (12 Mart 2021) yürürlüğe girecektir.
  • Yeni Kanun ile eski düzenleme olan 2001 tarih ve 4703 sayılı Kanun yürürlükten kalkacaktır.
  • Vergi ve yapılacak diğer mali düzenlemeler için de buna benzer uzun vadeli yürürlük tarihleri getirilmesi; tüm tarafların konuları öğrenmesi, içselleştirmesi, anlamaları ve hazırlık yapmaları için son derece faydalı olacaktır.
  1. Ar-Ge (Araştırma ve Geliştirme) Destek Programına İlişkin Tebliğ yayımlanmıştır.
  • 2019/65 numaralı Tebliğ Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanmıştır.
  • Konuya ilişkin olarak daha önceki Tebliğ (2014/51) yürürlükten kaldırılmıştır.
  • Yeni Tebliğ 2019 başı itibariyle geçerli olmak üzere yayımlandığı tarih olan 12 Mart 2020’de yürürlüğe girmiştir.
  • Tebliğin amacı esas olarak Tarım ve Orman Bakanlığının ve tarım sektörünün ihtiyaç duyduğu öncelikli konularda bilgi ve teknolojilerin geliştirilmesi, bu bilgi ve teknolojilerin çiftçiler ile tarımsal sanayicilere aktarılması amacıyla uygun görülen araştırma geliştirme projelerinin desteklenmesini sağlamaktır.
  • Tebliğe göre Ar-Ge projesi bilgi ve teknoloji geliştirmeye yönelik, mevzuata uygun olarak hazırlanan en fazla 36 ay süreli araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) projelerini ifade etmektedir.
  • Bu kapsamda yapılabilecek ödemelere ilişkin harcama kalemleri şunlardır:
    • Ticari üretim yapılabilecek büyüklük ve kapasitede olanlar hariç olmak üzere; alet, makine, teçhizat, yazılım ve donanım alımları.
    • Tarımsal alet ve ekipmanların kiralama ücretleri (projede kullanılması gerekli olan traktör, biçerdöver, mibzer, pulluk, ilaçlama makinası ve benzeri tarımsal alet ve ekipmanlar).
    • Ticari üretim yapılabilecek miktarlarda olanlar hariç olmak üzere sarf malzeme alımları.
    • Araştırmanın gerektirdiği miktar ve ölçüde yem, tohum, ilaç, gübre ve benzeri girdi alımları.
    • Projede ihtiyaç duyulan hizmet alımı giderleri (anket, deneme, analiz, ekonometrik modelleme, tasarım ve benzeri).
    • Bina, laboratuvar gibi yapılar hariç olmak üzere, projede kullanılan cihaz, ekipman, sera ve benzeri materyalin bakım onarım ücretleri.
    • Tescil, patent ve sertifikasyon ücretleri.
    • Yurt içi seyahat giderleri, taşıt kiralamaları ve nakliye giderleri.
    • Yurt içinde proje konusuyla ilgili toplantı, konferans, sempozyum ve benzeri organizasyonlara katılım (ulaşım, katılım bedeli, konaklama ve iaşe bedeli dahil) giderleri.
  1. Organize Sanayi Bölgelerinde İlan ve Reklam Vergisi ödemesi hakkında Danıştay Kanun Yararına Bozma Kararı vermiştir.
  • Karar 14.03.2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştır. Danıştay 9. Dairesi’nin Esas: 2018/154, Karar: 2019/4849 numaralı kararıyla, Organize Sanayi Bölgelerinde bulunan işyerlerinin astığı her türlü ilan ve reklam nedeniyle doğan ilan ve reklam vergisinin alınması hususunda ilgili belediyelerin yetkisinin bulunmadığı, sözü edilen ilan ve reklam gelirlerinin ilgili mevzuat gereğince Organize Sanayi Bölgelerine tahsis edildiğine karar verilmiştir.
  • Buna göre, organize sanayi bölgelerinde yer alan işyerlerinde asılan her türlü reklama ilişkin tabela vb panolar nedeniyle Belediyeler tarafından ilan ve reklam vergisi tahsil edilemeyecek, ilan ve reklam gelirleri ilgili Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yönetimi tarafından kendi mevzuatları çerçevesinde tahsil edilmeye devam edilecektir.

Mevcut Uygulama:

    • İlan Reklam Vergisinin beyan dönemi her yıl 01 Ocak – 31 Ocak tarihleri arasındadır.
    • Sabit ilan ve reklamların (her çeşit levha, yazı, resim, araç üzeri vb. reklamlar) süresi 6 aydan, geçici reklam (bez afişler) unsurlarında ise; reklamın süresi 1 haftadan az olursa vergi miktarının yarısı alınır. 6 ayı geçen süreler 1 yıl, hafta kesirleri de tam hafta sayılır.
    • Her türlü gazete, dergi ve kitaplarda yapılan ilan ve reklamlar, gerçek kişilerin ikametgahlarının iç veya dış kapılarına konan ve kimliklerini gösteren levhalar ve işletmelerin iştigal veya imal konusu maddelerinin ambalajları üzerinde bulunan ve kendi işlerine ait ilan ve reklamları ile ambalaj muhtevasından olan prospektüs ve tarifnameler vergiden müstesnadır.
  1. Depremden zarar gören yetiştiricilere ilave ödeme yapılacaktır.
  • 2267 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, deprem afeti nedeniyle telef olan büyükbaş hayvanlar için 500TL, küçükbaş hayvanlar için ise 75TL ilave destek ödemesi yapılacaktır.

 

Özet bültenlerle gelişmeleri sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

Sağlıklı, neşeli ve eski güzel günlerimizin bir an önce gelmesi dileğimizle.

Bültenlerimizden faydalandığınızı umuyor saygılar sunuyoruz. (Sadece Türkçe/İngilizce aylık veya 10 günlük özetler almak istiyorsanız bize bilgi vermeniz yeterlidir.)

Bu bültende geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Tax-IA Bulletin

Bulletin nr: 2020-29

To       : The clients and company web site

From   : Independent Advisors / Legal & Tax

Date     : March, 26th 2020

Subject: COVID-19 Force Majeure Perspective (Private Law)

 

Coronavirus Disease

From the Perspective of Force Majeure

 Covid-19 Coronavirus (“Coronavirus”) disease, which first appeared in China by the end of 2019, then detected and quite rapidly spreading in Turkey, has been negatively affecting the commercial life. Potential difficulties, and even impossibilities, in fulfilment of the obligations under the contracts have brought into question the application of “force majeure”, which is a notion that exists under most jurisdictions. The main discussion is whether the Coronavirus disease can be treated within the concept of force majeure and how the performance of obligations under contracts will be affected.

1.      What Does Force Majeure Mean?

Force majeure is a situation whereby the execution of the parties’ obligations under a contract becomes objectively impossible for reasons unpredictable to and out of the control of the parties. The Supreme Court has defined the force majeure in its decisions as follows: “this is an extraordinary event that is not possible to predict and resist to and that results in the breach of the debtor’s obligation in an inevitable and absolute manner”. Accordingly, even though the concept of force majeure has not been defined under Turkish laws, there is no disagreement in doctrine or Supreme Court precedents as to the definition and conditions of force majeure.

2.      Qualification of Coronavirus Disease as a Force Majeure Event

Coronavirus disease has very rapidly spread around the Word since the date it first appeared and has been defined as a “pandemic” by the World Health Organization on March 11th, 2020. Coronavirus disease has caused such a global crisis that some European leaders see it as the most major crisis since the 2nd World War.

In Turkey, each day several measures are taken in order to fight against the Coronavirus disease, such as the closure of several workplaces, the curfew for over 65 years old persons, etc. From this perspective, the Coronavirus disease should be treated as an extraordinary event as previously defined by the Supreme Court.

We have assessed under this short note the legal consequences of Coronavirus disease from the perspective of the notion of “force majeure”.

4.      Assessment Under Certain Contracts and Obligations

Having mentioned that an assessment shall be made for cases specific to each contract, we hereby present a few examples[1]  under this Section concerning sale and purchase, supply, rent, service and employment contracts:

–       Assuming that a product is imported from abroad under a supply agreement, in case shipment of the product from the relevant country is prohibited, this event shall be considered a force majeure event and provisions on impossibility of performance shall be applied.

–       As sale of medical masks have recently been subject to prior approval with an administrative decision, if such approval is not obtained for a contract regarding exportation and sale of medical masks, the seller may rely on application of “impossibility of performance”.

3.      Impact of Coronavirus Disease on Contracts

The existence of Coronavirus disease by itself will not result in application of force majeure provisions to each contract. In order to claim force majeure based on the disease, there should be a causal link between the disease and the breach of the contract.  In our view, force majeure will be applied to contractual relationship where it is determined that the performance of the obligation arising out of the contract became impossible. This will only be possible if an assessment is made for cases specific to each contract.

In cases where the contract between the parties includes a force majeure provision, this will be helpful and advantageous for the party affected by the force majeure event. However, we would like to underline that it is not necessary to have a force majeure provision in the contracts in order to make such claim. On the other hand, if the contract between the parties includes a force majeure provision, the relevant parties shall comply with the conditions thereunder, such as notification terms, deadlines, etc.

Concerning commercial contracts, in case the parties cannot comply with their obligations, the provisions on “impossibility of performance” under Article 136 of the Code of Obligations or provisions on “excessive hardship” under Article 138 of the Code of Obligations may apply, depending on the case. The determination whether these provisions shall apply and if so, which provision shall apply shall be subject to an assessment specific to each contract, based on its parties, execution date, qualification of the obligations, applicable law, place of execution, impact of the Coronavirus disease on the exercise of each party’s obligations and the duration of such impact. Any conclusions shall be made following such an assessment. Accordingly;

·         in case the execution of an obligation becomes impossible, the parties’ obligation may be terminated based on impossibility of performance,

·         in case, given the current circumstances, it will not be fair to expect the execution of an obligation by the debtor based on good faith principle, the affected party may request an adjustment based on excessive hardship. Here, the execution of an obligation is not impossible; however, the debtor would face a tremendous difficulty if s/he were to perform her/his obligations under the contract.

Since the existence of an unpredictable extraordinary event is required for the application of both provisions above, these provisions will not be applied in cases where the contract is signed after the emergence of the Coronavirus disease or once it was known to public.

 

[1] Depending on the circumstances of the case, similar cases may be subject to other legal consequences.

–       In a contract for work, if the raw material is imported from abroad and shipment of such material from that country is prohibited, this event will be considered a force majeure and provisions on impossibility of performance can be applied.

–       In a sales agreement, the purchaser who has already received the product shall not benefit from impossibility of performance and shall not be able to refrain from executing the payment because of the nature of the payment obligation.

–       Due to the Coronavirus disease, most people stay at home and the sales figures of many shops have decreased. The lessee of such shops may have difficulties in making the payment of the rent fees. This situation may be defined as an excessive hardship. In such case, the relevant lessee may request an adjustment of the rent fee for the term of the force majeure event. If the relevant shop is in a shopping mall and if shopping malls are closed based on administrative measures, the provisions on impossibility of performance can be applied for the relevant period.

–       In case a store is temporarily closed based on the recommendation of the administration or based on the discretion of its owner, the rent payment obligation shall remain as it is for the term when the store is closed. In such a case, the provisions of excessive hardship may be applied depending on the circumstances of the case.

–       In case stores are temporarily closed based on administrative measures, this will constitute impossibility of performance for the parties of the rent agreement. In such a case, the rent payment obligation of the lessee shall be suspended during the relevant period.

As for employment contracts; they will be subject to following practices/arrangements after an evaluation within the framework of employment legislation in effect:

–       In case stores are temporarily closed based on administrative measures, Article 40 of the Labor Code may be applied. According to this provision, for the period up to one week where the employee did not work due to Coronavirus disease, it will be possible for the employer to pay half of its salary to the employee. If the non-worked period exceeds one week, both the employer and the employee shall have the right to terminate the employment agreement relying on the relevant provisions of Labor Code regulating the termination of employment agreements.

–       In case a store is temporarily closed based on the recommendation of the administration or based on the discretion of its owner, as a rule, the employer’s obligation to pay salaries to the employees shall remain as it is.

–       Workplaces may decide on their own to take certain measures due to Coronavirus disease. asking the employees to use their annual paid leaves, making the employees to take their unpaid leaves after first obtaining their consents and implementing remote teleworking (home office work) practice (as per article 14 of Labor Code) again after obtaining their consents are among these measures.

–       It may also be possible for workplaces that meet the required legal conditions to implement short-time working practice at the workplace due to Coronavirus disease. Turkish Employment Agency declared on its website on March 22, 2020 that the Agency will accept short-time working applications based on periodical act of God caused by external events. Short-time working practice may be applied where weekly working hours at the workplace have temporarily decreased by at least one third or if the activities of the workplace have been fully or partially halted for at least four weeks (even if not continuously). In such a case, if the application of the employer is accepted by the Agency, short-time working allowance may be provided to the employees at the workplace from the Unemployment Insurance Fund for a period up to three months. Necessary conditions for application for short-time working was simplified with art. 41 of Amendment Code nr. 7226 which is published in Official Gazette on March 26th, 2020.

–       You can find more information regarding with this short time working allowance the financial & tax deferrals and issues in our website.

 

We wish that Coronavirus pandemic will disappear as soon as possible with fewest losses of lives. We wish you health and wellness.

Please do not hesitate to contact our consultants for any questions regarding any matter in this bulletin*.

Thanks & Merci to dear Burak Ongan and dear Ceyda Tabak,

Tabak & Ongan Law Office

info@tabakongan.com

Best Regards,

*This note is prepared just to give general information on the matter and we recommend you to seek our legal advice and support before any legal action. Otherwise, our Law Office will not be responsible for the consequences of any action carried out based on the general information herein.

 

 Bulletin nr: 2020-29

To       : The clients and company web site

From   : Independent Advisors / Legal & Tax

Date     : March, 26th 2020

Subject: Covid-19 Özel Hukuk Açısından Mücbir Sebep

 

Corona Virüs Salgınının

Mücbir Sebep Kavramı Açısından Değerlendirilmesi

2019 yılının sonlarında Çin’in Wuhan Eyaletinde ilk ortaya çıkan ve yakın zaman öncesinde ülkemizde de görülen ve hızla yayılan Covid-19 Corona Virüs (“Corona”) salgını ticaret hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Sözleşmelerin ifası sırasında yaşanacak zorluklar ve imkansızlıklar, hukuk sistemlerinde yer alan mücbir sebep kavramını gündeme getirmiş olup, Corona salgınının bu kapsamda değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve mevcut sözleşmelerin ifasını ne şekilde etkileyeceği tartışılmaktadır.

Bu kısa not, anılan Corona salgınının mücbir sebep kavramı açısından olası hukuki etkilerine ilişkin kısa değerlendirmeler içermektedir.

  • Mücbir Sebep Nedir

Mücbir sebep, bir ticari ilişkide tarafların üstlendikleri edimlerin ifasının, tarafların kontrolleri dışında ve mutlak öngörülemez sebeplerle objektif bir biçimde imkânsız hale gelmesidir. Yargıtay ise, vermiş olduğu kararlarda mücbir sebebi “sorumlu veya borçlunun faaliyet veya borcun ihlaline mutlak ve kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü olay” olarak tanımlamıştır. Buna göre, her ne kadar mücbir sebep kavramı Türk Hukuku açısından kanunlarda tanımlanmamış olsa da gerek öğreti gerek Yargıtay kararları açısından mücbir sebebin tanımı ve koşulları konusunda herhangi tartışma bulunmamaktadır.

  • Corona Salgını ve Nitelendirilmesi

İlk ortaya çıktığı tarihten bu yana hızlı bir şekilde yayılan Corona, 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” ilan edilmiştir. Corona salgını öyle bir küresel kriz yaratmıştır ki, bazı Avrupalı liderler Corona salgınını 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük kriz olarak ifade etmektedirler.

Ülkemizde de, görüldüğü günden bu yana yayılmasını sürdüren salgına karşı her gün çeşitli nitelikteki işyerlerinin kapatılması, 65 yaş üstündeki kimseler açısından sokağa çıkma yasağı getirilmesi gibi yeni tedbirler alınmaktadır. Bu çerçeveden bakıldığı vakit, Corona salgını Yargıtay kararlarında geçen olağanüstü olay olarak kabul edilmelidir.

 Corona Salgınının Sözleşmelere Etkisi

Corona salgınının varlığı, her sözleşme açısından mücbir sebep hükümlerinin uygulanması için yeterli olmayacaktır. Salgın dolayısıyla mücbir sebebin ileri sürülebilmesi için, borcun yerine getirilmemesi ile salgın arasında bir neden-sonuç ilişkisinin olması gerekmektedir. Kanımızca, sözleşmeden doğan taahhüdün yerine getirilmesi imkanını ortadan kaldıran niteliği tespit edilebilen sözleşme ilişkilerinde mücbir sebep uygulanabilecektir. Bu da, ancak her bir sözleşme konusu olay özelinde bir inceleme yapılmasıyla mümkün hale gelecektir.

Taraflar arasındaki sözleşmede açık ve detaylı bir mücbir sebep hükmünün varlığı, bundan etkilenen taraf açısından faydalı ve süreci kolaylaştırıcı bir etkiye sahip olacaktır. Ancak, önemle belirtmek isteriz ki, mücbir sebep ileri sürmek için taraflar arasındaki sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunması şart değildir. Diğer yandan taraflar arasındaki sözleşmede mücbir sebep (force majeure) hükmünün bulunması halinde ise, taraflar Sözleşmenin ilgili maddesi kapsamında, örneğin mücbir sebebin karşı tarafa bildirimi, süre tanınması gibi düzenlemelere öncelikli olarak dikkat ve riayet etmelidirler.

Ticari nitelikteki sözleşmelere ilişkin olarak, tarafların edimlerini yerine getirememeleri halinde duruma göre, Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) m. 136’da yer alan “ifa imkansızlığı” yahut TBK m. 138’de yer alan “aşırı ifa güçlüğü” uygulama alanı bulabilecektir.

Söz konusu hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanacaksa hangi hükmün uygulama alanı bulacağının tespiti, her sözleşme özelinde sözleşmenin tarafları, sözleşmenin yapılma zamanı, varsa yabancılık unsuru, edimlerin niteliği, uygulanacak hukuk, ifa yeri ve Corona salgınının tarafların edimleri üzerindeki etkileri ve bu etkilerin süresi gibi unsurlar ele alınarak ayrı ayrı yapılmalı ve ona göre bir sonuca varılmalıdır. Buna göre,

  1. edimin yerine getirilmesinin imkânsız hale gelmesi halinde, tarafların borcu ifa imkansızlığına dayanarak sona erebilecektir.
  2. mevcut durum itibariyle borcun yerine getirilmesinin dürüstlük kuralı uyarınca borçludan beklenemeyecek olması halinde aşırı ifa güçlüğü hükmüne dayanarak ilgili tarafça uyarlama talep edilmesi söz konusu olabilecektir. Burada, edimin ifası imkânsız değildir; ancak borcunu yerine getirmesi halinde borçlu çok büyük zorluk yaşayacaktır.

Her iki hükmün uygulanması açısından, meydana gelen olağanüstü hükmün taraflar açısından öngörülemez nitelikte olması gerektiği için, Corona salgını çıktıktan ve malum olduktan sonra yapılan sözleşmeler açısından bu hükümler uygulanamayacaktır.

  • Bazı Sözleşme Türleri ve Edimler Açısından Konunun Ele Alınması

Her bir sözleşmenin kendi özelinde incelenip değerlendirilmesi gerektiğini tekrar belirtmekle beraber, bu başlık altında satım, kira, hizmet ve iş sözleşmeleri kapsamında bazı örnekler[1] verilecektir:

  • Bir tedarik sözleşmesinde ilgili ürünün yurtdışından ithal ediliyor olması varsayımında, ithalatın yapılacağı ülkeden sevkiyatın yasaklanması halinde, bu durum bir mücbir sebep sayılacak ve ifa imkansızlığına dayanılabilecektir.
  • Yurtdışına medikal maske satılmasına ilişkin bir sözleşmede, yakın zaman önce alınan idari bir kararla maske satımının ön izne tabi tutulması yüzünden, izin alınamaması durumunda yine ifa imkansızlığına dayanılabilecektir.
  • Bir eser sözleşmesinde, imal edilecek ürünün hammaddesinin yurtdışından gelecek olması varsayımında, ilgili ülkeden sevkiyatın yasaklanması halinde, bu durum bir mücbir sebep sayılacak ve ifa imkansızlığına dayanılabilecektir.
  • Bir satım sözleşmesinde alıcı konumunda olan ve ürünü teslim almış olan para ödeme yükümlüsü olan kimse, paranın her zaman ödenebilir olması niteliği sebebiyle, ifa imkansızlığı veya aşırı ifa güçlüğü hükümlerine dayanamayacaktır.
  • Corona salgını yüzünden, pek az insanın evlerinden çıkması nedeniyle satışlarında büyük kayıp yaşayan dükkân kiracısının kirasını ödemekte çektiği güçlük, aşırı ifa güçlüğü olarak değerlendirilebilir. Bu durumda kiracı, ilgili dönem süresince geçerli olacak şekilde, kira bedelinin uyarlanmasını talep edebilir. Söz konusu dükkânın bir AVM’de yer alması ve alınacak idari tedbirler kapsamında AVM’lerin kapatılması halinde artık ilgili döneme ilişkin bir ifa imkansızlığının mevcut olduğu ileri sürülebileceği değerlendirilmektedir.
  • Mağaza ve dükkanların İdarenin tavsiye kararlarına dayanarak yahut Corona salgını sebebiyle işyeri sahiplerinin inisiyatifleriyle geçici olarak kapatmaları halinde, işyerlerinin kapalı olduğu günler için kira ödeme borcu aynı şekilde devam edecektir. Bu durumda da halin icabına göre, aşırı ifa güçlüğü hükümlerinin uygulanması söz konusu olabilir.
  • Mağaza ve dükkanların İdarenin aldığı karar ile geçici olarak kapatılması halinde, bu durum hem kiralayan hem de kiracı bakımından ifa imkânsızlığı oluşturacaktır. Böyle bir durumda, ilgili dönem boyunca kiracının kira ödeme yükümlülüğünün devam etmeyeceği söylenebilir.
  • İşyerlerinin İdarenin aldığı zorunlu bir karara dayanarak geçici olarak kapatılması halinde, İş Kanunu’nda yer alan madde 40 uygulanabilecektir. Buna göre, Corona salgını dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir. Çalışılmayan sürenin bir haftayı aşması halinde, İş Kanunu ilgili maddeleri uygulama alanı bulabilecek ve tarafların iş sözleşmelerini ilgili maddelerdeki usul ve esaslar etrafında haklı nedenle feshetme hakları söz konusu olabilecektir.
  • İşyerlerinin İdarenin tavsiye kararlarına dayanarak yahut Corona salgını sebebiyle işyeri sahiplerinin inisiyatifleriyle işyerlerini geçici olarak kapatmaları halinde, işverenin çalışanlarına ücret ödeme borcu kural olarak aynı şekilde devam etmektedir.
  • Corona salgını nedeniyle işyerlerinin bazı tedbirler alması söz konusu olabilir. Çalışanları ücretli izne çıkartmak, onayları alınmak kaydıyla çalışanları ücretsiz izne çıkarmak, yine onayları alınmak kaydıyla evden çalışma uygulamasına geçmek bunlar arasında sayılabilir.
  • Corona salgını nedeniyle, kanunda aranan koşulları sağlayan işyerlerinin kısa çalışma ilan etmesi de söz konusu olabilir. Türkiye İş Kurumu internet sitesinde 22 Mart 2020 tarihinde yapılan bir duyuru ile, Corona salgını nedeniyle dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvurularının yapılabilmesi için karar alındığı açıklanmıştır. Kısa çalışma uygulaması, zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde uygulanabilir. Yapılan başvurunun Kurum tarafından kabul edilmesi halinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için İşsizlik Sigortası Fonundan kısa çalışma ödeneği ödenebilir. 26 Mart 2020 tarih ve mükerrer 31080 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Kanun ile işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanacaktır.

 

Bu salgınının en az can kaybıyla ve en kısa sürede sona ermesini umar, sağlıklı günler dileriz.

Bu bültende* geçen herhangi bir konuyla ilgili sorularınız için danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz.

Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.

———————————————————————————-

Teşekkürler sevgili Burak Ongan, teşekkürler sevgili Ceyda Tabak,

Tabak & Ongan Hukuk Bürosu

info@tabakongan.com

Saygılarımızla,

 

 

*Burada yazılı hususlar, genel olarak bilgi verme amaçlı olup nihai işlemler gerçekleştirilmeden evvel tarafımızdan görüş ve destek alınmasını tavsiye ederiz. Aksi takdirde, burada yer verilen açıklamalar temel alınarak yapılacak işlemler ve bunların sonuçlarıyla ilgili olarak Büromuz sorumlu tutulamaz.

[1] Somut olayın özellikleri itibariyle, benzer durumların başka hukuki sonuçlara tabi olması mümkündür.